İçerik değiştir



Sayı 99: Sevgililer Günü Sorunu


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 12.02.2010 - 15:38


Yine geldi bir sevgililer günü. Bu sevgililer günü de her sene ayrı bir dert oluyor. Tabi erkekler için sorun oluyor genelde. Hediye alma sorunuyla karşı karşıya kalınıyor her sevgililer gününde. Sevgililer günü hediyesini kızlar sorun yapmasa erkekler için hiç sorun değil aslında. Ama alınmayınca kızlar sorun yaptığından sorun oluyor.

Efendi erkekleri konu dışı bırakaraktan konuşuyorum tabi. (Onlar her zaman hediye almayı başarabilyorlar) Normalde sevgililer gününde bir telaştır gider. Ne hediye alınacak falan filan. Kara kara düşünceler alıyor insanı.

Bu sene ne alsak mesela; Parfüm alsak iyice baydı artık parfüm olayı. Kitap alsak olmaz. Şal alsak onu daha geçen ilk buluşma yıl dönümünde almıştık. Saat alsak, yok onu ilk seni seviyorum yıl dönümünde almıştık. Giyecek bir şeyler alsak, yok onu da geçen sene almıştık. Ne alsak ne alsak; baştan mı başlasak acaba. İlk alınan hediyeden başlayarak sona doğru bütün alınan hediyeleri baştan alsak nasıl olur?

Bilmiyorum herkeste mi böyle ama ben bu hediye konusunda acayip özürlü bir insanım. Halbu ki o kadar da zor bir şey değil. Ama sorun oluyor işte. Değişik bir şey yapası geliyor insanın. Değişik de ne olacak yani değişik; gidip kuruyemişçiden hepsinden yüz gram karışık çerez alıp versem olur mu acaba? Ya da sinema desen? Hangi sinemaya gideceğiz ki? Sevgililer gününde sevgiliye "hadi gel recep ivedik 3'ü seyredelim" desen olmaz ki. Bir de Arda Turan gibi sevgililer günü hediyesi olarak sinemayı kapatıyormuşsun. Koskoca sinema salonunda sadece iki kişi recep ivedik 3 izliyor. Amma değişik olurdu yani. Olur ama son sinema izleyiş olur sanırım bu, son sevgililer günü.

Bereket ki bizim sıkıntımız sadece hediye konusunda yaşanıyor. Bir alt sayfada alinda'nın yazdığı sevgililer gününün tarihini okuyacaksınız. Ben muhabir olduğum için daha önceden okudum onu. :P Eskiden sevgililer günü kutlamaları daha değişik olurmuş. Bu sevgililer gününü çıkaran adam Aziz Valentine bir torbaya kız-erkek isimleri koyuyor ve çekiliş yapıyormuş. Bu torbadan çıkan karşılıklı kız ve erkekler bir sene boyunca sevgili olarak kalıyorlarmış. Allah?tan o dönemlerde değliiz. Şimdi tek derdimiz alınacak hediyenin değişik olmasıyken o zamanlarda yaşasayadık; "torbadan nasıl bir şey çıakcak acaba?", "ulan geçen senekinden kötüsü denk gelirse yandığımızın resmidir ha" diye düşünüyor olacaktık.

Ya da İtalya'da kırsal kesimde yaşasak sabahın köründe cama çıkmış kızın camının önünden geçtiğimizde onun sevgilisi olarak bulacaktık kendimizi. Ama bu biraz daha riski az. Evin önünde geçeceğin camı önceden belirleyip fizibilite çalışmaları yaparsan güzel bir sevgili bulma şansın olabilirdi. Ya da kızı önceden kafalayıp tam sen camın önünden geçerken beklemeye başlar ve sevgilin olmuş olurdu. :mad1:

Yok ya bunlar bize ters şeyler. Biz yine ne hediye alacağız derdiyle uğraşalım daha iyi.

Neyse her ne kadar ben böyle günlerden pek hazzetmesem de bu günler de önemli aslında. sembolik de olsa bir gün işte. Böyle günlerde düşünmek lazım. Ben neyim ne yapıyorum amacım ne, nereden geldim, nereye gidiyorum?:P

Bu vesileyle tüm harabe?lilerden sevgilisi olup da hediye düşünenlere Allah kolaylık versin diyorum. Ayrıca sevgililer gününü de canı gönülden kutlari nice sevgililer gününü sevgilileriyle birlikte geçirmelerini cenabı allah?tan niyaz eder. Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim.

Sevgilisi olmayanlara da tez vakitte doğru kişiyle doğru yerde buluşmalarını niyaz eder, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim. Bakın aslında o kadar da iyi bir şey değilmiş bu sevgililer günü. Beraberinde bazı dertler de getiriyormuş diye teselli edeyim bari. :P

#2 Pepe Le Pew

Pepe Le Pew

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 130 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 20.02.2010 - 00:06

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka... hiçbir işe yaramay...acaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...



yahu bu yazıyı ilk defa okudum.nereye sıkıştırsam dedim kabak buraya patladı...
Unutma, öldükten sonra bile, yapacağın işlerin listesi hala dolu olcak...





Benzer Konular Daralt

3 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 3 ziyaretçi, 0 gizli