hani böyle insanı uyku tutmaz ya bazen, hani böyle yağmur yağar ya birden, hani gök gürler ya arkasından, hani şimşekler çakar peşinden, hani canı bir şeyler içmek çeker ya insanın aniden...
işte o ara mutfak gelir aklına. hele gideyim bakayım buzdolabında bir şeyler bulurum belki der ya insan. açarsın dolabı bir şey bulamazsın. sonra buzluğu açmak gelir aklına o ara. buzlukta bir dondurma kutusu çıkar karşısına insanın. oh dersin biraz dondurma yiyelim bari.
dondurma kutusunu hışımla açarsın. kapağı açmanla kapatman bir olur. gördüğü manzara karşısında nutku tutulur insanın. oysa ne hayallerle açılmıştı o kutu. nereden bilecektim ki dondurma kutusunun içinde barbunya olduğunu.
hüzünlendim birden hayallerim yıkıldı. boynumu büktüm. ağlamaklı bir şekilde dolabın kapağını kapatırken yoğurt kutusunu gördüm. bir kase yoğurt yiyip geri yattım. yoğurt uykumu getirmişti, uyudum.