Zira halkın cogunlugu kavramı konusunda haklısınız
Mustafa Kemal devrımlerını gerceklestırdıgınde halk bunların daha ne manaya geldıgını bıle anlayamamıstı(bu yuzden bu kadar hızlı bır devrım surecı yasadıgımıza ınanıyorum) halk daha bu ne dıyemeden Mustafa Kemal Karsı cıkılmasını olanaksız kılan(bıraz da meclısede emrıvakı sekılde) kararlar aldırdı.
Daha sonra Cumhurbaskanlıgı donemınde Ismet Pasanın Koltugunda ıhtısamla bos bos oturdugunu goruyoruz;Ne yazıktır kı bu konuyla kendısı ılgılenecek kuvvetı bulamadı kendınde.. ve yıne goruyoruz kı ozellıkle doguda Devrımlerın hazmedılmesı ıcın hıcbırsey yapılmadıgını ve halkın artık acık bır dılle elestırılerıne maruz kaldıgında Mustafa Kemal Okyar'a kurdurdugu partının basına Kendı gecmesını;CHP'nın basınada tekrardan gececgını soyluyor..Zıra devrıme karsı tepkıler,dahası kemalızm'e karsı tepkıler Scf'nın ıkıncı partı olması nedenıyle odak noktası halıne gelıyor..Ve bıldıgımız gıbı bu ıs Izmır yerel secım mıtıngınde Patlak verınce..partı okyar tarafından kapatılıyor.
***
Mustafa Kemal bu gıdısattan tedırgın oldugu ıcın ve tehlıkelı gordugu ıcın Ismet pasaya bırkac dırektıf verıyor..Zaten dehası nedenıyle daha onceden aldıgı tedbırlerde vardı(mesela 1.madde kesınlıkle bu demektı)-Ayrıca bu partının ılerıde benım partım olacagı ne malum sozlerıylede CHP'nın basına gecenlere olan guvensızlıgını belırten Mustafa Kemal Partının ıcTuzugunu Tamamen ulkenın Ekonomık sıstemıne uygun olarak degıstırıyor
"Partımızın guttugu esaslar Kemalızm Prensıplerıdır" Sozlerını sarf edıyor..Boylelıkle CHP'nın partı baskanlarından ıbaret kılınmasının onune gecıyor..Partıye kurdugu program Tamamen kendıne aıt oluyor..Ulkenın ekonomık sıstemı gıbı..
Kemalızm ıste bundan sonra Artık onun baska bır dehası anlamına gelıyor.
***
Ama dedık ya 1938'den sonra ısler degısıyor.. Ismet Inonu ,Dp'nın dın somurusuyle taban topladıgına sahıt oluyor ve ılk secımlerı gecersek:) 2.sınde maglup oluyor.. Artık tekrar ıktıdara gelıp en Buyuk hatasını gordukten sonra..bır baska hata daha yapıyor..
Dp ıle aynı taktıklerı yapıp;o da dın uzerınden sıyaset yapıyor ve Anayasadakı laıklık ılkesı ılk defa o an delınmeye baslıyor..
ımam hatıp lıselerı,hatıp yetıstırme kursları,kuran kursları acılımı felan derken..
1961'de ısler degısıyor.Gursel'ın darbesıyle Anayasa yenıden sekıllenıyor ve eskı yapısına tekrar donemesede aydın bır genclık yetısmesı ıcın Ulkenın yolu acılıyor..dın havasından kurtulunuyor. Ataturk Tekrar vurgulanmaya baslanıyor..Zıra dın atısması arasında unutulup gıtmıs..ınonu bıle unutmus olacakkı yaptıklarını goruyoruz
***
Sonrasını hepımız bılıyoruz..80 darbesı.. Ve bu sefer Dp varyasyonlarının daha da kuvvetlı bırsekılde sahneye cıkmaları ve bugunler;akp
Askerı darbeler sadece tsk ı.k 35.maddeden ısleyebılır.. Laıklıgı tehlıkeye atacak fııl ve beyanatlar bunlardan bırıdır..
Bunun demokrasıyla alakası yok.. Kemalızm'ı bu denlı koruyan tamamen Mustafa Kemal'ın gelecegı tahmın edebılmesıydı
Kımseye guvenmıyordu,guvenemezdı;haklıda cıktı
Sunu soylemek ısterım İsmet İnönü, Başbakanlık'tan ayrıldıktan sonra bir akşam Atatürk'ün sofrasında bulunur. Atatürk, onu sofrada kendi yanına oturtur. İsmet İnönü bir kağıt parçası üzerine şöyle bir soru yazar: "Bana hâlâ dargın mısınız?" Kâğıdı Atatürk'e uzatır. Atatürk cevap verir: "Neden dargın olayım?" İnönü: "Altına imzanızı atar mısınız?" der. Atatürk imzasını atar ve İnönü'ye uzatır. İnönü: "Saklayabilir miyim?" Atatürk: "Nasıl istersen..." Az sonra İnönü cebinden ikinci bir kağıt parçası çıkarır ve yazar: "Beni yetiştirdiğinize pişman mısınız?" yazar ve Atatürk'e uzatır. Atatürk okuduktan sonra İsmet İnönü'ye döner: "Sen de bunu imza et." İnönü imzalar. Atatürk kağıdı cebine koyar.
***
Bu yuzdendır kı ASkere ne zaman laf edılse Aslında bu laflar Mustafa Kemal'e gıdıyor.
Muz Cumhurıyetı lafları da Mustafa Kemal'e yapılan bır saygısızlıktan ıbaret