Boş böbürlenme IMF’ye yaslandı!
Necati Doğru
Size söylemiştim; yeni yıl “uyanma yılı olacak” demiştim. Söylediğim gibi çıktı, işte “boş-köpük-plastik böbürlenme geldi IMF’ye yaslandı” ve bu yaslanmanın ilk belirtisi olarak “yeni yılın ilk gününde zamlar sağanak oldu” halkın başına yağdı.
Bunlar IMF zamlarıdır.
IMF ister, yaparlar.
Son zamlar malın fiyatının içine yedirilmiş vergilerdir. Dünyada en adaletsiz olan; “fakir ile zengini aynı oranda vergilendiren ve benzinin, köprünün, otoyolun, mazotun dolayısıyla ekmekten domatese her şeyin içine fiyat artışı olarak giren” vergilerdir.
IMF’ye selam vergileri.
Gelmeden yapıyorlar.
Hatırlayınız.
Başbakan böbürleniyordu, “Biz IMF’ye muhtaç değiliz. Geldiğimizde IMF’ye 28 milyar dolar borç devraldık, bunu 8 milyar dolara indirdik... İstersek 8 milyar doları da verip borcu sıfırlayabiliriz...” türünden kendi propagandasını yapan cümleler kuruyordu.
***
Ona oy verenler.
İyi niyetli insanlar.
Başbakan, “IMF’ye bizim müdanamız yok...” propagandası yapınca boş böbürlenme olacağına hiç ihtimal vermeden seviniyorlardı.
Sevinmekte haklıydılar.
Zam, kriz istemiyorlardı.
Sevinmek istiyorlardı.
İşte “kandırmacanın” sonuna gelindiği; parti yönetimi toplantısında bizzat Başbakan’ın “IMF ile yeni bir stand-by anlaşması yapılacağını” açıklamasıyla ortaya çıktı.
Kilit kelime: Stand-by!
Biliyor musunuz, bu İngilizce kelime; “yanında durmak” demektir. IMF ile bugüne kadar yapılan ve şimdi yenileneceği açıklanan anlaşma “yanında durma anlaşması”dır.
Tek başına yapamayan.
Kendisi dik duramayan.
Dayanıksız, hımbıl!
Yeni krizlere gebe!
Her an savrulabilir!
Korkudan ödü kopan!
IMF, “stand-by anlaşması” yaparak; bu durumda olan ülke ekonomilerinin “yanında durduğunu” bütün dünyadaki bankalara, borsa kurtlarına, küresel finans çakallarına, “Türkiye’ye borç para verirsem geri alabilir miyim” korkusuna düşecek para babası fonlara ilan eder.
***
Şapka düşer!
Boş böbürlenme gelir IMF’ye dayanır. Geldi dayandı. Emekli maaşlarına yapacakları “kıytırık artışları” henüz dile getiremediler fakat vatandaşın kemerini sıkacak ve IMF’nin isteklerini karşılayacak çok ağır zamlarla vergileri, halk TV’lerde dansöz göbeği seyrettiği saatlerde, köklercesine yaptılar.
IMF’ye mecbur kaldılar.
IMF yanımda dursun.
Ben ona yaslanayım.
Çünkü bütçe açığı büyük.
Enflasyon patlayabilir.
Türkiye’ye güven sarsılabilir.
Bir gün bir hücum olabilir, para sahipleri ellerindeki TL’leri satıp “dövize gitmeye” karar verebilirler. Bunun için “IMF’nin Türkiye’ye yanında durma garantisi” vermesi ve dünya para çakallarına “Ben Türkiye’nin yanındayım, korkmayın, çekinmeyin, siz ona borç vermeye devam edin” demesi gerekiyor.
Başbakan açıkladı.
Anlaşma yakında olacak.
Çakallara güven gelecek.
Borsalar bu yüzden çoştu.
Borsa dedikleri yüzde 90’ı yabancı para babalarının elinde “borç vererek ülkeleri soyma” kumpasının finans kurtları... 40 milyar dolar yeni borç gelecek, Merkez Bankası kasasına “güven sarsılmasın” diye konulacak. Böylece 8 yıl önce 2002’de IMF’ye 28 milyar dolar borç devralmış AKP iktidarı, “cari açığı sıfırlamayı hedefleyen gerçekten haysiyetli bir ekonomik model kuramadan” IMF’ye borcu 2010 yılında 48 milyar dolara çıkartmış olacak.
Uyanın!
Uyanma yılına girdik.
Bunlar IMF zamlarıdır.
****************************************
“Biz IMF’ye muhtaç değiliz. Geldiğimizde IMF’ye 28 milyar dolar borç devraldık, bunu 8 milyar dolara indirdik... İstersek 8 milyar doları da verip borcu sıfırlayabiliriz...”
Bu ilk yalanı değil ki,başyalancının.Yalayıcı olduktan sonra yalancı her daim olacaktır.
İşiniz zimmet,gücünüz şirret,durmak yok,IMF'ye selam yalana devam,yalan ey halkım yalan.
Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.01.2010 - 16:49