İçerik değiştir



- - - - -

Hürriyetin Psikolojik Harekatı.


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 30 yanıt verildi

#1 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 16.12.2009 - 20:36


Tartışmasız yazılı medya dünyasının amiral gemisi hürriyet ve Hürriyetin en çok okunan yazarları söyleyin dersem, 1 Yılmaz ÖZDİL, 2 Ahmet HAKAN olur pek tabiki baş yazar olan Oktay EKŞİ de sıralamaya girer ve milliyetten transfer edilen Sedat ERGİN de kesinlikle ilk 5 e girip avrupa kupalarında oynama hakkı kazanır.

Bugün kü Hürriyet'te bu 4 büyük yazar ortak bir amaca hizmet etti ve bugün 400 küsür bin Hürriyet okuru aynı duygularlar gazetesini kapattı.

Neye olduğunu okup siz karar verin.

WaLe





Yılmaz ÖZDİL / Hürriyet

:D


Ağzının tadı olan var mı?
Keyfi yerinde olan?
Bi mutsuzluk...
Bi bezginlik...
Bi keder hâkim ortalığa.
Havada hüzün asılı sanki.
Gülümsemiyor kimse...
Veya, patlar gibi gülüyor.
Olur olmaz ağlıyor sonra.
Bak mesela, grizudan ölen 19 gariban madenciyi emekli etmişler, ödül olarak Bursa’da... Halbuki, 6 tanesi zaten emekli... Emekli maaşı yetmediği için inmiş taa 220 metre aşağıya.
Dramımız komik.
Komedimiz trajik.
Vicdanlar sağırlaştı.
Duygular kataraktlı.
Bi bıkkınlık, bi güvensizlik...
Ve, kesif korku.
Molotof mu yiyeceğiz otobüste?
Şu herif canlı bomba mı yoksa?
Bir yandan terk edilmişlik hissi...



Ahmet HAKAN / Hürriyet

Motorları maviliklere sürmeyeceğiz çocuklar


ÖNCE İzmir...

Sonra Dolapdere...

En son Muş...

Ne “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşını okumak istiyorum, ne de “Dolapdere Bing Gang”e kulak vermeye dermanım var...

En sevdiğim İsmet Özel şiiri “Muş’ta bir güz için prelüdler”i okumaya da takatim yok...

Onun yerine umut dolu bir Nazım şiirini tersine çevirmek istiyorum.

Çünkü...

Mavinin ve güneşin yerini...

Kapkara bulutlar ve karanlık aldı...

Hadi gelin o umut dolu Nazım şiirini tersine çevirerek ve bozarak okuyalım şimdi:

* * *

“Güzel günler görmeyeceğiz çocuklar / Güneşli günler görmeyeceğiz / Motorları maviliklere sürmeyeceğiz çocuklar / Işıklı maviliklere sürmeyeceğiz / Bir peri masalı değil bu / Bir iç savaş gazabı / Açıldı kara kaplı kitap / Zindan / Kayış kapar kolumuzu / Kırılan kemik / Kan / İnanın güzel günler görmeyeceğiz çocuklar / Motorları maviliklere falan sürmeyeceğiz”

* * *


Oktay EKŞİ / Hürriyet

Bakar görmez


GERÇEÐİ görmüyorlar mı? Önümüzdeki günlerin, yaşadıklarımızdan çok daha kötü olacağı yolundaki algıdan haberleri mi yok?
....

Ve Türkiye bu yüzden maalesef çok kötü günlere gidiyor.



Sedat Ergin / Hürriyet


Endişe bulutunun altındaki Türkiye


KÜRT sorunu çerçevesinde günlerdir birbiri ardına meydana gelen gelişmelerin yarattığı bir belirsizlik ve karamsarlık havası, kesif bir endişe bulutu halinde Türkiye’nin üzerinde asılı duruyor.

Bu endişe bulutunun nasıl dağılacağı, Türkiye’nin içine girdiği sıkıntının içinden nasıl çıkacağı konusunda toplumu iyimserliğe sevk edecek bir ışık şu aşamada ufukta gözükmüyor.


Bu mesaj WaLe tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 16.12.2009 - 20:42

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#2 Lamos

Lamos

    Kelyu

  • Dokunulmazlar
  • 7.490 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 16.12.2009 - 20:41

Olup biteni yazmışlar : ) (Yada olup bitmeyeni :D )

#3 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 16.12.2009 - 20:49

Psikolojik harekatı yiyen yemiş zaten. :=)

#4 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 16.12.2009 - 21:56

CHP nin dediği Halk Darbe olsun derse olur zihniyetimi bu... Birileri Halka darbe olsun mu dedirtmeye çalışıyor...

Bu ülke buradanda çıkacak... Ve bugünün pişkinleri yarında başka kukla sanatçılarının elinde ötmeye devam edecekler...




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#5 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 16.12.2009 - 22:37

Yapılmak istenenlere inat umarım çıkacak....
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#6 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 16.12.2009 - 22:42

Bence bunlar demokrasiyi, ifade özgürlüğünü özümseyememiş, Ergenekoncuların uzantısı kara propagandacı kaos şakşakçılarıdır. Bunlar Müslüman halkımızı hükümete karşı kışkırtıp darbe için kaotik bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar.

Yer misin bidon kafalı ?! Bir kez değil milyonlarca kez yersin!

#7 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 17.12.2009 - 08:46

Hürriyet okuyucularının psikolojilerine karamsarlık ve bir iç savaş yüklemesi yapıyor.

Bölünmeye dair korkuların derinleşmesini sağlayarak bir kaos ortamını tetiklemeye çalışıyor.

ve bunu çok okunan yazarlarını kullanarak yapıyor.

Görülüyor ki gemileri yakmışlar.

Hükümet düşüp patronları kurtulsunda gerekirse iç savaş çıkıp darbe yapılsın istiyorlar.

28 Şubat'ı öncesini hatırlayanlar seneryonun aynı olduğunu göreceklerdir.

Son olarak şunu söyleyeyim.

İçinde vatan sevgisi olan aydınlar, vatandaşlarına umutsuzluk, karamsarlık yüklemeyi değil ki ortam öyle bile olsa çıkış yolunu göstermeye çalışırlar.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#8 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 17.12.2009 - 16:07

Bütün darbelerde ABD'nin parmağı olduğunu varsayarsak bu ülkede şuan için darbe falan olmaz. Çünkü ABD, hükümeti ve Kürt açılımını destekliyor. Bunun yanı sıra TSK'nın da Kürt açılımına desteği var. Yani hükümet, TSK ve ABD arasında ortak bir çıkar alanı oluşturulmuş durumda. Hem artık dünya değişti. Soğuk savaş, darbelerle kukla hükümetler başa getirme dönemleri geçti. Günümüzde ABD işini turuncu devrimlerle, demokrasi pazarlayarak görüyor.


Bu ülkede psikolojik harekat yürüten bir kurum varsa, bu da başta hükümet ve onun destekçisi yandaş medyadır. Sözde demokrasi getireceğiz diye bütün muhalifleri Ergenekoncu olmakla itham edip sindirmeye ve muhalefetin sesini kesmeye çalışanlar bunlardır. Kimse kusura bakmasın, biz salak değiliz. Neyin ne olduğunu, TSK'ya ve muhalif gruplara karşı nasıl bir sindirme operasyonu yapıldığını görüyoruz.

#9 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 17.12.2009 - 17:14

Bu yazarların ifade ettikleri,halen yaşanmıyor mu ülkede?

Ksısklı'daki saray yavrularından,gözlerini kısarak görüş alanını daraltıyorsan,bu dar alandan bir kısım zengin ettiğin ulemanı görüyor,görmek istiyorsan; Elbette ki ülke güllük gülüstanlıktır.

 580023663830.jpg


#10 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 17.12.2009 - 17:43

Alışmış kudurmuştan beterdir.28 Şubatın aktörleri ve hatta mağdurları benzer taktiklerle benzer yazılarla değişmeyen kutsal vazifelerini yerine getiriyorlar.İşte bu seferki çetin ceviz çıktı.Çünkü 28 şubattan sonra çok değişmiş akıllanmıştı.Şimdilerde darbeci tayfanın dumanını arttırıyor.Muhalefetin psikolojisi iyice bozuldu;depresyona girdi.yukarda da yazdıkları gibi gelecek adına hiçbi umutları kalmadı.Tayyip onca olan şeye rağmen açılımdan maçılımdan dönmüyor.N'apsalarki acaba,tek yolları var kendilerindeki bu umutsuzluğu tüm vatandaşlara yaymak,virüsü herkese ulaştırmak;o zaman daha çok insanla öpüşmeli,el sıkışmalı,şehrin ana caddelerinde milli birlik aşısını protesto etmeli vatandaşı bir bakalım düşüncesinden uzak tutmalı ve mikrop heryere ulaştırılmalı ve halk uyandığında bu mikrobu defetme telaşına düştüğünde ülkenin karantinaya (sıkıyönetim) alınıp,itlaflar gerçekleştirilmesinden başka bir metod kalmadığına inanmış olmalı.Umut ne kadar bu milletin ekmeğiyse,umutsuzluk da bu millet düşmanlarının o kadar ekmeği.Bu milletin ekmeğiyle oynayanları tarih kitaplarında hep acı bir son bekledi.Ama bunlar tarihi değil gündelik insanlar olduğu için kendileri açısından pek bi önemi yok.Onlar öldükten sonra tarih onlar hakkında dilediği gibi yazabilir.O yüzden onlar da birilerinin diledikleri gibi yazmaya devam edecektir...

#11 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 19.12.2009 - 11:20

ben bayan yazarları okuyom tadım kaçmıyo :)
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#12 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.12.2009 - 12:15

Alışmış kudurmuştan beterdir.28 Şubatın aktörleri ve hatta mağdurları benzer taktiklerle benzer yazılarla değişmeyen kutsal vazifelerini yerine getiriyorlar.İşte bu seferki çetin ceviz çıktı.Çünkü 28 şubattan sonra çok değişmiş akıllanmıştı.Şimdilerde darbeci tayfanın dumanını arttırıyor.Muhalefetin psikolojisi iyice bozuldu;depresyona girdi.yukarda da yazdıkları gibi gelecek adına hiçbi umutları kalmadı.Tayyip onca olan şeye rağmen açılımdan maçılımdan dönmüyor.N'apsalarki acaba,tek yolları var kendilerindeki bu umutsuzluğu tüm vatandaşlara yaymak,virüsü herkese ulaştırmak;o zaman daha çok insanla öpüşmeli,el sıkışmalı,şehrin ana caddelerinde milli birlik aşısını protesto etmeli vatandaşı bir bakalım düşüncesinden uzak tutmalı ve mikrop heryere ulaştırılmalı ve halk uyandığında bu mikrobu defetme telaşına düştüğünde ülkenin karantinaya (sıkıyönetim) alınıp,itlaflar gerçekleştirilmesinden başka bir metod kalmadığına inanmış olmalı.Umut ne kadar bu milletin ekmeğiyse,umutsuzluk da bu millet düşmanlarının o kadar ekmeği.Bu milletin ekmeğiyle oynayanları tarih kitaplarında hep acı bir son bekledi.Ama bunlar tarihi değil gündelik insanlar olduğu için kendileri açısından pek bi önemi yok.Onlar öldükten sonra tarih onlar hakkında dilediği gibi yazabilir.O yüzden onlar da birilerinin diledikleri gibi yazmaya devam edecektir...


Yani diyorsun ki;

Kimse hükümeti eleştirmemeli, hükümet hakkında konuşmamalı, yapılan ve söylenen her şeyi sorgusuz sualsiz kabul etmeli. Aksi bir durumda darbeci, millet düşmanı, Ergenekoncu olursun. İşine gelirse...

Bu arada, biri bana somut bir şekilde şu 'Milli Birlik Projesi'nden bahsetsin. Ne olduğunu cidden merak ediyorum.

#13 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 19.12.2009 - 15:42

Hükümetler eleştirilir ancak sadece ve sadece eleştirilmez.

Herhangi bir problemin çözümüne sadece eleştiri getirmenin, kamuoyunu germenin, bir karamsarlık, umutsuzluk havası yaratıp zaten varolan duyguları derinleştirerek toplumları bölmenin bu ülkeye olan yararı olmadığı tecrübelerimizle sabit.

Bir çözüm yolu sun, bir bakışaçı getir, çözüme dair bir kaç kelam et.

Ancak görüyoruz ki muhalefet iktidar uğruna kendi söylediklerinden, kendi projelerinden bile vazgeçiyor.

Ve muhalefet yanlıları umutusuzluk, mutsuluk pompalamaktan ortamı daha fazla germekten ve herkez başının altına bir silah bulundursuna getirilecek cümleler kurmaktan geri kalmıyorlar.

Uzun lafı kısası sevgili Marco

Hükümeti eleştirmekle, İç savaş ortamı yaratmak arasında büyükçene bir fark var !

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#14 TgK

TgK

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 305 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Adana-Karaman-Balıkesir

Gönderim zamanı 19.12.2009 - 18:20

Bir kere en basiti: Eleştirinin müspet ve menfî olanları vardır. Yani eleştiri sadece olumsuz değildir. Dolayısıyla hükümetler veya muhalefet partileri, kurumlar, örgütler, topluluklar; velhasıl, insanın olduğu her örgütlenme hareketi ya eleştirilir veya eleştirilir.

Ülkenin içinde bulunduğu durum hiç öyle sizin sandığınız gibi değil. Olaylara nereden bakıyorsunuz? Bilmiyorum, bilemiyorum, hatta kestiremiyorum. Aynı ülkenin vatandaşlarıyız, aynı şartlar altında yaşıyoruz. Bizim alım gücümüz azaldı, her yemeğin olmazsa olmazı olan ekmeğe kişi başı günde 50 kuruş veriyoruz. Bu dört kişilik bir ailede günde 2, ayda 60 lira eder. Bu sadece ekmek.

Dört kişilik bir aile düşünün. Bir tek baba çalışıyor. Ayda 600 lira alıyor. 300 lirasını kiraya veriyor. Bu adamın çocukları okuyacak, evine temizlik malzemeleri alacak, ve sair... Saymıyorum bile gerisini. Kabaca bir hesapla baktığınızda bu adamın ailesine her gün ekmek alacak parası, zar zor, kalıyor. "Bundan AKP'ye ne?" diyeceksiniz. İsterseniz on sene öncesinin rakamlarıyla bugünün rakamlarını, asgari ücretle neler alınabildiğini bir karşılaştırın, ne demek istediğimi anlarsınız.

"E konu terör, işsizlikle, açlıkla ne alaka?" diyeceksiniz. Ekonomisi iyi olan bir ülkeyi bölmeye çalışacak bir hareket sadece "marjinal" olarak kalabilir. Ancak ekonominiz kötüyse halk arasında boğazlaşma başlar. Halk arasında boğazlaşma başlayınca ayrılıklar ön plana çıkar. Bu ülkenin doğru değerlendirildiğinde zenginlik sayılabilecek farklılıkları, ayrılıkları nelerdir? Mezhepler, etnik kökenler... Daha önce mezheplerin altı kaşınmış, ülke bundan zararlı çıkmıştır. Şimdi etnik ayrılıkların altını kaşımak ülkeye fayda getirmez. Dolayısıyla açılıp saçılarak etnik ayrılıkların altını kaşıyan AKP Hükümeti yanlış yapmıştır. Çünkü ekonomi iyi değildir, boğazlaşmanın hüküm süreceği dönemdir. Ülkenin Kürtlere "anadilde eğitim, federallik" hakları tanıyarak bir şeyler elde edemeyeceği gün gibi ortadadır.

Şimdi de "AKP'nin anadilde eğitim ve federallik taleplerini ciddiye bile almayacağını, o yönde bir çalışmasının olmadığını" söyleyeceksiniz. Eğer AKP'nin öyle bir çalışması yoksa, yapılan açılım Kürtlere elde olandan daha fazlasını veremeyecektir. Elde olandan daha fazlasını veremeyeceğine göre amaçsız ve gereksizdir. Amaçsız ve gereksiz bir şey için ülkeyi germek, vatandaşı yumuşak karnından vurmak, huzursuz etmek ayrıca ve kat kat daha gereksizdir.

Ortada bir sorun vardır, doğru. Bu sorun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Osmanlı'dan miras aldığı bir sorundur. Halledilmesi gerektir. Ancak sorun "Kürt Sorunu" değildir. Sorun "Kürtçülük Sorunu"dur. Sorunun adı yanlış koyulduğunda sunulacak çözüm yolları da derde derman olmayacaktır. Kürtleri sorunmuş gibi gösterirseniz sadece "marjinal" olan bir Kürtçülük hareketini bir halk hareketine, toplumsal harekete dönüştürürsünüz ki, bu da bölünmeye kadar gider. Hürriyet yazarlarının söylemeye çalıştığı temelde budur. Söyledikleri doğru şeylerdir. Eski çizgilerinin dışına çıkmışlardır, eski yaptıklarını reddetmişlerdir veya tükürdüklerini yalamışlardır. O beni hiç ilgilendirmez. Benim mensubu olduğum hareketin bu konudaki görüşleri bellidir, uzun zamandır böyledir ve değişmez. Eğer bu adamlar eskiden söylediklerinin tam tersini yapıyorlarsa bugün doğru yolu bulmuşlar demektir. Ve eskiden yanlış yaptıkları için benim onları yargılamak ve dışlamak hakkım yoktur.

Sorunun "Kürt Sorunu" olduğunu söyleyen ilk insan ÖZAL'dır. Ve ne tuhaftır ki, PKK ilk kez onun döneminde derli toplu bir harekete dönüşmüş, tek elden yönetilmeye başlanmıştır. Daha önceleri o Kürtler yöresel eşkıyalardır. Daha sonra sorunun adını yanlış şekilde telaffuz eden diğer bir kişi de ERDOÐAN'dır. Ve yine ne tuhaftır ki, 2000 yılında biten PKK 2007-2008'de tarihinin en parlak noktasına ulaşmıştır. Bunlar tesadüf değildir. AKP sorunun adını doğru koysun, "Kürtçülük Sorunu"nun üzerine gitsin, bizim onunla ilgili çözüm önerilerimiz var. Bizim terörle ilgili de çözüm önerilerimiz var. Yeter ki bu merkez sağ bizi dinlemeyi öğrenebilecek kadar gözünü açsın. Yoksa, önümüz kış, kazma kürek yakacağımız günler yakındır...

#15 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.12.2009 - 19:26

yemişim onların taktiklerini milleti manipüle etmelerini, onlara rağman bu açılım başarıya ulaşacak
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#16 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.12.2009 - 20:25

Sevgili Wale,

Görüşlerimi beğenirsin ya da beğenmezsin. Bu senin insiyatifindedir. Fakat ben hiçbir zaman politik görüşlerimi dilek ve temenniler ile karıştırmam. Olabildiğince somut şeyler üzerinde konuşmaya ve görüşlerimi somut olgularla desteklemeye çalışırım. Bunun yanı sıra biliyorsun ki nahoş yaklaşımlar sorunları çözmeye yetmiyor. Ortada bir gerçek var; sürekli ''halk'', ''halktan yana olmak'' diyoruz ya hani, işte bu halkın ezici bir çoğunluğu açılım denen ne idüğü belirsiz zımbırtıya karşı duruyor. Bu halkı, Habur'da yaşanan rezalet, DTP'li vekillerin tavrı, terör örgütü elebaşısı Apo'nun açılımın tarafı olması ve iktidarında buna sessiz kalması rahatsız ediyor. Yüzde 6 oy alan DTP'nin ülkenin %94'üne Kürt sorunu bağlamında bir çözüm dayatmasında bulunması bu halkı geriyor, rencide ediyor. Kimse kusura bakmasın ama bunun sorumlusu da o yazılarından alıntılar yaptığın birkaç köşe yazarı değil. Bütün bunları o köşe yazarları da organize etmedi. Aksine bunun sorumlusu, koskoca Türk milletine istemediği bir şeyi dayatmaya çalışan yandaş medya ve bizzat hükümetin kendisidir. Muhalefet partileri de haklı olarak bunu dile getiriyor ve yine haklı olarak bundan bir siyasi çıkar elde etmeye çalışıyor. Muhalefet muhalefet yapmayacak da başka ne yapacak ? İktidarın yaptığı her şeye destek mi verecek ? Nerede var böyle bir muhalefet anlayışı ? Ama sanırım yakında olacak. İnsanları öyle bir kıvama getirip öyle bir biat kültürü oluşturdular ki, bazı kesimler artık hükümetin her yaptığına Allah'ın emri gözüyle bakıyor.

+

Bak Wale, Apo barışa katkı vermiş. http://www.habercem....erdi_10763.html

Bu adamlar cemaat kanallarında iktidar sözcülüğü yapıp, milleti manipüle ediyor. Bunun sorumlusu da muhalefet ya da o bahsettiğin köşe yazarları değildir herhalde. :=)

#17 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 20.12.2009 - 16:21

Sevgili Marco görmediğin büyük bir fotoğraf var.

Türkiye Terörü çözmek zorunda... Türkiyenin bölgesel bir güç olma gibi bir ideali varsa önce iç barışı sağlamak zorunda.

Dünya da iç savaş yaşayan ülkelerin ekonomik-sosyo kültürel yaşamlarına bakarsan ne demek istediğimi daha iyi anlarsın.

Çözmek zorundayız. Çünkü bir Ortak yaşam kültürünü oluşturup toplumsal olarak derinleşen negatif duyguları silerek zengin, çağdaş ve refah bir ülkede yaşamak için bir genel konsensüs sağlamalıyız.

Terörün bitmesi için sadece Silah gücünün yeterli olmadığını Genelkurmay başkanları defalarca dile getirdiler ve siyasi iradeninde harakete geçmesi gerektiğini defalarca vurguladılar.

Bu iradeyi önce ÖZAL sonra SHP daha sonrada şimdi inkar etselerde CHP göstermeye çalıştı.

Yani bu şimdi bir AKP projesi gibi görünsede aslında öğle değil.

ve ben olaya hiç AKP projesi olarak bakmadım ki bana göre bakılmamasıda lazım.

Hükümete muhalif olmak başka ama ülkeye karamsarlık, kin nefret havası pompalayarak barışa, sevgiye zenginliğe muhalif olmak başka.

Kültürel farklılıklar bu ülkede en zengin tarafı olması gerekirken en zayıf karnı durumuna dönüştürmeye çalışanlar bu ülkeye iyilikmi etmiş oluyorlar.

Medyanın desteklediği 60 ihtilalinden önceki Cumhuriyet Mitinglerini , 12 Eylül öncesinde pompalanan kominizm geliyor korkusunu, 28 Şubat öncesinde pompalanan Şeriat gelior korkusunu hatırlarsan AKP döneminde şimdi de dahil olmak üzere seneryoların hepsinin uygulandığını görmemen için hiç bir neden olamaz.

Sonuca gelirsek çözülmesi gereken bir sorunun çözülmesine ayak direyelerin tavırlarının örneklerini tarihte çokçana görebilirsin. Ben bu ülkenin bütün dinamiklerinin çözümden yana irade göstermeli bu sebeple çözümsüzlükten yana tavır alanlardan tarihin bir gün hesap soracağını düşünüyorum.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#18 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 23.12.2009 - 10:41

hürriyet gazetesi dediniz aklıma geldi.

bu gün 4 tane yazarı bülent arınç suikast girişimi ile ilgili yazı yazmış.
bunlardan bir tanesini ertuğrul özkök kaleme almış. arınç'ın evinin gözetlenmesi hadisesinin önemli olduğuna dair tespitler yapıp genelkurmay başkanına sorular sormuş. mantıklı gerçeken.

http://www.hurriyet.....asp?yazarid=10

sonra mehmet yakup yılmaz da bu olayın çok önemli olduğunu vurgulamış. ne olursa olsun olay önemliymiş.

http://www.hurriyet....asp?yazarid=148

sonra ahmet hakan'a geçiyoruz o da ne? bülent arınç'ın evini gözetleyenlere pizzacı muamelesi çekmiş.

http://www.hurriyet....asp?yazarid=131

yılmaz özdil de yok pkk'lılar orada dururken bunlar mahalleden geçen subayların peşinde diyor...

http://www.hurriyet....4...=249&gid=61

sanki anlaşmışlar iki kişi bu olayın önemine vurgu yapacak iki kişi de salağa yatacak demişler. salağa yatma kurası ahmet hakan'la yılmaz özdil'e çıkmış gibi..

şaka gibi gerçekten.

nasıl oluyor da böyle oluyor abi ya?

#19 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 23.12.2009 - 11:00

Hürriyet CHP nin akıl babasısdır, Cumhurite ve halk düşmanlığında yol göstercileridiri
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#20 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 23.12.2009 - 14:02

sanki anlaşmışlar iki kişi bu olayın önemine vurgu yapacak iki kişi de salağa yatacak demişler. salağa yatma kurası ahmet hakan'la yılmaz özdil'e çıkmış gibi..

şaka gibi gerçekten.

nasıl oluyor da böyle oluyor abi ya?



Dost antiqa,


AKP yanlısı medyadan da bu tür örnekleri görebilseydik keşke.

Şimdi,yazarların hepsi kroki yiyen olayıyla dalga geçseydi, "buyurun işte,hepsi ağız birliği etmiş bunların " denilecekti.Farklı yazdıklarında da, "bak işte iş bölümü yapmışlar" deniliyor.

Kişisel görüşümse; Bu olaya sadece ağzım gülmemekte.

 580023663830.jpg






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

3 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 3 ziyaretçi, 0 gizli