İçerik değiştir



Atsız' Dan..


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 7 yanıt verildi

#1 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 16.10.2009 - 05:20


Topal Asker
Ey saçları “alagorsan” kesik hanım kız!
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!

Bacağımla alay etme pek topal diye.
Bir sorsana o topallık bana nereden hediye ?

Sen Şişli’de dans ederken her gece gündüz,
Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz

Yaylaları geçtik, karlı dağları aştık;
Siz salonda dans ederken bizler savaştık .

Ey dudağı kanım gibi kıpkırmızı kız,
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!

Olan işler dimağını azıcık yorsun!
Biliyorum elbisemle eğleniyorsun;

Biliyorum baldırını o kadar nazla
Örten bir tek ipek çorap kıymetçe fazla

Benim bütün elbisemden... Hatta kendimden...
Biliyorum: Çünkü bugün şu dünyada ben

Neyim? Bir hiç... İşe güce yaramaz topal...
Sen sağlamsın, senin hakkın, dünyadan zevk al:

Çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz
Siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz!

Gülme öyle bana bakıp pek arsız arsız
Sen ey dışı güzel, fakat içi çamur kız!

Sana karşı haykıranı, mecbursun dinle;
Bugün hesap göreceğiz artık seninle:

Ben cephede geberirken, geride vatan
Aşkı ile bin belalı işe can atan

Anam, babam, karım, kızım, eziliyorken
Dağlar kadar yük altında... gel, cevap ver, sen

Bana anlat, anlat bana, siz ne yaptınız?
Salonlarda oynaştınız, zevke taptınız!

Ey nankör kız, ey şuursuz unutma şunu:
Sizin için harp ederken yedim kurşunu.

Onun için topal kaldı böyle bacağım,
Onun için tütmez oldu artık ocağım.

Anladın mı şimdi yosma; topalım niye?
Siz böyle süslenip, eğlenesiniz diye…


Hüseyin Nihal ATSIZ
1926
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#2 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 16.10.2009 - 05:27

Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
Fakat yine biz Osmanlı, sen Venediksin!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.

Bu hayaller zamanları hızla aşmalı,
Gök Türklerle Romalılar karşılaşmalı!
Görmüyorsan gönlümüzün içini, körsün!
Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!

Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
17'ye karşı 44 milyon az gelir.
Arnavudu yendim diye kendini avut,
Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?

Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!
Dalmalıdır gövdelere çelik süngüler!
Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!

En yiğitler serilmeli en önce yere!
Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak için büyük kan ister.

Damarında var mı senin böyle bol kanın?
Türk'ün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,

Karşısında olmasaydı şanlı "Türk Budun"
Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,
İnsan oğlu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılaşmalı.

Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur likörlerden ayranla kımız,
Karnerayı yere serer Tekirdağlımız.

Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...
Biz güleriz façyoların felsefesine,
Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine?

Bizim yanık Fuzuli'miz engin bir deniz!
Karşısında bir göl kalır sizin danteniz!
Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşık!
"General"ler "Paşa" larla atamaz aşık!..

Ey İtalyan başvekili! Ey musolini!
İki ırkın kabarmalı asırlık kini...
Hesabını göreceğiz elbette yarın
Yedi yüzlü, yedi dilli İtalyanların!

Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
Biraz daha yaşasaydı Hazreti Fatih
Ne Venedik kalacaktı, ne Floransa...
Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!

Haydi, hamle kafirindir... İlkönce sen gel
Ecel ile zaman bize olmadan engel!
Burada tanklar yürümezse etme çok tasa;
Süngülerle çarpışmadır savaşta yasa.

Olma boyle sinsi çakal, yahut engerek!
Bozkurt gibi, kartal gibi döğüşmek gerek!
Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atilla'nın ateşi var içimizde!

Kanije'nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadır Plevne'nin kırkbir askeri!
Edirne'de Şükrü Paşa bekliyor nöbet!
Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
Şehitlerden elli milyon bekçisi olan
Aşılmaz bir kayadır bu ebedi vatan!

Hüseyin Nihal Atsız
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#3 matahari

matahari

    ...Ney Neva Eyler...

  • Muhabirler
  • 2.440 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Gurup Şurup
  • İlgi Alanları:Kitap,müzik,spor ,kelime ve zeka oyunları...Genel kültür yarışmaları...

Gönderim zamanı 21.11.2009 - 05:33

Ouuvvv ne güzellermiş :( Başka, başka.....
BİZ ÜÇ KİŞİ YAŞIYORUZ..BEN,KENDİM VE ŞAHSIM..

#4 TgK

TgK

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 305 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Adana-Karaman-Balıkesir

Gönderim zamanı 21.11.2009 - 06:35

Tek sorun var, "Topal Asker"de... Alagorsan değil alagarson... =))

Bir de Geri Gelen Mektup vardır. Hemen paylaşayım:

Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...

Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil";
İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!

Hüseyin Nihal ATSIZ

Bence www.antoloji.com sitesine girin, ATSIZ yazın, bütün şiirlerini okuyun. Özellikle "Yakarış-1" ve "Yakarış-2"yi okuyun, sonra "Bütün Türk Gençliğine"yi okuyun. Ama illâ "Sarı Zeybek"i okuyun. Sonra biraz bekleyin. Ben bu aralar "Sarı Zeybek"e beste yapmakla uğraşıyorum. Yapayım, sizinle paylaşayım. =))

#5 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 21.11.2009 - 06:57

Ben de hazır bestelenmişini ekliyim o zaman topal askerin.deli ünsaldan şey ozan ünsaldan... :(


#6 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 16.03.2010 - 23:06

Tek sorun var, "Topal Asker"de... Alagorsan değil alagarson... =))

Bir de Geri Gelen Mektup vardır. Hemen paylaşayım:

Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...

Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil";
İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!

Hüseyin Nihal ATSIZ

Bence www.antoloji.com sitesine girin, ATSIZ yazın, bütün şiirlerini okuyun. Özellikle "Yakarış-1" ve "Yakarış-2"yi okuyun, sonra "Bütün Türk Gençliğine"yi okuyun. Ama illâ "Sarı Zeybek"i okuyun. Sonra biraz bekleyin. Ben bu aralar "Sarı Zeybek"e beste yapmakla uğraşıyorum. Yapayım, sizinle paylaşayım. =))


Atsız'ın 'Ruh Adam' adlı kitabını okuyup bu şiirin mükemmel hikayesini bilmek lazım. Şiddetle tavsiye edilir.

Bu da 'Geri Gelen Mektup'un bestesi. En sevdiğim şarkılardan biridir, hatta en sevdiğim şarkıdır da diyebilirim. Bu şarkıyı dinlemekten hiç bıkmam, her defasında 10-15 kez dinlerim.

8eRTZg8dsVw

#7 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 17.03.2010 - 14:32

Yolların Sonu

Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
itler bile gülecek kimsesizliğimize

Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların...
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağı'na.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Degişilir topu da bir sokak kaltağına.

İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...
Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılırken kolların.

Ey doğunun anlımı serinleten rüzgarı!
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları.
Düştüğü yer uzakta “DİLEK” adlı bir saray.

O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da “Kür şad” uzatarak elini;
“Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun! ” diyecek.

1932

Hüseyin Nihal Atsız


-zOeb255g2A&feature=related



#8 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 29.05.2010 - 01:52

Hg9VSyoh04s





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli