İçerik değiştir



- - - - -

Bekir Coşkun - Üçüncü Sayfa


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 10 yanıt verildi

#1 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 25.09.2009 - 18:47


Bekir Coşkun en sevdiğim birkaç yazardan biridir.
Onun Duru Türkçe ile yazdığı şiirimsi akıp giden yazılarını özledim.

Tekrar ve yeniden Nerede kaldıysak Oradan DEVAM...



Üçüncü Sayfa.

KÖŞE yazarları, yazının konumuna göre de çeşit çeşittir; sağ köşe yazarı, sol köşe
yazarı, orta köşe yazarı, dik köşe yazarı, yan köşe yazarı.
Ben üçüncü sayfa yazarıyım...
Nitekim kimi meslektaşlarım “Sayfa kaç?” diye sorduklarında, sağ elimin üç parmağını havada sallayıp “Üç...” dediğimden, üç milyon dolar alarak transfer olduğuma karar verdiler.
O “eski patronu görülmemiş vergi cezasına çarptırılınca kaçtı” iddiası da, “Sayfa kaç”ın içindeki “kaç”tan ileri geliyordur.

Arbedenin ortasında kalmış futbolcu gibi, sahaya atılan yabancı cisimler başımda paralanırken, biraz şaşkın, biraz üzgün, bu saçağın altına attım kendimi.
Mesele, bir odadaki üç-beş kitabı toplayıp çekip gitmek kadar basit gözüküyor dışarıdan.
Ama 17 yıl soluduğum havadan, dostlarımdan, arkadaşlarımdan ve Hürriyet’ten ayrılmanın zorluğu canımı yeterince yakarken, kararlı suskunluğum birer yabancı cisme dönüşüp patladı başımda.
Oysa örtülü faşizmi görmezlikten gelenlere, hatta çanak tutanlara ben tam 6
yıldır (bakınız; Hürriyet arşivleri) işte bunu anlatmaya çalışıyordum: “Sıra size gelecek...”
Aynı şeyi şimdi de ve herkes için söylüyorum:
Cumhuriyetin kurumları, kavramları, devrimci ilkeleri, aydınlık yoludur bugünkü Türkiye’yi yaratan.
Onlar saldırıya uğradığında sinip sesinizi çıkartmazsanız, görmezlikten gelirseniz eğer...
Sıra size de gelecek...

Yine de başıma yabancı cisimler atılırken; ben yürekli meslektaşlarımın, dostlarımın ve okurlarımın beni korumaya çalışan manevi kalkanları altından üç parmağımı aradan sallayıp yanıtlıyordum sadece:
“Sayfa üç...”

Olsun...
17 yıl bana yazı yazma olanağı veren Hürriyet’e teşekkür ederim.
Artık HABERTÜRK’teyim...
Sayfa üç...
Şu elinizde tuttuğunuz gazetenin sevinçli, heyecanlı, umutlu çalışanlarından birisi olmaya çalışacağım.
HABERTÜRK yepyeni bir gazete.
Bu kadar kısa zamanda toplumun güvenini ve sevgisini kazanmış, kısa sürede medyanın önemli bir parçası olmuşsa...
Yürekten dua edin; yolu açık olsun...
Ben ise; dün yeni odamda eşyalarımı dolabıma yerleştirirken, burnumu çeke
çeke, sadece okurlarımın yüzüne sıkılmadan-utanmadan bakmayı diledim ve mırıldandım:
“Merhaba...”

#2 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 26.09.2009 - 17:04

CİNER AKP ile çok yakınlaştı bu Bekir COŞKUN'un kalemine yansıyacakmı merak ediyorum. Ticari açıdan bakıldığında Bekir dayının Kemalist okurları Habertürk'e yakınlaşacaktır. Hürriyet için ÇÖLAŞAN' dan sonraki büyük kayıp.

Yılmaz ÖZDİL' de bir başka gazeteye transfer olursa Hürriyet içinde yandaş medya diyebiliriz artık : )

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#3 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 26.09.2009 - 17:22

Çıkarılan vergi borcu yüzünden Doğan Medya Grubu'na ait bir gazetenin Fettah Tamince'ye satılacağını okumuştum bir yerlerde. Artık ne kadar doğru bilmiyorum. Zaten satılsa da pek sürpriz olmaz. Nasıl olsa bu gidiş ile herkes birgün yandaş olacak. <_<

Bu mesaj Raskolnikov tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.09.2009 - 17:23


#4 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 26.09.2009 - 17:46

ki öyle olsa bile TMSF'nin DYH'ye karşı harekete geçip ilgili kuruluşların ihalesini bekler şu zamanda diye düşünüyorum sonrasında nasılsa devlet bankaları Tamince'ye kredi vermek için yarışacaktır. : )

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#5 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 26.09.2009 - 20:58

bekir coşkun bir röportaj yapmıştı. göbeğini kaşıyan adamla barışmak istiyorum diye.
bilmiyorum artık bu barışma nasıl olacak.

#6 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 28.09.2009 - 11:14

bekir coşkun bir röportaj yapmıştı. göbeğini kaşıyan adamla barışmak istiyorum diye.
bilmiyorum artık bu barışma nasıl olacak.



Birşey söylenmişse bu söylemin altını dolduran birçok neden ve tesbit vardır.

Boş söze lakırdı denir. Bu boş bir sözmü?
Ayrıca Unutulmamalıdır ki Bekir Coşkun bir gazeteci bir yazar. Düşüncelerini dile getiremez mi ?
Bunu Bekir Coşkunu savunmak niyetiyle söylemiyorum.

Ortada bir tesbit var.

Bakın Başbakanın da çok yeni ve güncel bir söylemi var.
Burada Türk halkı rencide edildi. Ama kimse çıkıp da yav Başbakan bizi ne olarak görüyor neyin yerine koyuyor demedi.


Başbakan ABD'den ne dedi!?

Hazmede hazmede Hazmettire hazmettire yapacağız dedi.

Bu şu demektir.

Nasıl olsa Türk Halkı GÖBEÐİNİ KAŞIYAN ADAMLARdan oluşuyor. Önüne ne koyarsam yer.

Ne yediğini bilmeden yiyor, bunu da önlerine koyarım hazmede hazmede yerler. Demek istiyor.

Normal yetişkin bir insan önüne konulanın ne olduğunu bilmeden yer mi ? Yemez.

Hayvanlar bile yediğini koklamadan veya yalamadan yemez. Emin olunca önünden bile alamazsın.

Ama GÖBEÐİNİ KAŞIYAN ADAM YER Demek isteniyor.

Ben söylemiyorum Başbakan Söylüyor.

Buyurun Yiyin!!

Afiyet olsun.

#7 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 30.09.2009 - 14:39

Yetenek


BEN Başbakan'ın yeteneklerini beğenirim.
Her zaman “Tayyip, Tayyip, Tayyip” derim...
Misal; ABD Başkanı Obama ile baş başa 15 dakika görüşüp, otuza yakın konuda “fevkalade iyi neticeler” kim almış olabilir?..
15 dakikanın yarısını tercümanın tekrarı olarak düşünün...
Kaldı 7.5 dakika...
Ermenistan ile sınır kapısı, Kürt açılımı, İran’ın nükleer sorunu, Irak meselesi, Kuzey Irak’ın geleceği ve daha birçok mesele bunun içinde...
Ki kendisi de 7.5 dakikalık ikili görüşmeyi, bizim medyaya ancak 20 dakikada anlatabildi zaten.

Yetenek başka şeydir...
Türkiye’nin gelmiş-geçmiş başbakanları birkaç dil bilir, birikisini de anadilleri gibi konuşurlardı.
Bu, iki kelime (Van minüt) biliyordu...
O iki kelime ile dünyayı ayağa kaldırdı.
Nitekim bu son ABD gezisine katılan arkadaşlarımız, “Birleşmiş Milletler toplantısına da van minüt damgasını vurdu” diye bildirdiler.

ABD’ye giderken “Tüm komşularımız ile barış ve dostluk bağları kurduk” diyen,
koltuğunun altında komşuların başına atılacak füze sistemi ile dönen bir başka devlet adamı yoktur.
Ayrıca “Füze sistemi söz konusu değil” dedikten hemen sonra “1.3 milyar dolarlık bir ihaleden” söz etti ki, bu da yetenek...
Yani füze yok, ama fiyatı var...
O zaman komşular huysuzlandığında 1.3 milyar dolarlık ihale dosyasını vuracaktır kafalarına kafalarına...
Yoksa ne işe yarayacak bu füzeler, rampalar?..
Füze dediğiniz şey gider ama gelmez...
Yoksa bin üzerine gez...

Pekiii...
Her ağız açışta insanların kardeşliğinden, medeniyetlerle kucaklaşmaktan, akan kanı durdurmaktan söz edip, sonra insanların başına atmak için füze almak...
Ve bunu kılıfına uydurmak yetenek değilse ne?
Anlamayan yeteneksiz var mı?
Yok...

Bekir Coşkun

#8 Sultanım

Sultanım

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.113 Mesaj

Gönderim zamanı 30.09.2009 - 16:41

Yazdıkları gazeteler ile patronlarının ticari kaygılarından dolayı yalan haber (yalan haber yüzünden tekzip yayınlama da rekor hangi medyo grubunda) içinde yüzdükleri halde dürüst insan pozlarına yatan köşe yazarlarından nefret ediyorum.

Hükümetle polemiğe girmek adına kucaklarında köpeklerle poz veren halktan kopuk yazarları kim severek okur ki demek ki okurları da varmış

Eee şimdi bu durumda göbeğini kaşıyan adam varsa kaşınan göbeği kaşıyanlarda varmış demek ki (ücret aldığı patronun aleyhine yazı yazacak kalemi cesur köşe yazarı gösterebilirmisiniz bana)

Aynı geminin içinde yol alıyordunuz Bekir Coşkun?

Emin Çölaçan gibi yokolmaya mahkumsunuz sizde.

Bu mesaj Sultanım tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 30.09.2009 - 16:44

SULAK TOPRAKLARDA ÜMİTLER YEŞERİR

KANIN DÖKÜLDÜÐÜ TOPRAKLARDA İNSANLIK ÖLÜR

YAŞANMAZ BİR DÜNYA İÇİN TÜM VAHŞİLİÐİNİ GÖSTEREN İSRAİL'İ KINIYOR VE LANETLİYORUM

KAHROLSUN İSRAİL!!


#9 Edys

Edys

    ....

  • Dokunulmazlar
  • 16.109 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:istanbul,antalya,bodrum ve başka yerler
  • İlgi Alanları:FENERBAHÇE

Gönderim zamanı 30.09.2009 - 17:37

hürriyetteki operasyonların süreceğini düşünüyorum.. ya adam akıllı yazılar yazarlar ya da akp tepelerine biner.. bilmem ne kadar borcu var Aydın Doğan ın.. ee hal böyle olunca da 180 derece dönmesi gayet normal. gazetede çalışanları kovmuş etmiş.. Aydın Doğan ın çok umruydu.. herşeyi para olmuş çünkü.. olsun da nasıl olursa olsun.. durmak yok yola devam Aydın Doğan.. beraber yürüyün o yollarda beraber de ıslanırsınız yaz yağmurlarında..


vergi borcunu da d-smart abonelerini güzelce kazıklayarak çıkartacağını düşünüyorum.. dün ne söz verdilerse bugün tersini yapıyorlar.. eski reklamları bir izlemek yeterli bunun için.. şimdi herşey paraya döndü.. bu işi de güzel kıvırdın Aydın Doğan..

Başbakan'a kızıyordum seninle uğraştığı için ama sana müstahak..

#10 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 01.10.2009 - 18:17

Sevgili Sultanım

İnsanları Çalıştıkları kurumlarla ilişkilendirip yargılarsan . Haksızlık etiş olursun Hiç de etik olmaz. Bu durum da Türkiyede herkezi Tacizci, tecavüzcü, yalancı,talancı, dolandırıcı hırsız olarak lanse etmemiz gerekir ki bu hiç de Ahlaki olmaz.
VakıfBank ve Halkbank her isteyene İSTEDİÐİN DE gazete ve TV kurması için Kredi VERMİYOR!!!!!!!!!!!

Eee şimdi bu durumda göbeğini kaşıyan adam varsa kaşınan göbeği kaşıyanlarda varmış demek ki (ücret aldığı patronun aleyhine yazı yazacak kalemi cesur köşe yazarı gösterebilirmisiniz bana)

Demişsin
Bu lafı başbakan da söylemişti İnanın senin de onun da ne demek istediğini anlamış değilim. Sen bir şeyler biliyorsundur ki yazmışsın. Bu konuda bari sen bir şeyler söyle de ne olduğunu anlayalım.
Küçüklüğümde benim de köpeğim vardı. Hep kafasını kaşırdım o da mest olur ellerimi yalardı . Arabanın altında kaldı. Öldüğünde çok ağlamıştım. Bahçeye gömmek istemiştim de babam izin vermemişti.
Küçücük dünyamda hep şöyle düşünürdüm. Şeçim onun değildi dünyaya köpek olarak gelmişti. Şansız doğmuştu. Akşam ben sıcak evime girerken Kapıyı yüzüne kapatıtğımda kulaklarını düşürür arkamdan yalvaran bakışlarla ağlamaklı boğuk bir ses belli belirsiz ağzından çıkardı. Umudunu yitirmez paspasın üzerine kıvrılırdı. Bir süre bekler di. Babam kapıyı açınca yerinden fırlar derme çatma kulubesine girerdi.
Şimdi şartlar izin vermediğinden besleyemiyorum. Maviş adında bir Muhabbet kuşum var. Onun bütün bakımını sorumluluğunu oğluma bıraktım . Sorumluluk duygusu gelişsin diye. Hayvanlar la sıkı muhabbet çok mu kötü . Ahlaksız bir şey mi?
Lütfen bu konu da beni bilgilendir. Bilmeden yanlış bir şeyler yapıyorsak Hayvanları görmeye DARICAYA gidip gelmeyelim insanları kendimize güldürmeyelim.
Benim büyüklerimden öğrendiğim nasihat niteliğinde bir söz vardır.
''Hayvanları sevmeyen İnsanları hiç sevmez.''

Aynı geminin içinde yol alıyordunuz Bekir Coşkun?

Emin Çölaçan gibi yokolmaya mahkumsunuz sizde.

Atatürk’e hergün yatıp kalkıp küfür eden inanların yaşadığı bir ülkede birkaç tane yazar'ın harcanması cok mu ? Eşyanın tabiatına aykırı değil.

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 01.10.2009 - 18:19


#11 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 05.10.2009 - 12:42

Sevgili Sultanım

Hayvanların da bir ruh taşıdığını bir yeri kanayınca canının acıdığını üşüdüğünü ürperdiğinin duygulandığını hatta ağladığını söyleyen UYGAR insanlardan Bekir Coşkunun Sana söyleyecekleri varmış...

Bekir Coşkun
Kafes...
04.10.2009 16:57:23


BARINAÐIN demir kapısı her açılıp kapandığında, o kafesinin ön tarafına koştu... Uzun kulaklı, kocaman gözlü kafasını demirlerin arasından uzatıp büyük kapıya baktı...
Geldiler mi?
Ben onu birkaç sene önce görmüş, köşemde yazmıştım.
Henüz annesinin kokusunu duya duya büyürken onu alıp cam bir vitrinin içine koydular, küçük bir kız annesi ile gelip satın aldı.
Sıcak bir evde, küçük kızla çok mutlu günleri olmuştu.
Divanların üzerinde oynadılar, camdan sokağı seyrettiler, akşamları baba geldiğinde kapıya birlikte koştular.
Bir gün mahkemenin "Lojmanda köpek beslenmez" hükmü gereği onu işte bu barınağa getirip bıraktılar. Önceleri küçük kız hafta sonları babasının elini tutarak gelip onu görüyor, biraz başını okşuyor, sonra ağlaya ağlaya gidiyordu.

*

Bugün 4 Ekim, Dünya Hayvan Hakları Günü...
Uygar ülkeler bu günü 1931'de kutlamaya ve hayvanlara karşı görevlerini yapmaya başladılar. UNESCO, Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni 1978'de kabul etti, tüm dünyaya duyurdu.
Türkiye 2004'te "Hayvanları Koruma Yasası"nı AB uyumu gereği kabul etti. Ama yasayı yapan devlet, hiçbir zaman onu uygulamadı. Yasayı ne yerel yönetimler gördü, ne kamu kurumları anladı, ne de mahkemeler tanıdı...
Başta o yasanın yapıldığı şehir, ülkenin başkenti Ankara'daki barınakları bir gelip görmelisiniz...
Bu yüzden tüm dünya bugünü hayvanları ile kırlarda mutlu kutlarken... Türkiye'de hayvan dostları; dünyanın en merhametsiz, en vicdansız, en acımasız insan-hayvan ilişkisinin acısı ile dizlerine vuruyorlar...

*

Barınağın demir kapısının sesi her geldiğinde, büyük köpeklerden korkup saklandığı kuytudan çıkıp koştu...
Kafasını parmaklıklardan uzatıp baktı; gelen o küçük kız mı?..
(.........)
Bu yaz başında küçük kızın küçük köpeği demir kafesin içinde öldü.
Bakıcılar onu, başını uzatmış büyük kapıya bakarken bulduklarını söylediler.
Barınağa yakın tarlaya gömdüler küçük köpeği...
Bu bahar orada sarı çiçekler açacak...





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

7 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 7 ziyaretçi, 0 gizli