Gönderim zamanı 28.09.2006 - 01:13
"1.
yeni başlayanlar için ankara aştidir. ;(bkz: aşti)
soğuğun içine işlediği anda başını kaldırıp etrafta denizi aramaz isen
kolay alışırsın.
2.
madde 1: ankara da deniz yoktur. deniz kenarında bir kentte bir şekilde
bulunmuşsan, denizi seviyorsan, ankara yı kısa vadede sevemeyeceksin, hiç
kasma. yine de çeneni kapa, ankara iyi güzel de denizi yok abi bea kabilinden düşüncelerini kendine sakla, bu muhabbetleri defalarca kez duymuş olan ankaralılar pek sevencen davranmazlar, sıcak yaklaşmazlar. baygınlık verirsiniz. yapmayın etmeyin
gözünüzü seveyim.
madde 2: ankara yı istanbul ile, izmir ile kıyaslamaya kalkmayın, bu da
sevilmez, hele izmir karşılaştırması tiksinti yaratır. yok kordon vardı
yok çiğdem vardı bilmemne.. gölbaşı nda denize dökerler adamı allahama..
madde 3: ankara da kış soğuk geçer. rüzgarı keser, ayazı süründürür. kalın
giyinin, bere ve eldiven edinin; öğlen dışarı çıkıyorsanız ve geç
saatlerde dışarda bulunmanız gerekecekse havaya aldanmayın. coğrafya
dersinde karasal iklim için neler söylerdiniz onları hatırlayın. ya da en
iyisi bir gece iliklerinize kadar üşüyün, sonra gece-gündüz sıcaklığı arasındaki büyük farklı anlayın.
madde 4: çinçin mahallesi denilen yere gece gitmeyin. gündüz de gitmeyin.
illa gidecem ben gezerim görürüm hoplarım zıplarım diyorsanız, en
fiyakalı, en pahalı giysilerinizi giyin, telefonunuzu boynunuza asın öle
gidin.
madde 5: ankara da deniz yoktur. alışın
madde 6: elektronik malzeme, korsan cd falan arıyorsanız kızılay da vakit
kaybetmeyin, teknosa arayıp kazık yemeyin, maltepe pazarı nı öğrenin. ben
öğrenciyim abi sözünü motto bilin, her alışverişte işe yarar.
madde 7: öğrenciyseniz, kendi evinizde kalacaksanız, bir şekilde itfaiye
meydanı na gidin, dibine kadar araştırın, az parayla süper ev nasıl döşenir görün. ya da beni çağırın göstereyim.
madde 8: atakule de bir halt yok, boşuna meraklanmayın, çankaya ya sırf
atakule için tırmanmayın.
ha eğer ben illa bozkır manzarası görecem edecem diyip de gidecekseniz,
hemen aşağıdaki botanik parkına da uğrayın.
madde 9: ankara da deniz yoktur. deniz aramayın.
madde 10: metro ya girin, kaybolun, ama alışveriş yapmayın.
madde 11: odtü, bilkent, hacettepe yahut başkent üniversitesi öğrencisi
iseniz, araba almayın, otobüs ve servisi tercih edin. eskişehir yolunun her sabah yaşadığı tıkanıkta tuzunuz bulunmasın. sizin yüzünüzden sınava geç kalmayayım. lütfen.
madde 12: banliyo trenleri güvenlidir, çekinmeyin kullanın. sincanlı ezik
büzük gençlerle muhatap olmayın.
madde 13: kaybolursanız kimseye asla ve kat a yol sormayın. sorduğunuz her yüz kişiden kırkı gitmemeniz gereken yönü, otuzu bambaşka bir tarafı
gösterir, kalan otuz da bilmiyorum abi ben buraların yabancısıyım der.
karanfil sokak ta sağlık bakanlığı nerede diye sorarsınız, adamı kocatepe camii ne çıkarırlar, yapmadıkları şey değildir. harita
edinin.
madde 14: odtü lü değilseniz, odtü kampüsüne girmeniz,
alcatraz dan kaçmanız kadar meşakkatli bir meseledir, bunu bilin. ısrarcı
iseniz, risk alın ve güvenpark tan kalkan odtü minibüslerinden birine binin, kampüse girişte kimlik soran görevli minibüse girdiğinde, kendinizden emin bir şekilde adamın gözlerine
sen benim kim olduğumu biliyor musun bakışı atın. işe yarayabilir.
(sonrası gelen düzenleme: ne yaparsanız yapın, gerekirse ormana dalın
girin ama kimlik diye topkek ambalajı, kupa sekizlisi göstermeyin)
madde 15: ankara da deniz yok. yok ulan işte, yok!
madde 16: ulus pek sevilen bir yer değildir. eski meclis binasının burada
bulunması ulus u güzel kılmaz. zamanla göreceksiniz ki, ulus u hiçbir şey
güzel kılmaz, kılamaz; olabilemez. ulus tan ve arka sokaklarından uzak
durun.
madde 17: en popüler buluşma mekanları olan kızılay gima yı ve dost
kitabevini ni öğrenin.
madde 18: tunalı hilmi caddesi demeyin. ankaralılar -muhtemelen hilmi nin
güzel bir isim olmadığını düşünüyor olduklarından direkman tunalı derler. siz de tunalı
diyin.
madde 19: ankaragücü taraftarı çirkef ve kalabalık, gençlerbirliği
taraftarı az sayıda ve enteldir. kalabalık bir ankaragücü taraftar grubu görürseniz sakının. laf atarlarsa karşılık vermeyin. tek kişi bile olsa, iki dakika içersinde sürüyle adam toplayıp peşinizden koşturabilir. büyükşehir belediyespor un taraftarı yoktur, olduğunu iddia eden olursa gülün geçin. nanik yapın.
madde 20: "boş yere ağlama, kalbini bağlama, ankara kızlarına" şarkısını
öğrenin, sık sık söyleyin.
madde 21: ankara da en güzel mevsim sonbahardır. tadını çıkarın.
madde 22: trafikte taş düşemez ama milletvekili çıkabilir. kırmızı ışıkta
sizi bekletebilir. hazırlıklı olun.
madde 23: gazi üniversitesi nin iibf dışındaki bir fakültesine
gidecekseniz temkinli olun, eli tespihli takım elbiseli tiplerle saçınız, sakalınız, küpeniz üzerine bir konuşma yapmaya hazır olun. adamlarla papaz olmayın.
madde 24: gece ondan on birden sonra sokaklarda kimseciklerin kalmaması
normaldir, kimyasal bomba neyin atılmamış, insanlar sığınağa kaçarcasına
bir anda ortalıktan kaybolmamışlardır, olağan bir durumdur bu. sakin
olun, panik yapmayın.
madde 25: cadde ortasında düğün dernek görürsen şaşırma, bilmediğin ankara
havalarında da oynama. (bkz: düz oyun) (bkz: kaşıklı oyun) (bkz: okuntu)
3. nerde olursanız olun aşağıya doğru indiğinizde kızılaya çıkarsınız.
Pek çok yere yürüyerek gidebilirsiniz, kaybolmak gibi bir şansınız yoktur,
bunu unutmayın.
"aha nerdeyim lan ben?"dediğinizde ulustasınızdır, panik yapmaya gerek
yok, bentderesine doğru gitmediğinizden emin olduktan sonra, hızla metroya ulaşabilirsiniz,müzelerin biraz aşağısındadır. büyük tiyatroyu sorup, entel görünümüne girmeyin,itfaiyeciler çarsını sorun, kimse sizi kandırmasın. samanpazarı da olabilir. ulus dışında ankaradahiçbir yerde absürd bir durumla karşılaşmazsınız. etrafınızda, gözünüzü nereye çevirdiyseniz
bir robocpa çarptıysa kızılaydasınız demektir., eylem yapılacakanlamındadır bu. korkmayın. yine, bir avuç eylemci için 4 otobüs robocop, çevik kuvvet inmiştir. bu kadar polisi nereye göndersin kardeşim bu devlet?! mantığıyla öyle bakınır dururlar o polisler. sonra ssk işhanı ve sakarya alkol mekanlarıdır. en berrbat birahenlerden tutun meyhane ve club rtamlarının hepsi vardır oralarda. ankarada güz bambaşkadır. özellikle,kalabalığı seviyorsanız, yüksel
caddesinde, tenhalığı seviyorsanız, bahçeli 7. cadde hariç her caddesinde
ve tandoğanın ara sokaklarında turlarsanız, bir aylığına bu şehri sevebilirsiniz belki. onn dışında bürokrasi hemen her zamankendisini hissettirir de bir tek
sakarya caddesine uğramaz gibi gelir bana.
4. ankara melankoliktir, ekim güzeldir.
(bkz: 22 yıldır bu şehri yaşayanlar için ankara)
5. ankaraya geldik laila ya gidelim diye gazlara geldiyseniz 1 şişe viski
için 300 milyon,
bir bira için 20 milyon gibi fiyatlara hazırlıklı olun. armada ile migros
alışveriş merkezi eşittir ama migros alışveriş merkezi biraz daha eşittir. (bkz: mudo)
bilkente yolunuz düşerse marakesh e uğrayın. metroya binerken her zaman ve her zaman, mutlaka
inenlere yol verin.
inen ve binenlerin toplu çemkirmelerine maruz kalmayın. metro ve ankaray ı
karıştırmayın.
ikisi de kızılay da kesişir; ankaray aşti ye gider, metro ise akköprü ve
batıkent tarafına.
kar-buz çok olur lütfen dikkatli adımlarla yürüyün.
6. ankaradaki yürüyen merdiven adabında acelesi olmayan vatandaş sağda
dursun diye bir kural yoktur. yürüyen merdivene binecekseniz yürümeyin,
durun zira merdiven zaten sizin için yürümektedir.
7. kavaklıdere, ayrancı mevkilerine belediye otobüslerine bindiğinizde
fark edeceksiniz ki otobüsün yaş ortalaması 65-70 civarlarındadır. korkmayın takımelbiselerle otobüse binmenize gerek yok herkes öyle biniyor diye.
8. genelkurmay önünde ayakkabınızı bağlamak üzere durmayın. makinalı tüfek doğrultuyorlar.
(bkz: biz burda yabancıları sevmeyiz)
9. -"hocam"a alışın, bu lafı duyunca kendinizi hoca gibi hissetmeyin. bir
ankara klasiğidir,
özellikle üniversite kampüslerinde güvenlik görevlileri öğrencilere, taksi
şoförleri güvenliğe, büfeciler büfecilere, kısaca herkes herkese hocam der. ayrıca taksi şoförü üniversiteli olduğunuzu anladığı anda hocam diye hitap eder size. hoca değilsiniz,ankaralısınız.
-eğer yere tükürür veya otobüste yellenirseniz kimse
birşey demez, ama ters yöne girerseniz ya da yanlışlıkla metronun inme platformundan binerseniz (ki ankaraydan metro ya geçecekseniz tüm oklar inme platformunu gösteriyor) küfür yersiniz. garip prensipleri olan bir şehirdir.
-dost deyince konur sokak taki dost kitabevi değil, karanfil deki anlaşılmalı.
aman ha, arkadaşınızı fıtık edersiniz sonra yanlış yerde bekleyip.
10. -aoç belediye başkanının insafına bırakıldı ya da bırakılması kuvvetle
muhtemel. bozulmadan son bir kez gidip görün. kokoreç yiyin. şençam
köftesinden tırtıklayın. dondurma tüketin. çiçekçileri gezin.
-radyo odtü çok hoş bir kanaldır. frekansı 103.1 dir. haftaiçi sabahları
modern sabahlar olur güzeldir.
-harikalar diyarı, zart zurt gölü ankaranın tarihi yerleri değildir.
aldanmayın. -odtüden bahçeliye giderkenki yolun ortasındaki gökkuşağı
adlı yapının ne ayak olduğunu sormayın boşuna. bilene rastlamadım.
-izmirliler, istanbullular diğer bütün vatandaşlar gibi kardeşimizdir ama
gelip de "buranın denizi yok, akşamları dolmuş olmuyor, istanbulun gözünü
seveyim, ne modern şehirmiş meğer "bik bik bik" diye trip atanlar
sevilmezler pek. yoksa istanbul, izmir şahane şehirlerdir itirazımız yok.
-kızılaydaki yapı kredi binasındaki leyleklerin niye birinin yan yan
diğerinin de kanatlarını
farklı frekanslarda çırparak uçtuğu üzerine kafa yormayın. biz yorduk
yararını görmedik."
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."