3 replies to this topic

[Can Ka No Rey]

ISBN: 978-605-111-400-2
Sayfa sayısı: 449
Ebat: 14x23 cm
Yayın tarihi: Kasım 2009

Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor / Soner Yalçın

Tehlike, tehlikeyi göze almadan yok edilemez…

Yeşil Gladio’nun dinci tetikçileri…
FBI’ın yetiştirdiği dinci istihbaratçılar…
CIA’in kefil olduğu dinci cemaat liderleri…
ABD’den maaş alan dinci köşe yazarları…
Utah’ta TSK aleyhine yayın yapan dinci yalan makineleri…
Kendini peygamber sanan Amerikalı şeyhe bağlı dinci milletvekili…
“Yahudi malları almayın” deyip Yahudilerle ticaret yapan dinci gazete…
İsim isim… Olay olay…
Ergenekonvari komplolar hangi ülkelerde nasıl sahneye kondu?
George Soros’un vakıfları, gazeteleri ve politikacıları bu oyunun neresinde?
Türkiye’de hangi gazetelere, hangi kanaldan para akıtılıyor?
TSK neden hedefte?
Solcu liberallerin New York’taki akıl hocaları kimler?
Uluslararası Yazarlık Programı (IWP) Türkiye’den nasıl yazar devşiriyor?
Kim bu ödüllü edebiyatçılar?
İsim isim… Olay olay…

[atlantisli]

“Yahudi malları almayın” deyip Yahudilerle ticaret yapan dinci gazete…

Soner Yalçın da sakın "bunları deşifre eden" deşifre edilmemiş adam olmasın?...

[Can Ka No Rey]

Komplo teorilerinin doğruluğu kişiden kişiye değişir.

Mesela bir Şamil Tayyar komploları, bir de Soner Yalçın komploları vardır.

Bunlar da kendi aralarında ''onay verilenler'' ve ''onay verilmeyenler'' olarak ikiye ayrılır.

[antiqa]

yarıya kadar okudum bu kitaı. soner yalçın'ın eleştirileri çok insafsız ve vicdansız geldi açıkçası.

şimdi şöyle oluyor; soner yalçın kitabın birinci bölümünde "bizim müslümanlar" diye müslüman örnekleri gösteriyor. bütün müslümanlar "bizim müslümanları" örnek almalıymış.
bütün müslümanların örnek alması gereken müslüman kişiler de şunlar; nurettin topçu, cemil meriç, nezihe araz.
bu üç kişinin hayatını anlatıyor. ama nezihe araz'a gelince çok ilginç şeyler yazmış. bakın şimdi örnek alınması gereken müslüman tipi, yani dindar tipi, yani dinci olmayan müslüman tipi nasılmış;

sayfa 22 aynen alıyorum;

"nezihe araz dindardı. bir dergaha bağlıydı amahayatı boyunca saçını örtmedi. beş vakit namaz kılmadı. oruç tutmadı.
erkek meclislerinden kaçmadı. kendini hiç ikinci sınıf görmedi. meyhaneye gidip rakı da içti. nesimi'den türkü de söyledi.
kimsenin günlük yaşamına karışmadı, hayat felsefesine karışmadı.
siyasete ilgi duymadı; kendini hep partilerüstü gördü.
atatürk'e hayrandı. son eserini 1993 yılında mustafa kemal ile latife'nin ilişkisi üzerine yazdı: mustafa kemal'le 1000 gün. (...)
25 temmuz 2009 tarihinde bu dünyadan göçtü."

şimdi kimsenin dindarlığını sorgulamak bana düşmez de; burada dindarlığı yada müslümanlığı soner yalçın sadece bir dergaha bağlı olmak gibi görüyor sanki. dergaha bağlı oldun mu dindarsın ve artık ne yaparsan yaparsın ve bütün dindar olmak isteyenler seni örnek almalıdır.

*
bir de ilgimi çeken ve asıl öğrenmek istediğim şu yahudi mallarını almayın deyip de yahudi malı kullanan dinci gazete meselesiydi; buradaki eleştirisi gerçekten komik kaçmış.
dinci gazetelerin israil bağlantısı başlığıyla yazdığı bir bölümde soner yalçın şöyle diyor (sayfa 180 özetle); internette php diye bir betik dili varmış. internet sitelerinin sonu php ile biten siteler bu dili kullanan sitelermiş. ve bu php'nin sahibi de bir yahudiymiş. vakit gazetesi ve haber7.com da bu php dilini kullanyormuş ve dolayısı ile irrail bağlantılıymış.

ben demin yeniçağ gazetesi'nin internet sitesine girdim onların da sitesi php ile bitiyor. vakit gazetesi'nden zerre hazzetmem ama buradan da vakit gazetesi'nin israil'le bağlantılı olduğunu çıkarmak için çok zorlamak gerekiyor diye düşünüyorum.

*

dindarların ya da dinci mi demeliyim artık eleştirecek o kadar çok şeyi var ki ama birilerini eleştirirken vicdanı yere bırakmamak lazım. ben daha önce ömer lütfi mete'nin "allahsız müslümanlık" diye bir kitabını okumuştum. ondaki eleştiriler o kadar mantıklı o kadar tutarlıydı ki. dindarların eleştiri kitabı okumak isteyenlere o kitabı tavsiye ederim şahsen.