0
Darbeci paşa ile Vakit yazarını buluşturan zihniyet
Eyüp CAN
BALYOZ Güvenlik Harekât Planı’nın en infial uyandıran kısmı neydi?
Hani şu Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u bile haklı olarak çileden çıkaran, masaya yumruğunu vurarak “Lanetliyorum” demek zorunda bırakan kısmı...
Bir; “Darbe için elverişli koşulları oluşturmak maksadıyla İstanbul Fatih ve Beyazıt camilerinde tedhiş faaliyeti icra edilecektir.”
İki; “Mümkünse bir uçağımızın Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesi sağlanacak, bu gerçekleşmezse özel filo personelinden bir pilotun kolundaki uçağa atış yapmak sureti ile kendi uçağımızın düşürülmesi sağlanacaktır.”
¡ ¡ ¡
Yani amaca ulaşmak için her şey mubah.
Gerekirse...
“Camiler bombalanacak, kendi uçağımız bile düşürülecek.”
¡ ¡ ¡
Taraf gazetesinin yayımladığı belgelere göre harekât planının altındaki imza 1. Ordu Komutanı emekli Org. Çetin Doğan’a ait.
Çetin Doğan ise “2003 yılında bir tatbikat semineri yaptık, fakat yapılanların darbeyle, hele de cami bombalaması gibi alçakça senaryolarla alakası yoktu” diyor.
Bu arada dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un o günlerde 1. Ordu’da bir darbe planı hazırlığı olduğunu Mustafa Balbay’a aktardığı basına yansıdı.
Konu şu an yargıda.
Hem Genelkurmay hem de sivil savcılar gerekli incelemeyi yapıyor.
¡ ¡ ¡
Şimdi dikkatinizi Balyoz darbe planı tartışmalarıyla aynı günlerde gündeme gelen başka bir operasyona çekmek istiyorum.
Geçen hafta İstanbul’da terör örgütü El Kaide’ye dönük bir operasyon yapıldı.
Aralarında Vakit gazetesi yazarı Mustafa Kaplan’ın da bulunduğu 10 kişi El Kaide ile bağlantılı oldukları iddiasıyla tutuklandı.
Radikal fikirleriyle tanınan Kaplan El Kaide bağlantısını reddediyor.
Tıpkı Balyoz gibi bu konu da yargıda.
Ve tıpkı Balyoz gibi bu konu da yargıyı aşan “vicdansız bir zihniyeti” göz önüne seriyor.
¡ ¡ ¡
Bence bu zihniyetin kime ait olduğunun bir önemi yok, esas sorun zihniyetin kendisi.
Ne mi o zihniyet?
Lütfen Mustafa Kaplan’ın evinde yapılan aramada ele geçirilen kendi el yazması Mevsüatül Fıkhiyye’den alınma şu satırları okuyun.
“Kendilerine Müslümanları kalkan olarak kullanan kâfirleri öldürmenin başka yolu yoksa onlar öldürülmediği takdirde Müslümanların hezimete uğrama ihtimali varsa, aralarında Müslümanlar da olduğu halde kâfirlerin vurulması caizdir.”
Nasıl, bir yerlerden tanıdık geliyor mu?
¡ ¡ ¡
Ne de olsa amaca ulaşmak için her şey mubah.
İster “İslam” adına, ister “laiklik” adına.
Gerekirse...
“Camiler bombalanır, kendi uçağımız düşürülür.”
Gerekirse...
“Aralarında Müslümanlar da olsa kâfir-Müslüman demeden hepsi vurulur.”
Caiz midir?
El cevap: Caizdir!
*******************************************
Yazarın dediği gibi, "zihniyetin kime ait olduğunun bir önemi yok, esas sorun zihniyetin kendisi."
