İçerik değiştir



Ak Parti’nin Dünyayı Şaşırtan 3 Hamlesi


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 36 yanıt verildi

#1 Sultanım

Sultanım

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.113 Mesaj

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 09:05


Prof. Osman Özsoy'a göre AK Parti Hükümetlerinin attığı 3 adım ülkenin önünün açılması konusunda Türkiye'ye geniş bir manevra alanı kazandırdı.Şartlar bu uygunlukta sürer giderse ülkenin önü çok açık

Türkiye ile Ermenistan arasında Zürih'te imzalanan protokol tüm dünyada büyük bir ilgi ile karşılandı.

Elbette eleştiriler olacaktır. Eleştirenlerin özel bir art niyeti yoksa, neticede herkesin nihai amacı, daha iyisi nasıl olabilirdi sorusuna cevap aramaya yöneliktir diye düşünüyorum. Bu nedenle eleştirileri de yadırgamamak lazım.

Biraz tarih bilgisine sahip olanlar, Osmanlı Tarihi’ne göz attıklarında, devletin hem de en güçlü olduğu dönemlerde, dış politikada daha geniş manevra alanına sahip olabilmek için dıştan bakıldığında taviz gibi algılanabilecek, ama uzun vadede daha büyük çıkarlar elde edilmesi düşünülen bazı diplomatikler adımlar atıldığını görür.

Fatih’in Venedik ile yaptığı anlaşma, Kanuni’nin Fransa’ya verdiği ayrıcalıklar, Abdülhamit’in İngilizlerin emperyal hedeflerine karşılık bir denge unsuru olmak üzere Almanlara tanıdığı imtiyazlar bu babda sayılabilir.

AK Parti iktidarı devraldığı günden bu yana Türkiye’nin dış politikada manevra alanını daraltan başlıklarda cesur adımlar attı. Türkiye’ye nefes aldırdı. Attığı adımlardan ilki Kıbrıs konusunda oldu. Kıbrıs`ta kapsamlı çözümü öngören ve dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan`ın adını taşıyan Annan Planı, 24 Nisan 2004’te KKTC ve Güney Kıbrıs`ta eşzamanlı olarak halkların referandumuna sunuldu.

Plana Kıbrıs Türk tarafı `evet,` Rumlar `hayır` dedi. Türk kamuoyu şu sıra yeterince farkında değil ama, Annan Planı’na Türk tarafının evet demesi, o tarihten sonra Türkiye üzerinde Kıbrıs baskısının ortadan kalkmasına neden oldu. Kıbrıs davasında Türkiye’nin eli güçlendi. Kıbrıs’ta iki farklı toplumun varlığı tescillendi ve uluslararası platformda KKTC’nın meşruiyet zemini güçlendi. Artık habire Kıbrıs’ı başımıza kakıp duramıyorlar. Top Türkiye’ye geçti.

İkinci başlık, Türkiye’de son dönemde tartışılan Demokratik Açılım konusudur.

Yıllar evvel Harvard Üniversitesi’nde Türkiye’nin tanıtımına yönelik bir sunumda bulunmuştum. Sunumun ardından yöneltilen soruların yüzde 70’i onların ifadesi ile Kürt Sorunu’na yönelik oldu. Sorular üst üste gelince, soru soranlara karşı bir soru yöneltmiş ve sözünü ettikleri sorunun var olduğunu iddia ettikleri bölgeyi o sırada duvara asılı olan Türkiye haritası üzerinde göstermelerini istemiştim. Öyleleri vardı ki, Türkiye’nin dünya haritasında nerede olduğunu bulmakta acizdiler. Haritada bulmakta bile zorlandıkları bir ülkenin böyle bir sorunu olduğu propagandası yıllar yılı zihinlerine kazanmıştı.

AK Parti iktidarının Kıbrıs’ta izlediği politika nasıl ki Rum lobisinin uluslararası mahfillerde Türkiye aleyhine sürdüregeldiği olumsuz tavrın bir ölçüde etkisizleşmesine neden oldu ise, demokratik açılım konusunda son dönemde yürütülen çalışmalar da, başka ülkelerin Türkiye’nin bir iç meselesine dış müdahaleyi asgariye indirecek bir mahiyet taşıyacaktır.

Yaşadığımız süreci dış dayatmanın zoru ile sürdürülen bir program olmaktan ziyade, dışarının içişlerimize daha fazla karışmasını engellemeye yönelik bir hamle olarak değerlendirmek bence hakkaniyete daha uygun olur. Ben bu çalışmayı sürdürenlerin samimiyetine inanılması gerektiğini düşünenlerdenim.

Üçüncü başlık ise Ermenistan ile imzalanan son protokoldür. Türkiye bu dış politika manevrası ile Ermeni diasporasının nerede ise tüm dünya ülkelerinde yürüttüğü Türkiye aleyindeki çalışmaların temel argümanlarını ortadan kaldırmış, kaçak güreşen bu odakları, “haydi gelin bakalım, ne söyleyecekseniz dünyanın gözü önünde söyleyin” çizgisine çekmiştir. Diasporanın imzalanan protokoldan duyduğu aşırı rahatsızlık bunu göstermektedir.

Türkiye denizden, karadan, havadan uluslararası köprü olma misyonunu giderek güçlendirmektedir. Avrupa’yı besleyecek enerji yolları topraklarımızdan geçecektir. G. Doğu’da sorun var, yeterince güvenli değil gibi gerekçelerle boru hatları yukarıdan aşağı dikine değil, eğri büğrü hatlarla Akdeniz’e ulaşmaktadır. Bunun önüne geçilmeli, tüm ülke coğrafyası aynı güven ortamı içinde olmalıdır.

Türkiye’nin güneyini ve doğusunu emniyete alması, bu coğrafyayı sadece ülkemiz açısından değil, dünya açısından da güvenli bir liman haline getirecektir. Bu barış ikliminin oluşturacağı zenginlikten sadece Türkiye’nin tüm vatandaşları değil, komşu ülkeler de, dünya da istifade edecektir.

Bu ülkenin geleceğine güvenin. Çok güzel şeyler olacak.

Bu nedenle teşekkürler Sayın Ahmet Davutoğlu, teşekkürler Sayın Beşir Atalay.

Teşekkürler Sayın Başbakan. Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanı.

Bu işin bir yanından benim de tutmam lazım gerekir dediğinizi hissedebiliyorum. Bu nedenle daha şimdiden teşekkürler Sayın Baykal.

Bu iş parti pırtı meselesi değil, memleket meselesidir.

İşler ya sarpa sarar, aleyhimize olursa diye düşünmeyiniz. Bundan daha kötüsü olmaz bu saatten sonra. Ülke olarak artık çıkıştayız.

Bu ülkeyi seven herkes büyük Türkiye idealine katkıda bulunmalıdır.

(Not: Tarihi ilgi duyanlar ve o dönemde tam olarak ne olmuştu sorusuna cevap arayanlar, “Ermeni İddiaları Konusunda Türkiye Özür Mü Dilemeli, Özür Mü Beklemeli? Tarihi Gerçekler Işığında Tehcir Olayına Bakış” adlı makalemize bakabilirler.)

Prof. Dr. Osman ÖZSOY – Haber 7

SULAK TOPRAKLARDA ÜMİTLER YEŞERİR

KANIN DÖKÜLDÜÐÜ TOPRAKLARDA İNSANLIK ÖLÜR

YAŞANMAZ BİR DÜNYA İÇİN TÜM VAHŞİLİÐİNİ GÖSTEREN İSRAİL'İ KINIYOR VE LANETLİYORUM

KAHROLSUN İSRAİL!!


#2 attalia

attalia

    zurnanın son deliği

  • Dokunulmazlar
  • 5.671 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:ovaya indim. beni tel'den ara :P
  • İlgi Alanları:öküzler :D

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 09:47

ben de sayın hocamıza soruyorum; bahse konu hususların hangisinde irademiz dahilinde her hangi bir telkin ve baskı altında kalmadan harkete geçmişiz? bu çalışmalar irademiz dahilinde mi? yoksa dayatmalar sonucu mu? bana göre ve hocamızın da bildiği gibi bu hususların hepsi dayatma ile gündeme gelmiştir. dolayısıyla dayatmada insiyatif sahibi siz olamazsınız. polyannacılık oynayarak veya deve kuşu misali başınızı kuma gömerek olaya bakmaya çalışırsak sayın hocamızın yaklaşımına katılabiliriz. ama kanımca bu işler öyle basit değil.

daha dün akşam sarkisyandı sanırım; "Türkiye kapıları açmayacaksa o halde niye protokü imzaladı?"diye demeç verdi basına. çünkü protokolde en somut madde "kapıların açılması" konusuydu. başkaca hiç bir somut ifade yoktu ( basında izlediğim kadarıyla) bizim beklentilerimizin hepsi yoruma muhtaç ifadelerle geçiştirilmiş, hiç bir net kazanımız yok. efendim sınırlarımızı tanımışlar!!! yahu sınırlar zaten fiili bir olgu. ayrıca meselenin diğer ayağı olan vatansız ermeniler yani diaspora toprak tazminatlarının peşini bırakacak mı sanıyoruz? soykırımdan vazgeçen var mı? kısacası elimizdeki tek kozu da ekonomik olarak duman olmuş ermenistanın eline verdik ve kapılar yarın birgün AB nin abd'nin baskılarıyla açılacak karabağın işgali, diaspora iddiaları ve taarruzları aynen devam edecektir.

kıbrıs konusunda ise; peki somut kazanımlar nedir??? biz hayır deseydik kafamıza çökerlerdi! AB KKTC nin üzerindeki ambargoyu mu kaldırmış? ekonomik ve siayasi olarak hala izole değilmi KKTC? ne değişti? sorunumuz ne biliyo musunuz? 1- Türk kimliğimiz, 2- müslüman k,imliğimiz. gerisi hikaye. yahu 50 sene kapıda bekleyen AB adayı ülke varmı başka dünyada? *drunk

allah sonumuzu hayretsin.

Bu mesaj attalialim tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.10.2009 - 09:48

aabi okuma yazmam yoh. barnak bassam olur mu?

#3 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 11:20

''Tabuları yıkmak'', ''Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi'', ''tarihi imza'', ''büyük atılım'', ''büyük demokratikleşme hamlesi''...

İktidar ne yapsa olay oluyor. Yandaş medya gazladıkça gazlıyor milleti.

Peki kardeşim, attalialim ağabeyin dediği gibi bizim somut kazanımlarımız nedir ? Var mı ortada bir şey ? Ne oldu Kıbrıs ? Ne oldu Karabağ ?

Başbakan ''Türkiye-Ermenistan kapısı ne zaman kapanmıştır? Ne zaman ki Yukarı Karabağ tamamıyla Ermenistan'ın işgali altına girmiştir, ondan sonra kapılar kapanmıştır. Dolayısıyla bu ortadan kalktığında o zaman kapılar açılır veyahut biz Azeri kardeşlerimizle bu noktada mutabık kalmadığımız sürece bir adım atamayız. Bunlar birbirleriyle bağlantılıdır, ayrı düşünülemez.'' dememiş miydi ?

Ama bakıyoruz Ermenistan ile imzalanan protokole, Karabağ hakkında herhangi bir madde yok. Ne oldu Karabağ Sayın Başbakan ?

Ya bırakın Allah aşkına. Bunları konuşmaya bile gerek yok.

#4 matahari

matahari

    ...Ney Neva Eyler...

  • Muhabirler
  • 2.440 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Gurup Şurup
  • İlgi Alanları:Kitap,müzik,spor ,kelime ve zeka oyunları...Genel kültür yarışmaları...

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 11:43

Canım hoşgörüsü tavan ülkem benim *drunk

Bizim kapılarımız her zaman herkese açık, herkesin kapısı her zaman bize kapalı..

Hoşgörümüz bir işe yarasa, accuh itibarımız olsa gam yemiycem. Gelen vuruyor giden vuruyor. Yine de sevinmek lazım ki, bu kadar vurmalara karşı hala ayaktayız.

Ayaktayız di mi ? Ayakta kalalım n'olur. Yer verenler hep kucaklarına oturtmak istiyor.
BİZ ÜÇ KİŞİ YAŞIYORUZ..BEN,KENDİM VE ŞAHSIM..

#5 Sultanım

Sultanım

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.113 Mesaj

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 12:04

Dünyada ki dengeleri korumakta komşu ülkelerle olan ilişkilerin iyi olması diplomatik bakımından Türkiye'nin elini güçlendirecektir.Düşmanca değil dostça bir yaklaşım sergilenmesi bu açıdan her zaman için iyidir.Problemlerin çözümünde barışçıl yaklaşmalı Türkiye uzlaşmaz bir tavır içinde görünmemeli.

Dayatma dediniz, Türkiye'nin gelişmesini istemeyen sürekli kontolü elinde bulundurmak isteyen ülkelerin Türkiye'nin komşularıyla diyolog halinde sulh içinde yaşamalarını isterler mi aksine bu diplomatik girişimleri baltalamak isterler.

Ezbere basma kalıp ifadeler yerine daha akılcı yaklaşımlar gösterilmeli.

Bu mesaj Sultanım tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.10.2009 - 12:06

SULAK TOPRAKLARDA ÜMİTLER YEŞERİR

KANIN DÖKÜLDÜÐÜ TOPRAKLARDA İNSANLIK ÖLÜR

YAŞANMAZ BİR DÜNYA İÇİN TÜM VAHŞİLİÐİNİ GÖSTEREN İSRAİL'İ KINIYOR VE LANETLİYORUM

KAHROLSUN İSRAİL!!


#6 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 12:54

Yılmaz ÖZDİL


Düğün kısmetse 24 Nisan’da...


Ermenistan’la nişanlandık.


Görücü usulüyle...


*


5 çöpçatan var.

*


Biri, Avrupa Birliği...


Parlamentosu soykırımın hamisi.


Biri Fransa, soykırımı tanıyor.


Biri İsviçre, soykırımı tanıyor.


Biri Rusya, soykırımı tanıyor.


Biri ABD...



*


Obama Hawaiili, Hawaii soykırımı tanıyor, Illinois senatörüdür kendisi, Illinois soykırımı tanıyor, Beyaz Saray’daki komşusu Soykırım Müzesi... Yardımcısı Joe Biden, Delaware senatörü, zaten tanıyor dalavereyi... Temsilciler Meclisi Başkanı, California’nın diaspora mahallesinden... Yüzükleri takan Hillary abla desen, New York senatörüdür, ki, New York’un yanı sıra, Alaska’daki penguenler dahil, 43 eyalet soykırımı tanıyor.



*


E bakıyoruz...


Bu arkadaşlar bizi alkışlıyor!



*


“Allah tamamına erdirsin” diyor.

*

Çünkü, o nişandaki hatıra fotoğrafında, soykırım muradına eremeyen bi, biz kaldık.

*

Ve, sevenleri ayırmak istemem ama, sırf bu nişan töreni bile, bizim soykırım yapmadığımızın kanıtıdır... Çünkü, bu kadar saftirik bir topluluğun, soykırım moykırım yapabilmesi teknik olarak mümkün değildir.


En azından hafıza kaybı ve şuur problemi olduğu için, cezai ehliyeti yoktur.

 580023663830.jpg


#7 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 12:54

Çok nahoş düşünceler bunlar. Masaya oturduğunuz zaman bu düşüncelerin hiçbir değeri kalmıyor. Somut şeyler üzerinden konuşmak lazım.

Biz Annan Planı'nı bile Rumlara kabul ettiremedik. Karabağ hala işgal atında.

Biz bu durumda kiminle, ne için uzlaşacağız ? Hangi akılcı yaklaşım bu sorunları çözecek ?

''Ver kurtul, sat kurtul'' yaklaşımı mı ?

#8 Sultanım

Sultanım

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.113 Mesaj

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 16:01

Somut şeyler üzerinden konuşmak lazım diyorsunuzda gösterilen çabaların girişimlerin Kıbrıs ve karabağ sorununu çözümüne yönelik olduğunu göremeyecek kadar mı sabit fikirlisiniz.

SULAK TOPRAKLARDA ÜMİTLER YEŞERİR

KANIN DÖKÜLDÜÐÜ TOPRAKLARDA İNSANLIK ÖLÜR

YAŞANMAZ BİR DÜNYA İÇİN TÜM VAHŞİLİÐİNİ GÖSTEREN İSRAİL'İ KINIYOR VE LANETLİYORUM

KAHROLSUN İSRAİL!!


#9 TgK

TgK

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 305 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Adana-Karaman-Balıkesir

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 16:14

Sayın Sultanım;

Eğer verip kurtulmayı düşünmek çözüme katkıda bulunmaya çalışmaksa, çok haklısınız. AKP, Kıbrıs Sorunu'nu da, Karabağ Sorunu'nu da, hatta Kürtçülük Sorunu'nu da çözebilir. Yok, ver-kurtul bize göre değil diyorsanız, AKP Hükümeti'nin ver-kurtul istikametinde ilerlemeyen bir tane çözüm önerisini gösterin.

Dünya bu olaya şaşırmış mıdır? Bilemem. Ama biz Türk Milleti olarak gerçekten çok şaşırdık. Ne kadar kırmızı çizgimiz varsa morardı. Ülke etnik kimliğini açık etmeye çalışan insanlarla doldu. Ağzına "Türk" kelimesini alan ırkçılıkla suçlanıyor. Evet, biz gerçekten bu işe çok şaşırdık.

#10 TgK

TgK

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 305 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Adana-Karaman-Balıkesir

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 17:54

Bakın, benim gibi Azeri gazeteci Zaur Aliyev de şaşırmış ve tarafını belli etmiş. Alın, okuyun:

"Turkiye yene turk dunyasina xeyanet etmesi ile tarixe dushdu.90-ci illerin evvelerinde Orta Asiyani rusiya ve Chine qurban eledi. Indi Qarabagi ve Azerbaijani ermenilere qurban verir. Xocalini soyqrim qurbanlarinin ruhuna hormetsizlik edir. Turkiyenin ulkuculkeri ve boz qurdlari artiq yoxdurlarmi Hardadir Alparslan Turkesh!! Hardasan Abdulla Chatli!!! Hardasan ey turkun boz qurdlari!!!! Niye susursunuz!! Ermenilerle niye el sixishib protokol imzalayirsiniz
Ar olsun Erdogana
Ar olsun Abdulla Gule
Ar olsun AKPye
Ar olsun ermeniye destek verneler
Azerbaijan Turkiyeye neler verir
1. Qaz-bize satinalndan iki defe ucuz
2. BTC- neft Ceyhandan kechmekle Turkiyeye milyonlar qzandidir
3.Turk ish adalmarinin olkede yatirim etmesin
4. Regionda destek
5. Turk teleblerine sherait ve daha neler
Biz ne pislik etmishim Sizlere ey ERrdgoanchilar, ey Abdulla Gulchuler!!!
Babalrinizidan size kechen kurd-ereb-ermeni qani ozun gesterirmi
AR OLSUN SIZLERE
ANCAQ BU GUNDEN SONRA TURKIYE HOKUMETI-AKP hakmiyeti Azerbaijan xalqinin dushmenidir!!!
Her bir AKPchi ermenidir
Her bir AKPch dfushmendir
TURKIYE AYIL ve arxana vurulan zerbeni ger!!!!"

#11 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 19:04

azeri gazeteci de halt etmiş, bekleyin dünya daha çok şaşıracaksınız, daha ne güzel işler var sırada, küçük dillerinize mukayyet olun.
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#12 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 19:59

Hayırdır bismillah hilafeti mi getireceksiniz ?

#13 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 20:34

Azerbeycan KKTC. yi tanımıyor diye biz kendilerini hiç düşman bellemedik.
AKPM deki satışlarıda kardeşlik bilincimizi de sarsmadı.
Rusya ya yakınlığı Türkiye ye tercih ediyorlar die de hiç alınmadık.
Soyadlarından hala "yeva", "ov" gibi takıları neden atmadıklarını hiç sorgulamadık.
Ama biraz had bilmek gerekiyor. Türkiye ye güvenmek gerekiyor.

AKP nin 7 yıldır en başarılı olduğu nokta kim ne derse desin "Dış Politika" dır.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#14 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 20:47

Azerbaycan KKTC'yi neden tanımıyor ?

Azerbaycan neden Rusya'ya yakın oluyor ?

+

Bir de biri bana imzalanan bu protokolün içeriğini anlatsın. Mesela bizim kazanımlarımız ne olacak.

Bu mesaj Raskolnikov tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.10.2009 - 21:09


#15 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 21:12


Azerbaycan KKTC'yi neden tanımıyor ?


İşgal altındaki topraklarında kurulan ve tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti ile KKTC'yi aynı statüde değerlendiriyor.

Azerbaycan neden Rusya'ya yakın oluyor ?

Denge Politikası.

"Temmuz başında Bakü’de “Azerbaycan Diplomasisinin 90. yılı” kutlamaları çerçevesinde katıldığımız toplantıda bunu biz de yaşadık. Toplantıda konuşan Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’ndan bir temsilci Türklerin gözlerinin için bakarak üç defa ayrı ayrı “dostlarının Azerbaycan’ı garanti görmemelerini”, “müttefiklerinin Azerbaycan’la ilişkilerinde dikkatli olması gerektiğini” ve “dış politikada sadece kendi ulusal çıkarlarını takip ederek, denge politikası izleyeceklerini” vurguladı.

Azerbaycan’ı iyi bilenler konuşmacının “konuşmasının kişisel olup, resmi görüş olmadığını” söylemesini müstehzi bir gülümsemeyle dinlediler. Kendisine, “tüm ülkeler zaten ulusal çıkarları çerçevesinde hareket ederler; dolayısıyla bunu vurgulaman anlamsız. Esas mesele Azerbaycan’ın gerçek ulusal çıkarının ne olduğunun iyi hesap edilmesidir; yoksa denge politikası izlerken dostları kaybetmek devletleri dengesizliğe itebilir” diyerek, “neden bu kadar ısrarla mesaj vermek ihtiyacı hissettiğini” sorduğumda verdiği cevap önemliydi.

Ona göre ve hiç kuşkunuz olmasın Bakanlığına göre, Türkiye hala verilen mesajı tam almamıştı. Aradan geçen iki aya yakın sürede Türkiye bu mesajı aldı mı? Emin değilim. Gidişat farklı değerlendirmelere ve yeni bir yöne işaret ediyor…

Aynı toplantıda, “Azerbaycan Rusya’yla sembolik de olsa anlaştı. Artık Türkiye pabucun pahalı olduğunu görecek. Bundan sonra Azerbaycan’a hak ettiği saygıyı gösterecek” diyen bir Batılı enerji uzmanının salondan aldığı alkış, Türkiye’ye yönelik rahatsızlığın kapı meselesiyle ya da hükümet çevreleriyle sınırlı olmadığına işaret ediyordu. Bu konuşmalarda ve genel olarak Bakü’de Azerbaycan’ın “denge politikası” ve çıkarları çerçevesinde başkalarıyla (kastedilen Rusya) işbirliğine yönelebileceğine yapılan vurgu bence anlamsız bir tehdit ve stratejik düzlemde Azerbaycan’ın çıkarlarına aykırı bir söylemdi, ama Bakü’nün içinde bulunduğu ruh halini gösteriyordu."

Prof. Dr. Mustafa Aydın
TEPAV Uluslararası Politika Araştırmaları Enstitüsü Direktörü


"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#16 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 21:18

en azından bi şeyler yapmak için harekete geçilmesi bile başlı başına güzel bi durum, kaybedilmiş bi şey yok, öküzün altında buzağı aramayada gerek yok..
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#17 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 21:44

İşgal altındaki topraklarında kurulan ve tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti ile KKTC'yi aynı statüde değerlendiriyor.


KKTC'yi Dağlık Karabağ ile aynı statüde değerlendiren Azerbaycan değil, AB ve BM'dir. Azerbaycan'ın KKTC'yi tanıması durumunda başta Fransa olmak üzere AB üyesi ülkeler de Türk toprağı olan Dağlık Karabağ bölgesini Artsakh Ermenistan Cumhuriyeti olarak tanıyacaklardı. Yani Azerbaycan'ı, KKTC'yi tanıması durumunda Dağlık Karabağ'ı Artsakh Ermenistan Cumhuriyeti olarak tanımakla tehdit ettiler. Azerbaycan'da bu yüzden KKTC'yi tanıyamadı.

Denge Politikası.


Azerbaycan'ın bir denge politikası oluşturması kendi çıkarları açısından doğrudur. Azerbaycan Rusya ile de yakınlaşabilir. Karabağ konusunda baskı unsuru olarak kullanılabilecek sınır kapısını açıp, adamları zor duruma düşürdükten sonra bizimle yakınlaşacak değiller herhalde.

Bu mesaj Raskolnikov tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.10.2009 - 21:48


#18 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 22:07

Yani ülkeler, özellikle birbirinden bağımsız ülkeler menfaatleri gereği dost ülkelerini incitecek politikalara imza atabiliyorlar. Biz nasıl olgunlukla karşılıyor ve güvene dair bir şüphede bulunmuyor isek, Azerbaycan da olgunlukla karşılamalı, soğukkanlılığını ve güvenini korumalı.

Aba altından sopa göstermemeli, Türkiye iç siyasetine malzeme olacak tavır ve davranışlardan kaçınmalı.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#19 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 22:23

Sevgili Wale,

Azerbaycan'ın çıkarlarlarını bir tarafa bırakalım. Biz kendi çıkarlarımızı düşünmüyoruz. Sarkisyan dün akşam ''top Türkiye'de'' diye açıklama yapmış. Sanki biz onlara muhtaçmışız gibi bir beklenti içerisine girmişler. Biz bunlara neyin karşılığında ne vereceğiz ? Sözde soykırım iddiasından vazgeçecekler mi ? Ağrı Dağı'nı milli sembol olmaktan çıkaracaklar mı ? Ermenistan'ı bizim sıkıştırmamız gerekirken, onlar bizi sıkıştırıyor. Sınır kapısını açarak da elimizdeki en büyük kozu kaybediyoruz.

#20 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 13.10.2009 - 22:45

Sevgili dostum mutlaka biliyorsundur,

Ermenistan ekonomik olarak bitik durumda.

Sınırın kapalı olması nedeniyle o bölgeye hapsedilmiş durumda.

Bölgedeki bütün kalkınma projelerinden mahrum durum da.

Pek tabiki hazar petrolü ve gazı için geçiş bölgesi olabilir ama bizim ambargomuz nedeniyle bunlardan mahkum.

Bölgenin kalkınmasında Türkiye artık bir merkez durumda ve sözde soykırım üzerinde kurulu bir Türkiye politikası Ermenistanı daha fazla fakirleştirmekten başka bir işe yaramadığı apaçık.

Ama ortada 95 yıllık bir politika var ve bu politikadan vazgeçdiğini muhalefete ve diasporaya anlatması yani 95 yıllık politikanın yalandan ve hayal kırıklığından ibaret olduğunu anlatması güç. Bunun içinde bu gibi çıkışlar yani ermenistanın bizi sıkıştırıyor veya bizim ermenistanı sıkıştırıyor gibi görünmemiz iç siyasette "manevra alanı" olarak tabir ediliyor.

Sonuç olarak Karabağdan çıkmadan sınır açılmayacağını her defasında vurgullayan bir başbakan aksi bir durumu halka anlatamaz.

Bunun için temkinli olmak gerekir diye düşünüyorum ben.

Bu adımlar önemli hassas adımlar bunlar hükümet indiren bindiren adımlar onun içi AKP bu adımları atarken biri kırk yarıyordur zannımca.

Yarmıyor ise vay haline.

Süreci izleyeceğiz ve göreceğiz.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

6 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 6 ziyaretçi, 0 gizli