HAFTAYA bugün hepimiz sandık başında olacağız inşallah.
Anayasa değişikliğine hayır ya da evet diyeceğiz.
Herkesin oyu kendine.
Konuştuğum herkes, Hayır vereceğim ama evetler kazanacak diyor. Her ne hikmetse.
Bana da soruyorlar, Ne oy vereceksin diye.
Açıklamaya niyetim yok. Oyumun rengi yüzde 99 oranında belli olsa da açıkçası son kararımı sandık başında vermeyi düşünüyorum.
Birkaç gün AKP Hükümetinin önemli bakanlarından birine söylediklerimi sizinle paylaşmak istiyorum aslında. Nasıl karar vereceğimi, vicdanımı nasıl dinleyeceğimi anlamanız için belki de.
Adını vermeyeceğim Bakanla referandum konusunu konuştum. Dinleyin bakalım siz ne diyeceksiniz:
Bana göre 12 Eylül Anayasasının en somut, en kanlı canlı uygulaması YÖKtür. Olmayan bir kurum ihdas edilmiş, bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Üniversitelerdeki düşünce özgürlüğünün, bilimsel özgürlüğün, üniversiter bağımsızlığın temeline dinamit koymuştur.
Eğer bu Anayasa değişikliğinde 12 Eylülün en önemli artığı YÖKü de ortadan kaldırsaydınız oyum kesinlikle evet olurdu.
Ancak siz bunu yapmadınız.
YÖKü olduğu gibi korudunuz. Bu da bende bu Anayasa değişikliğinin gerçekten 12 Eylülün izlerini silmek amacıyla yapıldığı konusunda kuşku doğuruyor, samimiyetinizi sorgulamama sebep oluyor.
Üstelik de YÖK Başkanını değiştirinceye kadar YÖKten en fazla şikâyet eden sizin partinizdi.
Ama anlıyorum ki, siz kurumun işleyişine veya varlığına değil kurumda egemen olan fikre karşıymışsınız. YÖK sizden olunca varlığında, uygulamalarında bir sorun yokmuş.
Şimdi kaygım şu:
Siz bu Anayasa değişikliğiyle tüm kurumları YÖKleştirmek istiyorsunuz.
Bakan dinledi.
YÖKü de kaldırmak gerekirdi aslında. Haklısınız. O da bir dahaki sefere dedi.
Ben gazı aldığım için durmadım:
HSYK konusunda da AB standardı dediniz. Doğru Avrupada da pek çok ülkede Meclis seçiyor üyelerin bazılarını. Ama orada salt çoğunlukla değil, nitelikli çoğunlukla seçiliyor. Bu da bir uzlaşma kültürü, bir ortak kabul gerektiriyor. Bizde ise salt çoğunlukla seçilecek. Bunu da doğru bulmuyorum.
Konuk Bakan bu fikrime pek katılmadı.
Aslında bir şey daha söylemek istiyordum ama fırsat kalmadı.
Hani diyorlar ya, Kamu çalışanlarına da sendika getiriyoruz. Hem de isterlerse birden fazla sendikaya üye olabilecekler diye.
O da komik.
Grev hakkı yok, ne yapayım ben öyle kamu sendikasını.
İşte bunlar kafamı karıştırıyor.
Ama biliyorum ki, oy verecek seçmenin yüzde 99u HSYKnın ne demek olduğunu dahi bilmeden oy verecek.
Türkiyeye süper demokrasi gelecek.
Habertürk