MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ortaya koyduğu milli politikalar karşısında mum gibi eriyen, hiçbir konuda haklı bir duruşu olmayan Recep Tayyip Erdoğan'ın şimdi Başbuğ Alparslan Türkeş ismine sığınarak, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye saldırması siyasi bir zavallılık hali olarak algılanmaktadır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin bir grup toplantısında Başbuğ Alparslan Türkeş ile MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi kıyaslamak adına dile getirdiği düşüncesini hafta sonu AKP Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda bir kez daha tekrarlayarak şunları söyledi: Merhum Alparslan Türkeş'in hoşgörülü yapıcı, birleştirici tutumu hatırlatıldığında, Sayın Bahçeli öfkeleniyor, hop oturuyor hop kalkıyor. Merhum Alparslan Türkeş'in meseleye ilişkin yıllar önce dile getirdiği tespitler, bugün mirasçılarının tutum ve davranışlarından fersah fersah ilerdedir, özgürlükçüdür, açılımcıdır."
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ortaya koyduğu milli politikalar karşısında mum gibi eriyen, hiçbir konuda haklı bir duruşu olmayan Recep Tayyip Erdoğan'ın şimdi Başbuğ Alparslan Türkeş ismine sığınarak, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye saldırması siyasi bir zavallılık hali olarak algılanmaktadır.
Recep Tayyip Erdoğan fersah fersah siyasi fitne ve siyasi ikiyüzlülük yapmaktadır.
1991 yılında PKK'nın kapatılan partilerinden HADEP'te Genel Başkan Yardımcılığı ve aynı zamanda kendisine danışmanlık yapmış olan Mehmet Metiner'e, Refah Partisi İstanbul İl Başkanı iken ‘Kürt Raporu' hazırlatan Recep Tayyip Erdoğan, o rapor içinde Başbuğ Türkeş'in partisi MÇP'ye (MHP) ‘Türk Irkçısı MÇP' diye hitap ediyordu.
Refah Partisi içinde MÇP ile 1991 yılında gerçekleşen seçim ittifakına en çok karşı çıkan Recep Tayyip Erdoğan, PKK'nın taleplerine uygun olarak hazırlattığı rapor içerisinde "RP, Türk ırkçısı MÇP ile işbirliği yapan milliyetçi-muhafazakâr-sağcı bir parti şeklindeki eleştirilerden yakasını ancak böylelikle kurtarabilir." Cümlelerini kullanarak, MHP ve Başbuğ Türkeş'e olan alerjisini gösteriyordu.
Siyasi hayatını Türk milliyetçiliğine düşmanlıkla geçirmiş Recep Tayyip Erdoğan'ın dün ‘ırkçı' diye suçladığı Başbuğ Türkeş'e bugün övgüler düzmeye başlaması köşeye sıkıştığının işareti olarak görülmektedir.
Başbuğ Türkeş'i hem ‘Irkçı' diye suçlayacaksın, hemde ‘hoşgörülü, yapıcı, birleştirici' kelimelerini onun için kullanarak, MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi onun çizgisinden gitmemekle suçlayacaksın...
Tayyipçiğim belli ki; gerginsin, sinirlisin ve öfke patlaması yaşamaya hazır bomba gibisin ama şu konuştukların arasında çelişkili olmayan ve tutarlı olan bir tane düşüncene ne zaman rastlayacağız?
Her politikanız tutarsız ve çelişkili olduğu gibi MHP ve Devlet Bahçeli'ye yapmış olduğunuz saldırıların ne mantıklı, ne de vicdani bir izahı yoktur.
Size hangi danışmanınız ‘Alparslan Türkeş üzerinden MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye saldıralım' aklı verdiyse onun aklını bir doktor kontrolüne götürün... Hadi size akıl verende bir takım problemler varda, siz hiç kendi kendinize "Dün ‘Irkçı' dediğim Türkeş'i şimdi bu şekilde tarif edersem rezil olurum" diye düşünmediniz mi?
Atalarımızın "Acemi nalbant gibi kâh nalına vurur, kâh mıhına." Sözü ile Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset anlayışı tarif etsek tam yerli yerinde olur herhalde...
Bölücü zihniyete karşı Başbuğ Alparslan Türkeş geçmişte nasıl kararlı bir mücadele verdiyse, bugünde MHP Lideri Devlet Bahçeli aynı mücadeleyi vermektedir.
Merhum Alparslan Türkeş'in 1992 yılında HEP'li heyetle görüşmesinden kendisine nasıl sonuç çıkardığı anlaşılamayan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbuğ Türkeş'i "özgürlükçüdür, açılımcıdır." diye nitelemesi ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi onun yolundan gitmemekle suçlaması sakat bir mantığın tezahürüdür.
Başbuğ Türkeş'i hangi ihanete yol açarken, hangi bölücü karşısında teslim olurken ve Türkiye'yi bölmek isteyen hangi güce taviz verirken gördünüz? Ama biz sizin zihniyetinizi ve iktidarınızı hep bunları yaparken gördük ve görmeye devam ediyoruz.
HEP'li heyetle görüşen Alparslan Türkeş Türkiye'nin bölünmeyeceğini ve Türk-Kürt kardeşliğinin asla bozulmayacağını net bir şekilde ifade ederken,siz PKK'ya hizmet eden DTP ile kafa kafaya verip,Türkiye'yi bölecek tüm adımları atmaya çalışıyorsunuz.O görüşmede Başbuğ Alparslan Türkeş ne dediyse HEP'li heyet onaylamak zorunda kalmıştır,ama siz şimdi DTP'liler başta olmak üzere ABD,AB,Barzani,Talabani ve PKK ne derse onu yapmaya gayret ediyorsunuz.
İhanet kokan düşünce ve eylemlerinize sizler Başbuğ Alparslan Türkeş'i nasıl alet etme hadsizliğini gösterebiliyorsunuz?
Başbuğ Alparslan Türkeş'in ‘Çapraz Ateş' programında PKK adına siyaset yapanlara ve sizin kucaklaştığınız Talabani'ye haddini bildirdiği konuşmayı tekrar tekrar izleyin nasıl bir açılımcı olduğunu görün!
Bugün sizin uygulamaya çalıştığınız talepleri, o günlerde dillendirenlere Türkiye'nin huzurunda "Bu vatanı böldürmemek için her şeyi yapmaya hazırız" şeklinde açıkça uyarısını yapmıştı. O konuşmayı bir kez daha izlerseniz, Başbuğ Alparslan Türkeş'in emanetini yaşatanların olduğu Türkiye'de attığınız her adıma bundan sonra daha çok dikkat edersiniz.
Başbuğ Alparslan Türkeş'in çizgisini büyük titizlikle koruyan MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin bölücü zihniyete karşı "Anadolu'yu gerekirse baştan sona yeniden feth ederiz." Uyarısı da dünkü çizgiyi koruma adına en anlamlı mesajdır.
O yüzden siyasi fitne ve fesatla MHP tabanını karıştırmak için Alparslan Türkeş ile Devlet Bahçeli kıyaslaması yapan Recep Tayyip Erdoğan aklını başına alarak, bu tür siyaset oyunlarından uzak durmasını tavsiye ediyoruz.
Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine ev ödevi olarak verilen ‘ihanet açılımlarına' Başbuğ Alparslan Türkeş'in ismini karıştırdığı ilk günlerde, MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında "Bu konuda bizim parti tarihimizde ve Başbuğumuz Türkeş Beyin aziz hatıralarında, bugünkü iktidarın içine düştüğü çaresizliğin dayanağı olabilecek hiçbir belge, bilgi ve diyaloga ulaşmaları mümkün değildir. Çünkü merhum Türkeş Bey, hayatının hiçbir safhasında ihanete göz yummamış, alçaklığa pirim vermemiş, seksen yıllık uzun ömrü şerefli ve haysiyetli bir mücadelenin izlerini taşımıştır. Bu sözlerin sahibi olan zihniyete, ihanetlerine aradıkları bahaneleri; Vashington, Brüksel, Erivan ve Erbil'de oturdukları masaların altında aramalarını tavsiye ederiz." Şeklinde gereken cevabı vermiştir.Bu sözler bile Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi maskesini düşürmeye yetmiştir.
Başbuğ Alparslan Türkeş'e geçmişte en büyük düşmanlığı yapan, bugünde sırf MHP tabanını karıştırmak için ona övgüler dizen Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir zihniyet taşıdığını herhalde tüm Türkiye bu şekilde bir daha öğrenmiş durumdadır.
Recep Tayyip Erdoğan sadece bu olayda değil ki, her olayda böyle tutarsız, böyle siyaset ahlakını kirleten olmuştur.
Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in ismini bir daha kirli düşüncelerine ve ihanet yüklü açılımlarına alet etmemesi adına onun izinden sadakatle gidenler olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı uyarıyoruz...
Türk milliyetçilerinin, Ülkücülerin uyarısını da dikkate almasını önemle belirtiyoruz.Biz ne Başbuğumuza,ne de Liderimize laf söyletmeyiz...
Kaynak