BENCE bu Ergenekon işi biraz tuhaf.
Kendi gazetesini bombalayan gazeteci...
Kendi askerini öldüren ordu...
Kendi telefonu için dinleme kararı veren hâkim...
Kendi gizli görüşmelerini kayda alan istihbaratçı...
-----------
Şıışttttt.
Ciddi olalım Lütfen!
Bakın Bekir Abimiz Kaşlrını şatmış bize bakıyor.
Sen devam et Bekir Abi. Onlar biraz bunalmıştı da Şamata çıkınca kendilerini tutumıyorar.---------------
Devam edelim.
Kendi komutanını öldürmeye kalkan yarbay...
Kendisini öldürmeye kalkanın cenazesinde ağlayan komutan...
Ve devamlı kendi kendini öldüren suikastçılar...
Her gün medyada “Cumhurbaşkanı’na suikast planı”, “Başbakan’a suikast hazırlığı”, “TBMM Başkanı’na suikast girişimi” haberleri çıkıyor askerler ima edilerek...
Şükür ki kimsenin burnu kanamazken, intihar eden asker sayısı; 9...
Başbakan hüzünlü bir şekilde, “Biz bu yola her şeyi göze alarak çıktık” dediği gün haber geliyor; yarbay kendini vuruyor...
TBMM Başkanı, medyanın karşısında sesini incelterek “Allah ne dediyse o...” diyor; üsteğmen kendi başına kurşun sıkıyor...
Bülent Arınç çıkıyor ekrana ağlamaklı.......
Ünlü ıslak imzadan sonra, suikastçının ağzından çıkartılan yarısı yenilmiş yaş kroki var elde...
Suikastçının, suikast silahını evde unutmuş olması yanında, krokiyi yutmak için polisten su istemesi de tuhaf..
Bir iddiaya göre ise yakalananlar sadece dinleme yapıyorlardı.
Düşünebiliyor musunuz; Arınç’ın bildiğimiz konuşmaları yetmiyormuş gibi bir de kalanını dinlemek...
Ki o zaman, dinleme yapan elemanın, önce parmağını ceketinin düğme deliklerine sokup sokup çıkartmaya başlaması...
Bir süre sonra da “Dayanamıyorum...” diyerek kendini vurması elbette olası...
Bülent Arınç, tam televizyonda ağlamaklı “Başımıza ne gelirse hazırız... “ dediğinde...
(.........)
Büyük bir komedinin tam ortasındayız...
Bu dahi tuhaf; içinde ne kadar acı, gözyaşı, kan, ölüm var bu komedinin.
Bekir Coşkun
Edited by waranko, 24.12.2009 - 19:03.