RAHMETLİ babam kelimenin tam anlamıyla bir “cuma ve ramazan Müslümanıydı”.
Günde 4 paket sigara içerdi.
Yetmişli yaşlarına kadar hemen her gün rakısını içmişti.
Ancak ramazan gelince, ay boyunca orucunu hiç aksatmaz, teravih namazını da her gece başka camide kılmaya gayret ederdi.
O günlerde İzmir’i çok iyi hatırlıyorum.
Babamın matbaasının yakınındaki Hisar Camii’nin avlusu cuma namazlarında dolar taşardı.
Cemaatin büyük bölümü namazı dışarda kılardı.
* * *
Geçen gün yazı işleri toplantısında merak edip arkadaşlara sordum.
Son yıllarda ramazan ayında camiye gidenlerin sayısında bir artış var mı?
Arkadaşlarımın elinde araştırma verileri ve istatistiki bilgiler yoktu.
Sadece gözlemlerimizle konuştuk.
Çoğunun gözlemi ve izlenimi şuydu:
Ramazan ve cuma günleri camiye giden insan sayısında belirgin bir artış vardı.
Oysa iki yıl önce bazı camilerin imamları, cami cemaatinin azalmasından şikâyet ediyordu.
Şimdiki durum acaba neydi?
Doğan Haber Ajansı’na rica ettim.
Bütün şehirlerdeki muhabirlerinden bu konuda bilgi istedim.
Bu rapor dün önüme geldi.
Arkadaşlar 66 şehirden gözlemlerini aktarmışlar.
Bunlar içinde Ankara ve İstanbul yok.
İzmir ve öteki büyük şehirler var.
Raporun sonuçlarını il il vermeyi isterdim.
Ancak bunlar istatistiki ve somut bilgiler değil.
Büyük çoğunluğu gözlemlerden ibaret.
O nedenle, her ile ait bilgiyi vermekten kaçınıyorum.
Çünkü hassas bir konu ve istismar edilebilir.
Ancak arkadaşlarımızın gözlemlerinden çıkarak şu sayısal izlenimleri verebilirim.
25 şehirde ramazanda teravihe gidenlerin sayısında artış var.
Bu artış bazı şehirlerde yüzde 20-30’a ulaşmış.
16 şehirde ise azalma gözleniyor.
25 şehirde ise camiye giden insan sayısında herhangi anlamlı bir değişiklik gözlenmiyor.
Raporlarda bu artış ve azalmanın sosyolojik ve konjonktürel sebepleri de anlatılıyor.
Bazı yerlerde tatile gidenler dönmemiş, bazılarında dışardan tatile gelenler nedeniyle nüfus artmış.
* * *
Peki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın elinde somut bilgiler var mı?
Dün Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nu arayarak bu konuyu sormak istedim.
Başkan dışarda olduğu için basın işlerinden sorumlu yetkilisi Necdet Bal’la konuştum.
Aramızda şöyle bir konuşma geçti:
- Elinizde camilere giden insanların sayısıyla ilgili istatistik var mı?
- Hayır böyle bir çalışma yok. Yani öyle kapıda durup, camiye giren insan sayılmıyor. Her ildeki görevlilerin beyanına göre hazırlanan raporlar var.
- Bu raporlar yayınlandı mı?
- Hayır, sadece Başkan’ın bilgisine sunuluyor.
- Peki görevli beyanlarından çıkan sonuç nedir?
- Bu soru geçenlerde Başkan’a soruldu. Öyle anlamlı bir artış olmadığını söyledi.
Bu arada çok ilginç ve zekice bir şey daha söylüyor.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’na bu soru sorulduğunda şu esprili cevabı veriyormuş:
“Ramazanda camilere gidip baksanız, tıklım tıklım. Sanırsınız ki dışarda insan kalmamış. Ama dışarı çıkıp baksanız, sanırsınız ki, camiye giden insan yok.”
* * *
Yaptığım şu küçük araştırma, cami cemaatiyle ilgili sağlam sosyolojik araştırmalara ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.
Eğer toplumun muhafazakârlaştığından falan söz ediyorsak, bu konuyu basit ve yanıltıcı olabilecek gözlemler değil, sağlıklı bilimsel araştırmalar üzerinde tartışmalıyız.
hürriyet