BAŞBAKAN hukukun öyle tamamını sevmiyor...
Misal, Ergenekon hukukunu seviyor. Ve sevgisinden bir anda "savcısı" oluveriyor...
Ama arkadaşları mahkûm olmuşken kendisi Çankaya'ya çıkıp oturmuş Abdullah Gül hakkında "şüpheli" ifadesini kullanan (ki yasada başka bir tanımı yok) Hâkim Osman Kaçmaz'a sıra gelince -meslekten ihraç dahil- yargıcın başına gelmeyen kalmıyor.
Demek ki hukukun burasını sevmedi...
(.........)
Diyelim ki; irtica belgesine adı karışan subaylar için "İşten el çektirilsin" diyor.
Bu hukuk aşkı...
Ama Deniz Feneri davasında Almanya'da mahkûm olan ve hakkında mahkeme kararı bulunan RTÜK eski başkanı için "Süresi bitene kadar göreve devam" demesi...
Demek ki beğenmedi hukukun burasını ...
(.........)
Ya da; şehitlere "kelle" dediği için kendisini "3 kuruşa" mahkûm etmiş yargıç Sevgi Övüç hakkında soruşturma açıldı...
Bu tür hukuka kızdığından...
Ama "Önümüzdeki hafta da bazılarını çağıracaklar" demesi... Ve gerçekten de Albay Dursun Çiçek ile kimi askerlerin çağırılıp tutuklanmaları ne?..
Hukuk aşkı...
*
Örnek çok olsa da -yer az olduğundan- bu kadarla artık anlamalısınız durumu:
Aynı zamanda büyük bir hukuk dehası olan Başbakan, hukukun işine yarayan kısmını seviyor, işine gelmeyen kısmını sevmiyor...
Ne yapacaksınız?...
İki heceden oluşur hukuk:
"Hu" ve "kuk"...
"Hu..." kısmı Başbakan'ın zihniyetinin olsun...
"Kuk"la idare edeceksiniz artık...
Yeter ki "...kuk"suz kalmayın...