İsrailin Gazzeye insani yardım malzemeleri götüren gemiye saldırması hem Türkiye tarafından hem de diğer dünya ülkeleri tarafından hayretle karşılandı. Peki ama neden? İsrail şimdiye kadar çok barışçı bir politika izleyen bir devlet miydi? Yıllardır Ortadoğuda arka arkaya savaş çıkaran başka bir devlet miydi? Irak Savaşının, Körfez Savaşının, Afganistan savaşının arkasında hangi ülke vardı? Bütün bu savaşlar yaşanırken ve yüz binlerce Müslüman şehit edilirken İsrailin hiç kılı kıpırdadı mı? Şu anda İsrailde solcu, ateist, komünist bir yönetim var. Bu yönetim dindar Musevilere bile nerdeyse kan kusturuyor, onların ibadetlerini engelliyor, kendi halkını bile yüksek duvarların arkasında korku içinde yaşamaya mahkûm ediyor
Şimdi tüm dünya zaten sürekli saldırma politikası izleyen, üstelik Amerikayı da masonlar ve lobiler aracılığıyla son derece iyi yönlendiren İsrailin Gazzeye giden yardım gemilerini vurmasını büyük bir şaşkınlıkla izliyor! Sanki karşımızda yıllardır Müslümanların haklarını koruyan, onlara yardım elini uzatan bir İsrail vardı da birden değişti, insanlar da şaşırıyorlar! Karşınızda deccal var, siz ise ona çiçekle yaklaşıyorsunuz. Gemide kadınların, çocukların olduğundan, yardım malzemeleri taşıdığından bahsediyorsunuz. Karşınızdakinden insaniyet, şefkat ve merhamet bekliyorsunuz. Gazzedeki Müslümanların durumu onların umurunda mı sanıyorsunuz? İsrail yıllardan beri Gazzeyi yüksek duvarların içine hapsediyor, elektriklerini, sularını keserek, tüm imkânlarını kısıtlayarak yaşam mücadelesi verdiriyor ve bütün bunları orada yaşayan insanları insan yerine koymadan yapıyor. Siz de bütün bunları göz ardı ederek Türkiyeden hiçbir şey olmamış gibi bir yardım gemisi çıkarıyorsunuz. Karşınızda son derece azgın soluyan bir köpeğe elinde çiçek olan bir çocuk yaklaştırıyorsunuz, sonra da neden saldırdı acaba diye şaşırıyorsunuz? Böyle acımasız bir sistemde haklı olan değil güçlü olan kazanır, tüm dünyada şaşırıyormuş gibi yapıp bulunduğu yerden seyretmekle yetinir.
İsrail günlerce önce kara sularına giren gemilere saldırı düzenleyeceğini açıkladı. Gemilerin bile bile İsrailin kara sularına gönderilmesi, İsrailin hiçbir şey yapmayacağının beklenmesi son derece çocukçadır. İsrailin tarihi, Entebe baskınları, Münih olimpiyatları, Kennedy suikastı gibi tüm dünyaya izlediği politikası hakkında fikir verecek sayılamayacak kadar olayla doludur. Şimdi meydanlara toplanıp kahrolsun İsrail sloganları atmak hiçbir işe yaramaz. Oturduğunuz yerden İsraili kınamak, bak şu ülkelerde kınadı demek de bir işe yaramaz. İsraile karşı yapılacak en önemli hareket biran önce hiç ama hiç vakit kaybetmeden Türkiyenin Türk İslam Birliğini kurmasıdır.
Yaşanan bu vahşetin tek çözümü Müslümanların hemen birlik olması ve Türk İslam Birliğini kurmalarıdır. Müslüman ülkeler tek bir birlik altında toplandığında ve Türkiye lider olduğunda değil İsrail hiçbir ülke karşısında duramaz. Bu birlik kurulacak, başına da dürüst, Müslüman bir lider geçecek. Şimdi kimse Türkiyenin yalnız başına İsrail ile savaşa girmesini beklemesin, bu son derece yanlış bir politika olur. Kuracaksınız milyonlarca kişiden oluşan bir ordu, bakın bakalım o zaman kim kime saldırabiliyor. Müslümanlar birbirlerine yardım etmedikleri sürece, birlik olmadıkları sürece Deccalin fitnesi giderek artarak devam edecektir. Deccal ancak Mehdiyi gördüğünde dümdüz olur. Bütün bu olaylar sonucunda Müslümanların hamiyeti İslamiyesi feveran edecektir ve Hz. Mehdiye olan ihtiyaç her geçen gün daha da şiddetli hissedilecektir.
Sonuç olarak İsrail çiçekten, kuştan, çocuktan anlamaz, ejderha ağzını açmış, sen ona çiçek uzatıyorsun. İnanmıyorsanız işte Allah tüm dünyayı böyle inandırır. Müslümanlar Türk İslam Birliğini kurmadıkları sürece bu olaylar artarak devam edecektir. Deccalin anlayacağı dil vardır, o da Türk İslam Birliğidir. Zaten sen onu kurduğun an Deccal de ölmüş demektir
İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73)