bu konuya 530 yanıt verildi

[dokuzharf]

( ... ) Üç nokta bırakıyorum sana.. İstediğin cümlenin sonuna koy. Ama içinde sevgi olmasın. Olmasın mutluluk.. Gülmesin cümle noktanın öncesinde.. Sevinmesin boş yere noktanın öncesindeki cümle.. Üç nokta bırakıyorum sana.(...)

[inan]

Kuraksız düşünmeden geçen her salise, her terkediliş ve sevişmeler sonrası hiç bir şey olmamış gibi kendine ismini sormaktır nokta...

[Bulutsuzluk]

Üç noktayı eksiltiyorum,yitirilen aşklarda. Üç noktayı eksiltiyorum,sonu gelmez yalnızlığın son olsun diye avaz,avaz aşk diye arayışlarını. Üç noktayı eksiltiyorum ki sen olduğun için seni seviyorum habersiz. Üç noktayı seviyorum ne zaman kullanılsa seni bana hatırlattığı için.

[inan]

aşk tecelliyatı bu yüreğin güzelliği.. =)

[Bulutsuzluk]

Ne yandasın sevgili günsüz... Bak içinde üç nokta. Belki bir arayış,belki bir tiksinti ve kaçabildikçe kendine dönüşen vücudun,içinde azat olunan edilgen bir kaçıs seninkisi.

[Bulutsuzluk]

Tecellim Allah'tan,Tescil'im beklenen özlemim.

Eyvallah İnan'ım eyvallah. Ecmainli bir temenninin kamera arkası bir de yaşamımız var ki,koca bir rezillik.

[inan]

Hep bu bunalımlar benimi bulucak, kahrolası bütün kelimelerimi geri alıyorum.

[inan]

En azından birbirimizi tanıyoruz hocam..

[Bulutsuzluk]

Farklı bir isimle bile zikredilsek,kelimelerin dostluğunda ve kokusunda bulurum seni dost.

[dokuzharf]

Ne güzeldir insanın insana "Seni Seviyorum" demesi.
Seviyorum sizi...

[inan]

KUCAK DOLUSU SEVGİLER BİRAKIYORUM BÜYÜK HARFLERLE HEMDE HİÇ DİKKAT ETMEDEN ÇÜNKÜ BİLİYORUMKİ BENİ ANLIYORSUN DOST...

[Bulutsuzluk]

Avuç içinde ki yazılanlar kadar gerçeğiz. Avuç içindeki yazılanları görecek kadar inançlı. Doya,doya baktığımız bir ben olsa da; Baktığımız, görmek istediğimizdir aslında. Görenen,parlayan kocaman bir yıldız. Yine de evrenin içinde sıkışıp kalmış. Aynı, bizim gibi yalnız.

[Bulutsuzluk]

Herkesin,herkese muhtaç olduğu bu zamanda.. İnkarsız olmayan düşünceler ve hayata aynı bakışı gösteremeyen acemiliğimiz, bitsin istiyorum olric.

[Bulutsuzluk]

Ne güzeldir insanın insana seni seviyorum demesi... Ve korkmadan gözünün içeni bakarak bunu sonsuza kadar zikretmesi. Ne zaman,böyle bir kelimeye denk düşse bedenim,içim ürperim,korkarım. Acı belki de bu denli bize tanıdık geldiğinden olsa gerek. En olmadık yerimden vurur,dost bildiğim ağızdan sarf edilen bu kelimeler.

Dokuzum,sevilesi insan... Sonunda mutlaka üç nokta.

[Bulutsuzluk]

Hayata tahammül edilebilmesi için,iştirak edilen yaşam içinde bir kışkırtı olması gerekir.

Detaylar ve uzantılar. Üstüne gidildikçe kaybolan zaman. Terk edildikçe bir başka vücut. Hepsinin toplamından bir eksik son nefeste anladım diyebilmek.

[inan]

ah keşke boş vakti olsa ...

[Bulutsuzluk]

Çevirisi olmayan senli-benli duyguların dönüşü olan bir kelime ile yeniden ve yeniden " yuhannaya göre kelimeler insanların en büyük yanıltıcısıdır" demişti Oğuz ATAY hatırlarmısın olric. Oğuz ATAY'ın bu anlamsız bilgisi sonrası,ertesi gününün ilk ışıklarında İncil'in Yuhanna bölümünü satın almak için büyük bir cesaret ile kapı önünde çöreklenmiş boyacıları aşıp,kilesede ki görevliden fırıncıdan ekmek istercesine,bana bir adet yuhanna dediğimi hatırladım da. Seni üstüme zimmetlediğim güne lanet okuyorum. Çok utanmıştım o gün çok!.

[IssIz]

anlaşmak için kelimeler vardı elimde...şimdi onlar da yetersiz geliyor...cümleler ne zaman anlamını yitirir?

[elma]

Yine yakalamışken boş durmamak lazım değil mi günsüz günlük? Bugünün yaşanmışlığına dair ne varsa hepsini yazmak değil isteğim, sadece ve sadece anlatabilmek dinlemesini bilene, anlatırken birlikte hüzünlenmek birlikte gülümsemek, dinlemesini bilen birine sahip olmanın hazzını duymak ve içmek!

Korkma öyle bir arkadaşım yok henüz, tüm kadehler senin için kaldırılıyor!

[Bulutsuzluk]

Her düşsel avuntunun, öncesi bir gerçeği olur ya sevgili günsüz. Dün sana dair bir alıntı yapmak için insanların peşinde koşturup durdum. Bir elimde kağıdım,getirisi bir kalemim ile üstelik kırmızı idi. Ve elimde tutuyordum. Kimi insan için farkedilip,kendisini yazabilme ihtimali ile gaza gelenler,aha bir deli daha kendini bir şey sanıp bizi kağıda-kalemi alıyorlu alaycı bakışlar. Benim de cizilecek bir yanım olduğunu düşünen arka sıramda duran bir başka ben. Yazılacak neyim var ulan deyip,kendimden rahatsız olduğum sahifemin sonunu getirememenin aptallığı. Cümlelerin anlamını yaşadığında yitirirsin. Aptallar da sadece yazar.Yaşam ile yazmak arasında doğru bir orantı kurmanın sıkıntısı mevcut çoğu zaman kelimelerde.