Sevgili Günsüz.
#341
Gönderim zamanı 11.11.2006 - 16:13
müthişsin be adam..
#342
Gönderim zamanı 11.11.2006 - 17:07
Küçüklüğümden beri bana öğretileni uygulamaya çalıştım günsüz. Bana öğretilenler içinde hayatın ta kendisi vardı ki herkes bu hayatın içinde bunu sana söylemeye gerek yok. Babam doğru insan olmamı öğretmeye çalıştı hep. Saygılı olmamı , yalan söylemememi , şükür etmeyi vs.. Hepsini eksiksiz yerine getirdim diyemem. Çoğu zmaan nefsime hakim olamayıp yanlışlar yaptım. Kusursuz yalanlar söyledim , anlamadı karşımdaki. Saygısızlıklarım oldu büyüğünden küçüğüne. Şükretmedim çoğu zaman bu halime, benden kötülerininde bu hayatta olduğunu bildiğim halde.. Bunu neden yazdım sana anlatmayacağım , ama bugün sen gün değilsin. Hiçbirşeysin. Bugünü günden saymıyorum günsüz. Bugün senden yanayım. Yaşadığım herşeyi yok sayıyorum. Gördüğümü , duyduğumu , dokunduğumu yarın hatırlamayacağım bile. Kaale almayacağım bugün seni Cumartesi. Yoksun sen ..
Değişiklikler Kaydedildi...
#343
Gönderim zamanı 12.11.2006 - 18:50
Bu mesaj Bulutsuzluk tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.11.2006 - 20:10
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#344
Gönderim zamanı 14.11.2006 - 23:03
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#345
Gönderim zamanı 14.11.2006 - 23:06
Her ayrılığı kabul edişte acılar benim olsun.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#346
Gönderim zamanı 15.11.2006 - 00:15
Sevecek göz gerekir.
Kalpte hissiyat.
Böylesi esintilerin peşinde sürüklenip giden yaşamımın içinde,biriktirilen göz yaşını saymazsak,hani belki bir göz yaşı ile kurtulmayacaksa da zamanın,sel olup istenilen mevzisinde baki kalacağını düşünmekteyim
Ardından;
Varlığın eksikliğini gidermiyorsa.
Eksikliğin seni kabul etmiyorsa
Ve sonunda söyleyecek bir şey kalmamışsa geriye
Elveda ey sevgili!.
Belki de yeni bir başlangıç. Hatrına onca göz yaşı döktüğümüz ayrılığın kendini yenileyen bir başka göz yaşı hikayesi doğuracağını hatırlamak da tesellimiz olsun sevgili günsüz.
Son dumanı çekerken içime,oturduğum sandalyenin gıcırtısıyla irkilmek ve yerle bir olma umuduyla,yaşama dair ütopya kurarken beynimde
Birden ;
Ağır adımlarla,ıslak kaldırımları arşınlarken. Köşe başını tutmuş, sokağın ilk sahiplerinin birbirlerini nefesleriyle ısıtmaya çalıştıklarını görmek gibidir,kendinden habersiz yaşamaklı bir gerçek resmedildi gözlerimde. Bu resim geceye olan inancımı yitirmişti. Kahretsin!
Kimi bu alemde yitirir kendini.
Kimi aşk,aşk diye mecnun olur saklı denizde.
Not: Dil ne söylerse mevlam öyle eyler. Dil ne söylerse şair olur kainat.
Saygılar özümüzdeki yabancılara.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#347
Gönderim zamanı 16.11.2006 - 10:32
kime bulandı içim, kime bilendi bu kadar?
30.10.2006
d.d
#348
Gönderim zamanı 16.11.2006 - 10:39
tanrı bile kuralına göre oynamıyor.
bu döngüde kısır olan kim?
ya biz kimin evladıyız böyle soysuz?
tanrıdır sonsuz ve mutlak!! olan; ya biz gidersek?
o zaman kime yapacak tanrılığını?
sınırları bilinemeyen sonsuzlukta bir başına mı kalacak?
kimse kimseyi kandırmasın
03.11.2006
d.d
#349
Gönderim zamanı 16.11.2006 - 15:00
Uzun yolculuklara uyku tadında bir söylem..
Ara sıra bir şaiir'in dörtlüğünden alıntı kullanırdım , ne kadar özenti cümleler kurarmışım yazık.
Bir tokat misali yüzüne her vuruşunda günahkar hıckırıların geliyor ,yastık altında biriktirdiğin gözyaşların..
Kısa gün dedim!
Buralarda böyle konuşulmaz, nasıl konuşulacağıda uzun süredir tartışılıyor.
Kendimde ki benler,sende ki sensizlikte... yormadan okumak gözlerini..
Kalkıp penceredem her bakışımda, sensizlik odalarında buluyorum kendimi..
Güneşe artık çıplak gözle bakabiliyor olmanın, sonbahar esintisi bende ki..
Vazgeçişte bir geri dönüş, bir övüş kendini,ölünün arkasından edilen dua sanki bir sövüş oluyor, dudaklar başka renklerde konuşuyor, hesaba çekilmeyi bekleyen sözlerim, sabırsızlanan ve hep duymak isteyen kulaklar..
Ahadiyetin ,sonzuluğun bir parçası olsa gerek ne anlam ifade etmeden ,küçük bir lokma düşer ağzımıza, nasip alır gibi balıkların midesindekileri.
Bu mesaj Nokta tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 16.11.2006 - 15:02
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#350
Gönderim zamanı 16.11.2006 - 15:21
ben de..ne kadar özenti cümleler kurarmışım yazık.
yazık ki hemde ne yazık..
#351
Gönderim zamanı 16.11.2006 - 15:24
#352
Gönderim zamanı 17.11.2006 - 14:48
kaldık mı böyle yorumsuz!
#353
Gönderim zamanı 17.11.2006 - 15:47
şu içimdekileri bi kusabilseydim keşke...
#354
Gönderim zamanı 17.11.2006 - 23:22
Bu mesaj Bulutsuzluk tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.11.2006 - 23:23
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#355
Gönderim zamanı 18.11.2006 - 00:00
Vakitsizdir dildeki kelimelerin ağza dökülmesi,hep bir yanı eksik kalması da bu yüzdendir. Hiç olmadık zamanda seni seviyorum demek gibidir tepelere düşen karın rengi. Ne idügü belirsiz karmaşadan çıkan sonuçdur aslında karda oynayan çocukların,kar adam hikayesi...
Gece oldumu bir an da gözünün önünde bir şeyler belirir. Gözlerini açarsın bu gerçekten kaçmak için,ama kurtulamazsın. O an anlarsın ki benzersiz bir gülüş yoktur ölüm gibi.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#356
Gönderim zamanı 20.11.2006 - 14:33
Bir cadde var rüyamda, üzerinde hep kedilerin hakim olduğu kendi ayak seslerindem korktuğun.. Bir uçunda ''Hiç'' karşı taraf zaten sana ait olan ahediyetsizliğin.
Kimsesiz kalmış yaprak sayfaları,kalem, tebeşir ve diğerleri sırada, bu samimiyetimin bir parçası en azından..
Bu mesaj inan tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 20.11.2006 - 14:34
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#357
Gönderim zamanı 20.11.2006 - 20:03
Kerem ile Aslı'nın derdine düşsem de,anlatmak istediklerim ah edişlerimde boğulup gidiyor. Ve yenik düşüyordu anlatamadıklarım zamana.
Anlatamıyordum mesela; dağı delecek olgunlukta olmadığımı,bir nefeste yitirileceğim zamana karşı ayak direyemediğimi.
Sonrasında sevgili günsüz çok görmüyordum kendime bunları. Sonucunda insan olduğumu hatırlatıyordu,her seferinde secdeye düşen alnım.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#358
Gönderim zamanı 22.11.2006 - 13:19
Dinleme bile , sadece bekle... bekleme bile
Gerçekten sakin ve yalnız ol
Dünya özgürce sunacaktır kendini sana..
Maskesinden siyrilmak için başka seceneği yok
Huşu içinde yuvarlanacaktir ayaklarının dibine''
Kafka
Uyurken cümlelerim ahmaklaşmış dünyamda, birden ''ol'' diyesi gelir rüzgarın gözlerime... kendisini saklayan..bekle diyen kalbime...
Bu da hediyem olur ,her sabah gözlerim acılmadan aynada kendimi göremeyişim..
Satır arası yalnızlık bunun adı, başka hiç bir tırnak işareti yakışıklı durmaz artık..
Bu mesaj inan tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.11.2006 - 13:58
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#359
Gönderim zamanı 23.11.2006 - 00:27
Hangimiz biz değiliz,günün içinde bize kalan dostlukta...
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#360
Gönderim zamanı 23.11.2006 - 00:35
Sonrası yok sevgili günsüz.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Murat Boz / Öldür Beni Sevgilim |
Yerli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
2019 Sevgili Saati Modelleri |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Terk Eden Sevgili Destanı |
Geyik | hüfyaa |
|
|
|
Sevgili bulamayınca robotla evlendi |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Sevgililer Günü'nde Sürpriz Evlilik Teklifi |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
21 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 21 ziyaretçi, 0 gizli