Hah hah hayttt. Gülüyorum ağlanacak halimize.
YEDİ YILDA 350 Milyar dolar borç alan bir hükümetin yöNettiği devletin Şehirlerinin fışkırması gerekirdi.
İşçisi köylüsü,Emeklisi Türkiyenin, Avrupanın, veya Dünyanın en lüx tatil köylerinde HER YIL 2 HAFTA yan gelip yatması gerekirdi. Diğer ülkelerin Emeklileri,işçileri,Köylüleri gibi.
Halkın bir bölümünün Las vegasta yeşil cuhalar üzerinde dans ederek sabahlaması gerekirdi.
Nereye gitti bu paracıklar. Buhar oldu desem Gök yüzünden sadece rahmet yağıyor
Şimdi Gelelim zurnanın zırt deliğine !!!!
Devletin sırtını dayayacağı hiçbirşey kalmadı ki.
Yüklen sigaraya köprüye oto yola çere çöpe. Ama Türk halkı yine acımadı ki diye bağırıyor.
Biz söyleyince ağzından salyalar akıtarak konuşanlar, onuda sat bunuda sat diyenlere ne oldu şimdi.
Bir sigaracığımız kalmıştı. Onuda çok gördüler o da Lüx oldu.
Yabancı Karteller'e Devlet Talimat veriyor hatta zorluyor.
Ve diyorlarki
Uygulayın lan şu zamları yoksa fena olur.
Ben vergimi alacam size ne oluyor ukalalık etmeyin diyor.
Korkmayın bu halkdan Hiçbirşeycik olmaz
Bunların hepsi GÖBEÐİNİ KAŞIYAN ADAMLAR.
Ben gideyim Dedemin Tütün Tablasını Sandıktan çıkarayım.
Saryım sarayım içeyim dumanları tüttüre tüttüre.
Her duman kıvrımında Dedemi acı ile anayım,.
Bakıyorum yüzündeki sevinçle karışık hüzün dolu siyah beyaz sararmış resmine
Yabancılar ile savaşırken siperlerde bu tablada sigarasını sararken ne düşünmüştü acaba!?
Bitecek bu acı günler.
Bitecek bu zor günler mi diyordu acaba.
Biz bu siğara gibi yanalım. Olsun demiştir kesin.
Evlatlerımız Torunlarımız güzel günler görsünmü demişti acaba
Aslına bakarsanız Şimdi bakıyorumda YABANCILAR ve yabancı halklar kazansın diye mi Şehit olmuş Dedem Hı?
Öyleymiş meğer.
------------------------------------------
Bu işin faturası olacaktı.. Başbakan her ne kadar teğet dese de bedelini birileri ödeyecekti.. Zaten kendisi de teğete yüklediği anlamı daha sonra revize etti.. Teğetin sürtünme payı olduğunu, bir şeyler alıp götürdüğünü söyledi..
Benim anlamadığım şu.. Teğet geçmesi yüzde 6 küçülmeyse delip geçse yüzde kaç küçülecektik!..
Öldük bittik, dibe vurduk denilen 2001 krizinde yüzde 9.4 küçülmüşüz..
Demek ki dibe vurmayla teğet geçme arasında topu topu üç puan var..
Bir kenara not edin..
* * *
Gelelim faturayı millete kestikleri bölümüne.. Benzine yapılan zam, doğalgazla elektriğe yapılacak zam gösterge ama elimizde daha somut veri var..
Sigara meselesi..
Hükümet kendi açığını kapatmak bizim cüzdanı umursamadan sigaradaki vergi oranlarını artırdı..
Amacı 16.4 milyar lira toplamakmış!..
5.50 liralık sigaranın 7 lira olmasını hesaplamışlar.. Yani artık cepten paket başına 1 lira 50 kuruş daha fazla çıkacak!..
Bütçeye bir delik daha!
İçme kardeşim, lüks tüketim bedelini ödersin! Mesele içip içmemek değil, zam da değil, zihniyet..
Anlatayım..
* * *
Bir firma ürününü önce 7 liraya çıkardı, ertesi gün eski fiyatına döndü.. Yani vergi artışını yansıtmama kararı aldı..
Kıyamet koptu!..
İşin komik yani.. Meseleyi anlamayan, AKP’ye yakın bir gazete sürmanşetten sigaracılara çaktı.. Ne kârlar ediyorlarmış gördünüz, vergi artışına rağmen zam yapmadılar, diye yazdı..
Hükümete yağlama yıkama yapacak ya.. Ofsayta düştü!
Zam yapın diye tutturan hükümetti.. Sigara 5.50 lirada kalırsa hükümet paket başına 4.31 lira vergi alacaktı, 7 lira olursa 5.48 lira vergi alacak..
* * *
Sigaranın 5.50 olması kimin işine yarıyor?..
Milletin..
Sigaranın 7 lira olması kimin işine geliyor?..
Hükümetin..
Maliye Bakanı bastırdı, zorla 7 liraya çıkardı..
* * *
Bu durumda hükümet krizin faturasını kime ödettirmiş oluyor?
Millete..
Başbakan AKP’li medyayı uyarsa!
Son günlerde ‘otoriter rejime mi geçiyoruz’ tartışması yaşanıyor ya.. Başbakan dünkü grup konuşmasında bu konuya girdi..
Beklendiği gibi acayip kızdı..
AKP’ye çamur atmak için yeni kavramlar üretmekle suçladı..
Bence çok önemli bir teminat verdi..
Dedi ki..
“AK Parti’nin kitabında totaliterlik, otoriterlik, vesayetçilik, dayatmacılık, tahammülsüzlük, baskıcılık, tek seslilik yoktur, bundan sonra da olmayacaktır.. Bugün Türkiye’de değişimin de demokratikleşmenin de sivilleşmenin de özgürlüklerin de bir numaralı aktörü Ak Parti’dir.”
* * *
Doyurucu teminat!..
Ancak Başbakan’dan bir ricam var.. Kendisini kayıtsız şartsız destekleyen grubu da bu konuda uyarsa..
Niye mi?
Ne zaman aykırı bir fikir ortaya atılsa, ne zaman AKP’nin hoşuna gitmeyecek şeyler söylense, koro halinde, aynı fikirle, aynı cümlelerle saldırıyorlar da..
Söyleyeni anında boğmaya kalkıyorlar da..
* * *
Başbakan kendine yakın duran, destek çıkan medyaya..
Bu ne tahammülsüzlük..
Bu ne dayatmacılık..
Bu ne baskıcılık dese..
Artık yapmayın, etmeyin diye rica etse, Türkiye normalleşecek..
Herkes fikrini söyleyebilecek!..
Fena mı?
Sorunlarımızı sakin sakin konuşmaya başlarız.
Mehmet Tezkan- Milliyet