BİLGİSAYARIMA gökten “bedelliye evet” mesajları yağıyor, akıl alacak gibi değil...
Bu iyi bir şey:
Gençlerin sesi çıktı...
Ne tesettür
Çankaya’ya çıkıp oturduğunda bu kadar mesaj gelmişti ey Türk gençliğinden...
Ne imamların vali kaymakam- yargıç-savcı olması kararı alındığında...
Üniversiteler türbana teslim edildiğinde de, Anayasa
Mahkemesi’nin “irticai faaliyetlerin merkezi” saydığı bir iktidar Türkiye’yi yönetmeye devam ettiğinde de böylesine sesi çıkmamıştı ey Türk gençliğinin...
AKP kömür-nohut dağıtarak oy toplarken...
Din-iman siyasete alet edilirken... İktidarın çocukları köşeyi dönerken...
Ama işsizlik kimsesiz gençleri ağlatırken...
Günahsız aydınlar iddianamesiz hapishanelere doldurulurken...
Türkiye bir korkuya-baskıya esir olurken...
Medya susturulurken, Cumhuriyet din devletine dönüştürülürken...
İnsanlar çağdaşlıkaydınlık umutlarını yitirirken...
Türkiye, Arabistan‘a dönerken...
Türk gençliği bir satır olsun yazıp tepki göstermediydi...
Ama “bedelli” için......
Doğrusunu isterseniz, gençlerin en verimli çağlarını böyle verimsiz kışlalarda geçirmelerini ben de istemem.
Ama bu olanlar bir başka şeyi anlatır bize:
Bu mudur Türk gençliği?..
Yoksulların çocukları dağlardaki çukurlarda ölümle karşılaşmayı beklerken, sadece askerlikten yırtma için mi ayağa kalkar Türk gençliği?..
Böyle kolaycı...
Böyle bencil...
Yok eğer “bedelli askerlik” isteyenler, haksızlığa uğramışlarsa ve mağdur olduklarını düşünüyorlarsa...
Ne yapacaksınız...
Böyle “gençlik” olmanın bedelidir...
Bekir Coşkun/habertürk