İçerik değiştir



* * * * * 1 Oylar

Sevgili Günsüz.


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 530 yanıt verildi

#361 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 23.11.2006 - 00:46

Bu aralar başkaca bir dağın yükü var üzerimde. Üzerine kar yağmış azdan çok. Geleni orada mahsur bırakmış,gideni yolundan çevirmiş. Ve kimsenin bundan haberi yok.

Çaf çaflı haber proğramının ikinci özetiydi bu. İlkokullu yıllarının ilk tecrübesiydi çöpde bulduğu salam. Ve büyük bir iş başarmanın heyecanıyla evine götürdüğü salamı,belki de ilkokulu bitirememiş ailesinin önüne sunduğunda,nereden bulduklarını hesap edemeyecek kadar yetim kalmıştı sofraları. Babaları ise yedikleri o salam ile gerçek anlamda yetim bırakmıştı ailesini.

Dedim ya,sonrası yok sevgili günsüz.
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#362 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 23.11.2006 - 01:00

Dünya hali bu,gözlerin önüne inen perdeden de sorumluydular artık. Anlatılacak o kadar çok şey vardı ki. Anlatacakları insan ömründen daha uzundu ve yapacak başkaca işleri vardı. Aynı yolları arşınlayan biz değilmiş gibiyiz. Ya da cidden biz,biz değiliz. Ta ki insan olmayı öğrendiğimizde unutmuştuk bir takım şeyleri. Unutmuştuk mesela:yanı başında nefes aldığı dünyayı bir kez görebilme umuduyla yanıp tutuşan bizden birini, görebilecek görecemiz olduğuna şükretmeyi. Şükretmeyi sonuca dayandırmayı öğretmişlerdi bir kaç insan. Savunucusu olmuştuk o bayrağın,sallayacak el olmasa da inanmadıkları değerin rüzgarıyla dalgalanacaktı ne de olsa....

Cengiz Aymatov'un da belirttiği üzere sevgili günsüz " Gün olur asra bedel "
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#363 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 24.11.2006 - 01:52

Bazen kendi olmak yerine insanın,bir başkasının gözyaşına ortak olma derdiyle yanıp tutuşur. Böylesi bir şeyin karşılığı sevgi olsa gerek. Belki de genzine çektiği menekşe kokusunun sarhoşluğu,belki de hiçliğin verdiği o anlamsız nahoşluk... Üzülmek için ise ne kadar eksiltir bu husumetler bizi ( bilinmez ).
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#364 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 24.11.2006 - 01:59

Sarhoş bir gecede, sırılsıklam ıslanmak gibidir aşk. Ve gün ağırdığında, dün geceden bize kalan. Lanet olası bir baş ( ağrısı )
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#365 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 24.11.2006 - 22:22

Geceye dedim ki uzan uzanabildiğin kadar.

Şimdi o dolunay uykudadır.



Başkalarına baktığın gözle, Leylâ'yı nasıl görebilirsin?

Onu göz yaşlarınla tertemiz yıkamadıkça!


Ey can bana bir görün bitmeden son nefesim,

İşimi çabuk bitir, artık kesilsin sesim!

Bunu ancak akıllı kişi bilir,

Bu sesten o sese kadar kaç yıl geçmiştir?

Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina

#366 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 27.11.2006 - 00:49

[21:58] (inan): bulut'um geçen caddemde yürüyorum malum yanımada bir arkadaşımı aldım
[21:58] (inan): korkumdan değil anlatmam lazım
[21:58] (inan): içime sığmıyor artık
[21:59] (inan): birisine kusmam gerek artık doluyor beynim
[21:59] (inan): baktımki cadde bom boş
[21:59] (inan): bir tartıçı çoçuk vardır oda bizi meydane bıraktı..
[21:59] (inan): kaldıkmı sokak ,agaç birde ''ben''
[21:59] (inan): sorasım geldi agaça
[21:59] (inan): agaç neden ağaç
[21:59] (inan): bana ne dedi bilirmisin
[22:00] (inan): benim dallarım var
[22:00] (inan): yapraklarım var ki sonbaharda dökülür
[22:00] (inan): meyvelerim varki tadına doyamassın
[22:00] (inan): sana nasıl ağaç diyorum dedim
[22:00] (inan): bütünlük dedi
[22:00] (inan): nasıl bir bütün dedim
[22:00] (inan): dünyayı ele aldım
[22:00] (inan): yaşamı hayatı annemi babamı
[22:01] (inan): her şey bir şey bir şey her şeydir .
[22:01] (inan): yaprakları var agaç dalları var agaç
[22:01] (inan): avuç içimiz var içinde çizgiler var
[22:01] (inan): tutar kavrarız en kötüyü sonrası iyiye gitsede
[22:01] (inan): tutturanda o
[22:02] (inan): kötü de o iyi de o
[22:02] (inan): bak sen oyuna
[22:02] (inan): bak hele bak
[22:02] (inan): aşkın'a pervaneyim dedim ey ağaç
[22:02] (inan): ağaç'ı sembolik düştüm bulutum
[22:02] (inan): sana burdan neyin hikayesini anlatmak istiyorum
[22:03] (inan): peygamber efendimiz
[22:03] (inan): haz.ali efendimize bir sır vermiş
[22:03] (inan): kulağına fısıldamış
[22:03] (inan): büyük ihtimal fatihanın sırrı imiş.
[22:03] (inan): hz.ali
[22:03] (inan): bunu tutmuş tutmuş
[22:03] (inan): en sonunda dayanamamış
[22:04] (inan): bir kuyu ya anlatıp haykırmış
[22:04] (inan): sonra o kuyu
[22:04] (inan): taşmış taşmış taşmış
[22:05] (inan): sonra kuyu taşınca
[22:05] (inan): etrafında
[22:05] (inan): kamışlar büyümüş
[22:05] (inan): (neyin yapıldığı kamış bahsi geçen)
[22:05] (inan): bir coban varmış
[22:05] (inan): koyunlarını otlatır kuyudan su içirimiş
[22:05] (inan): görmüş kamışları
[22:06] (inan): coban demiş ben bundan bi şey yapim (ney)
[22:06] (inan): 7 adet deliği varmuş yaptığı bu aletin
[22:06] (inan): ve calmaya başlamış
[22:06] (inan): öyle çalmış
[22:06] (inan): öyle güzel çalıyormuş ki
[22:06] (inan): mest oluyormuş onu dinleyen
[22:06] (inan): taa namı hz.peygamber efendimize gitmiş
[22:06] (inan): sonra efendimiz
[22:07] (inan): hz.ali dönüp demişki
[22:07] (inan): sen sırrımızı ele verdin.


Bugün ne yaptın diye sualler sorulursa.
Seni anmak için kendimi yordum.
derim.

Bugün ne yapmak seni yordu diye sualler sorulursa.
Yarın senin için daha neler yapabilirimi düşünmek
derim.
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#367 KaKTüS

KaKTüS

    Fethiye'li...

  • Dokunulmazlar
  • 6.837 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:İstanbul
  • İlgi Alanları:okumak&yazmak

Gönderim zamanı 27.11.2006 - 04:15

....... :girlinlove: ..........
geldin.buldun...Gönderilen Resim...sevdim.güldüm...

#368 dementieva

dementieva

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 741 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:unknown
  • İlgi Alanları:.................

Gönderim zamanı 27.11.2006 - 11:04

NİYE BU KADAR GÜZEL?
........zenci mahallesindeki solaryumcu........

#369 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.12.2006 - 22:31

edit

Bu mesaj inan tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 01.12.2006 - 22:37

Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina

#370 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.12.2006 - 22:33

Ne kadar ulaşmak istesemde yare bir türlü dersini verir.. Sona kalan dona kalır misali kendimi amansız bir çukur vaziyetinde hissediyorum , hep aynı şeyleri yazdığımı fark edince ''ah kör olası şeytan ne kadar da körsün'' diyorum..
Kısa bir elveda sözcüğüdür bu altını çizerek belirtemesemde elbet okuyan bir ''ben''çıkar.
Önceden yazmışmıydım bilmiyorum maydonuzun rengindenmidir,çok sever di maydonuzu rahmetli ninem ama hiç bir zaman maydonuz yediğini görmedim.
Sıgaram bitene kadar yazacaktım unutmuşum tekrarı nakarat oldu.. pardon efendi!
Bülbül olsam gülistanda şakırız,bataklıkta bir bül bül ne kadar ötebilir..
Bir kuş varmış zamının birinde anka kuşu,öyle şakır öyle ötermiş ki hayran bırakırmış ehli olan sırrını alırmış Hz.süleyman efendimiz bunlardan birisi Anka kuşu çok uzak bir dağın eteğinde çok yüksek bir tepesindeymiş bu kuşun sırrına vakıf olabilmek için iki hayvan görevlendirmiş, birisi leylek öbürüsü ise bülbül,(fazla uzatmadan sadete geleyim) leylek ile bülbül ,anka kuşunun yuvasının bulunduğu yüksek rakımlı tepeye ulaşmışlar, leylek ile bülbül beklemişler baya bir süre leylek uykuya dalmış beklerken,tam o sırada anka kuşu çıkmış bir ötmeye başlamış, bülbül dinlemiş,anka kuş'u bitirmiş yuvasından içeri girmiş kapıyı kapatmış kapatırken de TRAK diye bir ses çıkmış haliyle leylek hemen uyanmış duydum anka kuşunu demiş,bülbül ise yahu sen uyuyodun o okudu gitti demiş.
Leylek ısrarla ''duydum TRAK TRAK TRAK dedi'' demiş.Neyse efendim leylek ile bülbül Hz.süleyman efendimizin yanına iştirak etmişler ilk önce leyleğe sormuş'' ne duydun'' diye,leylek hemen atılmış ''efendim ben duydum çok güzel okudu TRAK TRAK TRAK diye öttü anka kuşu'' demiş.Bülbül efendiye sormuş bülbül bir ötmeye başlamış (bülbül en güzel öten kuştur) Hz.süleyman ''tamam sen duymuşsun''
Leylek efendiye ise sadece TRAK'lar kalmış(kapı çarpması)..


Traklara duyuyoruz , bülbül ne zaman öter bilinmez, anka kuşunun varlığından haberdariz...

Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina

#371 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 04.12.2006 - 21:11

Hep aynı şeylerin hatrına yitiririz kendimizi. Ve o hatırda boğulur umutlarımız. Düşten bu zamana, -hani içinde biriktirdiğimiz renklerin sayısı kadar ki vakitlik;işte o değişmezlikte kaybolan anılarımız gibidir kendimizi yenilememiz. Kelimeler de böyledir çoğu zaman. Olmadık zamanda bir görünür,dem tutar beynimizde. Çoğu zaman ise bize avans olarak bıraktığı miras ile yetinmeye mecbur bırakır. Anlayacağın sevgili günsüz,ne zulasındadır insanın biçilmiş kaderi,ne de bahsedildiği kadar da aynı şeyi yaşıyoruz. Bilindik bir sözle,aramızdaki öznel farkı ancak " Avuç içi kadar farkımız vardı." ile ayrıştırabilmekteyim.


Not: Hep aynı şeyleri yazdığımı fark edince ''ah kör olası şeytan ne kadar da körsün'' diyorum..'a ithafen. Sekiz nefisli,dört gözlü bir gençtir şeytan. Yalnız kendisi görmek ister. Ve yalnız kalmamak için kör eder bizleri. Kör olasın şeytan!
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#372 dementieva

dementieva

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 741 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:unknown
  • İlgi Alanları:.................

Gönderim zamanı 06.12.2006 - 16:58

günsüz sevgili olmaz..
........zenci mahallesindeki solaryumcu........

#373 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 06.12.2006 - 17:23

ehli olan anlar..
Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina

#374 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 09.12.2006 - 00:39

Ekin tarlasında,önüne kattığı kömüşlerin huysuzluğuna mı yansın,yoksa yazdan bir havada ensesini amansız yakan güneşin yalancılığına mı? Bunları düşünecek ne hüzün kredisini kendinde görüyordu. Ne de aldanacak kadar vakti olduğuna... İlkokullu yıllarında hocalarının babasına " zehir gibi kafası var bu çocuğun,ne yapıp ne edin bu çocuğu okutun dediği " günleri düşünüyordu da. Babası hocalarının verdiği bu öğütten sonraki ilk yaz tatilinde,karşı köye çobanlık yapmak için kiralanacağını bilmiyordu. Şimdi ilkokullu değildi ve 2 çocuklu bir baba statüsünde geçmişini tazeliyordu gelecek adına. Oysa köyün doğuştan şanslı arkadaşları çift dikişlide olsa,künyelerine üniversite mezunu apoletini almışlardı. Yazları köye geldiğinde, künyelerini gözünün içine sokmaya çalışır gibi ahlaksızlaşıyorlardı. En büyük tesellisi de bu oluyordu. Kendisi doğuştan şanslı birisi olsa idi,böyle bir dingillik yapmayacak kadar olgun ve erdemli olduğuyla yetiniyordu. Derin bir ah çekmek ister gibi,gözleri bafra cigarasını aradı. Karısının - bey bari üstüne şu boğazlı kazağını giy. - dediğini anımsadı. Cigarasını sefalet renginde ki montunun içinde unutmuştu. Kendisine babasından,yıllar önce onun da babasından kalma taşlı ve verimsiz toprağı ile bacasız evinin arasının mesafesini düşündükçe cigarasına olan hasreti şiddetle artmaktaydı. Ancak ekin mevsimi henüz geçmemişken tarlayı sürmeliydi. Kömüşler 3 gün aralıksız sürdüğü tarlayı ezberlemiş olacak ki,tarlanın diğer ucuna geldiğinde aniden durmuşlardı. Ve o duruş ile beynindeki düşüncelerden bir anda sıyrıldı. Bir tek Bafra cigarasının dumanını içinden atamamıştı. Tarlanın diğer ucuna geldiğinde evin yolunu tutmaya karar verdi. 3 gün kendisi gibi uykusuz kalan kömüşler tarlanın ortasına geldiklerinde içten içe ölmek ister gibi,oracıkda yığılıp kaldılar. Birisi yeni doğum yapmış 3 gündür yavrusuna meme verememiş,birisi köylüsüne ekinin yarısını verme vaadiyle ikna ettiği biraz daha topluca kömüşdü. Yavrusuna özlemle anan kömüşünün ismi umut,tefeci köylünün kömüşünün ismi de asaletdi. Ağlamak istedi. Ya asaletin başına bir hal gelirse. Ya asaletin ölümü sonrası, ektiği ekin'in hasatı diyetini karşılamazsa diye içten içe kendini yemeye başlamıştı ve can havliyle verimsiz topraktan, nasıl olduysa altından çıkardığı suyun başına gitti. Asaletin başından aşağıya kendisine gelmesi için suyu boca etti. Umut'un yüreğinde bir insanlık belirdi. Son kez sahibine baktı ve son nefesini verdi. Asalet artık yaşıyordu. Keza ekin'in yarısını kurtarmıştı. Malum, ölmek ile akmak arasında ki zaman aynı şey. Bugünü kurtarmıştı. Gelecek, boynundaki ilmeği bir beden daha sıkmıştı.

Böyle bir şey olsa gerek,bitmemiş bir şiirin arkasından onca laf ebeliği yapıp,sebebsiz bahanelerle beyinde hikayeler kurmak.

Bilmem,kaçıncı yırtıp attığım müsvetli kağıdımdaki kaygım. Utanarak ve sığınarak kendime avazım çıktığı kadar bağırıyorum. Bağırıyorum,telaşsız bir çocukluk geçirdiğim için. Gözlerdeki alacalı maviliği sen sanıp,günübirlik telaşlara sığınıyorum. Umudun bittiği yerde,sırtımda kocaman bir sapan,haybeye verilmiş bir ezber ile tarlasını sürmek isterdim o güzel insanın. Lakin tedaş'a borcunuzu ne zaman ödeyeceksiniz efendi diye başında gölge etmiştim. Adamsa ne zamandır gülmeyi unutmuş,asaletin kurtulduğuna sevinmekle meşgul.

Birgün ama birgün çok uzaktan ürkek adımlarla da olsa,yeni doğmuş çocukların hatrına bir umut belirecek. İnanmak istiyorum.

Bugünüm nasıl mı geçti sevgili günsüz ?

Kar altında kalmış insanlığım. Üzgünüm!.

Bu mesaj Bulutsuzluk tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.12.2006 - 00:43

Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#375 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 09.12.2006 - 01:31

İnsanlığı kar altında görmek, toprak altında görmekten iyidir günsüzüm. Kar güneşin bağrına sokulur, aşkıyla erir su olur, toprağın bağrına gömülür, gün olur sevdası çiçek olur, gün olur ağaç olur, gün olur meyve verir... Dört mevsim sevdalıdır... Kar altında kalan insanlık, karın sevdasında uyur, ayazın gazabından yüreğini korur, sıcacıktır bilirim .) Toprağın şefkatli ana kucağıdır kar, onu sarar sımsıkı,üstüne örtünür ... Demem o ki toprak altında mezar olmuş bir insanlıktan daha hayırlıdır.)

Günsüzüm, günümü karlar altına gömdüm .)
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#376 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 09.12.2006 - 23:51

sensizz olamamyaşayamam ki
bir gece dargın kalsak uyuyamam ki...
bak ma kızınca sana gurur yaptığıma aşk dolanır seni görünce ayaklarıma...

günsüz be....bazen sözlere de bakmalıyım...niye bugüne kadar hiçbir sözün mahiyetine dikkat etmedim ki...her insanın sözünden önce yüzüne mimğine baktım...her şarkının melodisine...sözler neden hep ikinci planda...bilmiyorum..bildiğim bir şey var...ben doğruyu yapıyorum günsüz be...

bitiyorum her nefeste ne halin varsa gördüm çokkoştum çok yoruldum ve şimdi ben de düştüm..

karalıyorum snei günsüzzz...sen karalam a defteri değil misin nihayetinde...dilediğimce karalayacağım seniii.....

............................şşşşt sessiz ol!.................................


#377 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 20.12.2006 - 19:20

Usandım. Öfkeden ve sebeplerinden. Kandırılmış sevinçlerden. İsimsiz hüzünlerden. Öğretilmiş "doğrulardan"... Beklentisi saklı gülümsemelerden. Acıtan iyiliklerden usandım... Yaşanmak zorunda olanlardan usandım...
Vazgeçtim. Anlatmaktan. Anlamaktan ve anlaşılmaktan vazgeçtim. Beklemekten döndüm ve vazgeçtim herşeyden...
Dokunmadan, dokunulmadan, sıyrılarak arasından herşeyin ödüyorum ölümsüzlüğümü... Herkesin "korkunç" hikayesini yazmak için buradayım, yazamıyorum... Bitiyor kelimeler, tükeniyorlar, yazamıyorum. Atlamak istiyorum, dipsiz bir uçuruma bırakmak
istiyorum zavallı bedenimi ve bunu yapamamanın sıkıntısına Hayat diyorum... Derimi değiştirmek, kabuğumdan çıkmak, uyanmak gibi bu halim, anlatamam...
Geçmiş zaman kilitli bir odanın karanlığında erimiş, var ile yok arasında kaybolmuş


#378 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 20.12.2006 - 23:02

Acıtan iyiliklerden usandım... Yaşanmak zorunda olanlardan usandım...
Anlamaktan ve anlaşılmaktan vazgeçtim.


Böyle başlıyor ve...

Atlamak istiyorum, dipsiz bir uçuruma bırakmak
istiyorum zavallı bedenimi ve bunu yapamamanın sıkıntısına Hayat diyorum...


Tam da böyle sonlanıyor işte günsüzlük...

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#379 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 21.12.2006 - 23:38

Kelimeler neden küstünüz bana!
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#380 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 22.12.2006 - 00:03

Güm güm gümmm. İçimde ayak sesleri...Üstüme üstüme geldiler... Boğazıma dayandılar... Durdum, nefes alamadım, kalbimin üstüne üstüne yürüdüler... Yetmedi güçleri, kustum gecenin karanlığına hepsini... Yine gelecekler biliyorum, üstüne yürüyecekler yüreğimin güm güm GÜM GÜM...Alamadığım nefeslerde toprak olacağım sonra sessizlik... (Yok sanırdım oysa seni)
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

37 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 37 ziyaretçi, 0 gizli