Bir mucize bekliyordu; kapı çalacak, telefon çalacak, bir korna sesi duyulacak, yolda biri durduracak, peşine takılacak. Ve mucizesi gelecek. Ben geldim,hayatını istediğin gibi yaşabilmen için isteğin şeylerin hepsi bende, şimdi gözlerime iyice bak ve bu anı kaçırma. Bir kez daha seni bulamayabilirim, birkez daha bu kapıda olamayabilirim, ya şimdi ya hiç. İnanmıyorsan zor bu iş, ancak inanan farkedebilir varlığımla yokluğumu, ancak inanan görebilir gözümdeki ışığı. Şimdi uzatığında ellerini, gözlerini bir açıp kapadığında hayalinin ötesinde bir yerde bulacaksın kendini. Unutma ben sana hiçbirşey vaat etmiyorum, sadece kendin için istediklerini sana sunuyorum. Ne istediysen, ne düşündüysen onu alacaksın. Sihirli bir değneğim yok, burnumu oynattığımda bulaşıkları yıkayamıyorum, parmaklarımı birleştirip zamanı da durduramıyorum. Yaptığım tek şey isteklerini sana hatırlatarak gerçekleştirmeni sağlamak. Herhangi bir yerde, herhangi bir şekilde karşına çıkabilirim. Bir kalıba sokmaya çalışma beni. İzlediğin bir filmde, dinlediğin bir şarkıda, okuduğun satırda, yediğin yemekte, baktığın gökyüzünde, yandığın güneşte, ıslandığın yağmurda, kirlendiğin çamurda. Görmeyi bilene heryerdeyim, duymayı bilene her seste, koklamayı bilene her çiçekte, tatmayı bilene her yemekte, dokunmayı bilene her tende.
Nedenleri, niçinleri kendinden başka yerde arama.
Birgün beni bulmaya karar verirsen, yola umutsuz çıkma.
Onsuz yolu bulamazsın
*alıntı