Açık havada sevişmek, terlemeyi düşünmeden.
Serinliğini içinde hissetmek rüzgarın.
Gürültü patırtı olacak diye endişelenmeden,
İniltileri havaya bırakmak doyasıya..
Diken battı kaygısı olmadan, kilim sermek yere..
Birazda sarhoş olmak birayla..
Açık havada sevişmek, şiir okumak gibi.
Her satırını hissetmek sevgilinin.
Açık havada sevişmek güzeldir,
Düşünmezsen hiçbirşeyi,
Dedik ya bağırmak serbest,
Daha nasıl kötü olsun ki..
....
gibisinden kısa ve anlamsız şiirler yazıyorum bazen. Sevişmeyi istediğimden mi yoksa sevişmeye olan hasretten midir bilinmez.
Dışarıda güzel bir kız görsem okumalıyım her satırını senin diyorum içimden. Sapıklığımdan mıdır yoksa sapıklığa doğru gittiğim yoldan mıdır bilinmez.
Anlamlandıramadığım sorular soruyorum kendime de , bırak diyorum o soruları, an gelir yaşarsın kendin çözersin bulursun cevabı diyorum. Çok farklı sevişme takdiklerini istememden midir yoksa harem kurma isteğimden midir bilinmez.
Öyle bir kız görmeliyim ki diyorum, her satırını okuduktan sonra altına imzamı atayım da hem ben sebepleneyim şair olayım , hem de o sebeplensin okuyucu olsun diyorum. Diyorum da, neden sapıklık ve cinsellik arasında gidip geliyorum ?
Usta diyorum sapıklıkla cinsellik arasında ne fark varki ? Sonra sus diyorum kendime , susta çık sokağa , altına imzanı atacağın bir şiir bul kendine diyorum.
On üzerinden 2 veriyorum kendime.
Aklımın içindeki sapık düşünceleri çıkarttığım için..