Ankara
#61
Gönderim zamanı 21.07.2008 - 10:46
gençlik parkını yeniliyorlarmıs
her yer alt üst geçis bi sürü kafam karıstı geçen
saklı bahçeyi kapatmıslar allahtan tigem var :=)
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....
#62
Gönderim zamanı 21.07.2008 - 11:01
#63
Gönderim zamanı 26.12.2009 - 14:46
Her bahtı karanın görmek istediği Ankara’mız ile ilgili belki gözden kaçan belki de az bilinen özellikleri paylaşmak istedim. Elbette yoruma ve güncellemeye açıktır.
Balgat semtinin ismi, tanrılar tanrısı anlamına gelen “Baal-Gat” tan gelmesi ve belki de burada bir zamanlar büyük bir tapınağın bulunuyor olması ihtimali varmış meğer...
Abidinpaşa semtine adını veren Abidin Paşa, Ankara’nın 18.yüzyıl valilerindenmiş. Ankara’ya suyu ilk getiren yönetici olarak bilinen Abidin Paşa, en havadar yeri tespit etmek için şehrin çeşitli yerlerine ciğerler astırmış ve onların durumlarına bakarak oturacağı yeri tespit etmiş. En son, bugün Abidinpaşa semtindeki tarihi köşkün yerinde duran ciğer çürüdüğü için burayı mesken tutmuş.
Ankara Kalesi’nin hemen yanı başındaki saat kulesi, Abdülhamit döneminde başlatılan ve merkezi yönetimin gücünü göstermek amacı taşıyan “Her şehre bir saat kulesi” akımının bir ürünüymüş.
Çin ve Japonya’da uzun ömür ve sonsuzluğun simgesi sayılan Gingko Biloba ağaçlarından biri, hem de 200 yıllık bir tanesi Ankara Garı’nda bulunmaktaymış.
Abdi İpekçi Parkı’ndaki “Eller”, Yüksel Caddesi’ndeki “İnsan hakları”, Gar Meydanı’ndaki “Miras”, Cinnah Caddesi başındaki “Su perileri”, Olgunlar Sokak’taki “Madenci”, Bakanlıktaki TESK binası önündeki “Atatürk ve Kuva-i Milliyeciler” gibi Ankara’nın pek çok ünlü heykelinin altında aynı heykeltıraşın ismi varmış: Metin Yurdanur.
1914 nüfus sayımına göre Ankara’da 11.646 Ermeni yaşıyormuş. O yıllarda özellikle Kale ve çevresindeki mahalleler ile Etlik ve Keçiören’de oturan Ermeniler terzilik, kuyumculuk, nalbantlık ve ayakkabıcılıkta Ankara’nın önde gelenleriymiş.
Ulus’ta Posta Caddesi’nden Opera Meydanı’na kadar uzanan tarihi ve ucuz Çerkez Sokak’taki 300 civarındaki esnafın büyük bir çoğunluğu dükkânlarını Musevi kökenli vatandaşlarımızdan kiralamışlar.
Maltepe’den Ankara Garı’na uzanan yeraltı çarşısında satılan ürünler arasında en çok ilgi çekeni, askerlerin memleketteki sevdikleri için özel anonslarla doldurttukları “Bayandan Anonslu Kaset” lermiş meğer. Şarkılar arasındaki kişisel mesajları çoğu üniversite öğrencisi olan kızlar okuduğu için böyle anılmaktaymış bu tür kasetler.
“Computer” kelimesini Türkçe “Bilgisayar” olarak karşılayan kişi, bilgisayara bilgisayar diyen adam, Hacettepe Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezi’nin ve Türkiye Bilişim Derneği’nin kurucusu, Prof. Aydın Köksal imiş. Édonanım”, “yazılım” gibi kelimeler de ona aitmiş.
Eski Karakusunlar (yani şimdiki adıyla çiğdem mahallesi) semtinin adını Atatürk'ün verdiği söylenir. Hikâyesi de Türk Ordusu, Ankara ya gelmiştir. Konaklayacak çadırlarını kuracakları yer bakmaktadır. Atatürk'e sorarlar paşam askerler çadırları nereye kursun diye. Rivayete göre Atatürk'te şu anda Karakusunlar'ın olduğu yeri göstererek şuradaki kara kursunlar demiş ve bu bölgenin adı zamanla Karakusunlar olarak kalmıştır.
Kızılay, Dikimevi ve Yıldırım Beyazıt meydanı arasında Troleybüs seferleri vardı. Demekki daha Ankara o zamanlar küçüktü.
Elmadağ'dan İncesu deresi ile gelen su 96’lar denilen Ahmetler semtinden itibaren yeraltındadır. Aynı şekilde, Elmadağ, Lalahan, Kayaş ve Gülveren istikametinde akan dere Aktaş'tan itibaren yer altındadır. Tıpkı diğerleri gibi, Çubuk Barajı Keçiören istikametinde akan dere de Kalabadan itibaren yeraltındadır.
Bu üç dere Akköprü ve Etimesgut istikametin de birleşerek Ankara çayını meydana getirirler.
Yakup Abdal köyü ile Türközü arasındaki eski İmrahor vadisi şimdiki Göksu parkı gibi 10 parktan daha büyüktü.
Yenimahalle, Yuva köyüne ait adıyla anılan Yuva kavunu tarihe karıştı. Kokkulu ve lezzetli kavun başka bir bölgede yetiştirilmemektedir.
Ankara Garı’ndaki müze evi Mustafa Kemal 1920–22 yılları arasında konut ve karargâh olarak kullanmış. Aynı evde kendisinden önce İngiliz işgal kuvvetlerinin komutanı Vitol kalmış. Mustafa Kemal’in Çankaya’ya taşınmasının ardından buranın üst katında Kılıç Ali ve ailesi, alt katında da İsmet İnönü ve ailesi oturmuşlar.
Ufuk Özgül
Ankara'nın Sesi
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#64
#65
Gönderim zamanı 02.06.2011 - 20:49
Ankara’da kentin gürültüsünden uzak ”mangal keyfi” yaşayacakları çok sayıda yer bulunuyor. Ankaralıların gözde mekanları arasında Mogan ve Eymir Gölleri ile Kızılcahamam’daki tabiat harikası Soğuksu Milli Parkı bulunuyor.
Gölbaşı’nda toplam 644 bin 979 metrekarelik alanıyla Ankaralıları büyüleyen Mogan Park, mangal zevkini zirveye çıkaracak mekanların başında geliyor.
3 bin 500 kişilik bank ve piknik sahası bulunan parkta, çocukların oyun oynayabileceği alanlar bulunurken, çay bahçesi, kır kahvesi, kamping tesisleri de vakit geçirebilecek alanlar arasında yer alıyor.
Park içinde yer alan 200 barbekü ve piknik masası ile 50 adet çeşme piknik yapmanın keyfine varmak isteyenleri bekliyor.
Mogan Park’a gitmek isteyenler özel otomobilleri ile Ankara-Konya karayolunun 20. kilometresindeki Gölbaşı ilçesinin girişinden Haymana istikametine dönüş yaparak, bir kaç kilometre ilerideki Serpmeler mevkisinden 2 bin araç kapasiteli park alanına giriş yapabilir.
Gölbaşı minibüsleriyle de Konya yolu güzergahından ilçe merkezine kadar gidilerek kısa bir yürüyüşün ardından göl kıyısına gidilebilir.
Gölbaşı’ndaki bir diğer piknik alanı ise Eymir Gölü. ODTÜ arazisi içindeki gölün çevresinde yaklaşık 13 kilometrelik asfalt yol bulunuyor.
Kürek ve su sporlarına ilgi duyanlar ile balık avlamak isteyenlerin de tercih ettiği Eymir Gölü, doğayla başbaşa kalmak isteyenler için bulunmaz bir mekan.
Piknik alanlarının yer aldığı Eymir’e iki ayrı yoldan ulaşım mümkün. Gölbaşı gişirinden Polis Akademisi istikametine dönülerek, TEDAŞ Tesisleri’nin yanı başından Eymir’e ulaşım mümkün.
Bir diğer ulaşım güzergahı ise TRT’nin Oran’daki binasının hemen yanı başından vadiye inilerek Mühye köyü istikametindeki yoldan oluşuyor. Eymir’e özel araçlar dışında ulaşım imkanı yok.
MAMAK’TA MAVİ GÖL
Mamak’a bağlı Kayaş yakınlarındaki Bayındır Barajı’nın rehabilite edilmesiyle oluşturulan Mavi Göl, 2 milyon 121 metrekarelik devasa kullanım alanıyla kent merkezine sadece 12 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Mavi Göl’de piknik yapacaklar için 370 barbekü, bin 800 ahşap piknik masası, 60 çardak, 30 göl manzaralı gölgelik, 50 aile salıncağı, çay bahçeleri, seyir terasları, çeşmeler ve tuvaletler bulunuyor. Rekreasyon alanına aileleriyle birlikte pikniğe gelen çocuklar da düşünülerek 2 büyük ve 20 küçük oyun grubu yerleştirilmiş.
Mavi Göl’de ayrıca, 2′si ahşap, 2′si plastik duba sistemli olmak üzere 4 iskele de bulunuyor. Yelkenli teknelerin de bulunduğu Mavi Göl’de isteyenler, can yeleği takarak deniz bisikletlerine binebiliyor.
Ayrıca, özel hazırlanan bir başka iskelede de vatandaşların balık tutmasına izin veriliyor. Spor yapmak isteyenlerin de düşünüldüğü alanda, voleybol, basketbol, futbol sahaları, 1 mini golf sahası, 4 kondisyon aletleri grubu ve patika yürüyüş yolları da vatandaşlara hizmet veriyor.
Mavi Göl’de güneşin batışını ya da gün ışıklarının göl üzerinde oynaşmasını resmetmek isteyen amatör ressamlar için ”Ressamlar Kordonu” bulunuyor. Amatör ressamlar kordonda kendileri için hazırlanan şövaleleri kullanabiliyor.
Alanda 12 ve 10 metre boylarında 450 park aydınlatma direği bulunurken, havanın kararmasıyla birlikte göl suları mavi ışıkla, ağaçlar ise yeşil ışıkla aydınlatarak rengarenk bir görünüm kazandırılıyor.
Vatandaşların rahat bir ortamda piknik yapmalarını sağlamak amacıyla gün boyunca 4 atlı güvenlik görevlisinin görev yaptığı baraj bölgesinde, özel arabalarıyla gelenlerin kullanabilmesi için büyük bir otopark ile park alanları içinde küçük otoparklar bulunuyor.
Mavi Göl, her yönden kolayca ulaşabilecek merkezi bir yerde. Şehir içinden gelmek isteyenler Ankara-Samsun karayolu üzerindeki Mamak’a bağlı Kayaş mevkisinden yön levhalarını takip ederek, trafik ışıklarının bulunduğu noktadan sağa girerek kolayça ulaşabilir. Levhaları kaçıranlar veya yolu karıştıranlar ise Kıbrıs köyü yol ayrımındaki bulunan köprünün ayağından sağa girerek Mavi Göl’e kolayca gidebilir.
Çevre yolunu kullananlar da yine Samsun yoluna çıktıklarında Kayaş yol ayrımından Mavi Göl’e ulaşabilirler.
Mavi göl eski ismi ile bayındır barajı güzel olmuş.şehir merkezine yakın ayrıca çevre yolu kullanarak da gidilebileceği için ulaşım sıkıntısı yok.Yalnız burada yiyecek içecek satılan mekan bulunmuyor.Ya yanınızda getireceksiniz veya hemen dışarda satılan yerlerden alacaksanız.Oldukça büyük bir mekan su ve araba için park sıkıntısı olmaz gibi görünüyor ancak en dolu anında da görmek lazım.
SİNCAN’DA HARİKALAR DİYARI
Türkiye’nin en büyük kent parkı olma üzelliğini taşıyan Sincan’daki Harikalar Diyarı, 1 milyon 300 bin metrekarelik alanıyla aynı zamanda Avrupa’nın da en büyük kentsel parklarından biri.
Yaklaşık 771 bin metrekarelik yeşil alana sahip olan Harikalar Diyarı’nda 330 bin metrekarelik alanı yollar ve meydanlar, 40 bin metrekarelik alanı otoparklar, 67 bin metrekarelik bölümü kapalı alanlar ve 92 bin metrekarelik bölümü de su alanları oluşturuyor.
Harikalar Diyarı içinde Başkentli çocuklar için de 25 bin metrekarelik bir alana kurulu, ”Masal Adası” bulunuyor. Özel bir peyzaj çalışması ve ışıklandırma sistemi bulunan Masal Adası’nda çeşitli masal kahramanlarının canlandırıldığı ve filmlerinin oynatıldığı 12 cep sineması da miniklerin beğenisine sunuluyor.
Tarkan, Karacaoğlan, Boğaçhan, Nasrettin Hoca, Keloğlan, Alaaddin ve Sihirli Lambası, Karagöz ve Hacivat, Şirinler, Taş Devri, Red Kit ve Daltonlar, masal dünyasının kahramanları arasında yer alıyor.
Harikalar Diyarı’nda ayrıca 2 bin 800 metrekare alan içerisinde bulunan 550 kişilik ana salon ile iki yan salondan oluşan modern nikah salonu yer alıyor. Göl alanının yanı başında 5 bin kişilik yarı açık anfi, 350 kişilik modern bir toplantı salonu, sergi, sinema ve tiyatro salonları, kıyı çay bahçesi, Anadolu mutfağının örneklerinin sunulduğu Anadolu Sofrası, deniz ürünleri lokantası, fast food merkezleri, büfeler, futbol, basketbol, voleybol ve hentbol sahaları da vatandaşlara hizmet veriyor.
Özürlülerin de yararlanabileceği açık ve kapalı yüzme havuzlarının bulunduğu Sincan Gençlik Merkezi, kır kahvesi, kafeteryalar, kondisyon salonu, piknik alanları, otoparklar, bisiklet ve yaya yolları ile 771 bin metrekarelik geniş bir alanda Harikalar Diyarı içinde yer alıyor.
Harikalar Diyarı’na gitmek isteyenler özel araçlarıyla İstanbul yolu istikametinden Sincan-Ayaş yoluna devam eden güzergahın 12. kilometresinden ulaşabilir. Otomobilleri olmayanlar ise bayram boyunca ücretsiz hizmet verecek olan EGO otobüsleri veya 1 lira karşılığında özel halk otobüslerini kullanarak, Sincan veya Fatih hattında çalışan toplu ulaşım araçlarını tercih edebilir.
Burası hem piknik alanı hem de park şeklinde kullanabilecek bir alan.Y,ine oldukça büyük bir yer ancak özellikle sincan-eryaman-batıkent güzergahında olması dolayısı ile çoğunluk o yöreden gelenlerle doluyor.haftasonları araçlar için park yeri sıkıntısı olabiliyor.Çok çok kalabalık olabilyor.Burada bildiğim içki yasak sonradan değişmişse bilemiyorum.
ERYAMAN’DA GÖKSU PARK
Eryaman’daki Susuz Göleti’nin yeniden düzenlenmesiyle oluşturulan Göksu Park, 550 bin metrekarelik alan içindeki 127 bin metrekarelik göletiyle dikkat çekiyor.
Gölet çevresinde yapılan düzenlemelerle doğal güzelliği ön plana çıkarılan parkta, ahşap platform iskeleler, seyir fenerleri, balık tutma iskelesi, su sporları tesislerinin yanı sıra, 500 aile için piknik masaları ve barbeküler bulunuyor.
Gölette 45 dakikalık gezinti için ”Nehir Gemisi”nin yanı sıra, ray uzunluğu 550 metre olan Dağ Kızağı ile 2 kilometrelik bir mesafeyi turlayan ”Gezinti Treni” de hizmet veriyor.
Göl restoranlarının da yer aldığı Göksu Park’ta 2 bin 500 araçlık otopark, bisiklet ve yürüyüş yolları, açık hava tiyatrosu, basketbol, voleybol, mini futbol ve tenis sahaları gibi tesisler de mevcut.
İstanbul yolunun üzerinde yer alan Göksu Park, her hafta sonu piknik alanından yükselen mangal dumanlarıyla yoldan geçen sürücülerin dikkatini çekiyor. Göksu Park’a özel araçlarıyla gitmek isteyenler İstanbul yolunun 20. kilometresinden Eryaman’a döner dönmez parkı karşılarında bulabilir. Ulus, Sıhhiye ve Kızılay’dan geçen özel halk otobüsleri ile Ulus ve Sıhhiye’deki duraklardan hareket eden dolmuşlarla da Göksu Park’a gidilebiliyor.
Sincanın daha küçüğü yine yanı yerde olmasına rağmen daha küçük yer olduğundan yine park sınıtısı olabiliyor.Ancak eryamanın içinde kaldığı için dışarda binaların önüne park edilebilir.Burada da içki yasak aslında tam bir mahalle içi parkı haline gelmiş.Özellikleri akşamları civardakiler ellerinde termos çekirdek doluyor kuytu köşelerde de gençler
KIZILCAHAMAM’DA SOĞUK SU MİLLİ PARKI
Başkente 75 kilometre uzaklıktaki Kızılcahamam’daki çam ormanlarıyla kaplı Soğuksu Milli Parkı, bayramda kentten uzakta doğayla iç içe zaman geçirmek isteyen vatandaşlar için bire bir.
Volkanik bir sahada olması nedeniyle içerisinde bol miktarda sıcak ve soğuk su kaynakları bulunan park, 800 hektar sarı çam, kara çam ve köknar ormanıyla Başkentlilere temiz havada bir gün geçirme imkanı sunuyor.
Piknikçiler için her şeyin düşünüldüğü parktaki 8 bin kişi aynı anda piknik yapabilir. Piknik masaları, ocak yerleri ve çok sayıda çeşmenin yer aldığı Milli Park’ın Kuzcapınarı mevkisinde ayrıca ”fosil ağaçlar”ın yer aldığı muhteşem bir alan bulunuyor.
Piknik için ilçeye gelenler ise Kızılcahamam’ın şifalı kaplıca sularına girmeden evlerine dönmüyor. Kızılcahamam Belediyesi ile çeşitli otellere ait termal tesisler kaplıca havuzlarıyla terapi imkanı sunuyor.
İlçe merkezine 2 kilometre uzaklıkta olan Soğuksu Milli Parkı’na Ankara-İstanbul karayolu üzerinden Kızılcahamam ilçesinin içinden geçen ana yol güzergahından ulaşılabiliyor.
Burası mükemmel bir yer şehre biraz uzak ancak kesinlikle gidilmesi görülmesi gereken bir yer.Kızılcahamam aslında batı karadeniz dağları üzerinde bulunur.Hemen yanındaki Çamlıdere ise dağların zirvelerinde gibidir.Hem Çamlıdere hem de Kızılcahama köyleri karadeniz köyleri gibidir.Soğuk su denilen yere Kızılcahamamın içinden geçilir ilçeden daha çıkmadan başlayan milli park çam ve diğer ağaçların altında yer alır.Doğal kaynaklardan gelen adım başı bulunana soğuk sularından adını alır.İşin ilginci hemen bir kaç km aşağıda ise sıcak su kaynakları vardır.Adındaki hamamlarda buradan gelir.Eskiden ilçenin ısınmasını bu sıcak suyun evlere ulaştırılması sağlarmış.Heme milli parkın içinde yapılan hem de hemen ilçenin dışına yapılan iki otel sayesinde artık su azalmış.Ancak ilçe içerisindeki hamamları halen şifalı hem il dışındıan hem de yurt dışından gelen turistlere hizmet veriyor.Piknik alanına geri dönecek olursak mümkün olduğunca iç kısımlara girin en zevkli kısmı öyledir.Kaybolursunuz Ankara okumuş her liseli mutlaka buraya kendi başlarına (başlarında bir öğretmen olmadan) gezi düzenlemiştir.Ne hayallerle doludur orası beee
ÇUBUK’TA KRATER GÖLÜ KARAGÖL
Çubuk’taki Kavak ve Yıldırım dağlarının eteğinde yer alan ve bir krater gölü olma özelliğine sahip Karagöl, muhteşem doğal güzelliği ile gözleri kamaştırıyor.
İlçe merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Karagöl’ün yamaçlarla çevrili etrafı çam ve dağ kavağı ile kaplı. Şehrin gürültüsünden uzaklaşıp kafasını dinlemek isteyenlerin tercih ettiği mekanda, çok sayıda barbekü ve 200 piknik masası yer alıyor.
22 hektarlık alan 50 çeşit bitki türünü barındırıyor. Kır gazinosu ve tuvaletlerinde yer aldığı Karagöl’ün çevresindeki 1.5 kilometrelik doğa yürüyüşü parkuru bulunuyor.
Ankara’ya 74 kilometre uzaklıktaki Karagöl’e gitmek isteyenler Esenboğa-Çankırı yolu üzerinden Çubuk ilçesine ulaşarak, ilçe merkezinden Çubuk 2 Barajı’na giden yola girmek zorunda. Yol üzerindeki yön levhalarını takip edenler yaklaşık 29 kilometre sonra Karagöl’e ulaşabilir.
Bu yazıda abartmışlar veya ben gittiğimde bazı kısımları kapanmışıydı ki? O kadar büyük bir alan değil.çok kalabalık bir mekan haline gelebilir.Ki kesinlikle 200 piknik masasını dolduracak araca yer yok.Ayrıca şehre çok uzak ancak mekan çok ilginç bir yer şöyle bir gidip görünülmesi de gerekir ama çok şey ummayın.Umut bu diyarlardan gideli çok oldu (Yüzüklerin Efendisi İki Kule )
AA
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#66
Gönderim zamanı 02.06.2011 - 21:04
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
#67
Gönderim zamanı 02.06.2011 - 21:24
Hafta sonları günlük yaşamın stresinden uzaklaşıp, doğayı keşfetmek isteyen Ankaralılar için çok sayıda alternatif bulunuyor.
Karagöl, Soğuksu Milli Parkı, Nallıhan Kuş Cenneti, Beypazarı, Mogan ve Eymir Gölleri, baharın kendini iyice hissettirdiği bu günlerde, kapalı yerleri gezmekten sıkılıp, doğanın kucağında kentin gürültüsünden uzak bir gün geçirmek isteyen Ankaralıları bekliyor. Çevresinde birçok doğal güzelliği barındıran eşsiz bir hazineye sahip Ankara'da hafta sonu gezilebilecek yerlerden bazıları şöyle:
DOĞA HARİKASI KARAGÖL
Çubuk ile Kızılcahamam arasında, Yıldırım Dağı eteğindeki Karagöl, doğal güzelliğiyle şehir yaşamından sıkılanlar için eşsiz bir alternatif sunuyor. Çubuk'a yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta olan Karagöl'ün her iki tarafı yamaçlarla çevrili, etrafı çam ve kavak ağaçlarıyla kaplı. Küçük ama derin bir krater gölü olan Karagöl, her mevsim farklı güzellikler barındırıyor. İlkbaharda yeşilin her tonunun görüldüğü gölün etrafında mangal keyfi de yapılabilir. Ankara ve Çubuk'un su ihtiyacını karşılayan Çubuk 2 Barajı da hafta sonları birçok kişi tarafından tercih edilen piknik alanlarından biri. Çubuk'un yaklaşık 6 kilometre kuzeyinde yer alan baraj, manzarasıyla da etkileyici bir güzelliğe sahip.
SOĞUKSU MİLLİ PARKI
Tabiat tutkunları, başkente 75 kilometre uzaklıktaki Kızılcahamam'da, çam ormanlarıyla kaplı Soğuksu Milli Parkı'nı gezerek, koruma altında bulunan kara akbabaları gözlemleyebilir.
800 hektar sarı çam, kara çam ve köknar ormanının bulunduğu milli park, kara akbabaların yanı sıra pek çok yaban hayvanına da ev sahipliği yapıyor. Arazinin volkanik olması nedeniyle parkta bol miktarda sıcak ve soğuk su kaynağı da bulunuyor.
Parktaki 8000 ziyaretçi kapasiteli alanda, piknik masaları, ocak yerleri, çöp bidonları, çeşmeler de dahil piknikçiler için her şey düşünülmüş. Soğuksu Milli Parkı'nda yörede kullanılan aletler ile parktaki bitki ve hayvan çeşitlerinin sergilendiği küçük bir de müze var.
Milli Park içindeki Kuzcapınarı mevkisinde bulunan ''fosil ağaçlar'' doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Kent merkezine 18 kilometre uzaklıkta bulunan Mahkeme Ağacin köyüne gidenler ise buradaki mağaralarda, Roma dönemine ait kiliselerle karşılaşıyor.
EŞSİZ GÜN BATIMI MANZARASI
Ankara'ya 150 kilometre uzaklıkta Şereflikoçhisar yakınındaki Tuz Gölü, Türkiye'nin tuz ihtiyacının büyük bölümünü karşılamasının yanı sıra doğal güzelliği ve büyüleyici manzarasıyla görülmeye değer bir yer.
Gölün kenarında, portatif masa ve sandalyeler koyarak gün batımı izleyenleri görmek mümkün. Bozkırın ortasında kaybolan güneşin son ışıkları, tuz tabakasında adeta kristal görüntüler oluşturuyor. Tuz Gölü eşsiz gün batımı manzarasıyla fotoğraf tutkunlarının da ilgisini çekiyor.
Öncelikle sabah erkenden kalkıyorsunuz.Daha kargalar kahvaltı etmeden.Yola koyulup önce Ürgüp - Göreme geziyorsunuz sonra ıhlara vadisi deyip ardından akşam üzeri Ankara ya geri dönerken yol kenarında bu eşsiz manza ile yemek yeyip eve dönüyorsunuz.Şu portatif masa sandelye şeysini yapan deliler var cidden... Daha erken vakitte de yapanlar var ama aynı şey değil.Biraz da tuz üzerinde yürüyedebilirsiniz.İlginç çok değişik deneyin....
BEYNAM MESİRE YERİAnkara'ya 45 kilometre mesafedeki mesire yerine Ankara-Bala kara yolu üzerinden 45 dakikada ulaşılabiliyor. Modern bir mesire alanı haline getirilen Beynam'da çam ormanında, kır gazinosu, çocuk oyun grubu ve otopark bulunuyor.
Konumu itibariyle ziyaretçilere zengin bir orman manzarası sunan bu alanda, yeşilin ve mavinin tüm güzellikleri bir arada görülebiliyor. Atatürk'ün de ulusal mücadele yıllarında bir gece konakladığı çamlarla bezeli Beynam Ormanları özellikle hafta sonları piknikçilerin akınına uğruyor.
Buraya çok eskiden gitmiştim.Şimdilerde nasıldır bilemiyorum.
NALLIHAN KUŞ CENNETİ
Ankara'ya 120 kilometre uzaklıktaki tarihi İpek Yolu üzerinde, Sakarya Nehri Havzası'nda bulunan Nallıhan Kuş Cenneti, Nallıhan'ın Davutoğlan köyü sınırları içinde yer alıyor.
1994'te koruma altına alınan 425 hektar genişliğindeki saha, 168'den fazla kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Soyu tehlikede bulunan kara leylek, Türkiye'de en çok burada görülüyor. Kuş Cenneti'nde, Türkiye'deki 6 balıkçıl türün tamamı ile 10 tür yırtıcı kuş, 5 tür baykuş, 35 tür su kuşu, bülbül, kara çaylak, leylek, kuzgun gibi türler en çok rastlanan kuşlar.
Nesli tehlikede bulunan, küçük karabatak, kaya kartalı, bıldırcın kılavuzu, yaz ördeği, ulu doğan, peçeli baykuş, küçük kerkenez, akkuyruklu kartal, balık kartalı, kara akbaba, gökdoğan da burada yaşıyor.
Nallıhan Kuş Cenneti'nde en yoğun kuşun bulunduğu mevsim, ilkbahar ve yazın ilk aylarıdır.
Jeolojik yapısı ile açık laboratuvar niteliği sunan yöre, İç Anadolu'nun en önemli sulak alanı olarak biliniyor. Nallıhan'daki Karacasu şelalesi de görülmeye değer yerler arasında.
Bak burayı pek kimse bilmez.Baştan söyleyeyim bir mesire alanı değil.Daha çok üniveristelerin kuş gözlem topluluklarının gittikleri bir yer.pek güzeldir.Kimse bilmediğinden öle kalmıştır.
TARİHİ EVLERİYLE BEYPAZARI
Ankara'ya yaklaşık 87 kilometre uzaklıkta bulunan Beypazarı, tarihi evleri ve el sanatlarıyla ilgi görüyor. Beypazarı'nda ''cumbalı'' ve ''guşganalı'' evler, Boğazkesen Kümbeti, Sultanhan Kervansarayı, İnözü Vadisi gezilip Hıdırlık Tepesi'nden de eski ve yeni Beypazarı izlenebilir.
Beypazarı'nı ziyaret edenler, ayrıca restoran olarak düzenlenen tarihi konaklarda ilçenin yöresel kuru, yaprak sarması, 80 kat baklavası, güveci ve havucunun tadına bakabilir.
Özelikle yaz ayları giderseniz haftalık pazar alışverişinizde yapmış olursunuz.Eski bir yerleşim yeridir.Aslına eski İstanbul Ankara yolu üzerindendir.Önce Güdül sonra beypazarı ardından Nallıhan.Ancak daha sonra Kazan Kızılcahama üzerinden açılan yollar burayı unutulmuş bir yer haline getirmiştir.Eski başkanın büyük düşüncesi ile byepazarı evlerini tescil ettirmesi burayı tekrar meşhur etmiştir.hem burası hem de Güdül de bulunan mağaralı çok meşhurdur.Hatta öyle söylenceler vardır ki. Burada girdiğiniz bir mağaradan Ankaraya dek uzanır.Gizli silah depoları felan vardır efsaneleri meşhurdur.Yine bu bölgedeki mağaralarda doğal sit alanıdır.Gidin görün
DOĞA TURİZMİN BAŞKENTTEKİ MERKEZİ
Tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Güdül, doğa turizminin başkentteki merkezi konumunda.
Güdül'ün içinden geçen Kirmir Çayı ilçeye ayrı bir güzellik katıyor. İlçedeki Sorgun ormanı ve gölet ise hafta sonları şehrin stresinden kurtulmak, yürüyüş yapmak, balık avlamak ve piknik yapmak için eşsiz bir yer.
Kirmir Çayı boyunca uzanan İnönü mağaraları, ziyaretçilere eşsiz bir güzellik sunuyor. Dağın içi oyularak yapılan mağaraların uzunluğu iki metreyi buluyor. Bizans döneminden kaldığı tahmin edilen bu mağaralar, Kapadokya'daki mağaralarla benzerlik gösteriyor.
DİKİLİTAŞ GÖLETİ
Dikilitaş Göleti, Ankara'ya 55 kilometre uzaklıkta, suyu Ankara'daki birçok gölden çok daha temiz olan yeni bir gölet. Haymana yolu üzerindeki Dikilitaş köyündeki gölette, oltayla sazan ve kadife balığı avlanabiliyor. Göl, günübirlik gezintilere çok uygun.
MOGAN VE EYMİR GÖLLERİ
Gölbaşı'ndaki Mogan ve Eymir gölleri de keyifli bir hafta sonu geçirmek isteyenlerin tercih edebileceği yerler arasında.
Mogan Gölü'nün etrafındaki park, toplam 644 bin 979 metrekarelik bir alandan oluşuyor. Bu alanın 250 bin 100 metrekaresini ise bitkisel peyzaj çalışmaları süslüyor.
Parkta lokanta, çay bahçesi, kır kahvesi, kamping tesisleri ile sportif faaliyetlere yönelik sahalar bulunuyor. 3 bin 500 kişilik bank ve piknik sahası bulunan parkta, çocukların oyun oynayabileceği alanlar mevcut.
Çay bahçeleri, evcil hayvan parkı, 2 adet futbol sahası, 2 adet tenis sahası, 3 adet basketbol sahası, mini golf sahası, 2500 kişilik amfi, binicilik merkezi, bisiklet, paten merkezi, kafe ve restoranlar, kayıkhane, kuş gözlem evi, oyuncak evi ve su sporları merkezlerinin bulunduğu Mogan Parkı, göl manzarasıyla ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunuyor.
İlçedeki bir diğer piknik alanı ise Eymir Gölü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) arazisi içinde bulunan gölün çevresinde yaklaşık 13 kilometrelik asfalt yol bulunuyor. Kürek ve su sporlarına ilgi duyanlar ile balık avlamak isteyenlerin de tercih ettiği Eymir Gölü'nün kenarında piknik yapılabiliyor.
Mogan gölü diye bilinen, Gölbaşı dediğimiz yerde bulunan göldür.Söyleyeyimde karıştırmayın Eymir gölü ise yine aynı bölgede yer alır ancak Mogan gölü ile aralarında bir dağ, bi de ilçe var Sanırım Eymir gölü eskiden Mogan gölünü besleyen bir nehrin zamanla kuruması veya çekilmesi sonucu bir yer kapalı kalan sulardan oluşmuştur.Çok güzel bir s harfi ç izer yok üst üste iki se şekli çizer.Gölün bir yanı Odtü arazisidir ve o kısmı ağaçlıktır.Diğer yakası ise sanırım trt nin veya başka bir devlet kurumuna ait.Oralarda pek ağaç yok.Suyu çok durgun olduğundan kürek takımları burada çalışma yapar.İçeri odtü personel öğrencileri girebiliyor.Başka herkese yasak Bi de geçen haftada ki Behzat Ç. de ercüment miydi o elemanın kayıkla gezdiği yer eymir gölüydi.Bulun görüntüyü izleyin.Yazın güzel oluyorda kışın kar yağdıüında göreceksiniz bir de mükemmeldir...
Aoç de bulunan piknik alanı vardır pek meşhur.Tam şehir içinde kaldığından çok kalabalıktır.Hemen hayvanat bahçesinin yanında.Çook çok kalabalık..Ayrıca az ilerde Tigem vakfının bir yeri vardır piknik yapamıyorsunuz ama kafeteryası olduğundan yaz kış herkes oraya gider...Heee bi de bak Çamkoru var.Kızılcahamamdan az sonra Çamlıdere de gölü felan var balığı bol.Hala avlanmaya izin var mı bilemiyorum gidip bir bakayım.
Ntvmsnbc
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#68
Gönderim zamanı 02.06.2011 - 21:27
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#69
Gönderim zamanı 02.06.2011 - 22:07
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
#70
Gönderim zamanı 15.09.2011 - 16:57
Oysa İstanbul'u sevmek kolaydır. O bir tutkudur, uzakta da seversin, yakında da... Ama Ankaram nazlıdır, onu sevmek için yaşamak, hatta ilk ve sadece orda yaşamak, çocukluğunu, gençliğini geçirmek gerekir...
Ankara, benim ilk nefesimi aldığım ve sonuncusunu da almak istediğim yer...
Bahçeli 7 sine, Kızılay da ki o karmaşaya, Saklıbahçesine, ve bilhassa Papazın Bağına... sevmekten öte tutulduğum yer ANKARA...
İlk okuduğum kelimelere, delicesine olduğum ilk aşka, tüm sevdiklerime, ve anılarıma ev sahibi olan ANKARA...
Seni çok seviyorum...
#71
Gönderim zamanı 15.09.2011 - 17:53
Avm Merkezi olmuş Ankara insanların nefes alacağı keyif yapacağı yer desen hiç yok varsada bir iki tane onada o yoğun nufus çökünce tadı kaçıyor...
Ankara da üniversite okuyacaksın gerisi yalan
Bence sen Ankara yerine aşık olduğun ankaralı adamı özlemişsin bee
Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 15.09.2011 - 17:54
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#72
Gönderim zamanı 15.09.2011 - 18:05
istanbulla izmirle kıyaslanamaz bile, bursa eskişehir gibi illerinde gerisinde sanırım, ama kpss ye girecekler için ilk sırada önerilir
#73
Gönderim zamanı 15.09.2011 - 18:09
Ankara mı ?Ankara Türkiyenin en saçma şehri listesinde ilk 3 e girer...
Avm Merkezi olmuş Ankara insanların nefes alacağı keyif yapacağı yer desen hiç yok varsada bir iki tane onada o yoğun nufus çökünce tadı kaçıyor...
Ankara da üniversite okuyacaksın gerisi yalan
Bence sen Ankara yerine aşık olduğun ankaralı adamı özlemişsin bee
Amma da yerden yere vurmuşsun be Ysf
Hiç ankaralı birine aşık olmadım... Hatta belki de hiç aşık olmamışımdır
Ankara yı yaşayan anlar, sever. O kadar
#74
Gönderim zamanı 15.09.2011 - 20:56
o yüzden bize kimse şahini kartal diye boyayım satmasın
Aşka gelince senin iştahlı olduğunu bilirim o yüzden sana aşk yakışır ha ankara ha ankara dışında
neyse Ankara da aşk başkadır diyeyim sana
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#75
Gönderim zamanı 17.09.2011 - 09:45
Şahin modifiye olmadan da güzeldir
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
İstanbul ve Ankara'ya 'transit' geldi |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Merkür'ün izdüşümü Ankara'dan izleniyor |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Ankara Kızılay'da Büyük Patlama! |
Güncel | hüfyaa |
|
|
|
Ankara'da Patlama:Kanlı Bir Cumartesi Bu Maalesef!ankara, ankarada patlama, patlama ve 4 daha... |
Güncel | hüfyaa |
|
|
|
Anonymous 'Ankara'ya saldırdı |
İnternet | Haberci |
|
|
1 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli