Vatan Gazetesini bugün alanlar, yazar Mine G. Kırıkkanatın yazısını göremediler.
Halbuki, Kırıkkanatın Facebooktaki sayfasında yeni bir yazı vardı.
Anlaşılan o ki; bu yazı Vatanda yer bulamamıştı.
Odatv Mine G. Kırıkkanata ulaştı. Kırıkkanata Bu yazınız sansüre mi uğradı diye sordu.
Kırıkkanat, bu konuda yorum yapmak istemediğini Odatvye iletti.
Odatv, Vatanda yayınlanmayan o yazıyı hiçbir satırına dokunmadan yayınlıyor.
İşte Papatyalıktan Kasımpatılığa başlıklı o yazı:
Türkiyede insan tanımını hak eden insanların vicdanı, 30 lira gündelikle çalıştığı inşaat iskelesinden kuşkusuz iki gündür aç olduğu için başı dönüp düşerek ölen üniversite öğrencisi Ömer Çelike sızlarken...
Türkiyede kimi babadan, kimi kocadan zengin tanımını hak eden bazı hanımlarımızın cüzdanı Pakistandaki sel felaketi için sızladı ve bu cüzdanlardan Sayın Emine Erdoğanın düzenlediği iftar yemeğinde sel mağdurlarına milyonlarca lira sızdı.
Ve bendeniz, hiç bir davetlinin kursağından doyasıya geçemeyen, çünkü niyetli olmayan hanımların bile zaten 365 gün diyetli oldukları bu iftar yemeğini, yöresel papatyacılığın küresel kasımpatlamacılığı diye yorumladım.
Toplumsal vicdan çiçekçiliği, ülkemizde son yirmi yıldır dev adımlarla gelişen bir sektör. Eksik olmasın Semra Özalın ektiği papatyalar zamanla irileşti, semirdi, kuşkusuz GDOlar sayesinde kasımpatına dönüştüler, Sayın Emine Erdoğanın vicdan bahçesinde açıyorlar, pat pat, pardon kat kat... Bir bakıyorsunuz Filistinli çocuklara ağlatıyor, bir bakıyorsunuz Pakistandaki sel felaketine yardım damlatıyorlar.
Damlatıyorlar dedim, çünkü söz konusu iftarda toplanan 3,5 milyon lira, 100 bin Ömerin inşaatçı gündeliği olmasına karşın o kasımpatı cüzdanları ağlatmaz, Pakistanı da çağlatmaz!
Pakistan, 180 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık altıncı ve Müslüman nüfusun en yoğun olduğu ikinci ülkesi. Son sel felaketinin mağdur sayısı, 20 milyon civarı.
Peki bizim kasımpatıların vicdanı, akıtmasa da nasıl bir ülkeye damlatıyor, bilmek ister misiniz?
Nüfusun %74ünün günde iki dolardan az parayla geçindiği Pakistan nükleer bir güç, yani atom bombası var. 620 bin mevcutlu ordusu, ülkedeki verimli toprakların %12sine sahip bir toprak ağalığının ta kendisi. Zaten Pakistandaki toprak, sanayi ve ticaret mülkiyetinin üçte ikisi, üsteğmenden generale, emekli ve muvazzaf subaylara ait. Ordunun mali portesi, 10 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Ülkenin en zengin 100 kişisi, üst düzeyli subaylar ve toplam servetleri, 6 milyar dolar. Pakistanın üç büyük sanayi ve ticari kuruluşu, Fauji, Shaheen ve Bahria vakıfları ülkenin kara, hava ve deniz ordularının malı. Fauji vakfı, ordu mensuplarına resmi görevleri dışında güvenlikçi falan gibi ikinci iş sağlıyor, petrol depolaması ve dağıtımı yapıyor, fosfat fabrikaları çalıştırıyor. 1971de kurulan Army Welfare Trust, ülkenin en büyük kredi kurumuAskari Commercial Bankın, bir havayolları, bir turizm şirketi, bir de cins atların yetiştirildiği hara sahibi... Ülkenin en büyük şirketi National Logistic Cell ise Pakistanın bir numaralı kargo taşımacısı, yol, köprü, buğday deposu inşaatçısı ve bittabi bir numaralı buğday spekülatörü, ülkenin girişimci ruhu, yine Pakistan Silahlı Kuvvetlerinin mülkiyeti.
Pakistanda ekmek fırınları, subayların malı olup siviller tarafından işletiliyor. Ağır sanayinin üçte biri orduya, özel sektör hisselerinin %7si de ordu mensuplarına ait. Bir tuğgeneralin Pakistan ordusundan emeklilik primi, 800 bin dolara eşdeğer 25 dönüm ekilebilir araziyle birlikte 1 milyon dolara eşdeğer gayrımenkulden oluşuyor!*
Benazir Butto, bu ülkeyi ve devleti ordusunun yapıcı gölgesinden kurtarmak istediği için askerce öldürüldü. ABDnin Pakistana Talibanla mücadele karşılığı her yıl ödediği 1,5 milyar dolarlık yardım, üst düzeyli subayların cebine giriyor. Ve Pakistan hükümeti Talibana karşı güçsüz düşmesin diye ABD senatosunda oylanıp, ülkeye beş yıl içinde yapılacak 7,5 milyar dolarlık sel felaketi yardımı, tıpkı bizim kasımpatıların 3,5 milyon lirası gibi, bu ordunun bu subaylarının izniyle Pakistanlı fukaralara yarayacak. Önce ordunun cebine yeterince rüşvet konulacak, geriye kalanla alınacak malzemeler de sel mağdurlarına, bu kez yardımseverlere cihat açan Taliban izin verdiği ölçüde dağıtılabilecek.
ABDyi bilmem ama, bizim kasımpatıların TSKdan esirgedikleri himmeti Pakistan Silahlı Kuvvetlerine göstermeleri dehşetli bir vicdan çiçeklenmesi olsa gerek.
*Bu bilgiler, Dr.Ayeşa Sıddıkanın Pakistans Military Economy başlıklı belgesel kitabından alınmıştır.
(Mine G. Kırıkkanat)
Odatv.com
*******************************************************