Kamunun hakkını yiyenlerin dini olmaz, olamaz. Hatta namazlı niyazlı olsalar da onların dini imanı olmaz.
Evet, Kur'an aynen böyle diyor.
Ne var ki, Kur'an'ın böyle dediğini Müslümanlar öğrenmesin diye elli bin şeytanlık sergileyenler Kur'an'ın bu hayat veren söyleminin üstünü örtüyorlar, örttüler.
Dinciler dini babalrının çifliği gibi parsellemiş istediğine istediği kadar veriyor.
Halk bunlara asıl dinsiz imansız sizsiniz deyinceye kadar bu ülkenin iflah olması mümkün değil.
Bugünkü camiler, İslam'ın mabedi olarak değil Allah ile Aldatanların seçim bürosu propoganda ofisi oldukça istersenz her sokağa böyle sözde cami yapın. Ahlaki çöküş kaçınılmazdır. ve Ahlak çökmüştür.
Ünlü Mercümek, Yimpaş, Kombassan, İhlas, Jet-Pa, Avrupa'daki Türkleri camide kandırıp soyma olayları bunların öne çıkanları. Üstü henüz açılmamış daha neler var!
Bakın Kur'an ne diyor. Yaşar Nuri Öztürkün Kaleminden okuyun. Eleştirilerinizi yapın herkez kucağındaki taşı döküp kurtulsun.
Buyurun Okuyun.
MAUN SÜRESİ TOKATLIYOR.
Bu başlıkla bir yazıyı ilk kez 1999 yılında yazmıştım.
Mâûn Suresi o günden beri Türkiye'yi tokatlamayı sürdürdü.
Mâûn Suresi bir yandan, hakka saygısını yitiren Türkiye'yi, bir yandan da Allah ile aldatarak soyanları tokatlamaktadır.
Mâûn Suresi daha çok tokat vuracaktır bu ülkeye, çok.
Göreceksiniz.
Önce o kısa, fakat muhteşem mesajlar barındıran sureyi, geleneksel anlam kaydırmalarından arındırarak verelim:
"1 Gördün mü o, dini yalan sayanı?
2 İşte odur yetimi itip kakan;
3 Yoksulu doyurmayı özendirmez o.
4 Vay haline o namaz kılanların/dua edenlerin ki,
5 Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar!
6 Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
7 Ve onlar, kamu hakkının yerine ulaşmasına/zekâta/ yardıma/iyiliğe engel olurlar.”
Allah ile aldatanlara en ağır tokatlardan biri Kur'an'ın Mâûn Suresi'nden gelmektedir. Allah ile aldatanlar o surenin Arapça telaffuzunu her yerde, hem de 'namaz suresi' diye öğretirler ama ne anlama geldiğini, ne demek istediğini asla öğretmezler. Çünkü o suredeki muhteşem mesajın bilinmesi halinde 'Allah ile aldatanların din üzerinden dünyalık toplamaya yönelik oyunları' tarumar olur.
Deniz Feneri adlı büyük dinci talan münasebetiyle, Mâûn Suresi'ndeki mucize mesajı Türk milletine bir kez daha ve eskisinden daha ayrıntılı olarak tanıtacağız.
Kur'an'ın en büyük mucizelerinden biri bu surede saklı.
Bu sure, din adı ve maskesi altında dinsizlik yapanları tokatlıyor. Bu mucizeler mucizesi surede cevaplanan hayatî sorular şunlardır:
Din adı altında dinsizlik nasıl yapılır?
Bu maskeli ve sinsi dinsizliğin belirtileri nelerdir?
Din adı altındaki dinsizliğin kullandığı en önemli maske nedir?
Peygamberimizin Mâûn Suresi ile ilgili fiilî ve sözlü yorumlarının üstü nasıl örtüldü?
'Peygamberimizin sünneti' diyerek Arap örflerini Türk halkına dayatanlar, Mâûn Suresi ile ilgili hayatî ve gerçek sünnetleri asırlardır nasıl devre dışı bıraktılar?
Türkyi Diyanet İşleri Başkanlığı, Mâûn Suresi ile ilgili sünnetleri ortaya koyduğumuzda nasıl panikledi ve Diyanet'in o zaman başında bulunan 'sarığı bembeyaz, zihniyeti kapkara' kişi hangi oyunları çevirdi? Bizim kitaplarımıza nasıl sansür ve ambargo uyguladı?
Kur'an neden, "Takva veya dindarlık Tanrı ile insan arasında bir değer ölçüsüdür ama insanlar arasında bir değer ölçüsü asla değildir!" diyor?
Müslüman toplumları çürütüp çökertecek iki büyük bela hangileridir?
Mâûn Suresi'nin akla getirdiği temel sorular bunlardır.
Biz yıllardır şunu gözlemlemekteyiz:
Türkiye'de Allah ile aldatmanın yarattığı kriz faturalarının böylesine kabarık olmasının arkasında Mâûn Suresi ihlalleri var. Yani, Allah'ı ve dini paravan yaparak çalma-çırpma, haksızlık, hırsızlık, düzenbazlık, riyakârlık, kitlelerin sömürülüp soyulması, kamu imkânlarının yağmalanmasıyla kamu görevlerinin savsaklanması…
Ayrıntıları yarın vereceğiz, sevgili okuyucular.
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK