Yine geldi bir sevgililer günü. Bu sevgililer günü de her sene ayrı bir dert oluyor. Tabi erkekler için sorun oluyor genelde. Hediye alma sorunuyla karşı karşıya kalınıyor her sevgililer gününde. Sevgililer günü hediyesini kızlar sorun yapmasa erkekler için hiç sorun değil aslında. Ama alınmayınca kızlar sorun yaptığından sorun oluyor.
Efendi erkekleri konu dışı bırakaraktan konuşuyorum tabi. (Onlar her zaman hediye almayı başarabilyorlar) Normalde sevgililer gününde bir telaştır gider. Ne hediye alınacak falan filan. Kara kara düşünceler alıyor insanı.
Bu sene ne alsak mesela; Parfüm alsak iyice baydı artık parfüm olayı. Kitap alsak olmaz. Şal alsak onu daha geçen ilk buluşma yıl dönümünde almıştık. Saat alsak, yok onu ilk seni seviyorum yıl dönümünde almıştık. Giyecek bir şeyler alsak, yok onu da geçen sene almıştık. Ne alsak ne alsak; baştan mı başlasak acaba. İlk alınan hediyeden başlayarak sona doğru bütün alınan hediyeleri baştan alsak nasıl olur?
Bilmiyorum herkeste mi böyle ama ben bu hediye konusunda acayip özürlü bir insanım. Halbu ki o kadar da zor bir şey değil. Ama sorun oluyor işte. Değişik bir şey yapası geliyor insanın. Değişik de ne olacak yani değişik; gidip kuruyemişçiden hepsinden yüz gram karışık çerez alıp versem olur mu acaba? Ya da sinema desen? Hangi sinemaya gideceğiz ki? Sevgililer gününde sevgiliye "hadi gel recep ivedik 3'ü seyredelim" desen olmaz ki. Bir de Arda Turan gibi sevgililer günü hediyesi olarak sinemayı kapatıyormuşsun. Koskoca sinema salonunda sadece iki kişi recep ivedik 3 izliyor. Amma değişik olurdu yani. Olur ama son sinema izleyiş olur sanırım bu, son sevgililer günü.
Bereket ki bizim sıkıntımız sadece hediye konusunda yaşanıyor. Bir alt sayfada alinda'nın yazdığı sevgililer gününün tarihini okuyacaksınız. Ben muhabir olduğum için daha önceden okudum onu. Eskiden sevgililer günü kutlamaları daha değişik olurmuş. Bu sevgililer gününü çıkaran adam Aziz Valentine bir torbaya kız-erkek isimleri koyuyor ve çekiliş yapıyormuş. Bu torbadan çıkan karşılıklı kız ve erkekler bir sene boyunca sevgili olarak kalıyorlarmış. Allah?tan o dönemlerde değliiz. Şimdi tek derdimiz alınacak hediyenin değişik olmasıyken o zamanlarda yaşasayadık; "torbadan nasıl bir şey çıakcak acaba?", "ulan geçen senekinden kötüsü denk gelirse yandığımızın resmidir ha" diye düşünüyor olacaktık.
Ya da İtalya'da kırsal kesimde yaşasak sabahın köründe cama çıkmış kızın camının önünden geçtiğimizde onun sevgilisi olarak bulacaktık kendimizi. Ama bu biraz daha riski az. Evin önünde geçeceğin camı önceden belirleyip fizibilite çalışmaları yaparsan güzel bir sevgili bulma şansın olabilirdi. Ya da kızı önceden kafalayıp tam sen camın önünden geçerken beklemeye başlar ve sevgilin olmuş olurdu.
Yok ya bunlar bize ters şeyler. Biz yine ne hediye alacağız derdiyle uğraşalım daha iyi.
Neyse her ne kadar ben böyle günlerden pek hazzetmesem de bu günler de önemli aslında. sembolik de olsa bir gün işte. Böyle günlerde düşünmek lazım. Ben neyim ne yapıyorum amacım ne, nereden geldim, nereye gidiyorum?
Bu vesileyle tüm harabe?lilerden sevgilisi olup da hediye düşünenlere Allah kolaylık versin diyorum. Ayrıca sevgililer gününü de canı gönülden kutlari nice sevgililer gününü sevgilileriyle birlikte geçirmelerini cenabı allah?tan niyaz eder. Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim.
Sevgilisi olmayanlara da tez vakitte doğru kişiyle doğru yerde buluşmalarını niyaz eder, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim. Bakın aslında o kadar da iyi bir şey değilmiş bu sevgililer günü. Beraberinde bazı dertler de getiriyormuş diye teselli edeyim bari.