Avrupa Birliği Türkiye'ye vize muafiyeti getirmek için iki şart koştu: Türkiye yasadışı göç sorununu çözsün ve biyometrik pasaport uygulamasına geçsin.
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden ve Komşuluk Politikalarından sorumlu üyesi Stefan Füle, “Türkiye yasadışı göç sorununu çözerse vize muafiyetini getiririz” dedi. AB daha önce de vize muafiyeti için Türkiye'nin biyometrik pasaport uygulamasına geçmesini istemişti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’yla bugün yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Füle, Türkiye üzerinden yasadışı olarak Avrupa'ya gidenlerin Türkiye'ye iadesiyle ilgili olarak bazı çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti.
Bu konuda geçtiğimiz aylarda yoğunlaşan diyalogu memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Füle, ilerleme kaydedilirse bundan sonraki aşamalarda vize konusunda kolaylaştırıcı çalışmalara geçilebileceğini söyledi. Füle, “Bu adımdan sonra bütün üye ülkelerin uzlaşısıyla vize muafiyeti konusunda Türkiye ve AB için gerekli adımların atılabilir” dedi.
Füle'nin söylediklerini çeviren tercümanın son kısımdaki "vize muafiyeti" (visa liberalization) ibaresini "vizede kolaylaştırmalar" (visa facilitation) olarak çevirmesi üzerine, Bakan Davutoğlu devreye girdi ve "Vize kolaylaştırılması değil, vize liberalleşmesi yani tümüyle kalkması" sözleriyle çeviriyi düzeltti.
Brüksel daha önce de vize muafiyeti için Türkiye'nin de AB genelinde geçerli olan biyometrik pasaport uygulamasına geçmesini talep etmişti.
"LİMANLARI AÇIN"
Füle, AB’nin Türkiye’nin limanlarını Kıbrıs’a açmasını talebini yineleyerek, Kıbrıs sorununda çözüme ulaşılmasının hem Türkiye’nin hem de Avrupa Birliği’nin (AB) yararına olacağını söyledi.
Füle, “Türkiye’nin ek protokolleri bütünüyle uygulamaya koymasının ve Kıbrıs Rum Kesimi’yle ilişkilerini düzeltmesinin AB için ne kadar önemli olduğunun altını çizme fırsatı buldum” dedi.
Türkiye, Kıbrıs Rum Yönetimi’ne limanları ve havaalanlarını açmak için AB’nin adanın kuzeyine uygulanan uluslararası ambargoyu kaldırmasını şart koşmuştu. Türkiye’nin bu duruşu AB’nin 2006 yılında, müktesebatın 35 başlığından sekiz tanesini dondurma kararı almasına neden olmuştu.
AB, KIBRIS'IN GÖLGESİNDE KALMASIN
Füle, eğer Kıbrıs’ta Türkler ve Rumlar arasında 2008’den bu yana süren barış görüşmelerinde bir sonuca ulaşılırsa bunun hem Türkiye’nin hem de AB’nin çıkarına olacağının altını çizdi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise Türkiye’nin üyelik görüşmelerinin “Kıbrıs gibi, AB ile doğrudan alakası olmayan siyasi sorunların gölgesinde kalmaması gerektiğini” savundu.
Öte yandan Füle, Türkiye ve Ermenistan arasındaki yakınlaşma çabalarına da destek verdi. “Çekoslovakya’dan yani bugünkü Çek Cumhuriyeti’nden gelen bir insan olarak tarihi siyasileştirmenin uzlaşmayı ne kadar zorlaştırdığını biliyorum” diyen Füle, Türkiye'nin komşularla sıfır sorun politikasını büyük bir memnuniyetle karşıladığını belirtti.
---------------------------
Arkadaşlar Benim Aklımın basmadığı bir husus var.
Füle Aynen Şöyle diyor.
''Füle, eğer Kıbrıs’ta Türkler ve Rumlar arasında 2008’den bu yana süren barış görüşmelerinde bir sonuca ulaşılırsa bunun hem Türkiye’nin hem de AB’nin çıkarına olacağının altını çizdi.''
Yav kardeşim
Bizim Kıbrıs Rum kesimiyle Yıllardır süren bir Anlaşmazlığımız varken ve Rum kesiminden yüzyıllar önce!!! O zamanki Adı AET Yani Avrupa Ekonomik Topluluğu iken Türkiye bu ortaklığa KELLE VURMUŞKEN Pardon Başını vurmuşken.
Siz neden Rum Kesimine; Arkadaş SEN TÜRKİYE VE KIBRISLI TÜRKLERLE İLE OLAN İTİLAFLARINI SORUNLARINI HALLET SONRA GEL SENİ ARAMIZA ALALIM DEMEDİ DE
Şimdi Türkiyeye Zafer kazanmış Komutan edasıyla
''Arkadaş Şunları Şunları Hallet Sonra gel Konuşalım DİYEBİLİYOR''.
Sanki Ambargo Uğrayan Türk Tarafı değil de Rum Tarafı.
El insaf diyemiyorum.
Çünkü bunların niyetinin ne olduğunu çok iyi biliyorum.
Adamlar Akıllı.
Bizimkilerin Komşularıyla SIFIR SORUN gibi VER KURTUL politikasıyla baştan OLTAYA yakalanmaya razılar.
Sönrada ZOKAYI YUTUNCA BALIK GİBİ ZIPLAYIP ÇIRPINIP DURUYORLAR.
Böyle ezik ve SİLİK Diplomatlar ve Diplomasinin getirisi de bu oluyor.
Buradan Adamların Kafalarının Arkasındakini Bilmek için Kahin olmaya gerek yok.
Türkiyeyi 1919 öncesine getirilip (Damat Ferit Hükümeti gibi ) Sevri adım adım kendilerinden emin uyguluyorlar.
(Stratejist, Huntington ve Udo Steinbach'in Düşünceleri AKP-AB- ABD Üçlü ittifakıyla Türkiye üzerinde uygulanıyor.)
Türkiye Yeniden Kurtuluş Savaşı Şartları içine girdi.
Etrafı Haçlı Emperyalistlerin Ateş Çemberiyle Adım Adım Sarılıyor.
Türk Halkı Damardan yediği Uyuşturucudan Gözünü bile Açamıyor
Hedef Türk ordusu ve Dolaylı olarak da Atatürk ve Mirası.
İkinci kere Hata yapmak İstemiyorlar.
Çünkü OMURGA ORASI.