

1000 Sayfalık Topic??
#14881
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:35
In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#14882
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:35
Ayrıca konuşma terapisi, danışmanlık yada psikososyal terapi olarakda bilinir.
Bu terapötik konuşma seanslarında, kişinin içinde bulunduğu durumun sebeplerini öğrenerek, sorununu daha iyi anlaması sağlanır. Ayrıca kişi, problem yaratan düşüncelerini ve davranışlarını nasıl belirleyeceğini, nasıl değiştireceğini, ilişkilerini ve tecrübelerini nasıl inceleyeceğini, problemleri ile nasıl başedebileceğini, sorunlara nasıl çözümler üretebileceğini ve yaşam ile ilgili nasıl gerçekçi hedefler belirleyeceğini öğrenir. Psikoterapi ile kişi yaşamından mutlu olmayı ve hayatını kontrol altına almayı öğrenir. Ayrıca psikoterapi kişilere, çaresizlik ve öfkeden doğan çeşitli psikolojik rahatsızlıkların semptomlarının giderilmesi için yardımcı olabilir.
Psikoterapi bir kaç hafta içinde iki üç görüşme olabilecek kadar kısa süreli, yada bir kaç yıl boyunca sürebilecek kadar uzun vadeli olabilir. Bireysel terapi, çiftler terapisi, aile ve grup terapileri uygulanır.
Bazen psikoterapi çeşitli tedavi yöntemleri ile karıştırılarak uygulanabilir; örneğin ilaç tedavisi. Bu durumlarda kişiye uygun tedavi yöntemi çeşitli etkenlere bağlı olarak değişir, örneğin: Psikolojik rahatsızlığın tipi, ne kadar süre devam ettiği, diğer tıbbi sorunlar, geçmişteki tedaviler, kişisel tercihler ve ücret.
Pek çok psikoterapi yöntemleri mevcuttur, en önemlileri aşağıda listelenmiştir:
Değişiklikler Kaydedildi...
#14883
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:36
Davranış terapisi sağlıksız ve istenmeyen davranışlar üzerine yoğunlaşır ve genelde ödüllendirme, olumlu davranışları pekiştirme ve olumsuz davranışları elemine etme sistemleri kullanılır. Elemine etme işlemi, rahatsızlık, korku yada sıkıntı yaratan bir olayı kişiye göstermek ve bu olaya bağlı olarak ortaya çıkan tepkileri ortadan kaldırmaktır. Örneğin kişi mikroplardan korkuyorsa ve sürekli olarak ellerini yıkıyorsa, davranış terapisi kişiyi çeşitli yöntemlerle eğiterek ellerini aşırı derecede yıkamasına gerek olmadığını öğretir. Bu terapi şeklinde kişinin günlük hayatta yaşamış olduğu diğer sorunlar, aile ilişkileri, geçmişte yaşanılanlar yada diğer çevresel etkenler dikkate alınmaz, sadece davranış bozukluğuna yoğunlaşılır ve bunun düzeltilmesi için çaba sarfedilir.
Değişiklikler Kaydedildi...
#14884
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:36
In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#14885
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:36
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#14886
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:36
Bu terapi şekli, problemli duygu ve davranışlara yol açan bozuk düşünce kalıplarını tesbit etmek ve düzeltmek için çalışır. Hayattaki tecrübelerin nasıl yorumlandığının, kişinin duygularını ve davranışlarını o yönde değiştireceğine inanır. Örneğin kişi depresyonda ise, yaşamını ve kendisini negatif bir açıdan görme eğilimindedir ve bu kişinin depresyonunu arttırır. Davranış terapisinde olduğu gibi, Kognitif terapide de bilinçaltında yada geçmişte yaşanmış eski çatışmalar yerine kişinin şimdiki zamanda olan problemlerine ve semptomlarına yoğunlaşılır. Fakat Davranış Terapisinden farklı olarak, günlük hayatta yaşanılan tecrübeler sorunun parçası olarak görülür ve terapinin önemli bir parçasıdır.
En başarılı olduğu hastalık:
Depresyon
Değişiklikler Kaydedildi...
#14887
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:37
Bu krizler kişinin ruh halinde, enerjisinde ve davranışlarında büyük değişimlere yol açar ve kişinin normal sağlıklı biri gibi hareket etmesine engel olur.
Belirtiler
Mani Belirtiler:
Ruh halinde ani değişimler. Ya aşırı derece kızgın ve sinirli yada aşırı derecede uyuşmuş ve hatta sersemlemiş.
Aşırı derecede kendine güven; mükemmellik
Vücud enerjisinin artması
Uyku ihtiyacının azalması. Hiç uyumadan yada çok az uyku ile günlerce yorulmadan devam edebilmek.
Konuşma seviyesinde artış. Hızlı ve çok konuşur. Sürekli konu değiştirir, araya girmek yada cevap vermek imkansızdır.
Aşırı derecede dikkatin dağınık olması. Bir konudan başka bir konuya sürekli değişir.
Aşırı seks ihtiyacı. Seks ile ilgili duygu, düşünce ve davranışlarda artış yaşanır.
Fiziksel rahatsızlık
Riskleri umursamamak ve aşırı derecede riskli aktivitelere katılmak yada riskli davranışlar yapmak
Depresif Belirtiler:
Sürekli mutsuz ve gergin ruh hali
Daha önce zevk aldığı aktivitelere karşı ilgisizlik
İştahında ve kilosunda gözle görülür büyük değişiklikler
Uyumakta zorluk yada çok fazla uyuma
Fiziksel coşku yada hareketlerde aşırı yavaşlama
Enerji kaybı
Gereksiz suçluluk hissi yada kendini değersiz hissetme
Konsantre olmakta zorluk
Ölümü ve intiharı tekrar tekrar düşünmek
Mani ve depresyon belirtileri gençlerde ve çocuklarda kendilerini çeşitli farklı şekillerde gösterirler. Örneğin Mani gençlerde daha çok sinirlilik ve zarar verici patlamalar olarak ortaya çıkar ve ender olarak uyuşukluk görülür. Depresyon ise fiziksel şikayetler olarak ortaya çıkabilir örneğin baş ağrısı, karın ağrısı, aşırı yorgunluk, okuldan kaçma yada başarısız olma, evden kaçma, sinirlilik, şikayet etmek, açıklanamayan ağlama krizleri, izole olmak, iletişim problemi yaşamak ve hata yapmaya yada reddedilmeye karşı aşırı derecede hassasiyet. Diğer belirtiler alkol, uyuşturucu kullanımı ve insan ilişkilerinde zorluk yaşamak olarak sayılabilir.
Araştırmalar bipolar hastalıkların çocuklukta yada ergenlik çağının ilk zamanlarında başladığını göstermektedir. Çocuk yada genç depresyonda olduğuna dair belirtiler gösteriyorsa, aşırı sinir krizleri yaşıyorsa ve ruh halinde sürekli değişim oluyorsa bir psikiyatrist yada psikolog tarafından incelenmesinde fayda vardır.
Tedavi
Bipolar hastalığı olan çocuklarda ve gençlerde ilaç tedavisi henüz araştırma aşamasında olduğu için daha çok konuşmaya dayalı tedavi uygulanır. Büyüklerde ise temel tedavi yöntemi ruh halini düzenleyen ilaç kullanımıdır. Böylece tekrar eden mani ve depresif krizlerin önüne geçilir.
Değişiklikler Kaydedildi...
#14888
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:37
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#14889
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:37
Bu terapi tipi, sağlıksız, negatif inanç ve davranışları tesbit etmek ve sağlıklı, pozitif inanç ve davranışlarla değiştirmek için hem Kognitif hemde Davranış terapilerinin bir birleşiminden oluşur. Kişilerin kendi düşüncelerinin (başka insanların düşünceleri yada çevresel koşullar değil) nasıl yaşamaları gerektiğini belirlediğine inanırlar. İstenmeyen ortam ve çevre koşulları değişmese bile, kişinin olaya bakış açısını ve davranışlarını değiştirebileceğine ve daha pozitif bir yaklaşım geliştirebileceğine inanırlar.
Değişiklikler Kaydedildi...
#14890
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:38
In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#14891
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:38
Bu terapi şekli duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan insanların yaratıcı yöntemler kullanarak bu sorunu aşmalarını hedefler. Sanat Terapisi kişinin kendine olan güvenini arttırmasını, travmatik tecrübeler ve semptomlarla baş etmesini ve pozitif değişimlerin gelişmesini sağlayabilir. Bu terapi sanat, dans, hareket, tiyatro, müzik ve şiir gibi değişik sanatsal aktiviteleri kapsar.
Değişiklikler Kaydedildi...
#14892
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:39
Bilişsel-Davranış Terapisinin değişik bir biçimi olan bu terapi çeşidinin amacı, stres ile mücadele edebilmesi, duygularını sakinleştirebilmesi ve başkaları ile olan ilişkilerini geliştirebilmesi için kişileri eğitmektir. Bu terapi özellikle intihar eğilimi olan Borderline Kişilik Bozukluğuna sahip kişiler için ortaya çıkmıştır. Fakat Yeme Bozukluğu yada Madde Bağımlılığı gibi sorunları olan hastalara da başarı ile uygulanmaktadır.
Diyalektik Davranış Terapisi, filozofide diyalektik olarak bahsedilen bir olaydan gelmektedir; Bir birine zıt gibi görünen iki kavramın yada fikrin karşılıklı uygulanması sonucunda dengeli bir çözüm bulmak için çalışılması. Örneğin kişi kendini olduğu gibi kabul etmesi gerektiğini öğrenir ama bunu başarabilmek için aynı zamanda düşüncelerinde ve davranışlarında değişiklikler yapar.
En başarılı olduğu hastalık:
Borderline Kişilik Bozukluğu
Yeme Bozukluğu
Madde Bağımlılığı
Değişiklikler Kaydedildi...
#14893
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:39

Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#14894
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:40
Nedir?
Borderline kişilik genelde çocuklukta yaşanılan önemli bir kayıp, anne-baba ile olan bağın dengesiz olması, travma, kötü muamele yada duygusal olarak yoksun kalmak gibi tecrübelere dayanmaktadır. Oldukça yaygın görülen bir hastalıktır, toplumun yüzde 2 yada 3 ünün sahip olduğu tahmin edilmektedir.
Eğer Borderline Kişilik Bozukluğunuz varsa, sürekli olarak terkedilme duygusunun yarattığı panik ile mücadele ediyorsunuz demektir. Genel olarak davranışlarınız değişken ve ani hareketlerden oluşur. Duygularınız sürekli değişir, insanlarla olan ilişkileriniz ise yoğun ve fırtınalıdır.
Büyük ihtimalle, değer verdiğiniz insanlara tutunmak için çılgınca bir çaba sarfederken bir yandan da kaybetme korkusundan kaçınmak için önemsizleştirmeye çalışırsınız. Yalnızlık duygularını uzaklaştırmak için çevrenizi insanlar ile doldurursunuz, hatta sevmediğiniz yada anlaşamadığınız insanları bile kabul edersiniz. İnsanlar ile olan ilişkilerinizde strese yol açan olaylar, örneğin maddi zorluklar, ilişkide yaşanan problemler vs genelde hastalığı daha da kötüleştirir.
Borderline kişiliğe sahip kişilerin kendine güven duyguları çok kırılgan olduğu için insanlar tarafından kabul edilmeye yada reddedilmeye karşı aşırı derecede hassastırlar. Eğer bu hastalığa sahipseniz, bir ilişkiniz olsa bile kendinizi dışlanmış ve yalnız hissedersiniz. Olası bir kayıp, ayrılık yada terkedilme ihtimali karşısında kendinizi tehdit altında hissederseniz ve genelde hiddet, aşırı öfke, aşağılama yada sözlü saldırılar ile tepki verirsiniz. Borderline kişiliğe sahip insanların duygularını kontrol etmekte zorlandıkları yaygın olarak bilinmektedir. Ayrıca bazı durumlarda yalnızlık ve terkedilmişlik duygularından kurtulmak için alkol, uyuşturucu, yeme bozuklukları, kendine zarar vermek yada intihara teşebbüs etmek gibi davranışlar görülebilir
Belirtiler
İdealleştirme ile aşağılama arasında sürekli değişen bir ilişki
Tehlikeli boyutlarda kendine güven eksikliği ve dengesizlik
Ruh halinde sürekli ve büyük değişimler.
Aşırı ve yoğun öfke
Kızgın ve saldırgan patlamalar
Ayrılıkta yada kayıp anında panik duygusu
Sürekli olarak kendini boş hissetme.
Değişiklikler Kaydedildi...
#14895
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:40
4 Üye: nadas, dokuzharf, diantha, aLpiKoT
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#14896
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:40
Kişilik hastalıklarının erken yaşlarda gelişiyor olması ve insanların kendilerini bu hastalık ile tanımlıyor olması tedavinin çözümünü zorlaştırmaktadır. Tedavinin başarılı olabilmesi için kişinin kökleşmiş davranış şekline, yaklaşımlarına, bakış açılarına, ilişki yapılarına ve kapasitelerine değinilmesi gerekir. Genelde kişilik problemleri psikoterapi ile çözümlenebilmesine rağmen, uzun zaman içinde yerleşmiş olan bu duygu, düşünce ve davranış alışkanlıklarını değiştirmek yoğun ve sürekli tekrarlanan bir tedavi ve öğrenme süreci gerektirir.
Örneğin, uzun vadeli psikoterapi Borderline kişiliği olanlar için oldukça etkili olabilir. Fakat ilişkilerde yaşadıkları problemleri düşünürsek, terapi sürecinin oldukça değişken olduğunu ve sabit bir iyileşme eğrisi çizmediklerini belirtmek gerekir. Terapi sırasında devamlı değişen duygulara, aşırı ilgi ihtiyacına ve sürekli tekrarlanan krizlere terapistin dayanması gerekir. Her şey yolunda gitse ve terapist her şeyi doğru yapsa bile, Borderline kişilik bir süre sonra terapiyi ve terapisti aşağılamaya başlayacak ve kızgınlıkla aniden tedaviyi sonlandıracaktır. Bir kaç ay sonra yeniden terapiye dönmesi ile aynı süreçler yeniden yaşanacak ve bu şartlar altında tedavi en azından 2-5 yıl arasında sürecektir.
Bazı zamanlar, özellikle kriz anlarında kişi intihar teşebüssünde bulunabilir. Bu durumda hastanın kısa bir süreliğine hastaneye yatırılması gerekebilir. Eğer kişinin hastalığı ilerlerse ve evde ihtiyacı olan bakım ve ortam sağlanamıyorsa, daha uzun süreli olarak hastanede kalması istenebilir.
Araştırmalar bazı kişilik sorunlarının kişide devam ettiğini ama bazılarının yok olduğunu göstermektedir. Görünüşe göre hayat tecrübeleri ile birlikte hasta karakterinin temel özelliklerini değiştirmeyi öğreniyor. Tedavi uygulandığı zaman ise hastalığın gelişmesi hızlanıyor. Özellikle kişi tedaviye gönüllü olarak geliyorsa, iyileşmek için çaba sarfediyorsa ve problemlerinin sorumluluğunu üstleniyorsa hastalığın iyileşmesi daha hızlı oluyor. Ama diğer tarafta kişi sorunlarının başkalarından yada çevresinden kaynaklandığına inanıyorsa, sorumluluğunu üstlenmeyi reddediyorsa ve problemlerini çözemeyecek kadar güçsüz ve zayıf olduğunu iddia ediyorsa iyileşme süreci biraz daha uzun zaman alıyor.
Değişiklikler Kaydedildi...
#14897
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:41
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#14898
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:41
Tanımı, teşhisi ve tedavi şekilleri...
--------------------------------------------------------------------------------
Modern ve ekonomik olarak gelişmiş toplumlarda medyanın genç insanlara özellikle kadınlara gönderdiği incelik üzerine pek çok mesaj gönderir. Bu mesajlarda ana tema aşırı inceliğin çekici olduğudur. Modeller ve bazı ünlü kişiler gibi ince olabilmek bazı insanların sağlıklı olmayan bir kiloya inmelerini gerektirir. Bazı kişiler hem sağlıklı hemde ince olabilir fakat sorun pek çok gencin sağlıklarını yitirmeden o inceliğe ulaşmalarının mümkün olmamasıdır. Diğer taraftan sorun sadece ince olmakla açıklanabilecek kadar basit değildir; Psikolojik olarak insanlar çevredeki olaylara yada yaşam koşullarına sağlıklı tepkiler veremediği zamanda "Yeme Bozuklukları" ortaya çıkar.
Değişiklikler Kaydedildi...
#14899
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:41
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#14900
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:42
Davranış terapisinin bir çeşidi olan bu terapi tipi, kişiyi korktuğu yada rahatsız olduğu bir olay ile özellikle yüzleştirmeye çalışır. Bu terapi yöntemi genelde Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu olan kişiler yada Travma sonrası stres problemi olanlar için faydalıdır. Hastalar, kontrol altında tutulan koşullar içinde, obsesif duyguları canlandıran yada travmatik tepkileri yaratan olaylarla, cisimlerle yada varlıklarla yüzleştirilirler.
En başarılı olduğu hastalık:
Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu
Travma sonrası stres problemi
Değişiklikler Kaydedildi...
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Airbus A350-1000 ilk uçuşunu yaptı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
|
1000'inci Mesajımı Kutlama Etkinliklerim.. :) |
Acemi Birliği | hüfyaa |
|
![]()
|
|
Twitter'da 1000 takipçi 100 lira |
İnternet | Haberci |
|
![]()
|
|
1000 Rus Kadının Memesini Elleyen Adam |
İlginç Videolar | Lamos |
|
![]()
|
|
1000 Arda İmzalı Forma |
Futbol | kaank123 |
|
![]()
|
2 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli