80'lerin sonunda 90ların başında çocuk olanlar bileceklerdir ki bizim zamanımızda basbayağı okullarda dayak vardı. ilkokuldayken bir yamuk yapınca hocamız bize şamarı vurdu muydu mum gibi oluyorduk.
ama şimdi bakıyorum da günümüzde okullarda dayağın kalkmasıyla birlikte çocuklarda acayip bir gevşeklik söz konusu olmaya başlamış. öğretmenler çocuklara laf söyleyemez olmuşlar. yahu çocuk ne yaparsa yapsın öğretmenin dayak atmayacağını biliyor. e çocuk bu. rahat durur mu o zaman. bu durum da öğretmenlerimizi çok zor durumda bırakıyor.
sözde avrupa birliğine gireceğiz kisvesi altında öğretmenlerimizin elinde dayak yetkisini alan bu zihniyet çocuklarımızın geleceğiyle oynamaktadırlar. bizim milletimiz asker millettir. bunun içindir ki disiplini daha ilkokullarda almalıdır ki bu özelliğimiz bozulmasın.
yani bizim zamanımızı düşünüyorum da gerçekten annelerimiz bizi okula gönderir ve öğretmenizie eti senin kemiği benim derdi. öğretmenimiz de bizi yetiştirirdi. nur içinde yatsın şükriye öğretmenim vardı. bana o kadar tokat attı ama şimdi ben ona allah ondan razı olsun diyorum. eğer ki o öğretmenim bana tokat atmamış olsaydı belki ben bugün bu yazıyı buraya yazamıyoru olacaktım. üstelik bizim zamanımızda öğretmen dayak atınca gidip annemize öğretmenimizi şikayet de edemiyorduk. eğer annemize gidip de öğretmen beni dövdü diye şikayet edersek, öğretmen kesin haklı yere dövmüştür diyerek bir dayak da annemizden yiyorduk. bu yüzdendir ki öğretmenimizden yediğimiz dayakları da saklamak zorunda kalıyorduk. aman anam babam duymasın diyorduk.
ama şimdiki nesile bakıyorum da artık gerçekten çok sorumsuz yetişiyorlar. nasıl olsa ne yaparsam yapayım öğretmen dayak atmaz diyorlar. es kaza öğretmenin tokatı çocuğun suratına bir çarpsa çocuk hemen gidip annesine şikayet ediyor ertesi gün annesi okul yönetimine çocuğun öğretmenini şikayet edince öğretmen işinden oluyor. böyle eğitim sistemi mi olur? daha o öğretmen nasıl rahat rahat ders verebilir ki?
ah bizim zamanımız olacaktı ki