Jump to content



- - - - -

Tibt Lideri Savaşan Atsız'la Gazeteci-yazar Miktat Algül'ün Rö


  • Please log in to reply
No replies to this topic

#1 TTurkler

TTurkler

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 9 posts

Posted 08.10.2009 - 23:23


Türk İntikam Birliği Teşkilatı Lideri Savaşan Atsız’la Gazeteci-yazar Miktat Algül’ün Röportajı

Haber Çizgisi gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Miktat Algül son dönemlerde Milletvekili ve akademisyenlere yönelik tehtid mektuplarıyla gündeme gelen Türk İntikam Birliği Teşkilatının komutanı ve önderi olduğunu savunan Savaşan Atsızla aşağıdaki röportajı yapmıştır. Amacımız; Ne birilerini övmek nede yermektir. Bu röportaj gazetecilik kimliğiyle siz okurlarımızı bilgilendirmek için yaptığımızı da söylemek durumundayız. İlginç ve düşündüren röportajı keyifle okuyacağınıza inanıyoruz. Ayrıca başarılı gazetecilik çalışmalarına imza atmasına alıştığımız Genel Yayın Yönetmenimiz Miktat Algül'ün de bu başarısı Türk okurlarını şaşırtmadığını biliyoruz.

Miktat Algül;TİBT örgütü ne zaman hangi ideolojik perspektifle kuruldu?

Savaşan Atsız;Türk İntikam Birliği Teşkilatı’nı 1999 yılının aralık ayında iç Anadolu bölgesinin Aksaray ilinde, Türkçü düşünceye baş koymuş dava arkadaşlarımla birlikte kurdum.

Üstün Türk Irkı’nın son kalesi olarak adlandırdığım Kutsal Türk Devleti’ne ve üstün Türk Irkı’na karşı gelişen bütün tehlikeleri bertaraf etmek üzere yola çıkmış olan Türkçü direnişçileriz. Kutsal Türk Devleti’ni düşman unsur olarak gördüğümüz yabancı kanlılardan arındırmak başlıca hedeflerimizden biridir.

Ulu Başbuğ Atatürk, Kutsal Türk Devleti’ni Irk’a dayalı Türkçü bir fikriyatta kurmuştur. Şanlı Tarihimiz de yer alan Gök Türk devleti sonrası üstün ırkımızın adını taşıyan ikinci devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye adının Ulu Başbuğ Atatürk tarafından devletimize verilmesi, Türk Irkı’na ait olan bir devletin kurulduğunu acun’a ilan etmenin bir göstergesiydi.

Ulu Başbuğ Atatürk’ün o dönem gerçekleştirdiği girişimler mercek altına alındığında Türkçü soycu düşüncenin somut uygulamalarının yüzlercesine rastlanmaktadır. Bu uygulamaların bir kaçını ele aldığımızda, talimatı ile bastırılan bozkurt motifli 5 ve 10 liraların basılması, pullara Kürşad Ata ve yol gösteren bozkurt motiflerinin işlenmesi, çıkarılan yerli ilk Türk sigaranın adının ve dış kapak görüntüsünün Bozkurt oluşu bir anlamda Kutsal Türk Devleti’nin hangi kuruluş felsefesi ile yoğrulduğunun adeta göstergeleri olmuştur. ‘Türk Irkından olmayan Askeri mekteplere giremez’ ve ‘Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır’ diyen Ulu Başbuğ Atatürk’ün bu sözleri kurulan Kutsal Türk Devleti’nin temel felsefesinin ana hatlarını oluşturmaktadır.

Bu yapı Ulu Başbuğ Atatürk’ün ölümünden sonra, İsmet İnönü tarafından karşı bir devrim başlatılarak, Türk Irkı Türkçü düşünceden uzaklaştırıldı. Ulu Başbuğ Atatürk döneminde yer alan Türkçü uygulamalar terk edilerek devletin bütün birimlerine Türk kanı taşımayanlar getirilerek adeta devletin kuruluş felsefesine tamir edilmesi güçleşen ağır bir darbe indirilmiştir.

Ulu Başbuğ Atatürk’ün Türkçülük temellerinde kurduğu yapıyı yok etmek için çalışan İsmet İnönü’ye karşı tavır alan ve Türkçü düşünceyi, Ulu Başbuğ Atatürk’ün ölümünden sonra savunan Nihal Atsız Ata’mız bu yıkıma karşı duyarsız kalmayarak ömrünün sonuna kadar Türkçü bir Direniş sergileyerek Türkçü düşüncenin günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Türkçü düşüncenin kitleselleşmesi için mücadele yürüten Nihal Atsız Ata’mız bu uğurda ağır bedeller ödemiş zindanlara atılmıştır.

Kısaca özetlemek gerekirse hareketimizin ideolojik bakış açısı, Ulu Başbuğ Atatürk’ün savunduğu ve Nihal Atsız Ata’mızın devam ettirdiği Türkçü düşüncedir.

Türk İntikam Birliği Teşkilatı, Kuva-i milliye ruhunun günümüzde yeniden canlanmasıdır. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar yapılanmamızın yer altı örgütlenmesi olarak sürdürülmesini zorunlu kılmaktadır. Teşkilatımız bünyesinde yer alan bütün Türkçülerin kendilerine özgü kod adları vardır. Bu bağlamda Savaşan Atsız adı kod adımdır. İç dünyamı yansıtan, savaşçı bir yapıya sahip olduğumdan ve Türk düşmanlarına karşı acıma hissiyatımın olmayışından dolayı dava arkadaşlarımca da bu adın bana özgü bir ad oluşu belirtilmiştir. Üstün Türk ırkı için ömrümün sonuna kadar bu adla mücadelemi dava arkadaşlarımla birlikte sürdüreceğim. Bu kutlu dava uğrunda ölmek, bizim için bir şeref madalyası olacaktır.

Miktat Algül;TİT’le bağlantınız varmı? Yoksa, TİT’ten farkınız ne?

Savaşan Atsız;TİBT / Türk İntikam Birliği Teşkilatı’nın, kamuoyunda TİT Türk İntikam Tugayı olarak bilinen oluşumla herhangi bir organik bağı yoktur. TİB Türk İntikam Birliği ideolojik açıdan Türkçü Turancı Atatürkçü bir yapılanmadır. Türk İntikam Birliği'ne bağlı Türk soylu Türkçü direnişçiler on bin yıllık bir köklü ideolojinin temsilcileridir. TİT gibi oluşumların ise hiç bir ideolojik temeli yoktur, her döneme göre renk değiştiren farklı ideolojilerin toplumu manipüle etmek için kullandığı içi boş temelsiz yapılanmalardır. TİB ile TİT arasındaki temel farklardan bir diğeri, TİB Türk'e düşman olan toplulukların topyekün imha edilmesini Türklüğün sonsuzluğa doğru ilerlemesini sağlayacağına yürekten inananların oluşturduğu yenilmez bir ordudur. TİT ise uyruğu belli olmayan şahıslar tarafından zaman zaman ad olarak kullanılan, emperyalist güçlerin bazı bireylere gerçekleştirdikleri eylemleri gizlemek için kullanılan bir örgüt adından öteye geçmemektedir. Türk İntikam Birliği, Yüce Türk Milletinin derinliklerinden bir volkan gibi fışkıran, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını ilelebet yaşatacak olan, yenilmez, dağıtılamaz, bitirilemez, yasalar üstü, Türk Irkı'nın gizli gönüllüler ordusudur.

Miktat Algül;Neden silahlı mücadele yöntemini seçtiniz?

Savaşan Atsız;Türk Irkı’nı sonsuzluğa ulaştıracak yegane düşüncenin silahlı mücadeleden geçtiği kanısındayız. Dünya tarihi incelendiğinde milletler arası çatışmaların hakim olduğu, bütün milletlerin kendi toplumunu dünya’nın hakimi kılmak için yoğun bir savaşın yürütüldüğü alenen gözükmektedir. Bu bağlamda, var olan milletler arası mücadele de Türk Irkı’nın tek çıkar yolu, safını sağlam tutarak her türlü ve her alanda silahlı direniş sergilemek zorundadır.

Milletler arası mücadele askeri boyutta dünya’nın yıkılışına kadar sürecektir. Nihal Atsız Ata’nın makalelerinde belirttiği gibi ‘Dünya bir savaş alanıdır, ülküler kanla fedakarlıkla kahramanlıkla beslenir. Din arabın hukuk sizin harb Türkündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa, Türk eri de öyle gider kanlı savaşa’. Nihal Atsız Ata’nın açılımını yaptığı gibi Türk Irkı’nın tek çıkış yolu savaştır. Yasal platformlarda Türkçü fikriyatın sağlıklı gelişmesi ve devlet yönetiminde etkin olmasının önündeki başlıca engeller ortadadır.

Osmanlı devletinden artık olarak devletimiz içinde kalan yabancı kanlılar ve diğer etnik unsurlardır. Düşmanlarımız bertaraf edilmeden, Türkçü bir devrimin gerçekleşmesi mümkün değildir.

Bu bağlamda öncelikli düşman sıralamamızda yer alan ülke sınırlarımız içinde geçici ve istenmeyen konuk konumunda olan bütün kürtlerin yok edilmesi gerekmektedir.

Türk düşmanlarını yok etmenin yolu, silahlı bir direnişin Türk Irkı mensupları tarafından gerçekleştirilmesi ile mümkün kılınacaktır. Türkçü silahlı mücadele yöntemini seçmemizin diğer nedeni ise geleceği doğru analiz ederek, ülkemiz de yıllar sonra gelişecek olumsuzlukları şimdiden görmemizdir.

Eğer, Kutsal Türk Devleti milli hassasiyeti olmayan Türkçü düşünceden uzak yöneticiler tarafından yönetilmeye devam ederse, 2040 ve 2050 yıllarında Türkiye’yi ve Türklüğü çok büyük tehlikeler beklemektedir. Ülkemizin demografik yapısı, Türk Irkı’nın aleyhine gelişmektedir. Düşman unsur kürtler bu hızla üremelerine devam ettiklerinde 2040 ve 2050 yıllarına gelindiğinde, Türk Irkı ile kürt nüfus oranı eşit bir konuma gelecektir. Bu noktada kürtler sözde bağımsız devlet olma yolunda bir iç savaş çıkaracaktır.

Geçmişten günümüze 38 isyan çıkardıkları gibi yeni bir isyan dalgası, Türkiye’yi gelecekte bekleyen tehlikedir. O şartlarda bile yüce Türk Irkı mutlaka zaferle noktalanacak olan ikinci bir kurtuluş savaşı verecektir. Fakat ikinci kurtuluş savaşı diye adlandırdığım o süreçlerde, Türk Irkı çok ağır kayıplar vererek zaferi elde edecektir. Türk İntikam Birliği Teşkilatı olarak, gelecekte verilecek olan bu ağır kayıpları en aza indirmenin tek yolunun, şimdiden bütün kürtlere yönelik topyekün imha hareketinin milletimiz tarafından başlatılmasının, ırkımızın bekası için gerekli oluşuna inanıyoruz. TİBT olarak silahlı mücadeleyi bu yüzden kurtuluşumuz için tek çıkar yol olarak görmekteyiz.

Miktat Algül;Hiyerarşiniz nasıl. Somut eylemlilikleriniz varmı?

Savaşan Atsız;Türk İntikam Birliği Teşkilatı’nın komuta kademesinde yer alan dava arkadaşlarımızın her biri bir ilimizi temsilen yer almaktadır. İl temsilcisi, bağlı bulunduğu ilin yer altı birimlerinden sorumludur.

Gücümüzü kutsal Türk Devleti'ni kuran asil Türk Irkı'ndan alıyoruz. Türk İntikam Birliği yurdun dört bir tarafında yer altı örgütlenmelerini tamamlamış durumdadır. Türk İntikam Birliği'ne bağlı gönüllülerin fedakarlıkları sayesinde dünyanın her bölgesinde operasyonel anlamda seçkin kadroya ve üçüncü dünya harbinin patlak vermesi durumunda bile kutsal Türk Devleti'ni yaşatmak için kullanabileceğimiz silah, mühimmat ve maddiyata sahip durumdayız. Bugüne kadar Türkiye içi ve dışı Türk düşmanlarına yönelik gerçekleştirdiğimiz bir çok eylemlerimiz oldu. Irak’ın kuzeyi Şengal de gerçekleştirdiğimiz bombalama eylemimize tanık olan bizzat gözlemleyen Irak Türkmen Cephesi’ne bağlı soydaşlarımız bulunmaktadır. Eyleme tanıklık eden Türkmen soydaşlarımızın can güvenliğini tehlikeye sokup, ortaya somut delil sunma adına afişe etme niyetinde olmadık. Şengal’i şeçmemizin nedeni, büyük çapta bir bombalı eylem neticesinde bölgede Türkmen soydaşlarımızın bu saldırıdan etkilenmemesi amacı güdülmüştür. Şengal demografik yapı itibariyle zamanla tamamen kürtleştirilmiş bir bölgedir. Bu doğrultuda düşman kitlenin bertaraf edilmesi için bu tür bir eylemi gerçekleştirdik. Demografik yapının karışık olduğu illerde nokta operasyonları gerçekleştirmekteyiz.

Miktat Algül:Bir sanal internet örgütümüsünüz, yoksa somut bir örgütlülüğünüz varmı? Varsa nerelerde örgütlüsünüz

Savaşan Atsız;TİBT Türk Irkı’nın bir anlamda savunma refleksinden doğan milli güç unsurudur. TİBT’i doğuran nedenlerin temeline inildiğinde Kuva-i Milliye’nin kuruluş nedeni ve gelişmesiyle birebir örtüşen bir yapılanmadır. TİBT kuruluşundan günümüze Türk Irkı’nın ve kutsal Türk Devleti’nin varlığını tehdit eden bütün unsurlara karşı sayısız eylemler gerçekleştirmiştir.

Türk Irkı’nın bekası için gerçekleştirdiğimiz eylemlerin büyük çoğunluğu basına haklı olarak yansıtılmamıştır. Çünkü TİBT’in diğer örgütlerden farkı, gerçekleştirdiği eylemleri basın ve yayına afişe olmak için değil Türk Irkı’nın geleceği için gerçekleştirmiş olmasıdır. Bizim için önemli olan husus karşılık beklemeden bu asil Irk’a hizmettir.

Türk İntikam Birliği'ne bağlı, militan bazında Türkiye içi ve dışında toplam 3800 civarında Türk soylu direnişçi etkin durumda ve konumda kutsal Türk devletini yaşatmak için Türkçü mücadeleyi aralıksız olarak sürdürmektedir. Türkiye içinde 36 ilde örgütlü kadrolarımız var. Yurt içi ve yurt dışı birimlerimizin bize aktardığı verileri incelediğimizde 150 binin üzerinde sempatizanımız bulunmaktadır.

Miktat Algül;Legal hangi siyasal parti size yakın?

Savaşan Atsız;Türkiye’de hiçbir siyasi parti ile ortak noktamız yoktur. Milliyetçi kisvesine bürünmüş başta MHP, BBP ve benzeri özde şeriatçı sözde milliyetçi geçinen siyasal hareketlerin devletin temel felsefesinden uzak hareket ettiği, milliyetçi söylemler ardına gizlenerek Atatürkçü düşüncenin diğer tabirle Türkçü düşüncenin içini boşaltarak bu kutsal ülküye oy kaygısı uğruna büyük zararlar verdiler ve halen tahribatları sürmektedir.

Türkçü düşüncenin kitleselleşemeyişinin önündeki en büyük engel MHP ve BBP gibi emperyalist güçlerin güdümünde olan dış destekli siyasal hareketlerdir. Diğer partilerin adını anmaya gerek duymuyoruz çünkü tamamı dıştan gelme Türkçülük dışı ideolojilerin pençesine düşen partilerdir. Tamamı Türk düşüncesinin aleyhine çalışmaktadır.

Büyük Türkçü Nihal Atsız Ata’mızın belirttiği gibi ‘Siyaset taviz verme sanatıdır. Türkçülüğün tavizi olmaz‘. Türkçü düşünce siyaset üstüdür. Türkçüler olarak Kutsal Türk Devletinin, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından tek elden yönetilmesi taraftarıyız. Sormuş olduğunuz bir diğer soruda bu konuyla ilgili atılması gereken adımları detaylandıracağım.

Miktat Algül;Ortadoğuda örgütlenmeniz veya çalışmalarınız varmı?

Savaşan Atsız;Türk İntikam Birliği Teşkilatı’na bağlı, Seyyar konumda olan bir birimimiz Irak’ın Kuzeyinde Türkmenleri örgütlemek için gönderildi ve faal konumdadır. Şengal’de gerçekleştirdiğimiz eylem sonrası bu birim gönderilmiştir. Bu birim halen o bölgede hazır konumda bekletilmektedir. Türkmenlere karşı, Irak kürtleri tarafından bir katliam veya saldırı karşısında devreye sokulacak olan birimdir.

Güney Azerbaycan toprakları üzerinde kurulan, İran adlı kukla devlet içinde yaşayan 40 milyon Güney Azerbaycan Türk’ü bulunmaktadır. Bu soydaşlarımızın ezici çoğunluğu bağımsız bir Güney Azerbaycan devleti için ellerindeki imkanlarla mücadele yürütmektedir. Bağımsızlık yanlısı Güney Azerbaycan Türklerinin kurduğu örgütlerle birebir temas halindeyiz.

Miktat Algül;Neden basın yoluyla ölüm tehditlerini tercih ettiniz ? bundan sonra belirli isimler varmıdır tehdit edeceğiniz ?

Savaşan Atsız;Teşkilatımız tarafından kara listeye eklenmiş yani ölüm listesine girmiş imha edilmesi gereken öncelikli Türk düşmanlarını tehdit ettiğimiz doğrudur. Bir şahıs için en kolay ölüm farkına varmadan veya az acı çekerek bu dünyadan uzaklaşmaktır. Kara listede bulunan şahısların bu kadar kolay bir ölümü tatması bizim açımızdan uyun bir ölüm değildir. Tehdit edilen şahsın ölüm anına kadar eski bir tabirle diken üstü kalması yaşadığı son günlerde, Türk Irkı’na karşı yaptığı ihanetlerin muhasebesini yaparak son günlerine varana kadar rahat bir uyku çekip zevki sefa içinde yaşaması yerine, Nihal Atsız Ata’nın deyimiyle ‘Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur’ fikriyatını algılayıp manevi olarak acı içinde ölüme doğru yelken açması tercihimizdir. Türk İntikam Birliği Teşkilatı sadece imha edilecek olan düşman unsurlara uyarı göndermektedir. Gelecekte Türk Irkı’na karşı saldırı içinde olanlar için imha kararı alındığında, imha sürecinden önce, imha edileceği açık ve net olarak belirtilecektir.

Miktat Algül;TİBTnin kullandığı logo ve benzeri bir takım sembolleri varmıdır?

Savaşan Atsız;Türk İntikam Birliği Teşkilatı’nın simgesi, kırmızı zemin üzerinde siyah renkli kurt başı ve kurt başının içinde tek etrafında 8 yıldız bulunmaktadır. 9 yıldız Nihal Atsız Ata’mızın 9 ilkesini temsil etmektedir.

1- Türkçüyüz

2. Arınmış Türkçeciyiz

3. Yasacıyız.

4. Toplumcuyuz.

5. Milli gelenekçiyiz.

6. Şuurlu demokrasiye taraftarız.

7. Ahlakçıyız.

8. Bilimciyiz.

9. Teknikçiyiz

Bu ilkelerimiz, üstün Türk Irkı’nın bir anlamda milli kalkınma programıdır.

Miktat Algül;TİBT nin temel amacı ne?İktidara gelmek varmıdır?

Savaşan Atsız;Nihai amacımız, Türkçü düşüncenin bütün Türk coğrafyalarını sarması ve her alanda Türkçü düşüncenin hakim kılınması, Kutsal Türk Devleti’ni Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetmesinin sağlanması. Bütün Türk yurtlarının yabancı kanlılardan arındırılmasını sağlayarak Türk yurtlarının tek çatı altında toplanması, bu eksende Türk Natosu’nun inşası diğer bir tabirle Turan Ordusu’nun kurulmasıyla başta Amerika, Rusya, Çin olmak üzere bu ülkelere karşı Askeri güç kullanımı ile bu ülkelerin dizginlenmesiyle Türk Irkı’nın dünya hakimiyetini tesis etmektir.

Uzun yılları kapsayan bu süreçler başarıya ulaştırıldığında, şartlar oluştuğunda devlet yönetiminin Türkçülere devredilmesinin sağlanmasıdır. Bir sonraki aşama da Türkçüler, Nihal Atsız Ata’mızın 9 ilkesinde yer alan Şuurlu demokrasiye geçişi tesis edebilecektir. Nihal Atsız Ata’mızın şuurlu demokrasiden kastı, sadece Türk Irkı’nın var olduğu bir devlet yapısında, Türklerin kendi aralarında icra edeceği bir demokrasidir.

Miktat Algül;Türkler dışında yaşayan herkesi düşman kabul etmişsiniz internet sitenizde doğrumudur? Neden?

Savaşan Atsız;Türkiye adı üstünde Türklerin yurdu Türklerin vatanı anlamındadır. Türk tarihi iyi incelendiğinde istisnasız bütün toplulukların, Türklüğün varlığını ortadan kaldırmak için yaptıkları yüzlerce ihanetlere rastlanır. Şu an etkisiz konumda olan, Türk nüfusuna oranla düşük konumda olan toplulukların gelecekte Türklüğe ihanet etmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Öncelikli iç düşman sıralamamızda olan kürtlerin nüfus oranına diğer toplulukların erişmesi durumunda ihanetler zincirinin uzayacağına hiç şüphe yoktur. Bu sebeple, ölmek ve öldürmek bizim için şeref Türk harici herkes vurulacak hedef!

Miktat Algül;Silahlı mücadele eğitimini veriyor musunuz? Veriyorsanız kamplarınız varmı?

Savaşan Atsız;Türkiye’nin her bölgesinde Silahlı birliklerimiz vardır. Şu an sorunsuz bölgelerimizin birinde bulunan birliğimizin birisi Irak’ın Kuzeyine sevk edilmiştir. 1 silahlı birliğimiz Irak’ın Kuzeyinde 4 silahlı birliğimiz ise Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde görevlerini icraa etmektedir. Türk İntikam Birliği'nin, iç Anadolu da (3) Seyyar (T.İ.B.T.K.K.) Türk İntikam Birliği Türkçü Komando Kampı, Karadeniz bolgesinde (2) Seyyar (T.İ.B.T.K.K.) Türk İntikam Birliği Türkçü Komando Kampı bulunmaktadır. Türk İntikam Birliği, kutsal Türk Devleti'ni ve Türklüğü ilelebet yaşatma, gelişen bütün tehlikelere karşı koruma gayesi içinde mücadelesini sürdürmektedir. Türk İntikam Birliği Teşkilatı olarak geçmişten günümüze Türkçü kamplarımızda gerçekleştirilen eğitimler görsel kayıt sistemi ile kayıt altına alınmıştır. Bu görsel kayıtlar örgütümüzün gizli arşivinde korunmaktadır. Şu an ülkemizin içinde bulunduğu şartlar nedeniyle bu görüntülerin medyaya yansımasının gereksiz olduğu inancını taşımaktayız. Bu bağlamda gelecekte görsel kayıtlarımızı doğru zamanda ve zeminde yayımlayacağız.

Miktat Algül;Anti emperyalistmisiniz, Kemalistmisiniz yoksa hitler anlayışlı bir ırkın üstünlüğüne dayanan nasyonal sosyalistmisiniz?

Savaşan Atsız;Ulu Başbuğ Atatürk’ün ömrü boyunca savunduğu ülkü Türkçülüktür. ‘’Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır.’’ Diyen Ulu Ata’nın öz düşüncelerini layıkıyla savunan Türkçüler, gerçek Atatürkçülerin bizzat ta kendisidir.

"Kanını taşıyandan başkasına inanma!" Diyen Ulu Başbuğ Atatürk, Türkçü duruşunu cihan’a haykırmıştır. Ulu Başbuğ Atatürk’ün savunduğu Türkçü Turancı fikriyat dışına çıkan Atatürkçülüğü saptıran ve Kemalist düşünce adı altında sosyalizmi veya diğer dıştan gelme Türk’ün özüne ters düşünce akımlarını savunanların tamamı Ulu Ata’ya ihanet içerisindeler. Türkçü, Turancı, Atatürkçü düşünce ehliyetsiz kişilere gruplara bırakılmayacak kadar kutsaldır bizim için.

Atatürkçü düşünceyi temsil edecek yegane kitle Türkçülerdir. Türkçüler, Türk Irkı’na karşı yapılmak isteyen her sömürüye karşıdır. Bu bağlamda biz Türkçüler anti emperyalistiz. Anti emperyalistlik sadece kuru kuru ABD karşıtlığı değildir. Bizler ABD emperyalizmine karşı baş kaldırdığımız gibi Rus Emperyalizmine, Çin Emperyalizmine kökü ve uzantısı nerden gelirse gelsin her türlü emperyalist baskıya ve kıskaca karşıyız.

Hitler olarak adlanan Türk düşmanı geçmişte Türklerin üstün ırk kavramı ile yola çıkma ve devlet kurma düşüncesini taklit etmeye çalıştı. Lakin bunda başarılı olamamıştır. Çünkü Hitler, Türk Irkçılarının çakma bir kopyasıdır.

Türk Irkçılığı asil ve adaletlidir. Hitlerin savunduğu üstün Alman Irkı ve Irkçılığı düşüncesi ile asil ve adaletli olan Türk Irkçılığı mukayese bile edilemez. Nedenini kısa ve öz olarak belirtmek gerekirse, Alman ırkçılığı alman ırkından olmayan bütün ırkları yok etme esasına dayalıdır. Üstün Türk Irkı düşüncesi ve Türk ırkçılığı, sadece Türk’e düşman olan ırklara karşı ırkçı olmayı gerektirir. Türk Irkçılığını şerefli, asil ve adaletli yapanda budur.

Miktat Algül;Ergenekon adında yapılan operasyona ve davaya bakışınız ne?

Savaşan Atsız;Bu konuyla ilgili 19-7-2008 tarihinde ‘Ergenekon Operasyonu Adı Altında TSK’ya Saldıranlara Açık Mektup’ başlığı içeriğinde ‘Kutsal Türk Devleti’ni Türk Irkı’nın iradesiyle var eden Ulu Başbuğ Atatürk’ün yeniden hayat verdiği 2500 yıllık Türk Ordusu’na karşı yapılan saldırıları Türk İntikam Birliği Teşkilatı olarak şiddetle ve nefretle kınıyoruz’ diyerek yayın organımızda yazdığım bildiride tepkimizi ortaya koymuştum.

Konu açılmışken bazı noktalara da dikkat çekmeyi gerekli buluyorum. Ergenekon adı verilen bu operasyon düşman devlet ABD’nin Türkiye üzerinde AKP eli ile başlattığı bir operasyondur. Düşman devlet ABD, AKP’yi milli güç unsurlarını tasfiye etmek için iktidara getirmiştir. AKP genel başkanı BOP projesinin eşbaşkanı olduğunu yer yer kendi söylemlerinde itiraf etmiştir.

BOP projesinin merkezinde ise sözde 4 parçalı bir bağımsız kürdistan yer almaktadır. Türkiye’nin yıkım projesine karşı ülkede direnç gösterebilecek olan milli güç unsurlarının bir bölümü Ergenekon operasyonu adı altında tutuklanmıştır. Dalga Dalga gelişen tutuklamalar esnasında büyük bir psikolojik harb mütareke basını olarak adlandırdığımız kiralık kalemşörlerce adım adım yürütülmüştür.

Tutuklananlar arasına, Türklükle yakından uzaktan alakası olmayan Türklüğü maske olarak kullanan Doğu perincek gibi kişilerinde dahil edilmesiyle, psikolojik harbin ikinci boyutuna geçilmiştir. İkinci boyutu sergilemelerinin amacı diğer tutuklanan eski ordu mensubu milli güç unsurlarını bu kişilerle aynı kare içine sokarak emekli ordu mensuplarını toplum gözünde düşürme hedeflenmiştir.

Bu süreçleri takiben ABD tarafından BOP projesi ekseninde bir yığın dayatmalar halen sürmektedir. Sözde kürt ve ermeni açılımıda bu dayatmaların sadece bir kaçıdır. ABD, Akp eli ile BOP projesini adım adım sürdürmektedir. Bu dayatmalara karşı toplumu yönlendirecek milli güç unsurlarının ve kanaat önderlerinin büyük bölümü nerde. Büyük bölümü Silivri cezaevinde. İşte Ergenekon operasyonu ile amaçlanan buydu. Emperyalist dayatmalara karşı sessiz tepkisiz duyarsız bir kitle yığını halinde bekleyen, Türk milleti görüntüsüne büründü ülkemiz.

Çok vahim bir tablo ile karşı karşıyayız, ülkemiz fiili bir işgal yaşamasa bile örtülü bir işgal sürecinden geçmektedir. Dört bir kolda işgal örtülü olarak devam etmektedir. Bu örtülü işgali kırmak için bütün Türk soyluların direnmesi gerektiğini tekrar vurguluyorum.

Emperyalist güçlerin dayatmalarına, baskılarına ve yerli işbirlikçilerine karşı, Ulu Başbuğ Atatürk’ün Bursa Nutkunda belirttiği gibi elle taşla sopa ve silahla bütün var gücümüzle direnmek zorundayız. Kutsal Türk Devleti son kaledir. Bu kalenin surları delinirse yıkım kaçınılmaz olur.

Miktat Algül;Yapılmak istenen Kürt ve Ermeni açılımına nasıl bakıyormusunuz?

Savaşan Atsız:Emperyalist güçlerin ve ülkemizdeki yerli işbirlikçilerinin gözden kaçırdıkları bir olgu var. Milli güç unsurlarının en güçlüsü ve Türk Irkı’nın sözcüleri olan Türkçüler’e rağmen atılacak her adım sakat doğmuş bir çocuğa benzer. Türk Irkı’nın gerçek temsilcileri olan Türkçülerin şiddetle reddettiği bu sözde açılımların başarıya ulaşma şansı yüzde bir bile değildir.

Türkçü camia da yer alan bütün yapılanmalar, gruplar, oluşumlar bu yıkım projesine karşı son nefeslerine kadar direnişlerini sürdürecektir. Bu oyunların tamamı boşa çıkarılacaktır.

Türkçü camia bünyesinde yer alan bütün Türkçüler, Türklüğün karşı karşıya kaldığı sorunları aşma kudretinde azminde ve kararlılığındadır. Ulu Başbuğ Atatürk’ün belirttiği gibi, ‘Son Türk kalana kadar vatan müdafasına devam’, bütün Türkçülerin parolası budur.

Miktat Algül:Mersin ili BOP içinde sizce bir öneme sahipmi? Mersin ili ile ilgili düşünceniz ne? Mersindede kadrolarınız kamplarınız varmı?

Savaşan Atsız:Mersin ili, Türk İntikam Birliği Teşkilatı’nın özellikle daha fazla örgütlendiği bir ilimizdir. Maddi kaynaklarımızın üçte birini sadece Mersin iline ayırmış bulunmaktayız. Mersin ili kilit konumunda olan bir ilimizdir. Çünkü Emperyalist güçlerin gelecekte kürtler için BOP dahilinde tasarladıkları projede ilk büyük isyan dalgasının başlatılacağı ana merkezlerden biridir.

BOP’un açılımı Büyük Ortadoğu Projesi, bu projenin ana hattında sözde kürdistan devletinin dört parçasının birleştirilmesi bağımsız bir kürdistanın kurulması, ABD için ortadoğunun kalbinde ikinci bir İsrail benzeri sığınak inşa etme ve gelecek yüz yılda ortadoğunun yer altı kaynaklarını sömürme esası vardır.

Bu kurulacak olan kukla devlet sayesinde bölgede bulunan diğer devletleri parçalama ve yer altı kaynaklarının sömürülmesi esasına göre bina edilmiş bu proje adım adım uygulanmaktadır.

Atılan adımlar işbirlikçi AKP eli ile gerçekleştiriliyor. BOP projesi bünyesinde sözde 4 parçalı kürdistanın birleştirilmesi, bu kurulan devletin yaşaması için denize açılan bir limanının olmazsa olmaz kaide olarak görülmesiyle, Mersin ilimizi sözde kürdistan devletinin Akdenize açılan kapısı olarak değerlendirdikleri için yıllar öncesine dayanan Mersini kürtleştirme demografik yapıyı değiştirme planları doğrultusunda doğu illerinden yoğun bir kürt nüfusu belirli zaman aralıkları ile kitleler halinde Mersin iline göç ettirmekteler.

Düşman devlet ABD’nin Mersin üzerindeki planlarını uygulayan AKP, Mersin ilinin kürtleştirilmesi için Dengir Mir Mehmet Fırat’ı görevlendirmiştir. Bu başlatılan yıkım projesi ekseninde şu an Mersin ilinin bütün resmi kurumlarına kürtler istihtam edilmiştir. Mersin demir yollarından tutun limanlarına hatta öğretmen atamalarına varana kadar her alan işgal ediliyor.

Mersin limanında gerçekleştirdikleri kadrolaşmaları tamamlayarak kürtleştirdiler. BOP projesi ekseninde kurulacak olan sözde kürdistan devletinin limanı gözüyle bakılan Mersin limanlarını gelecekte sözde kürdistanın ithalat ve ihracat yapacak konuma getirilmesi için hazırlıklar halen sürmektedir.

Türk İntikam Birliği Teşkilatı olarak yürütülen bütün faaliyetlerin ve sinsi uygulamaların boşa çıkarılması için gereken bütün adımları atmakta, gelecekte isyan dalgasının çıkması durumunda ise düşmana ağır darbeler indirmek için önlemlerimizi almaya devam etmekteyiz.

Nihai hesaplaşma diğer tabirle isyan dalgalarının, Türk ırkı’na karşı başlatılma girişiminde bulunacak emperyalist güçlere ve yerli işbirlikçisi konumunda olan kürtlere karşı dünya tarihinde görülmemiş şiddetli direniş sergileyerek bütün kuvvetlerimizde o gün geldiğinde oluk oluk düşman kanı akıtmak için sabırsızlıkla beklemekteyiz.

Türkçüler var olduğu sürece, Türk topraklarında hesapları olanlar mutlak bir yenilgiye uğratılacaktır. Türk Irkı, her karış toprağında binlerce kefensiz yatan şehitlerimize, savaşçı Atalarımıza layık bir soylu olarak son nefesini verene kadar savaşacaktır! Nihal Atsız Ata’mızın belirttiği gibi ‘Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur’.

Miktat Algül;Son sor olarak da Türkiye’nin son süreçteki tahlillerini yaparmısınız ve sorunlara çözüm önerileriniz nelerdir? Ayrıca bu röportajı bizimle gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ederim

Savaşan Atsız:Türk Silahlı Kuvvetleri dışında kalan, Ulu Başbuğ Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’de vurguladığı bütün olgular bir bir gerçekleşmiştir. Türkiye ve Türk Irkı dört bir koldan örtülü işgal süreci içindedir.

TSK hariç, bütün kurumlarımız yabancı kanlılarca, işgal altındadır. Bütün kurumlarımızda emperyalist güçlerin yerli uzantıları kadrolaşmalarını tamamlamış, Kutsal Türk Devleti’nin temelleri oyulmakta yapı sallanma aşamasına doğru sürüklenmektedir.

Tek bir çözüm var, askeri darbe! Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sağlıklı bir darbe yapabilmesi için, Türk Milleti’nin desteğini arkasına alması gerekmektedir. Bu bağlamda Türk Irkı’nın atması gereken önemli hayati adımlar ve alması gereken kararlar var. Düşman ortada, bütün kürtlere yönelik silahlı saldırıların, yoğun bir şekilde yağmur misali ardı ardına yapılması, her görülen kürdün sokakta vurulması sonucunda iç savaş Türk Irkı’nın lehine tetiklenmiş olacaktır. Bu sayede Türk Silahlı Kuvvetleri’nin darbe yapması için uygun zemin yaratılır. Türk Milleti’nin desteğiyle sağlıklı bir darbenin gerçekleştirilmesi, ülke genelinde sıkı yönetimin ilan edilmesiyle sonuçlanan bir dizi önlemlerde beraberinde gelir. TSK’nın ülke yönetimini ele alması, Türk Irkı’nı ve son kalemiz olan Kutsal Türk Devleti’nin öze dönüş hareketini kuruluş felsefesi doğrultusunda sağlamasını için TSK’ya fırsat tanınmış olur.

Kutsal Türk Devleti çok hassas dönemlerden geçmekte, yakın bir gelecekte Türk düşmanlarının emperyalist güçlerin desteği ile başlatacağı isyan dalgaları ile karşı karşıya kalacağız. Bize karşı başlatılan yıkım projesi olan BOP ekseninde Türkiye savaşa doğru sürüklenmektedir. İsyan provaları yer yer Türkiye’de kürtler eli ile yapılmaktadır. Bu provaların amacı toplumun nabzini tutmak ne yönde nasıl bir tepki vereceğini ölçmek ve kendilerince bir dizi önlemler geliştirmek için yapılmaktadır.

Sevr’i yeniden canlandırmak isteyen Emperyalist güçler fırsat kollamaktadır. Gelecekte kürtler eli ile çıkaracakları bu savaş dağlarda değil bizzat şehir merkezlerimizde olacaktır.

Türk Irkı artık bir karar vermek zorundadır. Kutsal Türk Devleti toplumun gözü önünde şer güçler ve işbirlikçiler tarafından adım adım çökertilmektedir. Ya savaşarak bu süreci geri püskürterek var olacağız, ya da yok oluşu ve devletin çöküşünü eli kolu bağlı bir tutsak gibi izleyeceğiz!

Türkçüler olarak biz bu süreçte Ya İstiklal, Ya Ölüm! diyenlerden olacağız!

Türk Irkı’nın temsilcisi olan Türkçülerin düşüncelerini ilkeli ve cesur yayıncılık gereği yayımlamanızı memnuniyetle karşılamaktayız.

Kaynak: www.mevzuvatan.com/yazar.asp?yaziID=221

ALINTIDIR





Similar Topics Collapse

3 user(s) are reading this topic

0 members, 3 guests, 0 anonymous users