Siyonist Ateist İsrail Hükümeti Tevratın Hükümlerine Göre Değil Çıkarlarına Göre Hareket Eder
Gazzede son derece zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren, aç, susuz, hastalıklarla mücadele eden Müslümanlara yardım eli uzatmak için yola çıkan gemiye akıl almaz bir şiddetle karşılık veren İsrail hükümeti Siyonist ve komünist bir hükümet tarafından yönetildiğini tüm dünyaya tekrar ispat etmiştir. Fakat şu bir gerçek ki insanların İsrail hakkında hüküm verirken Siyonist hükümet ile dindar Yahudileri birbirinden mutlaka ayırmaları gerekir. Bu haksız saldırıyı planlayan, orantısız güç kullanan, zorbalıkla masum insanları şehit eden Siyonist İsrail hükümetidir. Bu hükümetin dindarlıkla en ufak bir ilgisi dahi yoktur. Bu insanlık dışı saldırıya karşı çıkan, ellerinde Türk bayraklarıyla sokaklara dökülen, Müslümanlarla dost olmak isteyen, adaleten ve doğruluktan yana olanlar, Tevrata sıkı sıkıya bağlı olanlar da dindar Yahudilerdir.
Siyonist Yahudilerle dindar Yahudiler aralarında çok büyük bir uçurum olan iki topluktur. Biri sürekli kan döken, bombalar patlatan, masum insanları sürekli katleden Yahudiler, diğeri de Tevrata uyan samimi, uzlaşmacı, barış yanlısı dindar Yahudilerdir. Dindar Yahudiler Tevratta kendilerine bildirilen hükümleri gece, gündüz sürekli okuyup, Allaha tam anlamıyla samimi bir kalple yönelirler ve Tevratın hükümlerinden asla taviz vermezler. Tevratta adil, barış yanlısı olmaları, haksız yere öldürmemeleri emirlerine uyarlar. Bu hükümleri hiçe sayarak sürekli savaş politikası güden, onları da duvarların içine hapseden, korku içinde yaşatan hükümete son derece karşılar. İşte samimi dindar Yahudilerin uydukları Tevrattan hükümler:
Rab'bin nefret ettiği altı şey, iğrendiği yedi şey vardır: Gururlu gözler, YALANCI DİL, SUÇSUZ KANI DÖKEN ELLER, düzenbaz yürek, kötülüğe seğirten ayaklar, YALAN SOLUYAN YALANCI TANIK ve kardeşler arasında çekişme yaratan kişi. Gururun ardından yıkım, kibirli ruhun ardından da düşüş gelir. Mazlumlar arasında alçakgönüllü biri olmak, kibirlilerle çapul malı paylaşmaktan iyidir.
(TEVRAT/ Süleyman'ın Özdeyişleri, 6:16-19)
Öç almayacaksın... Kin beslemeyeceksin. Komşunu kendin gibi seveceksin... (Levililer, 19:18)
Komşuyu hor görmek günahtır, ne mutlu mazluma lütfedene! (Süleyman'ın Özdeyişleri, 14:21)
Düşmanın acıkmışsa doyur, susamışsa su ver. Bunu yapmakla onu utanca boğarsın ve Rab seni ödüllendirir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 25:21-22)
Allah'ınız Rab'bin size vereceği ülkenin herhangi bir kentinde yaşayan kardeşlerinizden biri yoksulsa, yüreğinizi katılaştırmayın, yoksul kardeşinize eli sıkı davranmayın. (Yasa'nın Tekrarı, 15:7)
Zayıfın, öksüzün davasını savunun, mazlumun, yoksulun hakkını arayın. Zayıfı, düşkünü kurtarın, onları kötülerin elinden özgür kılın. (Mezmurlar, 82:3-4)
Zayıfları güçlendirmediniz, hastaları iyileştirmediniz, yaralıların yarasını sarmadınız. Yolunu şaşıranları geri getirmediniz, yitikleri aramadınız. Ancak sertlik ve şiddetle onlara egemen oldunuz. (Hezekiel, 34:4)
Öksüzlerin, dul kadınların hakkını gözetir. Yabancıları sever, onlara yiyecek, giyecek sağlar. Siz de yabancıları seveceksiniz. (Yasa'nın Tekrarı, 10:18-19)
Ona efendilik etmeyecek, sert davranmayacaksın. Allah'ından korkacaksın. (Levililer, 25:43)
Kusursuz yaşam süren, adil davranan, yürekten gerçeği söyleyen. İftira etmez, dostuna zarar vermez, komşusuna kara çalmaz böylesi. (Mezmurlar, 15:2-3)
Rab şöyle diyor...: "Her sabah adaleti uygulayın, soyguna uğramış kişiyi zorbanın elinden kurtarın..." (Yeremya, 21:12)
... Adalet su gibi, doğruluk ırmak gibi sürekli aksın. (Amos, 5:24)
Tevratta tüm Yahudilerin adaletli olmaları, zorbalık yapmamaları, haksız yere öldürmemeleri, çalmamaları, yalan söylememeleri ile ilgili daha yüzlerce hüküm var. Dolayısıyla bütün bu hükümlere uymayan Siyonist hükümet hem Gazzede yaşayan Müslümanlara hem de dindar Yahudilere yeryüzünde büyük bir zulüm uygulamaktadır ve bu zulüm yıllardır giderek dozunu arttırarak devam etmektedir. Siyonist İsrail hükümetinin Tevrattaki adaletle ilgili hükümlerle hiç ilgisi yoktur, sadece ve sadece kendi çıkarlarıyla ilgilenir. Dolayısıyla dinsiz hükümete Tevratın hükümleriyle yaklaşmak bir çözüm getirmez. Siyonist hükümet kendi çıkarları uğruna adam öldürmekten, insanları yurtlarından sürmekten ve masum çocuklara ve kadınlara işkence yapmaktan asla vazgeçmez. Daha önceki yazılarımda söylediğim gibi bu inanılmaz baskının ve şiddetin tek çözümü Türkiye önderliğinde bir İslam Birliğinin kurulmasıdır. Bu birlik tüm Müslümanların kurtuluşu olacağı gibi samimi dindar Yahudilerin de kurtuluşu olacaktır. Şimdiye kadar hiçbir devlet Siyonist İsrailin hükümeti kadar kendi halkına zarar vermemiştir. Bütün bu baskıya, işkencelere ve şiddete tek çare olacak ülke Türkiye olacaktır
Edited by ahmetsecer, 09.06.2010 - 15:31.