İçerik değiştir



Türban'ı İslamın Neresine Koyuyorsunuz?


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 111 yanıt verildi

#101 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 15.09.2009 - 10:50

Konuyu objektif olarak hiç bir önyargada bulunmadan samimi bir şekilde tartışmak istiyorsan bunu siyasi başlığını altında değil Din&Ahlak başlığı altında siyasi yargılar doğuran "Türban" kavramını kullanmadan yapman gerekiyor du.


Sevgili WaLe

Bana bilmeden haksızlık yapmışsın. Bilmeden diyorum çünki drüstçe konuyu bilmediğini yazmışsın.. Bu sebeple sizi hoş görüyorum. İşte dışarıda da aynı sebepten aynı manzaralarla karşılaşıyoruz.
Benim örtünmeyle ilgili olarak anlattıklarımın yazdıklarıma bakarmısınız. Tamamı Beşeridir yani Siyasi tarafıydı. Örtünmeyle ilgili olarak Uhrevi tarafına özellikle girmedim. Dikkat ederseniz ayetin sadece ismini yazdım.

yani konuyu şu an sultanımın yaptığı gibi Din&Ahlak başlığında Tesettür veya Örtünme İslamın Neresinde ? başlığı altında
açmalıydın.


Bu duruma titizliklr riayet etmeme rağmen sizin bana olan yorumunuza ve tavrınıza bir bakarmısınız. Şimdi ben kendimi HARABENİN neresine zincirleyeyim!? Hangi sayfada eylem yapayım siz söyleyin!?

Şöyle diyorsun; Arkadaş, sen bu şartlarınla bu kılığınla bu kıyafetinle burada kalamazsın PILIYI PIRTIYI TOPLA DERHAL DİN-AHLAK sayflarıan git. Diyorsun.

Doğrusunu söylemek gerekirse çok çok ilginç bir durumla karşı karşıyayım. Hayretler içindeyim. Tam bir Ayrımcıklık yapıyorsun. Kaldıki kurallara riayet etmeme rağmen beni kapı dışarı ediyorsunuz. Bu hahsızlık. Demokrasiye ve İnsan haklarına aykırı bir durum. Sizi AİHİM'e şikayet edeceğim.

Ciddi olursak, Sana birşey daha söyleyeyim mi!?

Din-ahlak bölümüne yazarsam konunun derinlemesine girileceğinden hem beşeri kısmını hemde uhrevi kısmını bir bütün içinde yazmak zorunda kalacağız. Yani orada da SİYASETİN GÖBEÐİNDEN gireceğiz.

İşte kendimi pralayarak anlatmak istediğim noktaya kendiliğimizden geldik.

Siyaset İslamın içine EMEVİ,ABBASİ ve sonra ki dönemler de öylesine girmiş ki İmamı Azam Ebu Hanife'nin o ihtişamına bilgeliğine ilmine rağmen bile bütün çabasına direncine karşılık onu da ezmiş geçmiş. Bu direnç onun hayatına mal olmuş


ŞİMDİ DE İSLAM DİNİ, SİYASETİN TAM DA GÖBEÐİNDE.. HAÇLILAR TARAFINDAN MINCIKLANIP DURUYOR. BİZ DE HUŞU İÇİNDE BUNA BOYUN EÐİP İBLİSİN İCAT ETTİÐİ DİNE SECDE EDİYORUZ. BUYURSUN EDEN ETSİN.

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 15.09.2009 - 11:03


#102 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 24.09.2009 - 11:40

Konu biraz da siyaset'e kaçtığından Siyaset sayfasında daha önce açtığım Türbanı İslamın Neresine Koyuyorsunuz başlığı altında Vaktim olursa Nihal Bengisu Karacanın yazısını size aktaracağım

Din&Ahlak sayfasında yazımın sonuna böyle not düşmüştüm.
Şimdi HaberTürk de yazan Nihal Bengisu Karaca nın yazsını okuyunca insanın aklına şöyle bir soru takılıyor.

Türbanlı kadınlar kandırıldı mı?



Tartışmanın konusu yeni değil.. Yıllardır bu konuda söylenmedik tek cümle kalmadı..

Yeni olan, tartışan isimler..

Biri Fethullah Gülen’in sağ kolu olarak bilinen, Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce..

Diğeri Gülen’e yakın Zaman Gazetesi’nde yazan Nihal Bengisu Karaca..

İsimler ilginç değil mi?

Karaca bir süre önce Zaman’dan kopup Haberturk’e geçince bu kez yutkunmadı, ya sabır çekmedi, susmadı, verdi veriştirdi..

Eski takım arkadaşını..

Ve onun bağlı olduğu cemaati topa tuttu..



Konuya girelim..

Hüseyin Gülerce dedi ki; “Başörtüsü füruat, yani öncelikli değil. İslam’ın şartı beş, imanın şartı altı, burada başörtüsü var mı, yok.”

Sen misin bunu diyen..

Türban İslam’ın şartı değil ha..

Türban takmayı tercih eden Karaca bu söze müthiş alındı.. Ağır eleştirilerinden sadece Gülerce değil, Gülen cemaati de nasibini aldı..

Net sordu..

“Dünyanın dört bir yanında okul açmak da İslam’ın ya da imanın şartlarından biri değil, o zaman niye yapıyorsunuz ki bunları.”


Karaca isyan dolu yazısını çok konuşulacak sorularla bitirdi..

“Madem hiç şart değildi bu başörtüsü, o zaman bizi niye yediniz, niye kandırdınız? Bıraksaydınız o zaman hepimiz Nazlı Ilıcak gibi olsaydık, derdiniz neydi?”

Nihal Bengisu Karaca..

Niye kandırdınız diyor.

Bıraksaydınız diyor..

Derdiniz neydi diyor..


Birilerinin cevap vermesi gereken anlamlı sorular.. Tartışmaya başka türbanlı yazarlar da katılır mı bilmiyorum.. İlle de türban diyen erkekler de..

Ama iki kelam etmeleri gerekiyor..

Bekliyorum..

En çok da son yıllarda kadınlar tesettüre bürünsün diye en önde bayrak taşıyan, yeri geldiğinde de ‘liberal-demokratım’ demekten çekinmeyenlerin tepkisini merak ediyorum..

Derdiniz neydi sorusunu güncelleştirelim..

Derdiniz ne?




Zaman Gazetesi veya Gülerce, okkalı bir yazıyla eskiden birlikte saf tuttukları Karaca’ya yanıt verir herhalde..

Karaca’nın isyanı tüm türbanlı kızlar adına.. Ben şimdilik yırtmış gibi görünüyorum diyor ama kocaya bağımlı yaşama mahkûm edilen kadınlar adına soruyor..

Niye kandırdınız?

Niye bırakmadınız?

Niye...

ALINTI
http://www.haberturk...zi.aspx?ID=1138

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.09.2009 - 11:43


#103 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 02.10.2009 - 09:44

Hurafe soytarısına açık mektup (4)

Talihsiz ve nasipsiz adam!

Sen, beni, yaptığı her şeyi şöhret ve para için yapan biri olarak gösterme gayreti içindesin. Güya bu şeytanî oyunla, beni seven insanları saptıracaksın.

Her şeyi bir kenara koyalım, benim bunlara ihtiyacım mı var?

Dünyanın en büyük üniversitelerinde fikirlerimi, tezlerimi tetkik eden İngilizce, Fransızca, Almanca ona yakın doktora tezi yapıldı. Ben hangi şöhretin peşinde koşacağım? Bana bu itibarı sağlayan Kur'an'a hizmet dışında ne amacım, ne emelim olabilir!

Altmış yaşına merdiven dayamış bir insanım. Şu kubbenin altında dinime-imanıma, vatanıma hizmetten başka ne beklentim kalmış olabilir!

Sende zerre kadar insanlık ve Müslümanlık olsa bu soruları benden önce vicdanında sen sorardın.

Ama senin maksadın beni karalamak, açık düşürmek.

Boşuna uğraşma! Senden önce daha birçok müfteri bu işi yaptı; sonuç alamadılar.

Söze hiç utanmadan ‘Biz Müslümanlar' diye girip benim gibileri dışlıyorsun. Seninle birlik olman isteyen kim? Allah'ın dinini rezil eden sen ve senin gibiler değil mi?

Müslümanlık senin ve senin gibi bazı hurafeci yobazların babasının malı mı?

Sen, kimsin de bir engizisyon papazı gibi dine-imana ambargo koyup “Bu bizim” demeye getiriyorsun.

Sen ne hakla böyle bir yetki kullanmaya kalkıyorsun? Sen bunun hesabını vermeyeceğini mi sanıyorsun.

Senin İslam, iman, Müslümanların hakları, onurları adına, İslam düşmanı emperyalistlere karşı hangi mücadelen var?

Söylesene ahlaksız, hayasız adam!

Ehlisalip ile, Kelimei Şehadet'in düşmanı Haçlılarla hangi kavgan var? Onlara uşaklık dışında ne yaptın?

Sen sadece bu ülkenin gerçek Müslüman aydınlarına, Türkiye'nin bağımsız kalması için uğraş veren solcusuna-sağcısına saldırmayı bilirsin.

Senin işin gücün, Anadolu'nun temiz, duygusal insanlarını birtakım engizisyon oyunlarıyla kandırıp onun bunun üstüne salmaktır. 1960'lı yıllardan beri yaptığın melunluk ve alçaklık hep budur.

Sen, beni ‘dalalette, cehennemde göstermeyi' ana gaye edinmiş, nefsinin kin ve nefret dürtüleriyle sadece saldırıyorsun. Yapıcı hiçbir yaklaşımın yok. Kinle dini yana yana tutuyorsun.

Benim yıllar önce İlahiyat Fakültesine dekan olmamam için kaç yazı yazdığını, onursuz iftiralarla nasıl saldırdığını, halk biliyor. Sonunda ben o fakülteye dekan oldum, dokuz yıl bu görevi en küçük bir pürüz, çekişme, olay yaratmadan yürüttüm, sonra da ülkeme hizmet için yeni bir yola girdim, siyasete atıldım.

Senin derdin beni taciz ve tahkir etmek, birtakım fesat oyunlarıyla hurafeci birilerini benim üstüme salmak.

Benim, bunlardan tırsacak adam olmadığımı hâlâ anlamadın mı?

Habire, ‘ulema efendilerimiz' edebiyatıyla Şintoist şirk yaygarası koparıp meseleleri bilmeyen halkın duygularını sömürüyorsun. Yanlış hesabı bırak, ezberini boz, fesat makinesi uğursuz adam!

Halk artık senin gibi tabanı aşınmış mahlukların ne mal olduğunu biliyor.

Sen, o ‘ulema' dediğin insanların herhangi birinin herhangi bir eserini okuyup anlayabilir misin? Onların eserlerinin adlarını sayabilir misin?

Sen ne biçim Müslümansın ki, ben Kur'an dedikçe senin şirk virüsü bulaşmış kanın tepene çıkıyor. Neden Kur'an'dan böylesine rahatsızsın!?

Deccal çocuğu musun sen?

Yoksa engizisyon papazlarının torunu mu?

Zerre kadar vicdanın varsa şuna cevap ver: Eğer ben, ABD ile, AB ile sıkıfıkı olsaydım sen bana saldırır mıydın? Hayır, tam aksine benden sebeplenmek için çevremde yalakalık zilletine düşer, etrafımda çanakçılık yapardın. Benzerlerine yıllarca yaptığın gibi.

Yılları Kur'an'la nefes alıp vererek geçmiş bir fikir adamına hangi cüretle din ve sünnet dersi vermeye kalkıyorsun.

Senin ar damarın yok mu be mendebur!

Yoksa kendini Kur'an'ın üstünde mi görüyorsun?

Benim sünneti dışladığımı söyleyecek kadar ahlaksız bir müfterisin. Beni ‘habire Kur'an'ı öne çıkarmakla' itham etmene bakılırsa esas sen Kur'an'ı dışlıyorsun.

Benim sünnetin gereksiz olduğunu değil ifade, ima eden bir sözümü göster, kalemimi kırayım. Namuslu adamsan bunu yap yahut benden özür dile. Haşa ki, ben, Hz. Peygamber'in sünnetini dışlayayım! Benim dışladığım, sünnet adı altında ümmete yutturulmuş Emevî yalanlarıdır.

Kitaplarımda onlarca, belki yüzlerce hadis yer almakta, o hadislere dayanan açıklamalar, yorumlar yapılmaktadır.

Hadis, sünnet başka bir şey, uydurma hadisler ve sünnet diye Arap örflerini yutturmak başka bir şey.

Ben hadis ve sünnete saygılı, uydurmalara karşıyım. Bunu, Kur'anî ve Muhammedî imanımın bir icabı sayıyorum.

Ben çıldırmış mıyım ki sünnetsiz, Peygambersiz bir din önereyim! Peygambere saygı, ona isnat edilmiş yalanları dinleştirmek midir?

O yalanları dışlamadan, Hz. Muhammed'e iman ettiğini sananlar sonunda şeytanla aynı yere gideceklerdir.

Din meselesinde rehberim ve önderim İmamı Âzam, aynı ithamlara maruz kaldı ve benim şurada kullandığım ifadelerin aynısıyla cevap verdi.

Git, oku, öğren. Hanefî mezhebinden olduğunu söylüyorsun; git İmamı Âzamı tanı. Onu tanırsan, senin gibi fesat mollalarının bugün bana yaptıklarının aynısının, yaşadığı zamanda İmamı Âzam'a yapılmış olduğunu göreceksin.

Dehşet verici bir biçimde göreceksin.

Saldırmadan önce sadece salya biriktirme, biraz da bilgi biriktir. (devamı yarın)

#104 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 02.10.2009 - 18:03

1 ) Yukarıdaki makalenin konu ile alakasını göremedim.

2) Copy/Paste tamamda paragraflar arası 5 satır olur mu ? Ciddi bir makale ise bile ciddiyetsiz bir paylaşım gibi duruyor ?

3) Kaynak ne ? ve Makale yazarı kim ?

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#105 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 02.10.2009 - 18:56

Sevgili WaLe

Hurafe soytarısına açık mektup Başlığıyla Başlayan Yazıların tamamı Prof Yaşar Nuri Öztürk'e AİTTİR.

Önceki yazılarımda belirtmiştim Dikkatinizden kaçmış

Beş ayrı makaleden oluşan yazının ilk 3 Bölümünü bu topiğe eklemiştim. Yarım bırakmak Yaşar Hocanın Düşüncelerinin anlatmasında fikir bütünlüğünde eksik kalacğından ben de üzerime düşeni yapmış oldum. Seriyi Tamamladım.




Hurafe soytarısına açık mektup (5)


İlim ve irfandan nasipsiz, gözü dönmüş saldırgan echel!


Ulema diye ağzına aldığın insanlar, dincilik fesat ve hıyanetine karşı benim verdiğim bugünkü mücadeleyi asırlarca verdiler. Ulema dediğin vakit, bunlar içinde İmamı Âzam (ölm. 150/767), İbnül- Cevzî (ölm. 597/1200), Ebu Şâme (ölm. 665/1266), Necmuddin Tûfî (ölm. 716/1316) İbn Teymiye (ölm. 728/1327) ve benzeri bilginler yok mu?



Fıkıh, hadis ve tefsir alanının bu âbide isimlerini sevdiğini söyleyebilir misin? Söylersen yalan olur. Çünkü onlar senin söylediklerini değil, benim söylediklerimi savundular. Kandırdığınız halk bunları bilmez ama bu ülkede bunları bilenler var.



Tabiî senin gibi Yezitlikler yapanları bilenler de var.



Söyle bakalım!



İbn Teymiye'nin ‘Şeytan Evliyası ile Rahman Evliyasını Ayıran Kitap'ı ‘el-Furkan'ı seviyor musun? Hiç okudun mu? Arapçasını okumak gibi bir şansın yok. Tercümesi var mı bilmiyorum. Yayıncısın; bir yığın hurafe pisliğini bu millete yıllardır yutturdun. Hadi, samimi Müslümansan, İbn Teymiye'nin, asırlara ruh ve şuur vermiş bu anıt eserini tercüme ettirip yayınlat. Ben tercüme edeyim yayınla.



Bunu asla yapmazsın, çünkü o zaman sen de okumak zorunda kalırsın. Ve eminim, okursan çıldırırsın. Çünkü İbn Teymiye ve benzeri Kur'ancı ulema, kendi ifadeleriyle, ‘uydurulan din'i değil, Kur'an'ın getirdiği ‘indidrilen din'i, Kur'an'daki İslam'ı anlattılar. O anlatım senin canına okur.



Ben de işte bu ‘indirilen din'i anlatıyorum. ‘Kur'an'daki İslam' kitabım bunun için yazıldı.



İbnül-Cevzî'nin ‘İblisin Dine Soktuğu Pislikler'i anlatan ‘Telbîsu İblis'ini seviyor musun? İbn Teymiye'nin eseri için yaptığım teklifi bu eser için de yapıyorum.



O eserlerin birer özetini, benim ‘İslam Nasıl Yozlaştırıldı' adlı kitabımdan okuyabilirsin.



Hemen kaşlarının çatıldığını, böyle bir şeyi asla yapmayacağını, onların ve benim eserimi asla okumayacağını söylediğini duyar gibiyim. Sen ve senin gibi hurafe hamalları o iki büyük bilginden asla hoşlanmaz, biliyorum.



Şimdi sana bir soru sorayım:



İbn Teymiye ve İbnül-Cevzî, Ehlisünnet'in en büyük bilginlerinden değil mi? Yoksa onlar ulema değil mi?



Bak, ben, onların devamıyım. Bunu biliyorsun; senin gibi hurafecilerin toplandığı mahfillerde itiraf da ediyorsun, ama yazdığın yazıda söylemiyorsun. Söyle de halk bilsin.



Bunu neden saklıyorsun, onursuz müfteri?



Bak, iki binli yılların koca Diyanet Teşkilatı, benim yıllardır karşı çıktığım ‘uydurma hadisleri din kitaplarından temizlemek' için ‘uydurma hadisleri ayıklama' çalışması başlattı. Aynı çalışma, birçok Müslüman ülkede yıllardır yapılıyor.



Asrın ‘Hadis Allâmesi' diye anılan Nâsıruddin Elbânî (ölm. 1999) gibi bir büyük bilgin, bu güvenilmez hadisleri tanıtmak için yirmi cilt yazdı.



Sen bunları bilir misin, irfansız adam!



Bunlardan haberin yoksa bu işlere burnunu neden sokuyorsun? Yoksa bunlardan haberin var da, bana saldırmak için bilmezlikten mi geliyorsun?



İslam iman ve vicdanı senin gırtlağından aşağı geçmişse bu kadar edepsiz, bu kadar haddini bilmez nasıl olabiliyorsun?



Konuş, söyle! Bir kere olsun, namuslu adamlara yaraşır tavırla konuş!



Şöhrete aldanarak âhiretimi berbat ettiğimi söylüyorsun.



Hurafe hamalı, dalalet sembolü adam!



Sen Allah mısın ki elâlemin âhireti hakkında hüküm veriyorsun? Senin gibi, dini kin aracı yapıp ülkenin insanlarını birbirine kırdıran, dinden imandan nefret yaratan birinin bile âhiretine ilişkin söz söylemek hakkı yok iken hayatını İslam'ı sevdirmekle, dine sırt dönmüş insanları dine çevirmekle geçirmiş bir ilim adamını, senin hezeyanlarına onay vermiyor diye ‘âhireti berbat olmak'la itham etmeye utanmıyor musun?



Nereden utanacaksın? Sende hayadan eser mi kalmış! Haya duygusunun olmadığı yerde imanın olmayacağını söyleyen hadisi görmedin mi?



Bak işte, o hadis uydurma değil. Ama senin gibiler bu gerçek hadisleri değil, uydurmaları öne çıkarır. Çünkü iblisliklerine o uydurmalarda destek bulurlar, gerçek hadislerde değil.





YALAKALIÐINI NE ÇABUK UNUTTUN!



Daha iki üç ay önce, bir stüdyoda bana, “Biz seninle kardeşiz ama zıt kardeşleriz” diye yılışıyordun. Ben de, “Bu, her halde edeplenmiş” diye senin eski saldırı günahlarını unutmaya çalışıyordum. Ne oldu, seni kimler yemleyip yalladı da durup dururken yine saldırmaya başladın! Kardeş kardeşe böyle mi hitap eder?



Ha bire benim servetime, şöhretime sataşıyorsun.



Ne serveti be adam!



Ben sizin gibi, Müslümanları Allah ile aldatıp da zekât, fitre toplayarak holding mi kurdum? Benim servetim ilmim, kalemim ve kitaplarımdır.



Ha, bir de şunu bil:



Ben; fitre, zekât parasıyla beslenmedim. Onun için başı dik, alnı açık bir adamım. Benim babam da dedem de hem bilgin hem tüccardı. Şükürler olsun, kursağımda onların helal ticaret kazançları, kafamda ve kalbimde onların verdiği ilim ve irfan var.



Ya sen ve senin gibiler?



Şöhretime gelince, ben şöhretimi senin gibi kinle, fesatla, kanlı Pazar provokasyonlarıyla elde etmedim; Farsça'dan Almanca'ya, İngilizce'den Rusça'ya kadar birkaç dile de çevrilen altmış küsur eserimle kazandım.





ESAS SEN TÖVBE ET!



Beni tövbeye davet ediyorsun. Ben, Kur'an müminiyim, her gün birkaç kez tövbe ederim. Kur'an, “İstisnasız hepiniz tövbe edin!” buyuruyor.



Peki, sen, dini-imanı kana ve kine âlet eden günahlarından hiç tövbe ettin mi! ABD'nin buyruğuyla yaratıp bu ülkenin evlatlarını birbirine kırdırdığın o hain eylemlerinden, Kanlı Pazar günahlarından hiç tövbe ettin mi?



Bu ülkede senin bütün bu melunluklarını bilenler var.



Senin gibiler, bir zamanlar, İmamı Âzam'ı da böyle tövbeye davet etmişlerdi.



Sahi, olmaya sen, İmamı Âzam hakkında geçen haftalarda yazdığım iki yazıdan rahatsız oldun da azdın? Allah biliyor ya, İmamı Âzam'la ilgili o iki yazının, senin gibilerin tâğût virüsünü azdıracağı aklıma gelmişti.



Kancı ve kinci yobaz!



Sen bu hezeyanlarını elli yıldır kusuyorsun. Türkiye'yi ve İslam dünyasını getirdiğiniz yer ortada. Sizin anlattığınız Kur'an dışı dinin yarattığı sonuç, işgal altındaki Irak'tır. Nasıl, beğeniyor musunuz?



Sana son sözüm yani nasihatim şudur:



Altmış küsur yıllık müflis bir ömür geçirmiş, gözlerinin feri uçmuş bir fosilsin. İlmin yok, irfanın yok, eserin yok. Bunlarda sıfırsın. Ama insanlığın, edebin, utanman, ilme, hakka saygın olsaydı durumunu yine kurtarırdın.



Edebe, efendiliğe sığınman gerekirken sen, bir musibet yaratığı gibi, elli yıldan beri fesat üretip ona buna saldırıyor, senin gibi düşünmeyenlerin dinine imanına kalite kontrolü yapmaya kalkıyorsun. Bütün ömrün bu şerir tasallutla geçti.



Yeter artık! Kuyruğunu kıvırıp yerine otur; Allah'a sığın, ifsat ve gıybet günahlarına tövbe et. Yoksa esas senin âhiretin berbat olur.



Sadece âhiretin değil, dünyan da berbat olur. Zaten oldun olası berbat bir bozguncusun sen!



Rahat dur da hiç değilse âhir ömrün berbat olmasın!

#106 lasrocas

lasrocas

    SaKLıMdASıN

  • Dokunulmazlar
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:heryer

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 15:41

Konu nerden nereye uzayip gitmis 6 sayfalik yaziyi tek tek okumaya calistim ..

lakin hala ayni seyleri tartisip durmusuz...


konu bir ara cumhuriyetin ilk yillarinda basi kapali okullara gidelebilindigine kadar gelmistir ..dogrudur..
ama unutmayiniz ki ayni kadinlar bir gece icinde burka carsaf pece adi her ne ise cikarip modern turk kadina donusmuslerdir..
ve ayni kadinlar erkeklerle omuz omuza saci ni basini dusunmeden savas meydanlarina erzak bomba bazen canlarini tasimislardir...

gunumuzde ise soguk asavas denilen kapanin icinde can cekisen bir ulkenin cocuklari olarak ..farkina varmadigimiz yada vardigimiz halde sustugumuz yuttugumuz bu savasta kimin basi acik kimin kapali kimin etegi uzun kimin kisa diye tartisiyoruz..

tartismak guzeldir..karsi tarafi dinlemekte oyle...lakin taraflara ayirlmak niye..
once sag sol sonra dogu bati simdi kapali acik...nasil bir kumpasin icindeyiz goren yok...

bir kac gun evel beyoglunda bir turku barda turbanli hatun kisilerle yan yana oturup turku dinledim...onlarin elinde kadeh vardi ... onun gunahi elindeki kadehte benim gunahim basimin acikliginda...ortak birlesimimiz ayni turkulerde agladik ayni turkulerle omuz omuza halay cektik..kimene ...
Devletin içine düştüğü yok olma tehlikesinin
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.

#107 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 15.10.2009 - 15:16

Sevgili lasrocas

bir kac gun evel beyoglunda bir turku barda turbanli hatun kisilerle yan yana oturup turku dinledim...onlarin elinde kadeh vardi ... onun gunahi elindeki kadehte benim gunahim basimin acikliginda...ortak birlesimimiz ayni turkulerde agladik ayni turkulerle omuz omuza halay cektik..kimene ...



Buradan anlaşılıyor ki Tek, tek bütün yazılanları okumamışsın veya okumuşsun anlamamışsın.

Neden mi böyle bir kanıya vardım!

Çünkü okusaydın böyle bir yazı yazmazdın.


Böyle bir yazı yazmışsan Topikteki yazılanlara bir cevabın var demektir.

Burada yapılan tartışma insanları bölmek parçalamak değil ki.

Niçin başımızı örtüyoruz veya örtmüyoruz buna bilimsel olarak cevap aramak dı.

Türbanı-Başörtüsü siyasetçinin elinden artık kurtulmalı .

Şimdi yazdığınız bu yazı bütün yazılanlara cevap niteliğinde olduğundan benim de bir sorum olacak.

Soracağım soru ile ilgili olarak Önce kısa bir girişle açıklama yapayım sonra sorumu sorarım.

Örtünmeye temelde iki açıdan bakıyorum

1. İnsan hakları açısından: Bu açıdan bakıldığında, sınırsız bir biçimde açılma özgürlüğünün kullanıldığı bir dünyada sınırsız bir biçimde kapanma özgürlüğünün de bulunması gerekmektedir. Bunun aksini düşünmek insan haklarına aykırılıktır. Yazdıklarından zaten Burada hemfikiriz.

2. Dinsel yükümlülük açısından: Bu açıdan dinin temel verileri incelendiğinde örtünmenin farz olanının, abdest uzuvları dışındaki vücut bölgelerinin kapatılması olduğu anlaşılmaktadır. Bundan fazlası kişisel tercihtir. Daha önce geniş olarak yazmıştım.

Şimdi konuya dini açıdan değilde İslamın GELENEKSEL Anlayışından bakarsak.


Bu anlayış, kadın ve örtünme konusunda iki ayrı icma'dan söz eder:

1. Köle ve cariye kadınların avretlerine (örtünmesi gereken yerlerine) baş ve göğüslerin dahil bulunmadığı,

2. Hür kadınların el ve yüz dışındaki tüm vücut bölgelerinin avret olduğu ve sonuç olarak da örtünmesi gerektiği.

Daha iyi anlaşılabilmesi için açıklarsak;

Geleneksel fıkhın kabulleri esas alındığında kadının örtünmesini bir 'din emri' olarak görmek mümkün değildir. Bu kabullerden yola çıktığımızda örtünme, sosyal konum belirleyici bir örf olur. Geleneksel anlayış, bu noktada çok ciddi bir çelişki içindedir.

Allah kullarına iki tane din göndermemiştir ki, birine göre kadınlar başlarını açmak, ötekine göre ise örtmek zorunda olsunlar. Geleneksel fıkhın bu çelişkiyi çözecek hiçbir söylemi yoktur. “ulema böyle buyurdu” diyerek kenara çekilmektedir.


İslamın gelenek anlayışı böyle, Ulema da bu konuya açıklık getiremiyor. Siz nasıl bir açıklık getirdiniz ki böyle bir yazı yazdınız ?

Bütün yazılanları okuduğunuza göre ve buradan sonra bu yazıyı yazmaya karar verdiğinize göre söyleyecek bir şeyleriniz vardır.

#108 selamsız

selamsız

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 23 Mesaj

Gönderim zamanı 15.10.2009 - 19:14

bu ne kadar fazla kavram kargaşasıdır bea...aboooo... arkadaşlar lütfen KURAN-I KERİMİ BİR KEZ OLSUN ELİNE ALIP OKUMAMIŞ OLANLAR BURDA AHKAM KESMESİNLER ÖRTÜNME YOK DİYE...YADA EMİN OLSUNLAR GÖZLERİYLE Mİ OKUMUŞLAR YOKSA... ELBETTE VAR ELBETTE VAR...SÜNNETTE DE VAR...HADİSTE DE VAR...KURANDA DA VAR...HEPSİNE İSTEYENLER İÇİN İSPAT DA VAR...BUNCA KAPANAN İNSAN VAR BOŞUNA MI?YAHU DÜŞÜNÜN BU BİR AVUÇ İNSAN DEÐİL Kİ...
HAYATTA HİÇBİRŞEY VAZGEÇİLMEZ DEÐİLDİR...

#109 lasrocas

lasrocas

    SaKLıMdASıN

  • Dokunulmazlar
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:heryer

Gönderim zamanı 15.10.2009 - 20:15

belirtiyim ki ben hepsini okudum demedim okumaya calistim dedim...

ayrica sunu belirtmek isterim ki benim mezhebimce kapanma zaten yok her neyse...

peki ortunmeyi irdeleyelim...

felsefi olarak dinler dogmatiktir ve icerigi tartisalamaz..sana dogru gelen ona yanlis gelebilir bkz hindularin tanrilarini afiyetle izgara yapmamiz..

cografi acidan yada iklimsel acidan...islam dini olmasaydida yine ortulu hanimlar veya erkekler gormemiz mumkundu ozellikle sicak memleketlerde bkz bedeviler ve giyinme sekilleri...

sosyolojik acidan bakacak olursak: en modern sehirlerimizin koylerinde bile cogu kisi ortuludur ..cunku inanc sistemleri orf ve adetleri bunu gerektirir..
ulkemizin dogusuna gidecek olursak genc kizindan yaslisina her kesim kapalidir cunku acik hanim hos karsilanmaz,adi cikar ki bkz okula gonderilmeyen kiz cocuklari...
ve bunlara sunlarida ekleyebiliriz
taklitci ortunme ki bu begendigi birini ornek alma bkz nene anne

korku ortusu : bir toplumdan uzaklastirilacagina hakir gorulup kucuk gorulecegini dusunme gudusuyle ortunme...bkz yukarda yazdigin ornekler...

politik olarak bakarsak ki aciklamaya gerek yoktur sagimiza solumuza bakmanmiz az tv ve gazete okumamiz bu konuda bize yeterince yardimci olucaktir...


ve benim anlatmaya calistigim sevgili waranko

bilirsiniz ki islamiyetten once ki hemen hemen tum dinler de ortunme vardir ozellikle kadin uzerinde..
yahudilik te ortunme namusun simgesidir ( bkz Tekvin 24 / 64,65) ( Es’ iya 3 / 16,17) ornek olarak ta basini ortmeden sokaga cikan kadinin esi mehir bedeli odemeden bosayabilmesi...
hristyanlik ta ise zina yi engelleyen bir husustur ortunme...ve Allaha yakarirken baslarini ortmeleri uygun olarak gorulur.. ve ortulu kadin evli kadini simgeler..
rahibelerde allahla evli olduklarina inandiklari icin kapalidirlar...diisarda ki erkeklerin zina girisimlerini engelemek de iste burda devreye giriyor...

zerdusluk budizm de bile ortunme sekillerine rastlamak mumkun...

ama hangi devlette ortu ortunme sekli icin bu denli kavga yapiliyor ? hangi ulkede ozgurlukler bukadar engeleniyor ( acik yada kapali farketmez)

iste benim demek istedigimde buydu ...
beyoglunda ki hatun kisiler icmis kapaliymis acikmis banane...
boylede olmali olmadigi vakit biz daha cok birbirimiz yeriz ...
hatta bilindik bir laf millet aya gitti biz hala turban tartisiyoruz...
Devletin içine düştüğü yok olma tehlikesinin
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.

#110 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 16.10.2009 - 10:16

Sevgili Lasrocas

106 Nolu mesajınızdaki yazdıklarınızla çelişiyorsunuz.

bir kac gun evel beyoglunda bir turku barda turbanli hatun kisilerle yan yana oturup turku dinledim...onlarin elinde kadeh vardi ... onun gunahi elindeki kadehte benim gunahim basimin acikliginda...ortak birlesimimiz ayni turkulerde agladik ayni turkulerle omuz omuza halay cektik..kimene ...

demişsiniz.

Tamam kime ne de! Birisi çıkarda Sevabın dan günahından da sana ne? demez mi!


Benim üzerinde durduğum nokta , itirazım burada. Başı açıkları dolaylı yoldan çaktırmadan günahkar ilan ediyor olmanız.


Benim size yazma sebebim bu noktaya vurgu yapmaktı. Neye göre bu insanları günahkar ilan ediyorsunuz?? Demek istedim ve İslam geleneğinin 2 ayrı icmasından bahsettiğini de belirttim.

Bu anlayış, kadın ve örtünme konusunda iki ayrı icma'dan söz eder:

1. Köle ve cariye kadınların avretlerine (örtünmesi gereken yerlerine) baş ve göğüslerin dahil bulunmadığı,

2. Hür kadınların el ve yüz dışındaki tüm vücut bölgelerinin avret olduğu ve sonuç olarak da örtünmesi gerektiği.


Ulemanın bile çelişkide olduğu ve cevap veremediği bu duruma siz nasıl bir cevap buldunuz ki başı açık insanları günahkar ilan edebiliyorsunuz.

Sonraki mesajınızda da

ayrica sunu belirtmek isterim ki benim mezhebimce kapanma zaten yok her neyse...

Demişsiniz

Bu çelişkiye Açıklık getirmenizi rica ediyorum.

Bunların dışında diğer söylediklerine aynen katılıyorum.

#111 lasrocas

lasrocas

    SaKLıMdASıN

  • Dokunulmazlar
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:heryer

Gönderim zamanı 16.10.2009 - 10:38

azizim..

ben basi aciklari gunahkar ilan etmiyorum...kimilerince basi aciklar gunahkar ya buna dem vuruyorum ...sizene diyorum onun elinde ki kadehten ve yine sizene benim basimin acikligindan...


en altta sordugun cevabida ben aleviyim ...

dilerim aciklamisimdir kesin ve net bir sekilde...
Devletin içine düştüğü yok olma tehlikesinin
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.

#112 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 16.10.2009 - 10:57

Sevgili lasrocas

Saygılarımla, teşekkür ediyorum.




7 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 7 ziyaretçi, 0 gizli