bunlarda vücut boyamaya örnekler..
#1
Gönderim zamanı 28.03.2006 - 04:17
No sweet perfume that would torture you more than this..."
#2
Gönderim zamanı 28.03.2006 - 19:07
Bu köşe, televizyon ekranını izleyip de ruh sağlığını kaybetmeyen insanlara hitap eden bir köşedir..
Köşe dönmeyi kendine gaye edinmeyen; zihni berrak, kafası fiziken yuvarlak, ama düşünceleri köşeli okurların köşesidir..
Derin güçlerle teması olmayan, derin düşünceye sahip okurların köşesi...
Ruh sağlığının bozulması için o kadar çok sebep mevcut ki, saymaya ne mürekkep yeter, ne vakit ne de tahammül..
Özellikle televizyon denilen o sihirli kutunun, Türk milletine verdiği zararın yoğunluğunu tahayyül etmek zor değil..
Müstehcenlik hatta müptezellik; içki hatta uyuşturucu; hakaret hatta şirretlik; ikiyüzlülük hatta yüzsüzlük bu toplumun değerler silsilesi mi olmalıdır?
Aklen sakat kişiler naklen panayır kurdurabiliyor..
İlerici gericilerle, gerici ilericiler ileri geri konuşuyor..
Ne yazık ki, Türkiye’de kendisini aydın olarak takdim eden insanlar ile kendisini böyle takdim eden insanları takdir ve takdis eden insanların varlığı, karanlıklar dehlizinde at koşturmaktan başka bir şey değildir..
Elbette çağdaş olmak, modern olmak, aydın olmak, aristokrat olmak arasında hem uzaklık hem de yakınlık vardır..
Ama ukala ve megaloman olmanın, bunlarla ne uzaktan ne de yakından bir ilgisi vardır..
Örneğin, mini etek giyen bir kişinin kendisini çağdaş insan olarak “sunması” ile, misvak kullanan bir kişinin kendisini en iyi Müslüman “sanması”, zihinsel bir metafor, fikirsel bir alabora değil midir?
Sosyolojik tahlilden bihaber, analitik zekadan topluiğnenin ucu kadar nasipdar olmayan insanların, hadiseleri dar bir mengeneye sıkıştırarak analiz yapması, toplumu bir “sentez”e değil, tez elden “sen-ben” kavgasına götürmüş olmuyor mu?
1400 yıl önce, örneğin İpana dış fırçası yokken, dişlerini misvakla temizleyen insanlar mı daha “çağdaş”tır; yoksa 21.yüzyılda dahi dişlerini hiçbir surette temizlemeyen insanlar mı?.
Ya da 600 yıl önce Selimiye’yi “inşa eden” Mimar Sinan mı moderndir; yoksa 21.yüzyılda iki su fıçısını üst üste “kaynaklayarak” minare yapan insanlar mı?
Yahut, onlarca yıl önce renklerin farklılığından adam gibi “resim” yaparak insanlara “göz banyosu” yaptıran Picasso mu “asri”dir; yoksa 2000’li yıllarda mankenlerin memesini “boyayıp”, meme boyamakla kalmayıp “göz de boyayan” ulusalcı ressamlar mı?
Son model bir arabaya binmek, “eşek yükü” kadar ziynet takmak, takmakla kalmayıp takıştırmak, vicdan denilen o mistik, mükemmel, muhteşem ve muazzam sermayenin “değerinden” daha mı fazladır?
Ne yapacağını bilememenin çelişkisini üzerinden atamayan, beş kuruşa haysiyetini satan, kel başa şimşir tarak satın alan bir tezatlıklar kumkuması haline gelen bir sosyolojik atmosferde biz artık neyi tartışmış oluyoruz?
Devir imaj devri deyip, doğru-yanlış, düzgün eğri, iyi-kötü demeden mal bulmuş mağribi gibi, her yeniliğin üstüne bodoslama atlayıp, karaktersizliğin zirvesinde vals yapmak ne hazin “oyundur”..
Ürkütülen kurbağa atılan taşa değer mi değmez mi diye düşünmüyor; taş değmediği zaman da kurbağa gibi “viyaklıyoruz”..
“Bitaraf olan bertaraf olur”, “Ne İsa’ya ne Musa’ya..” diyenlerin haklı olup olmadığını tartışırken dahi “iki arada bir derede kalıyoruz”..
Evet bu satırlar, denizin bitmemesi için, denize bir damla su koyma amacını güderken, bu bir damlanın da buharlaşmamasını temenni etmektedir..
Söz uçar yazı kalır, ama buza yazı yazılırsa geriye ne kalır?.
Herhalde geriye, ukalaları eleştirmek için ukalalık yapan bendenizin gaflet ve dalaleti kalır?!.
Fikri AKYÜZ
Yahut, onlarca yıl önce renklerin farklılığından adam gibi “resim” yaparak insanlara “göz banyosu” yaptıran Picasso mu “asri”dir; yoksa 2000’li yıllarda mankenlerin memesini “boyayıp”, meme boyamakla kalmayıp “göz de boyayan” ulusalcı ressamlar mı?
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#3
Gönderim zamanı 13.12.2007 - 19:38
#4
Gönderim zamanı 26.02.2008 - 15:28
#5
Gönderim zamanı 26.02.2008 - 15:30
her gece efkarım , gözümdeki yaşım , sigara dumanım ...
sen benim ,
damardaki kanım , alnımdaki yazım , şanlı BEŞİKTAŞIM ...
Kalbimin en orta yerinde , büyük bir yangın var alevler içinde ...
Beşiktaş sana yemin olsun , bitmeyecek sevdan , mezarımda bile ...
#6
Gönderim zamanı 26.02.2008 - 17:12
Adının üstüne
Anılar koyma.
Sen mezar değilsin
yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine
#7
Gönderim zamanı 26.02.2008 - 21:17
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
3D baskıyla canlı vücut parçası üretildi |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Vücut Kitle İndeksi Nedir?vücut kitle indeksi ve 5 daha... |
Geyik | hüfyaa |
|
|
|
vücut geliştirmek boyu kısaltır mı? |
Body Building Fitness Vücut Geliştirme | -xxx- |
|
|
|
Yaptığımız Yanlışları Kullanan, Islam Düşmanlarının Verdiği Örnekler D |
Din & Ahlâk | halukgta |
|
|
|
Dantel Örnekleri |
Evim Güzel Evim | KãRdé£éN |
|
|
10 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 10 ziyaretçi, 0 gizli