DİŞİ ASLAN
Hayvanlar bir gün kim daha çok çocuk doğurabilir diye çekişmeye başlarlar.
Hep birlikte dişi aslana gidip, “Sen kaç çocuk doğurabilirsin”, diye sorarlar.
“Bir”, diye cevap aslan.
“Çok az ama”, der diğerleri.
“Fakat ben aslan doğrurum”, der aslan.
YENGEÇ İLE ANNESİ
“Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum”, diye sorar anne yengeç çocuğuna. “Düzgün yürüsene!”, der.
“Olur anne” der çocuk.
“Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim.”
KONUŞMA SIRASINI BİLMEK GEREK
Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar.
Evet, diye cevaplar koyun. Evet, nefesin kokuyor.
Aslan bu cevaba kızar ve koyunu hemen parçalar.
Daha sonra çakala seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar.
Hayır, diye cevap verir çakal korkudan. Oncak aslan çakala yağcılık yaptığı için onuda öldürür.
Sıra tilkiye gelmiştir.
Aynı soruyu tilkiye de sorar.
Tilkinin cevabı şöyle olur, üzgünüm, üşütmüşüm biraz bu yüzden burnum hiç koku almıyor.
Akıllı kişi tehlikeli durumlarda konuşmaz.
KAZLAR VE TURNALAR
Kazlar ve turnalar birgün aynı tarlada yiyecek ararlarken birden avcı yanlarına yaklaşmaya çalışan avcıyı fark ederler.
Turnalar daha çevik ve hafif olduklarından hemen uçarlar.
Oysa kazlar ağır hareket ettikleri için avcının elinden kurtulamazlar.
Yani yakalanan her zaman suçlu olanlar değildir.
HASTA GEYİK
Yaşlı bir geyik hasta düşer ve daha otlayabilmek için daha güzel otlarla dolu bir çalılıkta yaşamaya başalr.
Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok hayvan sık sık ziyaretine gelir.
Zamanlar her gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya başlayınca kısa bir süre tüm otlar biter.
Geyik hastalıktan kurtulur ama yiyecek hiç bir şeyi kalmadığı için bir süre sonra açlıktan ölür.
Yani bazen iyi şeyler de paylaşıldıkça bitebilir.