İçerik değiştir



Siyasal İslam’ın Kalesi Olarak İmam Hatipler


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 162 yanıt verildi

#41 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 24.08.2009 - 18:20

Burada Ruhun temiz veya kirli Ahlaklı veya Ahlaksız olmasından bahsediyoruz.

Peygamberimiz; Amcası ebu cehili müslüman yapmak için baş ucunda son nefesine kadar mucadele etti. Ebu cehilin başında sarık yüzünde sakal üstündede her müslümanın giydiği kıyafet vardı ama PUTPEREST Dİ.

Aynı şekilde putperest kadınların da başı örtülü idi . Diğer tarafta müslüman köle kadınlarında BAŞI AÇIK DI. Şimdi sen bu manzaraya bakarak insanların kalplerindeki SEVGİYİ Vicdanlarındaki ALLAH AŞKINI ÖLÇEBİLİRMİSİN?
Ölçerim dersen Kur'anı inkar etmiş olursu.
Kur'an Takvanın(dindarlığın) kimde olduğunu ancak ALLAH BİLİR DİYOR

AMA bizim DİNCİ BÜLENT ARINÇ EFENDİ DİNDAR CUMHURBAŞKANI İSTİYORUZ DİYORDU. Bu Allahı ve Kuranı inkar etmekle denk bir hezeyandır.
Nersine takıp hangi ölçü aletiyle dindarlığını ölçüp bunu istiyor.
İşte bu sayede 22 Temmuz seçimlerinden , bir önceki seçime göre AKP 6.5 milyon oy artırarak İKTİDAR OLDU.
Ehliyeti olmayan bir kişi Allahı sermaya yaparak devletin zirvesine oturdu.
Halk da bu günaha ortak oldu. suçlu bedelinide ödeyecek.halkk da suçlu.


Vicdanlar derken Kalp temizliğinden bahsediyorum.
Benim orada behsettiğim yunus.mevlana ve pirsultan abdal mistisizmidir.

Bu mesaj shy tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 25.08.2009 - 16:57
bir üstteki mesajın tamamını alıntılamıyoruz (shy)


#42 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 09:27

Çıplak uyarıcı ne ya ? *öberah Kılıç abi demişte anlamadım. ;)

çıplak uyarıcı şeyisini yaşar nuri öztürk kendisi için kullanıyordu. yanlış hatırlamıyorsam.

#43 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 10:42

Sayın 'tengere tardu tigin'

İnsanlar hakkında konuşurken net konuşmak gerekir. Seninki de vur kaç olmuş.


Yaşar Nurinin Bu yazısının tamamını aşağıdan okuyabilirsin fakat bir bölüm varki bu bölümde sanki sen ve senin gibilerden bahsediyor.


Çünkü insanımız, çıplak uyarıcılarla hizaya getirilmeyen bir riya saltanatının pençesinde kıvranmaktadır. Hep vaat dinleyen, fakat hep hayal kırıklığıyla karşılaşan aldatılmış, uyutulmuş kitlelerin yüzyıllık iniltileri duyulmaktadır her yanda...


İnsanımız ikiyüzlülüğe teslim edilmiştir. Takiyye düzenbazlığı ruh ve iman dünyamızı çürütüyor. Bundan daha zehirli bir kahır ise düzenbazlığın sürmesi için kitlenin, çıplak uyarıcılara düşman olma noktasına getirilmesidir.



Yaşar Nuri ÖZTÜRK


İnsanlık, çıplak uyarıcılara hasret... Biz de çıplak uyarıcı özlemi içindeyiz.


Kimdir çıplak uyarıcı?


Kozmik sorumluluğu tanıtan mesajın zamanüstü peygamberi Hz. Muhammed, ‘‘Ben, çıplak uyarıcıyım’’ diyor. O halde, ne demek çıplak uyarıcı?..


Çıplak uyarıcı (en-nezir el-uryán) deyimini Araplar, vereceği haberin çok önemli oluşu yüzünden elbisesini bile giymeye vakit bulamadan dışarı fırlayıp halkı uyaran kişi için kullanırlar. Bu deyim hem haberin önemine hem habercinin ciddiyet ve yüceliğine dikkat çeker. Çıplak uyarıcı, ölüm-kalım noktasında konuşan, uçuruma gidip gitmeme kararını etkilemek üzere konuşan habercedir. Dinleyeni aydınlığa, dinlemeyeni hüsrana götüren sözün sahibidir çıplak uyarıcı...


Kuran, kozmik sorumluluğun taşıyıcısı insana eskimez ve pörsümez mesajı ileten peygamberlerin iki niteliği üzerinde ısrarla durur: Beşir (müjdeleyici) ve nezir (uyarıcı). Her peygamber aynı anda hem beşirdir, hem nezir.


Büyük iman ve heyecanların habercileri hitap edecekleri insanı önce omuzundan tutup silkelerler. Ve bu silkeleme her peygamberde önce kendi aile bireylerinden başlar, yakın akrabayı ikinci sıraya alır ve devam eder. Gök mesajının son peygambere ilk aksiyon emri şu olmuştur: ‘‘Kalk ve uyar’’ (Müddessir, 2). Bu emir: ‘‘Yakın akrabanı uyar’’ (Şuara, 214) şeklinde detaylandırılmıştır.


Çıplak uyarıcı, Kuran'ın ifadesiyle mübin olmalıdır. Yani gerçeği yalın, apaçık, net, yansız-yönsüz, ıvazsız, eğmeden, bükmeden, geciktirmeden ortaya koymak onun varoluş hikmeti, işi-gücü, onurudur.


Kendisi için değil, eseri için yaşayan iman ve ışık devidir çıplak uyarıcı. İnsanlık ne bulmuşsa bu çıplak uyarıcıların sözünde bulmuş, neye ermişse yine onların izinde ermiştir.


İnsanlığın her devirde yıkım sebeplerinin başında çıplak uyarıcılardan yoksun kalmak vardır. Bu yoksunluk riyakárlığa, ikiyüzlülüğe, çıkarcılığa palazlanma imkánı hazırlar ve bu illetlerin egemenliği, iyi ve güzel adına ne varsa alıp götürür. En kötüsü lideri, aydını götürür, güveni götürür. Büyük oluşları mayalandıracak ruh böyle bir toplumda vücut bulamaz. En büyük başarı, en ileri derecede ikiyüzlü, en ileri derecede düzenbaz olmaya bağlanmıştır. Gafleti, aldanışı, aldatışı delen yoktur.


Genelde İslam dünyasının, özel olarak da bizim ülkemizin temel dertlerinden biri, çıplak uyarıcılardan yoksunluktur. Bu yoksunluk bizi, gelişme adına magazin taklitçiliğine, din adına yedek ilah sömürüsüne, demokrasi adına da hulûs çıkarmaya ve dalkavukluğa yenik düşürmüştür. Demokrasinin, bir çıplak uyarıcılar rejimi olması gerektiğini unutmuş durumdayız. Bunun içindir ki, ne sanatta, ne ekonomide, ne dinde, ne de politikada yaratıcı ruhun göğüslemek zorunda olduğu risklere girme noktasına gelemiyoruz. Çünkü insanımız, çıplak uyarıcılarla hizaya getirilmeyen bir riya saltanatının pençesinde kıvranmaktadır. Hep vaat dinleyen, fakat hep hayal kırıklığıyla karşılaşan aldatılmış, uyutulmuş kitlelerin yüzyıllık iniltileri duyulmaktadır her yanda...


İnsanımız ikiyüzlülüğe teslim edilmiştir. Takiyye düzenbazlığı ruh ve iman dünyamızı çürütüyor. Bundan daha zehirli bir kahır ise düzenbazlığın sürmesi için kitlenin, çıplak uyarıcılara düşman olma noktasına getirilmesidir.


Kısacası, insanımız ziraatten bilime, teknolojiden felsefeye, dinden sanata, ekonomiden politikaya kadar her alanda çıplak uyarıcılara muhtaçtır. Birkaç sandıktan daha çıkabilmek için ülkenin ve kitlenin yarınlarını karartan gaflet ve yalanın maskesini cilalamayı bilmişlik ve ermişlik sananların nasır tutmuş kabuklarını delecek keskin bakışlı, gür sesli çıplak uyarıcıların hasreti içindeyiz.


Çıplak uyarıcıya, havadan ve sudan daha çok muhtacız.

#44 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 11:21

kardeş ne anladın sen o benim ve benim gibilerin söylediği o şeyden.
yanlış bir şey de dememişim ki sadece senin kopini kopyalamadım suç mu yani ha suç mu *öberah

#45 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 12:15

Yapıştırdığım o yazıda nerde kendisinin olduğundan bahsediyor.??

Çıplak uyarıcı ne demekmiş sen ne anlıyorsun senin kendi yorumunu alabilirmiyim?

#46 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 12:20

tamam kardeş ben yanlış hatırlamışım o zaman.

#47 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 12:26

Kendi öz yaşantısında islami ahlaka ters bir yaşantı sürerken gerçek İslamdan bahs ettiğni idea etmek ne komik bir iştir.İşte bunlar sizin deyişinizle Allahla aldatmaya çalışanların ta kendileridir....Kurdukları siyasi partilerde aldıklar sonuçlar halk üzerindeki etkisizliklerininde bir göstergesidir...

Osmanlı Allahla aldatmamıştıra kanıt istiyorsunuz...Bu suçsuz birisine hırsız deyip değilim dediği zaman kanıtla demeye benzer ki top yekün yanlış bir mantıktır...Osmanlının bir padişallık olduğunu da unutuyorsunuz Allahla aldatma işine gerek mi vardı ki?Evet Osmanlıda eleştirilemez değildir, tabi ki hatalarını eleştireceğiz,ama bu asla kulakdan dolma köşe yazılarındaki kilişe laflarla olmamalı.Bu gün Allahla aldatanlar kendi yaptıklarını gizlemek ve hedef saptırmak için,Osmanlıyı ,meshepleri. hadisleri, bazende ayet manalarıyla oynamayı kendilerine iş edinmişler.Bilmedikleri anlamadıkları şu bu maya bu gölde tutmuyor......
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#48 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 13:46

sevgili 'tengere tardu tigin'

Ben sadece yanlış bir anlaşılma olduğunu vurgulamaya çalıştım. Çünkü bahsedilen insanın burada kendisini savunma imkanı yok.
İmamı Azam Ebu Hanife de yüzyıllar önce doğruyu söylediği için hakkında çok zalimce sözler söylendi hatta kafir ilan edilip hapisanede zehirlenip öldirüldü.


Beni anladığınızı umuyorum.

#49 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 14:07

Kendi öz yaşantısında islami ahlaka ters bir yaşantı sürerken gerçek İslamdan bahs ettiğni idea etmek ne komik bir iştir.İşte bunlar sizin deyişinizle Allahla aldatmaya çalışanların ta kendileridir....Kurdukları siyasi partilerde aldıklar sonuçlar halk üzerindeki etkisizliklerininde bir göstergesidir...

Osmanlı Allahla aldatmamıştıra kanıt istiyorsunuz...Bu suçsuz birisine hırsız deyip değilim dediği zaman kanıtla demeye benzer ki top yekün yanlış bir mantıktır...Osmanlının bir padişallık olduğunu da unutuyorsunuz Allahla aldatma işine gerek mi vardı ki?Evet Osmanlıda eleştirilemez değildir, tabi ki hatalarını eleştireceğiz,ama bu asla kulakdan dolma köşe yazılarındaki kilişe laflarla olmamalı.Bu gün Allahla aldatanlar kendi yaptıklarını gizlemek ve hedef saptırmak için,Osmanlıyı ,meshepleri. hadisleri, bazende ayet manalarıyla oynamayı kendilerine iş edinmişler.Bilmedikleri anlamadıkları şu bu maya bu gölde tutmuyor......


Kendi öz yaşamında Ahlaka ters yaşayanın Allah günahıyla sevabıyla cezalandırır.
Bakın siz demişsiniz bunu'' Kendi öz yaşamı'' Bu durum O Kişi nin kendine zararıdır.

Eğer o kişi kendi çıkarı için çevresi için yanlış yollara sapıyor Hele hele DİN'İ PAZARLAYARAK çıkar sağlıyorsa İnsanları İNANÇLARINI KULLANARAK kandırıyor vatana millete zarar vererek ayrıcaklık sağlıyor MAKAM MERTEBE VE RANT Elde ediyorsa Buyur sorgula bende sizinle birlikte varım DERİM.
Maun Süresini okumanızı tavsiye ederim

Osmanlıya gelince;

Fazla zorlanmamanız için iki kelime vereyim siz beni bu konuda yanlış düşünüyorsam ikna edin.

Hilafet; İslam dışı zülüm ve sefalet kurumudur.

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 25.08.2009 - 14:14


#50 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 25.08.2009 - 17:25

Din adı altındaki görüşler yazılıp kitap haline getirilip kazanç sağlanmıyor mu.Bu şahıs söyledikleriyle kendine bir yer bulacağını sanarak siyasete atılmadımı....Çevresinde toplanan bir avuç kişi işte size gerçek İslam diyerek inananları bölmüyor mu....

Peygamberimizin hilafet konusundaki hadisi hepimizce malum,sanki Yavuz sultan selim bunu blmiyordu...Bunu bildikleri içindir ki saltanat yani padişahlık osmanlıda hilafetin önündeydi.Peki ne faydası oldu hilafetin osmanlıya geçmesinin,Yükselen arap milliyetçiliğin önü kesilmiş oldu, kutsal emanetler koruma altına alındı.Burda sizin güçünüze giden nedir?

Ne tuaftır ki batılı kaynakların 19. yüzyılda; osmanlı ve islam düşmanlığını körüklemek ve müslümanlar arasına nifak sokmak için kullandıkları kılışeler şimdilerdede kullanılıyor?

Ayrıca osmanlı padişahlarınında burada kendilerini savunma imkanı yok ama yeri geldimiydi yerden yere vurmayı biliyoruz....Ama kendine misyon yüklemiş zihniyetlerde bu olur.Kendileri ne yaparsa ne kadar ileri giderlerse gitsinler problem olmaz, eleştirildiklerindeyse topu taça atmak ve ya hakaret yolunu seçerler...

Birde ikna işi var ki hiç öyle bir çabam olmadı, burda fikirler paylaşılır.İkna olup olmamak ve ya ikna olduğunu ve ya olmadığını burda belirtmekde gerekmez....

Bu mesaj kılıç tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 25.08.2009 - 18:03

Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#51 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 10:59

İslamiyette,din adamı,imamalık,hatiplik gibi meslekler,sınıflandırmalar var mıdır?


Yoktur ama,günün şartlarına göre insanların dinini öğrenmeleri gerekiyor,saçma sapan yerlere gitmemesi için bu iş İ.H.L'de yapılıyor derseniz;

Bu ülkede,hiç bir siyasi oluşum,parti,kişi,bu okulları gerçek anlamda kendi başına bırakmamış,kendi siyasi amaçlarına alet etmiş,kullanmıştır.

Halihazırdaki okullarda din kültürü dersi verildiği halde(zorunlu olması da ayrı bir mesele),İHL'lerde ısrar edilmesi,çiftliğin,arkabahçenin kaybedilmesi korkusundandır.Yoksa,ikiyüzlülüğü,takiyyeyi nasıl ve neyle maskeleyecekler?

 580023663830.jpg


#52 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 12:07

İki yüzlülük Ülkemi dinsizleştirme çabalarının gerçek din gibi gösterilmeye çalışılmasıdır....Bu çabanın önünde duranlar, imamlar ve hatiplerdir bazılarının o yüzden güçüne gidiyor olsa gerek....
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#53 REBEL

REBEL

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 6.906 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 12:32

Yahu benim anlamadığım ''din kişinin vicdanına bırakılsın, imam hatipler kapatılsın, Camiiler azaltılsın'' diye neden naralar atıldığı? Kimse sizi zorla camiye götürmüyor ki! İsteyen sünnet olduğu üzere gidip kılıyor camiide namazını, siz istemeyenlere kim yalvardı ki?

Niyet başka belli de, dilinizin altındakini bi çıkarın ona göre cevap verelim..

...


#54 pennywise

pennywise

    Buranın müptelasıdır

  • Üyeler
  • 3.435 Mesaj
  • Konum:Pamfilya'da

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 15:13

imam olmadığın halde,namazın camide kılındığını bildiğine göre,imam,müezzin,kayyum seni elinden tutup camiye götürmediğine göre,tek işlevi seni camiye çağırmalarıdır.(ezan)
bana bildiğim sureleri din kültürü öğretmenim ve dedm öğretmişti,hiç bi imamdan bir şey öğrenmedim.(köydeki bayram namazlarında memleketimizin dinsiz olduğu bilgisi hariç). amcamın imam olması da cabası:blink:

ama meteoroloji,orman bölge müdürlükleri,TRT,RTÜK vb özel önem gerektiren kurumlarda çalışmasınlar bari.imam olsunlar,kayyum olsunlar ya da müftülüklerde çalışsınlar.

Bu mesaj pennywise tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.08.2009 - 15:14

seher vakti kurşun sıktım görümceme

#55 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 15:20

Din adı altındaki görüşler yazılıp kitap haline getirilip kazanç sağlanmıyor mu.Bu şahıs söyledikleriyle kendine bir yer bulacağını sanarak siyasete atılmadımı....Çevresinde toplanan bir avuç kişi işte size gerçek İslam diyerek inananları bölmüyor mu....

Peygamberimizin hilafet konusundaki hadisi hepimizce malum,sanki Yavuz sultan selim bunu blmiyordu...Bunu bildikleri içindir ki saltanat yani padişahlık osmanlıda hilafetin önündeydi.Peki ne faydası oldu hilafetin osmanlıya geçmesinin,Yükselen arap milliyetçiliğin önü kesilmiş oldu, kutsal emanetler koruma altına alındı.Burda sizin güçünüze giden nedir?

Ne tuaftır ki batılı kaynakların 19. yüzyılda; osmanlı ve islam düşmanlığını körüklemek ve müslümanlar arasına nifak sokmak için kullandıkları kılışeler şimdilerdede kullanılıyor?

Ayrıca osmanlı padişahlarınında burada kendilerini savunma imkanı yok ama yeri geldimiydi yerden yere vurmayı biliyoruz....Ama kendine misyon yüklemiş zihniyetlerde bu olur.Kendileri ne yaparsa ne kadar ileri giderlerse gitsinler problem olmaz, eleştirildiklerindeyse topu taça atmak ve ya hakaret yolunu seçerler...

Birde ikna işi var ki hiç öyle bir çabam olmadı, burda fikirler paylaşılır.İkna olup olmamak ve ya ikna olduğunu ve ya olmadığını burda belirtmekde gerekmez....


Konuya şöyle gireyim

İslam'da din adamı olur mu?
Olmaz.
Neden? Çünkü Kur'an din adamı, din sınıfı, din kıyafeti tabir ve kurumlarının tümünü yıkmıştır. Yani İsalmda ruhban sınıfı yoktur.
Fakat 6 bakanlık bütçesi kadar para Diyanete aktarılıyor. Asıl l bunların sorgulanması gerekir.

Yaşar Nuri DEFALARCA Söyledi .Ben İlahiyat profu. Olarak Üniversitede eğitimci ve Bir BİLİM ADAMIYIM aynı zamanda Hukukçu, gazeteci ve Siyasetçiyim demiştir.

Siyasete girmesinin sebebi Atatürkün kurduğu Türkiye cumhuriyeti Devletine Din adına Demokrasi adına saldırıldığın dan dolayı olduğunu söylemiştir.. Din adı altında dine yalanlar söyletiliyor biz de butün bunlara sessiz mi kalalım ?. Zehire karşı Panzehir durumu gerkir demişti

Hangi Arap milliyetçiliğinden bahsediyorsun ? Tamamı Haçlılara esir olmuş per -perişan Araplardan mı bahsediyorsun.?
Sıra Osmanlıya gelmişti Atatürk olmasaydı Haçlı emperyalistlere .Osmanlının da esir olmasına ramak kalmıştı. O günleri çok iyi analiz etmeni tavsiye ederim

Hilafet ve Halife’ye gelince Osmanlının TÜRKMEN dönemiyle Hilafetten sonraki dönemini bir incele bakalım ne göreceksin.

Bununla ilgili olarak büyük ATATÜRKÜN söylemlerinden birini aynen aktarayım. Bu söylem Hilafetin Din dışı sefalet , zulüm ve Siyaset kurumu olduğunu gösteriyor.

‘’Tarihimizin en mesut devresi hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır. Bir Türk padişahı, her nasılsa hilafeti kendine maletmek için nüfuzunu, itiyadını, servetini kullandı. Bu sırf bir tesadüf eseridir. Peygamberimiz öğrencilerine dünya milletlerine İslâmiyeti kabul ettirmelerini emretti, Bu milletlerin hükûmeti başına geçmelerini emretmedi. Peygamberin zihninden asla böyle bir fikir geçmemiştır. Hilafet demek, idare, hükûmet demektir. Hakikaten vazifesini yapmak, bütün Müslüman milletlerini idare etmek isteyen bir halife, buna nasıl muvaffak olur? İtiraf ederim ki, bu koşullar içinde beni halife tayin etseler, derhal istifamı verirdim.’’

Dinci çıkar grupları işlerine geldiği gibi binlerce Sahih olmayan Hadisi Peygamberimize advetmişlerdir. Tamamıyle Kur'ana zıt hadislerdir. Kur'anın inkarı gibi bir durumdur.

Ben şık olması açısından Yaşar Nuri Öztürkün bu konu ile ilgili olarak çalışmasını kendi yazısını aynen aktarayım Bu sayfaya sığmayabilir diğer sayfadan takip edebilirsin

#56 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 15:27

Hilafet ve Halife

"Halife (Arapça’daki noktalı Hı ile) kelimesinin kökü olan half; sonraki, sonradan gelen, öncekini izleyen demek. Halef ve halife de, sonradan gelen, kendinden önce gelmiş olana vekâlet eden demektir.

Kur’an’da halife kelimesi iki yerde (2/30; Sad,26), çoğulu olan halaif sözcüğü
dört yerde ( 6/165; 10/14,73; 35/39), hem halife, hem de halıf kelimesinin çoğulu olan hulefa kelimesi de üç yerde ( 7/69,74; 27/62) geçmektedir. Bunların hiçbirinde siyasal bir anlam yoktur. Tasavvufun dile getirdiği şekliyle (insan Allah’ın halifesidir anlamında) bir kullanım da yoktur. Kelime daima, önceden gelip gitmişlerin, birey ve toplum olarak yerine geçiş ifade edilmektedir. Kur’an’ın halife sözcüğünü kullandığı ayetlerde vermek istediği mesaj şudur: Sizden öncekiler de birçok imkân ve kudrete sahip kılındı ama görevlerini savsakladıkları için hesap ve azaba müstahak hale geldiler. Şimdi siz onların yerine geçirildiniz. Görevlerinizi savsaklarsanız Allah sizin de hesabınızı görür ve yerinize başka birilerini geçirir. Yani siz, birilerinin halefi oldunuz, birileri de sizin halefiniz olur.

BİD’ATLAR, SAPTIRMALAR

* İnsanı Allah’ın –hâşâ- halifesi kabul etmek:

Kur’an’ın hiçbir ayeti insanın Allah’ın halifesi olduğunu söylemez; böyle bir şeye işarette bile bulunmaz. Bu konuda sürekli delil gösterilen 2. sure 30-33.ayetlerin söylediği, insanın Allah tarafından yeryüzüne "halife" (daha önceki insan benzeri bir neslin halefi) olarak gönderileceği ve bunun gerekçesinin de insanın sahip kılındığı bilgi-bilme potansiyeli olduğudur.

Bu ayetlerin neresinde "insanın Allah’ın halifesi" olduğu veya olacağı söyleniyor? Böyle bir şey söz konusu değildir. Ayetleri bu anlama çekmek, tasavvufun bir zorlamasıdır.

Şunu açıkça ifade etmeliyiz ki "Allah’ın halifesi" tâbiri, Kur’an’ın sergilediği tevhide zıttır, küfürdür. Allah’ın halefi olmaz ve böyle bir iddia Kur’an’dan asla onay alamaz!

Bu ayetlerden çıkarılabilecek ve Kur’an’dan onay alabilecek sonuçlar şunlar olabilir:

1.Âdem’in soyu olan insan, yeryüzünde daha önce faaliyet göstermiş bir başka insan neslinin halefidir, yani onun yerine getirilmiştir. Ayetlerden anlıyoruz ki, melekler, daha önceki nesli, yani Âdem’in soyunun selefi olan insanı tanımakta, onun kan dökücü, bozguncu bir karaktere sahip olduğunu bilmektedirler. Bu açık bir bilgidir, tahmin değil. Çünkü ayetler gösteriyor ki, melekler Allah’ın öğrettiği, gösterdiği dışında hiçbir gaybî bilgiye sahip değillerdir. O halde, adem neslinin huyunu-suyunu, tahminle söylemeleri söz konusu olamaz. Şu halde, Âdem soyundan önce yeryüzünde faaliyet göstermiş bir "önceki insan nesli" veya "insana benzer bir nesil" vardır.

* Hilafeti siyasal anlamda, halifeyi devlet başkanı anlamında değerlendirmek:

Hilafet ve halife sözcüklerine Kur’an vahyinden sonraki zamanlarda yüklenmiş siyasal anlamlara destek sağlamak için Kur’an’daki halife tâbirini kanıt göstermek tam bir saptırmadır. Kur’an’ın insan için kullandığı halife kelimesi ontolojik bir anlam taşımakta, siyasal bir yönü bulunmamaktadır. Siyasal anlamda halife söylemi isabetli veya isabetsiz bulunabilir, yine siyasal anlamda savunulabilir; bu ayrı bir meseledir. Değişmeyecek gerçek şudur:

Kur’an’da geçen hilafet kavramını siyasal anlamlara çekmek, Kur’an’daki yönetimle ilgili ilkeleri saf dışı etmiştir. Çünkü siyasal anlam yüklenen halifelik kavramı, Kur’an’ın fesat ve haksızlık sistemi (bk. Neml Suresi, 34) olarak gördüğü kırallık düzenine destek olmaktadır. Böyle olunca da Kur'an'ın, yönetim erkinin arkasına koyduğu "bey’at ve şûra" yani cumhuriyet ve demokrasi ilkeleri anlamsız kalmakta, despotizm yasallaşmaktadır. Oysaki bizzat Hz. Muhammed'in ifadesiyle, "Kisra öldüğünde artık ondan sonra kisra olmayacak, kayser öldüğünde de artık ondan sonra kayser olmayacaktır." (Beyhakî; Delailü’n-Nübüvve, 4/393)

Hadisteki kisra, Doğu kırallarına, kayser ise Batı kırallarına verilen addır. Demek ki bu iki krallık türü de tarihe karışacak ve Kur’an vahyinin gelişiyle birlikte kitlelerin yönetim biçimi bey’at ve şûra olacaktır. Yani yönetenler kitle tarafından seçilecek ve yine kitle tarafından görevden uzaklaştırılacak. Oligarşi, hanedan saltanatı, despotizm, monarşi bitecek. Peygamberlik bittiğine göre, hiçbir kişi ve zümre, kitleleri "Allah adına" yönetemeyecek, böyle bir iddia ile ortaya çıkamayacak.

Allah adına yönetmek yalnız ve yalnız peygamberlerin yetkisidir. Allah bu yetkiyi onlar dışında kimseye layık görmemiştir. Peygamberler dışındaki insanlar ancak kitle adına ve ondan aldıkları yetkiyle yönetebilirler.

Ne yazık ki, Kur’an vahyinin bu en hayatî ilkesi, hilafet kavramının yozlaştırılmasının ardından, Kur’an’ın düşman ilan ettiği yönetim biçimlerinin savunulmasında kanıt olarak kullanılmış ve Müslüman kitleler, yüzyıllarca aldatılmıştır.

* Hz. Muhammed’den sonraki devlet reislerini "Peygamber’in Halifesi" olarak anmak:

Son Peygamber’in halifesi olabileceğini düşünmek ve savunmak, Kur’an’ın nübüvvet anlayışı açısından bakıldığında açık bir sapmadır.

Allah, peygamberliği sona erdirmiştir. Allah, eğer peygamber göndermeye devam edecek olsa, elbette ki görevlendirecek birini bulurdu. Peygamberliği bitirdiğine ve bu kurum onun tanrılık tasarrufları içinde bir kurum olduğuna göre, Hz. Muhammed’den sonra ne vekâleten ne de asaleten bir peygamber olmayacak, hiçbir insan, peygamberlik yetkileriyle donanmış kabul edilmeyecek...

Bitmiş bir kurum söz konusudur. Böyle bir kurumda asaletten söz edilemeyeceği gibi, vekâletten de söz edilemez. O halde, son temsilcisi bu âlemden ayrılmış bir kurumda halefler olamaz.

Kısacası, Hz. Muhammed’in halifesi olamaz, olmaz. Devlet başkanlığı görevini kutsal bir desteğe ulaştırmak için onu "Peygamber’in yerine geçen kişiler kurumu"na dönüştürmek dinin ruhuna tamamen terstir.

Tarih boyunca, Doğu’da, Batı’da birçok toplum, krallarını ve din büyüklerini bir tür ilah gibi gördü ve saltanatı elinde tutanlar bu görüşü daha canlı ve kalıcı kılabilmek için sürekli bir biçimde dini kullandılar. Hz. Muhammed, çok düşündürücü ifadelerle bu iki gerçeğe dikkat çekmiştir. Onun beyanına göre, din adamlarını ilahlaştırmak, onların hoş görmediklerini haram, hoş gördüklerini helal kabul etmekle gerçekleşiyor.

Halife anlayışına destek sağlamada kullanılan hadis, teorik açıdan senedi ne olursa olsun, İslam dışıdır. Kur’an’ın peygamberi böyle bir sözü söylemiş olamaz. İlk dört halife de, ötekiler de sadece "devlet reisi"dir. İyisi vardır, kötüsü vardır. İyilikleri ve kötülükleri kendi içlerinde ve ait oldukları kurallar içinde değerlendirilir.

Vahyin ilkeleri açısından bilinmesi gereken şudur: Peygamber’in halefi olmaz, hiç kimseye Peygamber’in halifesi denemez.

Halife ve hilafet kavramlarıyla ilgili saptırma, özellikle ırkçı Arap hegemonyasının güçlendirilmesi için kullanıldı. Yine Hz. Peygamber’e yalanlar isnat edilerek...

* Halifenin, tüm Müslümanların birliğini temsil ettiğine inanmak:

Böyle bir inancın da siyasetin ötesinde bir değeri yoktur. Siyasal anlamda savunan savunur; tutarlı olur veya olmaz. Ama bunu din buyruğu gibi ortaya sürmek tam bir saptırmadır.

Her şeyden önce şunu bilmeliyiz: İslam’da müminlerin birliğini kişi olarak Hz. Peygamber, kaynak olarak da Kur’an temsil eder. İslam, ruhban sınıfına karşı olduğu için Müslümanların birliği bir din sınıfı tarafından savunulamaz. Bu sınıf olamayacağına göre, bu sınıfın lideri diye biri de söz konusu olamaz.

İkincisi, İslam evrensel bir dindir. Ne devlet şekli önerir ne de tek devlet veya tek bayrak fikri taşır. Bu tür iddiaların tümü, kitlenin duygularını sömüren siyasal söylemlerdir. O halde, İslam, yüzlerce devlet şekli, yüzlerce devlet başkanı tarafından kabul edilebilecek ve edilmesi gereken bir ortak yaratılış değeridir. Bunun özel bir devleti ve özel bir başkanı olamaz. Her devlet, Kur’an’ın evrensel ilkelerini korumakla yükümlü olmakla birlikte yalnız kendisini ve kendisine yetki veren kitleyi temsil eder. Bunun aksini yapmak, birilerini veya bir kişiyi kutsal ve dokunulmaz kılarak rableştirir. Buna bir de "Peygamber’in halifesi" unvanı eklenince dört başlı bir çarpıklık vücut bulur. Bu çarpıklığın Müslümanlara nelere mal olduğunu anlamak isteyenler tarihi bir kez daha dikkatlice okumalıdır.

Tam bu noktada, Mustafa Kemal Atatürk’ün, hilafetle ilgili şu sözlerini hatırlatmak yararlı olacaktır:

"Türk tarihinin en mutlu devresi hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır. Bir Türk padişahı, hilafeti her nasılsa kendisine mal etmek için nüfuzunu, itibarını, servetini kullandı. Bu sırf bir tesadüf eseriydi. Peygamberimiz, ashabına dünya milletlerine İslamiyet'i kabul ettirmelerini emretti, bu milletlerin hükûmetleri başına geçmelerini emretmedi. Peygamberimizin zihninden böyle bir fikir asla geçmemiştir. Hilafet demek, idare, hükûmet demektir. Hakikaten vazifesini yapmak, bütün Müslüman milletleri idare etmek isteyen bir halife buna nasıl muvaffak olur?!"

"Bütün İslam milletleri üzerinde ulvî ve ruhanî vazifesini yapan yegâne halife fikri hakikatten değil, geleneksel din kitaplarından çıkmış bir fikirdir..." (bk. Sadi Borak; Atatürk ve Din, 91-92)

(İslam Nasıl Yozlaştırıldı; s.264-276 - 14. Baskı)


http://www.turklider...amp;ItemId=3189

#57 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 16:08

Yahu benim anlamadığım ''din kişinin vicdanına bırakılsın, imam hatipler kapatılsın, Camiiler azaltılsın'' diye neden naralar atıldığı? Kimse sizi zorla camiye götürmüyor ki! İsteyen sünnet olduğu üzere gidip kılıyor camiide namazını, siz istemeyenlere kim yalvardı ki?

Niyet başka belli de, dilinizin altındakini bi çıkarın ona göre cevap verelim..


İmam hatiplerin din ile DİNDARLIK'LA ne alakaları var.
Bu gün Türkiyede HER 100 metreye bir cami var. DİNDARLIK. AHLAK, ERDEM Yükselmeyi bırak düşmüşdür. Buralar Siyaset ve Yardım kurumu gibi çalışan mekanlar oldu.
Tekrar söylüyorum Haçlı Emperyalistler'in istediği de budur. Her yere mümkün olduğundan daha fazla gayret sarfederek cami yapmaya çalışın sizin kurtuluşunuz buradadır diyorlar.
Ilımlı islam'ın Ana şablonu böyle.
Kadınlar başlarını sım sıkı kapasınlar erkeklerde camiye devamlı olsunlar diye telkin ediyorlar. Sizin din diye algılayacağınız bu olmalı diyorlar
Kur'an bir kenara bırakılsın Hadiisler'e uyulsun uygulansın( Haçlı,Yahudi,Emevi Abbasiler tarafından uydurulmuş hadislerden bahsediyorlar

Ilımlı İslam dininin Peygamberi Haçlı bir devlet başkanı olmalı. Çünkü bu dini getiren onlar olduğuna göre CAMİLERDE BU DURUM DA BOP hpisanesi olur.
Üniversiteye kadar gelmiş,yetişmiş Genç kızlarımız İngiliz gelsede dinimi!!!!!!!! (HANGİ DİNİDEN BAHSETTİÐİNİ KENDİSİDE BİLMİYOR)yaşasam diye isyan etme noktasına getirilebilir.
Atatürk'ü sevmiyor Humeyniyi seviyor.

Kısaca türk halkı Ortadoğu seviyesine çekiliyor.
ÖRTKİ ÖLEM diye bas bas bağırıyor.

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.08.2009 - 16:44


#58 REBEL

REBEL

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 6.906 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 16:18

Bırakın bu işleri waranko, komplo teorileri üretmenin alemi yok. İslam da korundu yüzyıllardır, tek harfi bile değişmeyen Kur'an-ı Kerim de..
Bunlar yani bu söyledikleriniz tamamen amerikan provakatörlerinin tarzında..
Ordan burdan 500 satırlık alıntı copy paste edip, söylemeye çalıştığınız 3 kelime.
Önce dilinizin altındaki??
Yemiyoruz biz humeyniyi yeni peygamberi filan..
Sadede gelsek...??

...


#59 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 16:27

REBEL sen İslamiyet'ten ne anlıyorsun ? Nedir İslamiyet ?

#60 REBEL

REBEL

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 6.906 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan

Gönderim zamanı 26.08.2009 - 16:50

Ben ne bilirim İslamiyet nedir Raskolnikov, Burda boş keseden sallıyorum :blink:
Hele bi sen anlat biz faydalanalım, nedir İslamiyet?

...






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

39 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 39 ziyaretçi, 0 gizli