İspanya şampiyon
36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası final maçında Sırbistan’ı 85-63 yenen İspanya, Avrupa şampiyonu oldu.
Son Dünya şampiyonu ve olimpiyat oyunları finalisti olan İspanya, Avrupa Şampiyonası’nı altın madalya ile tamamlamasını bilirken, 22.4’lük yaş ortalamasıyla en genç ekip olan Sırbistan da şampiyonayı ikinci olarak bitirerek önemli bir başarı elde etti. Ayrıca, Avrupa Şampiyonası’nın MVP’si (En Değerli Oyuncu) İspanya Milli Takımı’nın yıldız ismi Pau Gasol seçildi.
Şampiyonanın üçüncülük maçında Yunanistan, Slovenya’yı 57-56 ile geçerek bronz madalya kazandı. Slovenya ise şampiyonayı 4. bitirdi. Şampiyonanın 5-6’ncılık klasman maçında ise Fransa ile Hırvatistan karşı karşıya geldi. Horozlar, rakibini 69-62 yenerek Avrupa beşinciliğini kazandı.
Türkiye turnuvada 8. olabildi
0
2009 Avrupa Basketbol Şampiyonası / Polonya
Konuyu açan
shy
, 08.09.2009 00:31
bu konuya 43 yanıt verildi
#41
Gönderim zamanı 21.09.2009 - 13:03
#42
Gönderim zamanı 21.09.2009 - 13:16
Grup maçlarında elimizi kolumuzu sallaya sallaya yendiğimiz Sırbistan ve İspanya final oynadı, İspanya şampiyon oldu. Bir türlü başladığımız işin devamını getiremiyoruz.
Yazık vallahi en güçlü takımları yendiğimiz turnuvada sekizinci olduk.
Yazık vallahi en güçlü takımları yendiğimiz turnuvada sekizinci olduk.
#43
Gönderim zamanı 21.09.2009 - 21:30
ben umutluydum 8.liği hiç tahmin etmemiştim ...sağlık olsun.
♥
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
♥
#44
Gönderim zamanı 25.09.2009 - 18:02
Bir süre ara verdikten sonra bir yorum yapalım bakalım.
Tanjevic in hem Mehmet Okur ile hem de Kaya Peker ile sorunları olduğu o sebeple de kadroya almadığı kısmı ile başlayalım.Bence pota altında genç oyuncular fena oynamadı ancak zamanla turnuvadaki maçların sertliği ve önemi arttıkça pota altı oyuncuları sıkıntı çektiği göz ardı edilemez.Bahsedilen iki oyuncunun form durumları iyi olduğunda takıma neler katacağı da su götürmez.Ancak bir de takım olabilme sorunu var.Her zaman iyi oyuncuların bir araya gelmesi iyi bir takım olmalarına yeterli olmuyor.Takım kimyası dedikleri aslında oyuncuların birbiri ile ilişkileri topları kimin kullanacağı kimin sahada kaç dakika alacağı gibi bir sürü sorunu da beraberinde getirebiliyor.Öyle mi iyi olurdu bu şekilde mi her iki durumu da aynı şartlarda gözlemlemeden bir şey söylemek zor.Yine de pota altında turnuva ilerledikçe sıkıntı çektiğimiz görünüyor bir şekilde çözüm bulmak gerekecek.
Sanırım uzun zamandır ilk defa gerçek iki point guardımızla oynadık ve özellikle her ikisi aynı anda takımda olduğu sırada çok iyi anlaştıkları ve takımı çok iyi organize ettikleri göründü.Buna karşın diğer kısalar sanırım sakatlıkların da etkisiyle çok iyi performans vermediler gibi geldi.Veya hocanın oyun tarzı onlara uymadı.Ancak bu bölgede sorun yaşadığımızı düşünüyorum.
Hidayet ise sakat olarak kampa katıldığı ve tam randıman vermediği için yeterince iyi gözükmemiş olabilir.Ancak özellikle onun olmadığı dakikalarda takımın hem savunma hem de ribaunt pozisyonunda sıkıntı çektiği de bir gerçek.Ya hiç Hidayet oynamayacakmış gibi bir oyun planı kurgulamamız veya Hidayeti bir şekilde etkili kullanma yolları bulacak oyun tarzına ihtiyacımız var sanıyorum.Buna karşın takımın neredeyse tüm hücum güvü ersan gibi gözüktü ki bu açıdan kolay durdurulabilir olabiliriz.Daha fazla sayıda hücum organizasyonlarına ihtiyacımız olacak.
Savunmamız sanırım turnuvadaki en göza batan yanımızdı.Yarı final maçını kaybettikten sonra klasman maçlarını değerlendirmeye almıyorum.Biz bir şekilde o maçları iyi oynayamıyoruz tamamen çözülüyoruz.Aslında turnuvayı 5. bitirmek varken sekizinciliğe razı geliyoruz.Niyedir nedendir bilemiyorum.
Bekir ile Barış (sanırım adı bu şekildeydi emin değilim) niye turnuvaya getirdik ben çözemedim.Madem oynatmayacağız onların yerine başka oyuncular bulunabilirdi.Genelde bu şekilde oynatılmayacak oyuncu niye getirilir onuda çözebilmiş değilim.
Şu serbest atış sorununu nasıl çözemiyoruz onu da anlayabilmiş değilim.Bizimle karşılaşan her ekip iş serbest atışlara kaldı mı çok rahatlıyorlar.Başabaş kaldığımız tüm maçlarda serbest atışları biraz daha iyi yüzde ile atmış olsak şimdi finaldeydik belki.Bu durumu nasıl görüp önlem alınmaz bilemiyorum.
İspanya haricinde kalan takımların aslında güç olarak birbirlerine yakın olduğu bir turnuva izledik.Birkaç serbest atış veya gününde oyuncuların bulduğu sayılar ile dereceler gerçekleşti gibi.O takımların arasında bizimde olmamız sevindirici.Avrupa da henüz İspanya ayarında bir takım yok görünen o.Onları da ancak çok çok iyi olduğunuz zaman ve onlarıda kötü zamanlarında yakaladığınızda yenebiliyorsunuz.Biz de buna uygun şekilde oynamıştık.
Yine de son iki maçı saymazsak bizi heyecanlandıran bir youn oynadığımızı söyleyebiliriz sanırım.Ancak daha iyi olabilirdik cümlesi aklımızdan çıkmamalı.Umarım 2010 Dünya Kupası ki Türkiye de oynanacak ve bu turnuvuda madalya istiyoruz bir şekilde umduklarımız yolunda gider başarılı oluruz.
Tanjevic in hem Mehmet Okur ile hem de Kaya Peker ile sorunları olduğu o sebeple de kadroya almadığı kısmı ile başlayalım.Bence pota altında genç oyuncular fena oynamadı ancak zamanla turnuvadaki maçların sertliği ve önemi arttıkça pota altı oyuncuları sıkıntı çektiği göz ardı edilemez.Bahsedilen iki oyuncunun form durumları iyi olduğunda takıma neler katacağı da su götürmez.Ancak bir de takım olabilme sorunu var.Her zaman iyi oyuncuların bir araya gelmesi iyi bir takım olmalarına yeterli olmuyor.Takım kimyası dedikleri aslında oyuncuların birbiri ile ilişkileri topları kimin kullanacağı kimin sahada kaç dakika alacağı gibi bir sürü sorunu da beraberinde getirebiliyor.Öyle mi iyi olurdu bu şekilde mi her iki durumu da aynı şartlarda gözlemlemeden bir şey söylemek zor.Yine de pota altında turnuva ilerledikçe sıkıntı çektiğimiz görünüyor bir şekilde çözüm bulmak gerekecek.
Sanırım uzun zamandır ilk defa gerçek iki point guardımızla oynadık ve özellikle her ikisi aynı anda takımda olduğu sırada çok iyi anlaştıkları ve takımı çok iyi organize ettikleri göründü.Buna karşın diğer kısalar sanırım sakatlıkların da etkisiyle çok iyi performans vermediler gibi geldi.Veya hocanın oyun tarzı onlara uymadı.Ancak bu bölgede sorun yaşadığımızı düşünüyorum.
Hidayet ise sakat olarak kampa katıldığı ve tam randıman vermediği için yeterince iyi gözükmemiş olabilir.Ancak özellikle onun olmadığı dakikalarda takımın hem savunma hem de ribaunt pozisyonunda sıkıntı çektiği de bir gerçek.Ya hiç Hidayet oynamayacakmış gibi bir oyun planı kurgulamamız veya Hidayeti bir şekilde etkili kullanma yolları bulacak oyun tarzına ihtiyacımız var sanıyorum.Buna karşın takımın neredeyse tüm hücum güvü ersan gibi gözüktü ki bu açıdan kolay durdurulabilir olabiliriz.Daha fazla sayıda hücum organizasyonlarına ihtiyacımız olacak.
Savunmamız sanırım turnuvadaki en göza batan yanımızdı.Yarı final maçını kaybettikten sonra klasman maçlarını değerlendirmeye almıyorum.Biz bir şekilde o maçları iyi oynayamıyoruz tamamen çözülüyoruz.Aslında turnuvayı 5. bitirmek varken sekizinciliğe razı geliyoruz.Niyedir nedendir bilemiyorum.
Bekir ile Barış (sanırım adı bu şekildeydi emin değilim) niye turnuvaya getirdik ben çözemedim.Madem oynatmayacağız onların yerine başka oyuncular bulunabilirdi.Genelde bu şekilde oynatılmayacak oyuncu niye getirilir onuda çözebilmiş değilim.
Şu serbest atış sorununu nasıl çözemiyoruz onu da anlayabilmiş değilim.Bizimle karşılaşan her ekip iş serbest atışlara kaldı mı çok rahatlıyorlar.Başabaş kaldığımız tüm maçlarda serbest atışları biraz daha iyi yüzde ile atmış olsak şimdi finaldeydik belki.Bu durumu nasıl görüp önlem alınmaz bilemiyorum.
İspanya haricinde kalan takımların aslında güç olarak birbirlerine yakın olduğu bir turnuva izledik.Birkaç serbest atış veya gününde oyuncuların bulduğu sayılar ile dereceler gerçekleşti gibi.O takımların arasında bizimde olmamız sevindirici.Avrupa da henüz İspanya ayarında bir takım yok görünen o.Onları da ancak çok çok iyi olduğunuz zaman ve onlarıda kötü zamanlarında yakaladığınızda yenebiliyorsunuz.Biz de buna uygun şekilde oynamıştık.
Yine de son iki maçı saymazsak bizi heyecanlandıran bir youn oynadığımızı söyleyebiliriz sanırım.Ancak daha iyi olabilirdik cümlesi aklımızdan çıkmamalı.Umarım 2010 Dünya Kupası ki Türkiye de oynanacak ve bu turnuvuda madalya istiyoruz bir şekilde umduklarımız yolunda gider başarılı oluruz.
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Dom Zly (2009) Fragman |
Sinema | hüfyaa |
|
|
|
NASA ve Avrupa Uzay Ajansı'ndan Didymos asteroidini vurma planı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Google'ın DNI fonu, Avrupa çapında 124 haber projesine 24 milyon E |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Avrupa-Rusya Mars'ta yaşam izleri arayacak |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Windows Live Messenger 2009 Yükleyin |
Windows Live Messenger | Melih |
|
|
2 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli