Şok şok 12 Eylül referandumu MHPyi parçaladı. Bu sütunlarda yazdığım Zehirli Balık yazımda derinliğine belirtmiştim, cemaat dokunduğu her şeyi zehirleyip dağıtıyor, diye. Ağarın partisi, Milli Görüş, Büyük Birlik ve nihayet MHP cemaatin ölümcül dokunuşuyla darmadağın oldu. MHP Devlet Bahçelinin büyük çabalarına karşın varlık sebebi-her şeyi olan Orta Anadoluda hüsrana uğradı. Sadece Ankaranın son belediye seçimlerini düşünün, Mansur Yavaş ve CHPnin oyları AKPyi kıl payı ikiye katlıyordu. MHP tam bir parçalanma yaşıyor. MHP 12 Eylül öncesi dinamizmini anti-komünizmden alıyordu ve MHP saflarını oluşturan köylü kitlelerle şehirli kitlelerin ayrışması hiç hissedilmiyordu. Şimdi MHPli kitlelerinin hiç affedemeyeceği AKPnin Habur ve Suriye sınırının satılması olayına rağmen oylarının nerdeyse yarıdan çoğunu kaybetmesi, Türkiyeye yepyeni ve beklenmedik bir şok yaşatıyor. Bu inanılmaz şokun boyutlarını ilk görmek isteyen ise Devlet Bahçelidir, anında erken seçim çağrısında bulunup, gerçek hasarın boyutlarını öğrenmek zorunda kalmıştır. 1960lı yılların sonundan beri Orta Anadoluda esip gürleyen MHP tam anlamıyla bir felaket yaşıyor.. Devlet Bahçelinin cemaate karşı tavrı çok iyi bilinmesine rağmen, cemaate karşı tavrını çok yaygın ve kitlesel olarak meydan meydan dillendirmemesi bugün feci bir hüsranla sonuçlandı. Oysa Devlet Bahçeliyle MHP Türkeşin dahi rüyasında göremediği oy oranlarına kavuşmuş ve yine Devlet Bahçeliyle MHP hem şiddetle mesafe koyup hem mafyatik kabadayı çapulcu denilen kitlelerle bağını kopartıp tam bir şehir partisi olmuştu. Sonunda Türkiyedeki her şehirli partinin acı sonunu paylaştı, MHP de köylüleri şehirlilerinden fazla Orta Anadolunun partisiydi şimdi o da hem de başta Yozgat, Erzurum, vs., olmak üzere aforoz edildi ve yok olmak üzere..
Velhasıl seçim sonuçlarını en iyi tahmin eden anket şirketi yine o, bu, şu değil, rahmetli Aziz Nesin çıktı.
Seçimin mağlubu yine aynıdır ve Türkiyenin sosyolojik gerçeğine ayak uyduramayan şehirli oylar, varoşlara ve köylülere karşı yine büyük bir hezimet yaşamıştır. AKPnin oy aldığı aynı bölgeler elli yıldır sağ siyaseti besledi. Değişen bir şey yok, daha önce Menderes, Demirel, Özal, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller ve benzerleri, köylü, kurnaz, göz göre göre insan evladını utandıran yalan ve hırsızlıklarıyla seçimi nasıl kazanmışlarsa sağcı oylar yine aynı yoldan Türkiyenin siyasetini belirlemeyi sürdürmüştür.
Bu seçimde değişen ise, büyük medyanın tümüyle bu köylü varoş gerçeğini kabullenip hayati bir can simidi gibi bu yalan ve hırsızlıkları hem örtbas etmiş hem de her sağcı siyasetçi gibi bu gerçeğe ayak uydurmayı tek çıkar özgürlük yolu olarak görmüş olmasıdır.
GÜNEŞ PENSİLYANYADAN DOÐDU DOÐACAK
Sizler, ey okuyucular, siz de yarın bir istikbaliniz olsun istiyorsanız, bu köylü, kurnaz, hırsız, yalancı düzenbaz gerçeği bugünden, henüz yirmili yaşlarda fark edip kendinizi bizim gibi fazla yormayın..
Daha dün devletin en mahrem en gizli dairelerinden sınav soruları çalındı ve onlarca yıldır aynı yoldan çalınıp savcılar ve polisler yetiştirilip devleti ele geçirme planları açığa çıkmıştı. Bu kadar açık hırsızlıklara rağmen, AKP yüzde 58 oy alıyorsa, yaşasın Hırsızlar, Yaşasın bu hırsızları bağrına basan örtbas eden medya diye, takdir etmekten başka ne yapabiliriz.
Ey ülkesi için üzülen genç çocuklar, alkışlayın hırsızları, alkışlayın hırsızlıkları kim yaptı diye hiç sormayan özgürlükçü medyanızı.. Bugünden tezi yok kararınızı verip saflarınızı değiştirin, hırsızlar cemaatçiler yandaşlar Türkiyeyi ele geçirdi, sadece TRTnin on-onbeş kanalı var, birinde olsun iş bulabilirsiniz, yolunuz Engin Ardıçların Yeni Şafakların Milli Görüşçülerin Mehmet Ali Birandların Mehmet Barlasların Vakitçilerin yolu olsun.. Şaklabanlık yalakalık rehberiniz olsun.
Yürüyün hırsızlar kim tutar sizi..Bu kadar aleni, fesupanallah dedirten yalanlara rağmen büyük kitleler yine size oy veriyorsa, bu ülkede hiç aç kalmazsınız, talihiniz sonsuza kadar açık olsun.
Genç adam, gördünüz işte elli yılın sağ iktidarlarının hazırladığı acı gerçeği, siz siz olun bu hayal kırıklığını bir daha yaşamayın. Gördünüz işte dağ başını hırsızlar almış, güneş ise Pensilvanyadan doğdu doğacak. .Bugünden tezi yok, maaşlarınız düzgün öngörüleriniz hep sağlam ve siz ziftlenirken halkımız hep yanınızda sırtınızı gururla sıvazlayacak, bu acayip tabiat gerçeğine karşı fazla direnemezsiniz, fareler dokuz dokuz aslanlar tek tek çoğalır, insanlık ülküsü demokrasiye teslim olun, siz de bugünden tezi yok Okyanus Ötesine selam durun.
HAYIRLI OLSUN
Velhasıl bize de takdir etmek düşer, sınav sorularını çalan derin devletin sahipleri kendilerini daha derin kılmak için bu çalınmış sınav sonuçlarıyla on yıllarca polisler savcılar yetiştirdiler ve hepsinin gayretiyle işte adaletine özgürlüklerine ve ahlakına hayran olduğumuz müthiş bir iktidar yola çıktı, insanlığa hayırlı olsun..
Referandum sonuçları Pensilvanyaya hayırlı olsun, Amerikaya hayırlı olsun, AB sözcülerine hayırlı olsun, yandaş medyaya ve bilumum köşe yazarlarına hayırlı olsun, büyük medyanın Turgay Cinerine hayırlı olsun, NTVnin sahibi Ferit Şahenke hayırlı olsun, maden ruhsatlarına eline geçirenlere hayırlı olsun, derelere hidroelektrik santralı için yola çıkanlara hayırlı olsun, eski kaşarlanmış solculara eski köfte ülkücülere hayırlı olsun, buğdayın ithal edildiği ülkede Konyada yüzde seksen oy verenlere hayırlı olsun, et ithal edildiği bugünlerde Afyon ve Kütahyadan yüzde yetmiş oy verenlere hayırlı olsun, devleti ele geçirmek için soruları çalıp kendi polis ve savcılarını yetiştirenlere ve göz yuman medyaya hayırlı olsun, kalan yaşamını Kanadada sürdüren haham Tuncay Güneye hayırlı olsun..
SKYdan beni kovanlara da hayırlı olsun, sonra çalıştığım Avrasya TVyi Digitürkten kovup yerine Melih Gökçekin kanalını koyanlara hayırlı olsun. Yediğimiz ambargo ve sansürler yetmiyormuş gibi adımıza yazımıza programlarımıza Cumhuriyet Gazetesinde, Halk TVde dahi ambargo koyanlara da hayırlı olsun.
Altmış yılın sağ iktidarları Mendereslere Demirellere Çillere Mesut Yılmazlara, hepsine kucak dolusu teşekkürler, işte büyüttüğünüz Türkiye, öpüp koklayın, tıka basa yiyin tıksırın doya doya..
Bana da yuh olsun, Silivride hala niye tutuklandığını bilmeyenlere de yuh olsun.
AYRANIMIZ BU, YARISI SU
Yalnız bir tek sana yazıklar olsun Mustafa Kemal Atatürk, yurdumuzu esaretten kurtardın ama ağadan şeyhden kölelikten kurtaramadığın için, kabrinin kutsallığına sığınıp elli yıl sağ iktidarlarla koyun koyuna siyasetçilik yapıp yan gelip yatanların elinde Cumhuriyet oyuncak olduğu için..
Ne bekliyordunuz, paçasını ruhunu cemaate kaptırmış milliyetçi muhafazakar oylar mı umuyordunuz. Devrimci olacak gücü kendinde bulamayanlar sadece köpeklerdir, köpeklerin yalnız kapıları ve sahipleri değişir. Daha dün bir umuttur belki deyip uçmayı bekliyordunuz, bugün mutlak zafer alkışları içinde başbakan ilk konuşmasında Pensilvanyaya şükranlar gönderip nihayet karanlıklardan aydınlığa çıkacağımız müjdesini veriyor.
Bu toprağın ve Cumhuriyetin çocukları, yenilgi bizim için sürpriz yeni ve hiç de ilk değil, altmış yıldır alışığız, boy diyenler soy diyenler mezhep diyenler cemaat diyenler, hırsızlar, yalancılar altmış yıldır kazanıyor, ayranımız bu, yarısı su, işinize gelirse..
Artık önünüz açıldı, buyurun Haburlara kaldığınız yerden devam edin, artık yandaş medyanızın maaşlarını ikramiyelerle referandum primleriyle ödüllendirin. Artık kime satarsanız satın, artık tıksırıncaya aksırıncaya kadar sabahlara kadar halkın oylarıyla gönül rahatlığı içinde yiyin efendiler, sizi artık kim tutar. Kızılırmakları Fıratları ne kalmışsa sekiz yılda yarından tezi yok parçalayın bölüşün üleştirin. Halkın oyunu aldınız mı aldınız, Allah şahit yalnız ve yalnız siz haklısınız. Camii kapılarında sizi alkışlayan Müslümanlara hayırlı olsun, milli görüşçülere hayırlı olsun, artık tek vücut oldunuz, artık tek beden büyük devasa bir halk gücü oldunuz, yürüyün AKPliler, ilk hedefiniz Akdeniz, bir sahiller mi kalmış, Torosun dağlarında birkaç köy, Tuncelide birkaç Alevi mi kalmış, alın ıspanaklarınızı makarnalarınızı hücum AKPliler, ilk hedefiniz Pensilvanya..
Tuz şeker suda ne kadar kalır, eridik bittik işte, kaç tane dava açtılar hiçbiri bizden diyeceğimiz gazete ve sitelerde dahi haber olmadı, kaç yerden kovulduk, bizden diyeceğimiz yerlerin hepsi dahi karanlıkta boğulmamızı sadece seyrettiler.. Ne bitmez iftiralara suçlamalara maruz kaldık çoluk çocuk dahi bu iftiraları utanmaksızın alayla çoğaltıp şahsımıza hücuma geçtiler.. Geçen bu sekiz yılda en çok yazı yazan en çok konuşan ve en çok dava açılan ve tek bir avukat dahi bulamayan bir yazar olarak, içerden diyebileceğimiz ne kalleşlikler gördük, ne yapalım deyip sustuk.. Şimdi ambargo koyanlar iftira atanlar açık farkla kazandı, yolunuz açık olsun..
Birkaç yalan daha ha gayret, birkaç fırıldak daha, birkaç kömür yardımı daha, rötatifleriniz, milyar dolarlarınız, ihaleleriniz her şey ülkemizin menfaati için, adalet hukuk için, ha gayret az kaldı. Ülkemiz artık yarına kalmaz özgürlük ve hürriyetlere kavuşacak. Halk size oy verdi mi verdi, artık milyar dolarları utanarak gizleyerek değil aleni açık gün ortasında yemeniz için kapılar ardına kadar açıldı. Utanılacak gizlenecek dokunulmazlıklara sığınılacak hiçbir yasa kalmadı. Nasılsa hesap soracak hakim savcı hukuk kalmadı, artık size oy verenlerin Ya Allah Bismilah Allahüekber sloganlarıyla cami önlerinde topluca euzubillah der amin der yersiniz.
Size de yuh olsun, yandaş medyanın ekranlarına gidip güya horoz dövüşü yapan sahte kahramanlar, onurunuzla köşenizde bir başına oturmayı beceremediniz. Liberallere övgüler düzen ekler çıkartan, kuyruk yağından kakırdak gibi Cumhuriyet Gazetesinden ne bekliyordunuz, ne yaptığını kimsenin bilmediği Halk TVde televizyonculuk oynayanlardan ne bekliyordunuz, ülkesinden habersiz, şahsi bencillik ve kaprislerinin adını ilerici solculuk koyanlardan ne bekliyordunuz? İktidarın bir tokadını yiyip korkudan ebediyen susup kaçanlardan ne bekliyordunuz, bertaraf oldunuz işte, paracuklarınıza ışıltı ekranlarınıza hanım spikerlerinize sabahlara kadar doymadığınız tartışmalarınıza, hayırlı olsun..
Ne bekliyordunuz, bu toprağın ekmeği sağcılara portakal dilimi şeftali gibi hep sulu yumuşacık iştahlı ve şehvetli, bize hep taş gibi kemik gibi hep sert oldu..
GÜCÜM BURAYA KADAR, BAÐIŞLAYIN
Şimdi dünden daha yalnız ama dünden daha güzelim.. Onların oy çuvalları var bizlerin her biri ayrı değer milyonlarca tek tek kendi örgüt gücü var. Onların gücü çöl tozu gibi tozu dumana katan medya örtbasları, yalanlar, iftiralar, bizlerin gücü ise doğru dürüst cesurca söylenmiş tek tek kelimeler, her biri üzüm tadında.
Şimdi başlıyor dünyada var olma heyecanı, insanlıktan süzdüğüm tek bilgi, düşünen hiç kimse ağalara şeyhlere siyasilere kolay av olmadı..
Çekeceğimiz daha çok acılar var, daha çok yanıp kavrulacağız, meyve şekerinin tadından kim usanmış, kim usanmış güzelden.
Şimdi başlıyor ülke cumhuriyet bağımsızlık aşkınızı bu en karamsar günden başlayarak ebediyen sınamaya..
Ben de bilmiyorum kardeşlerim gözlerini aşka aşkla kapatanların, gözlerini iftira ve yalanlara kapatanlarla savaşı nasıl ne şekilde sonuçlanır, vallahi bilmem..
55 yaşındayım dayanamazsam da artık sabredeceğim, bu maçı daha ne çok maçı kaybettik kaybederiz, ama Sadinin lafıdır, kimse sevgilime çirkin diyemez, sırtımdan bıçaklar yesem de
Bir de özel notum var, referandumdan birkaç gün önce söylemiştim, artık yazacak konuşacak maddi gücüm imkanım kalmadı, ambargolara ve bedava yazıp çizmelere ve bitmeyen mahkemelere karşı bugüne önceden yazdığım 25 kitaptan birkaç lirayla gıdı gıdına geldik, kararım şu, gelecek seçimlerden bir iki ay önce yine yazıp konuşma imkanım olursa çıkar görevimi yaparım, içinizde en çok konuşan en çok yazı yazan kardeşinizim, gücüm buraya kadar.. Bağışlayın.. Belki arada bir Serdar Akinanın Mızıkacılar Sitesine çıkar beş on dakika konuşuruz. Nazımın hiç bilinmeyen ama en güzel şiiridir, rüyamda yari gördüm şöyle belden yukarı, bulutların ardından ay gibi gider, o gider ben giderim, hepsi bu kadar.. Şimdi bırakmadan önce yazarlığı son satırına gelmişken yazarlığım, şiirimiz ne diyor yorumlamak istiyorum, son cümlem:, rüyamızda bulutların ardından akan yarimizi görmüştük, hepsi buydu, hayat dünya her şey işte hepsi bu kadarcık..
Nihat Genç
Odatv.com