Yaşar Nuri Öztürk Habertürk'ten Kovuldu
#21
Gönderim zamanı 26.10.2009 - 14:24
hele ki bekir coşkun'un yazdığı gazetede.
başka iş vardır bu işin içinde.
#22
Gönderim zamanı 26.10.2009 - 19:32
ağır ol da molla desinler, karşında Öz BE ÖZ MÜSLÜMAN, ÖZ BE ÖZ TÜRK VE şEHİT TORUNU VAR.. ALLAH , kendisini bilenlerle birdir, ...............................................milas efendi
Dedelerimiz hem sizin hain dedelerinizle hemde yunanı ingilizi italyanıyla savaşıp topunuzu birden bu ülkeden kovdu. Fazla sevinme hainlerin torunları olan senin gibileri tepelemek fazla zor olmayacak. Bu ülke bize dedelerimizin ve Mustafa Kemal Atatütkün emaneti.
başbakanın ve diğer hükümet üyelerinin kendilerini eleştiren medyayı düşman görerek susturmaya çalışması geçici bir güç gösterisidir. Türk halkının öyle veya böylede olsa bir demokrasi tecrübesi var. Zira el etek öpen, en ufak eleştiri getirmeden siyasi gücün her uygulamasını alkışlayan dalkavuklar ve aynı kafadaki gazeteciler gelip geçicidir. Kovulan şimdilik kovulmuştur ama sizin topunuzun kovulacağı günler gelecektir. Allah o günlerde bizimle beraberdi bu gün de bizimle beraber.
Bu mesaj Kut tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.10.2009 - 20:23
Doğru düzgün yazacaksan yaz (shy)
#23
Gönderim zamanı 31.10.2009 - 01:41
ağır ol da molla desinler, karşında Öz BE ÖZ MÜSLÜMAN, ÖZ BE ÖZ TÜRK VE şEHİT TORUNU VAR.. ALLAH , kendisini bilenlerle birdir,
Benim bu pencerede bir yazım vardı silinmiş. Maden öyle aynı manaya farklı bir yöntemle yazılan bu yazıyıda silin görelim.
milas
Şehit sayısını sorarsan Balkan Harbinden bu yana Ailede Beş şehidimiz var. Bana secere yazdırma . Şehit var şehit var yine şehit var şehit var. bak anlatayım sana.
Halife, Yunan uçaklarıyla Şeyhülislam Dürrüzade mehmet efendinin fetfasını Türk halkının üzerine Türk köylerine Kelebekler gibi havada uçuşan kağıt parçasından oluşan MÜBAREK bildirileri attılar. Mübarek!!! kağıtlarda ne yazıyordu biliyormusunuz. Çok çok kutsal şeyler. Diyordu ki ''' Yunan askeri Hilafet askeridir aman ha aman sakın olaki bunlara kurşun murşun neyim meyim attırı mattırı vermeyin'' Diyordu. Halk bu kağıt parçalarını yerden alıp HUŞU içinde okuyup birkaçdaeafa öpüp alınlarına koyup yavaşça katlayıp kalplerinin üzerindeki iç cebine koydular. Rasladıkları Yunan birliklerine sürülerinden azıklarından kattılar. Yudular yıkadılar gönderirkende arkasından el salladılar. Bu sırada Yunanlıların sıkılştırdıkları Acemi toy Türk askerlerinide kafir diye hep bir elden taradılar. Kendileride tarandılar.
İşte o günler tıpki bu günler gibi örtüşüyor. Şimdi ATATÜRKÇÜYÜM DİYE sesini çıkaranı Haçlının emriyle kim var kim yok tıktılar hapisanelere .
Dağdan inen eşkiyaya da davul zurnalı merasim ben reisimin emriyle geldim pişman değilim deyince . Savcı yerinden kalkıp gözleri dolu dolu. Sen suçsuzsun evldım aynı zamanda da masum şimdi sana iş de lazım ekmek de lazım deyip iş ve aş galiba eş de veriyorlarmış. Bizim saf kazımada ... veriyorlarmış!!
#24
Gönderim zamanı 06.11.2009 - 12:43
Prof. Dr. Öztürk, Habertürk’ten ayrılış sürecini kendisiyle röportaj yapan Sözcü gazetesinden Bahar Kurşun’a anlattı.
Röportajın özellikle bu süreçle ilgili bölümü şöyleydi:
-Bu ayrılığın perde arkasında neler yaşandı?
-Ben 38 yıldır Türkiye’nin birinci sınıf gazetelerinde yazı yazan bir insanım. Bir yerde yazı yazmaya başladığınızda hepsi sizi peygamber gibi görüyorlar. Sonra yukarıdan bir yerden telefon geliyor ve korkuyorlar. Siyasi baskı olup olmadığını bilemem onlar beni ayırmadı, ben ayrıldım.
-Ayrılma nedeniniz nedir?
-3 yazımı sansürlediler. Ben tepki göstermesem sorun olmayacaktı. Ama üçüncü kez yazım yayınlanmayınca cumartesi sabah aradım. Patron telefonuma çıkmadı. Fatih Altaylı telefonlarıma cevap vermedi. Yazı İşleri Müdürüyle görüşebildim. Neden yazımı yayınlamadıklarını sorduğumda da “Fatih Bey öyle emretti” diye yanıt verdi. “Ben lise talebesi değilim. Benim yazılarıma böyle muamele edemezsiniz. Ben artık yazmıyorum" dedim. Ben sabah istifa ettim, akşam internet sitelerinde “İşine son verildi” yazıyordu.
-Hangi yazılarınız sansürlendi?
-“Sadece Anıtkabir mi kaldı”, “Taşlar elbette ağlar” başlıklı yazılardı. Bir de “Türk solunun inadı” diye bir yazı yazmıştım. Ama özellikle ilk iki yazı. Bunlardan biri Kürt açılımı ve PKK terörü ile ilgiliydi. Diğeri ise Bekir Coşkun’un bir yazısına istinaden yazılmış bir yazıydı. Hiçbirinde parti adı ya da siyasetçi ismi yoktu. Ama demek ki yazıların içeriği onları rahatsız etmiş. Bu yazıları çalışmaya başlayacağım ilk gazetede yayınlayacağım.
-Habertürk’te size hiç “Şu konuda yazma” dendi mi?
-Gazetenin sahibi Turgay Ciner’in olmadı ama Fatih Altaylı bazı konularda yazmamam konusunda benimle konuştu.
-Neler konuştunuz Fatih Altaylı’yla?
-Bu Fatih Altaylı ile benim aramda geçmiş bir konuşma. Söylemek istemiyorum.
-Hülya Avşar’ın programında yaşananlar nedeniyle işinize son verildiği yazıldı çizildi. Sizce bir ilgisi olabilir mi?
- O haberleri ben de okudum. Bunun payı var mıdır bilmiyorum ama öyleyse iktidar doğrudan baskı yapıyor demektir.
Odatv.com
http://www.odatv.com...endi-18277.html
#25
Gönderim zamanı 21.11.2009 - 13:37
Sözcü Gazetesi YAŞAR NURİ ÖZTÜRK (Söyleşi-1) 4 Kasım 2009
Türkiye Allah’ına Kadar Din Devleti Oldu
Röportaj Bahar Kurşun
AKP, Allah’ın Avukatı Gibi Afra Tafra Yapıyor
Birçoğumuz yıllar önce Ayşe Özgün’ün sabah programında tanıdı onu. İslam ve Müslümanlıkla ilgili açıklamaları belli bir kesimin tepkisini çekse de Atatürkçü kimliğiyle milyonlarca insanın sevgisini kazandı.
Türk siyasetindeki ‘kirlilik’ onu milletvekili seçildiği partiden istifa edip parti kurmaya kadar götürdü; ancak kendi partisinden de istifa etti. Kitapları hep satış rekorları kıran Yaşar Nuri Öztürk, ikinci ayrılığı da köşe yazarlığı yaptığı Habertürk ile yaşadı. Sebep olarak, Hülya Avşar’ın programını “Benim üzerimden AKP yalakalığı yapamazsınız” diyerek terk etmesi gösterilse de, o “Yazılarım sansürlendi, istifa ettim” diyor.
Evine misafir olduğumuz Yaşar Hoca ile ayrılığın perde arkasını ve Türkiye gündemini konuştuk.
■ Anketlerde AKP’nin oyu yüzde 31’e düştü. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
▬ Bunlar, bu ülkede şehitliği utanç hâlinde getirdi. Üstelik bunu da Allah’ın avukatı gibi afra tafrayla yaptılar ve yüzde 99’u sözde Müslüman olan bu millet, bunlara yüzde 31 oy çıkarıyor.
Olmaz böyle bir felaket. Atalarız ne güzel söylemiş… Kuran’ın görüşü de budur. 40 nasihatle yola gelmeyenleri Allah musibetle yola getirir. Bu millet 40 nasihatle yola gelme şansını kaybetmiştir.
Kıbrıs’tan ve Kuzey Irak’tan başladılar; Kürt açılımı adı altında haritayı yırtmaya çalışıyorlar. Ermenistan tartışmasıyla haritayı yırtmaya çalışıyorlar. Batı, Kurtuluş Savaşı’nda eksik kalanları tamamlamadan AKP’nin gitmesine izin vermez.
■ Türkiye’de nasıl bir tablo görüyorsunuz?
▬ Türkiye, dinde müziğe, edebiyattan politikaya, tarıma kadar bütün alanlarda çökertiliyor. Kurtuluş Savaşı günlerinde bile içeride kendilerine destek verecek adamları, bugün buldukları kadar rahat ve ucuz bulamadılar.
Eğer Türkiye’nin önümüzdeki birkaç yıl içinde işini bitiremezlerse, tarih boyunca bir daha bitiremezler.
■ Bu karamsar tabloya rağmen, Başbakan herkesin 3 çocuk yapmasını istiyor ama…
▬ Felaket… Kuran’a iftiralardan biri de budur. Kuran nitelikli nüfus istiyor. Eğer nüfus nitelikli olmayacaksa, nüfusun sınırlandırılmasını istiyor. Niteliksiz nüfusun rızkını Allah verir diyerek çoğalmasını desteklemek, insanlık suçudur.
■ Laiklik tartışmaları ve Türkiye din devleti mi oluyor endişelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
▬ Laiklik, Türkiye’de sadece Anayasa’da var olan bir kavram. Bu ülke, yalnızca dinî ibadetler için 2 katrilyon para harcıyor. 8 bakanlık bütçesi. İran’da böyle bir para namaz kıldırmak için veriliyor mu? Din devleti sayılan İsrail’de ibadetler için bunun çeyreği harcanıyor mu? Hayır…
Artık bu ülkede laiklik suç olmaya başladı. Türkiye, Allah’ına kadar din devleti oldu. Ama nevi şahsına münhasır bir din devleti. Anayasa’sında bir şey yazıyor, hükümeti başka bir şey, günlük hayatı başka bir şey.
Parlamento tarikatlar konfederasyonuna dönmüş. Bazıları hâlâ laiklik diye bir yandan nutuk atıyor. Böyle garip bir ülke Türkiye…
■ Pakistan Devlet Başkanı, Başbakan Erdoğan’a Türkiye’deki imam hatipleri örnek almak istediğini söylemiş. Erdoğan da bizim imam hatipleri övdü. Siz de imam hatip mezunusunuz. Türkiye’deki imam hatipler övülmeyi hak ediyor mu?
▬ Benim mezun olduğum imam hatip başka, şimdiki imam hatip başka. Benim mezun olduğum imam hatipler o övgüye layık. Onlar, ilmi bir numaralı değer olarak alıyordu. Cumhuriyet’e sahip çıkıyordu. Şimdikiler cumhuriyete ne kadar sadık bilemem. Onu, Erbakan Hoca’ya sormak lâzım. Recep Tayyip’e sormak lâzım. Ama ilmi birinci değer olarak almadıklarını biliyorum. O zaman ne kaldı geriye. Bitti…
■ Başbakan’ın da ağzından düşürmediği “Ilımlı İslam” diye bir kavramla tanıştık. İslam’ın ılımlısı var mıdır?
▬ Türkiye bugün kimliği tartışılan bir ülkedir. Sisteminin, hukukunun, eğitiminin kimliği… Dinin kimliği bile tartışılıyor!
Türkiye’de yüz bine yakın cami var. Bunlar hangi İslam’ın camileri? Ilımlı İslam’ın mı, BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) dinin mi? Yoksa Kuran’daki gerçek İslam’ın mı? Bunlar belli değil. Camiler gerçek İslam’ın mabedi mi, yoksa BOP projesinin beyin yıkama yerleri mi? Bu belli değil.
Ilımlı İslam, Amerika’nın hesabına uydurulmuş din demektir. Şimdi bir de ona uydurma halife buldu. Onu 90 dönümlük çiftlikte besliyor. Camileri dolduranlara sormak lâzım, siz Müslüman mısınız? Ne zamandan beri Müslümansınız. Yoksa Ilımlı İslam mensubu musunuz?
Hâlâ Fethullah Gülen’in vaaz kasetleri satılıyor. İnsanlar onu dinleyip ağlıyor. Yılmaz Morgül’ü dinleyip ağlayanlar da var bu ülkede. Müslüm Gürses dinleyerek kendini jiletleyenler de var. Ağlamak bir ölçüt değil.
Fatih Altaylı Beni Sansürledi, O Yüzden Ayrıldım
■ CHP ile başladığınız siyasi hayatınıza kendi kurduğunuz Halkın Yükselişi Partisi’yle devam ettiniz. Geçtiğimiz Günlerde de partinizden istifa ettiğinizi açıkladınız! Bu ayrılığın sebebi nedir?
▬ Almanya’dan yeni geldim. Almanya’da iki kitabımın daha tercümesi yapılıyor. Yeni kitap çalışmaların var. Çok yoğun çalışmam gereken bir dönemdim. Bu nedenle partiden ayrıldım.
■ Siyasete geri dönmeyi düşünüyor musunuz?
▬ Hiç belli olmaz. Siyaset ülke meselesidir. Ülke menfaatleri gerektirirse hiç kimse buna itiraz edemez. Ama kendi partimle mi yola devam ederim, başka bir siyasi parti mi olur onu bilmem. O günkü şartlara bağlı.
■ İkinci ayrılığınız da Habertürk ile oldu. Bu ayrılığın perde arkasında neler yaşandı?
.......
http://erdem43.blogc...ah-8217/6344573
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
İslam ı Yaşarken Yaptığımız MANTIK Hatası. |
Din & Ahlâk | halukgta |
|
|
|
İslam'ı Yaşarken Yaptığımız Çok Büyük Yanlış.islamı, yaşarken, yaptığımız ve 2 daha... |
Din & Ahlâk | halukgta |
|
|
|
İslam I Yaşarken Büyük Yanlışlar Yapıyoruz. |
Din & Ahlâk | halukgta |
|
|
|
Ebru Yaşar - Gözlerimde Gece Oldu |
Yerli Videolar | dokuzharf |
|
|
|
Mesaj Temizliği: Nuri Bilge Ceylan'a Jüri Büyük Ödülü |
Geri Dönüşüm Kutusu | zynpozts |
|
|
10 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 10 ziyaretçi, 0 gizli