İçerik değiştir



Hepimiz Türk Müyüz ?


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 6 yanıt verildi

Anket: Hepimiz Türk Müyüz ? (6 üye oy kullandı)

Nüfus cüzdanına ve pasaportlara etnik köken yazılmalı mıdır ?

  1. Evet yazılmalıdır. (3 oy [50.00%] - Göster)

    Oyların yüzdesi: 50.00%

  2. Hayır yazılmamalıdır. (3 oy [50.00%] - Göster)

    Oyların yüzdesi: 50.00%

  3. Diğer. (0 oy [0.00%])

    Oyların yüzdesi: 0.00%

Oy Ver Ziyaretçiler oy veremez

#1 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.09.2010 - 15:06


Konunun anlaşılabilir olması açısından eklediğim yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum.

Pasaportlarında "Türk" yazdığı halde, Türklükle hiçbir ilgisi olmayan insanlar Türklük testine tabi tutulmalıdır. Günde bir milyon kere "ben Türk'üm" deseler bile, bu testi geçemeyenlerin pasaportlarında "Türk" yazmamalıdır.

Türklükle hiçbir ilgisi olmayanların pasaportlarında neden Türk yazıyor?

Türk'ün kim olduğu konusunda Türkiye'de bitmek bilmeyen tartışmalar var. Bu tartışmaları sonlandırmak son derece kolay olmasına rağmen tartışma ısrarla gündemde tutuluyor.

Rus dediğinizde ne anlaşılıyor?

Anne ve babası Rus olan birini değil mi?

Alman dediğinizde ne anlaşılıyor?

Anne ve babası Alman olan birini değil mi?

Leh(Polonyalı) dediğinizde ne anlaşılıyor?

Anne ve babası Leh olan biri değil mi?

O halde Türk denildiğinde kastedilen şey anne ve babası Türk olan demektir. Türk olmak demek, soy bakımından Türk olmak demektir.
Soy bakımından Türk kabul edileceklerde anne ve baba tarafından soyca tam manasıyla saflık aranmalı mıdır? Eğer aranacaksa bu saflık ne derece olmalıdır? Hangi kuşağa kadar saflık, yeterli bir saflık sayılacaktır?

Yoksa bir kişiyi Türk kabul edebilmek için, anne veya baba tarafından birinin soy bakımından saflığı yeterli midir?
Türklerde soyun devamında baba esas alındığına göre, yabancı annenin varlığı soyun "Türk" olarak tanımlanmasına engel midir?
Türkler, İslam dairesine girdikten sonra İslam'ın soyu esas almadan Müslümanlarla evliliği serbest bırakması nedeniyle sayıca az da olsa çeşitli ırklarla karıştılar. Türklerde de Türk olmayanlarla evlilikler görülmüştür. Hiç şüphesiz ki, bu evlilikler ırkî saflığı ciddi derecede zedelemiştir.
Herkesin kabul edebileceği gibi, tarih boyunca ırkî karışmanın yoğunlaşmasında ağırlıklı olarak iki temel unsur öne çıkmıştır.

1.Savaşlar ve buna bağlı olarak savaşı kaybedenlerin bulundukları coğrafyada yoğun tecavüz olaylarının görülmesi.
2.Sanayi toplumunun ortaya çıkmasıyla çeşitli nedenlerle yer değiştirme sonrasında ortaya çıkan evlilikler sonucunda ortaya çıkan ırkî karışma.
3.Diğer nedenler olarak tek başlık altında toplayabileceğimiz başkaca hususlar elbette vardır. Ancak bu hususların hiç biri, ilk iki husus kadar ırkların karışımında etkili olmamıştır.

Şimdi ilmi esasları daha sonra kullanmak şartıyla, aklî verileri kullanarak kimleri Türk kabul edilebileceğine dair somut sonuçlara ulaşmaya çalışalım.
Bir çocuğun Türk sayılabilmesi için babasının ve annesinin Türk soyundan gelmesi şart ise, Osmanlı hükümdarlarının pek çoğunun annesi Türk olmadığı için bu hükümdarları da Türk saymamak gerekecektir.
Kaldı ki Osmanlıdan çok önceki devrelerde de Türk hakanlarının çeşitli vesilelerle komşu hakanlıklara kız verdikleri ve kız aldıkları da bilinmektedir. Bu verilere gerçek olduğuna göre, tarihteki Türk hakanlarını yeniden tasnif etmek gerekecektir.
Türklerde soyun devamı için baba esas alındığına göre, annenin soyunun önemli olamayacağı görüşü yaygın bir kanaattir. Ancak bu kanaatin ilmi bir geçerliği olmadığı da gerçektir. Çünkü çocuğa ilişkin tüm DNA kayıtları anne ve baba tarafından ortaklaşa aktarılmaktadır.
Türkçülük düşüncesinin ilk ve yakın dönem fikri önderleri, bir kişinin Türk sayabilmesi için soy bakımından Türk olması gerektiğini tam bir netlikle ileri sürememişlerdir.
Hiç şüphesiz ki, Türklük tanımı yapılırken Türkiye'deki yasaların da zorlayıcı rolünü de unutmamak gereklidir.
Irkî bakımdan saf Türk arayarak ırkî Türkçülük yapma gayretine girenler saf Türkleri bulduklarında da arayışları bitmedi. Türkler arasında da başka bir ayrımcılığa saplandılar.
Örneğin bir Çepni'ye rastladıklarında "tarihte devlet kurmamış tek Türk boyu" diye aşağılamaya çalıştılar. Uygurlarla karşılaştıklarında "bunlara 'tat' denir. Türklerin Yahudileridir" şeklinde ayrıma tabi tuttular. Tatarlarla karşılaştıklarında "bunlar Türklerin en haini. Osmanlılara üç kez ihanet ettiler. Türk tarihinin seyrini değiştirdiler" gibi aşağılamalar ürettiler. Bazı zamanlarda da, ırkî bakımdan Türk oldukları halde, kesinleşmemiş bilgilerle Türk soyundan gelen insanları Türk olmamakla itham ettiler. Atsız'ın Pomaklarla ve diğer Türk boylarıyla ilgili ifadelerinde olduğu gibi, gerçekte Türk olan halkları Türklerin 'tarihi ve gelecekteki düşmanları' arasında saymak hatasına düştüler.
Yani ırkî Türkçülük yapanlar, saf Türkleri bulduklarında bile yeni bir tasnif yapma çabasına koyuldular.
Anne ve baba tarafından ırkî karışıma uğramamış kişiler hiç şüphesiz ki en saf Türklerdir. Oysa tarihsel süreç içinde ırkî karışım kaçınılmazdı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcut yasaları Türklük tanımında hem yetersizdir, hem de ilmi gerçeklerden uzaktır. Bir taraftan Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 büyük Türk imparatorluğu birer yıldızla temsil ediliyor ama bu 16 büyük imparatorluğun bu günkü varisleri Türk hukukunda 'Türk' kabul edilmiyorlar. Türk yasalarına göre, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" deniliyor.
Uluslar arası nitelikte olan Lozan anlaşmasında Kıbrıs'ta yaşayan Müslüman halk 'Türk' olarak tanımlanmıştır. Türk olmak, Türk yasalarında olduğu gibi "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes" şeklinde tanımlanırsa, Kıbrıslı Türkleri 'Türk' saymamak gerekecektir.
Diğer taraftan "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk sayılır" ise, Lozan Anlaşması gereğince "azınlık" kabul edilen ve kendi dini kimlikleri yerine etnik kimlikleriyle anılan Ermeniler ve Rumlar; hem Türk, hem Ermeni midir? Veya hem Türk, hem Rum mudur?
Demek ki, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk sayılır" denildiğinde, "vatandaşlık bağı" ile "etnik kimlik" tanımı birbirine karışmaktadır.
"Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk sayılır" tanımının yanında "samimiyetle 'ben Türk'üm' diyen herkes Türk'tür" tanımı aslında iki farklı "Türk" tanımı üretmektedir.
Peki, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk sayılır" ise, ayrıca "samimiyetle 'ben Türk'üm' diyen herkes Türk" ise, soy bakımından Türk olanlar ne şekilde tanımlanacaklardır?
Daha açık ifadeyle, Türk yasalarına göre, kuşaklar boyunca dedeleri ve büyük anneleri Türk olan insanlar, etnik bakımdan Türk oldukları için Türk sayılmamakta; Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı oldukları için "Türk" kabul edilmektedirler.
Yine eski Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu, Özbekistan, Azerbaycan ve Gürcistan yasalarına göre 'Türk' kabul edilen Ahıska Türklerinin Türk yasalarındaki yeri nedir?
Ahıska Türkleri Türk kabul edilecek midir, yoksa edilmeyecek midir?
Türklüğün tanımında kullanılan "samimiyetle 'ben Türk'üm' diyen herkes Türk'tür" ifadesindeki "samimiyet"in ölçüsü nedir?
Hangi samimiyetsizlik ya da samimiyetsizlikler durumunda kişi 'Türk' olma hakkını kaybedecektir?
Örneğin, "Ermenileri ve Kürtleri katlettik" diyen Orhan Pamuk, "Türkler, Ermenilere soykırım yaptılar" diyen Halil Berktay, Taner Akçam ve benzerleri hala "samimi" görüldükleri için mi Türk pasaportu ve Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyorlar?
"Türklerin yüzde 70'i aptaldır" diyen Aziz Nesin ve bu lafı tekrarlayarak kişisel prim yapmaya çalışan Çetin Altan, "samimi" görüldüğü için mi "Türk" olarak tanımlanmaya devam edilmektedir.
Ya da Türkiye'ye yüz milyarlarca dolar zarar veren, 2007 rakamlarına göre 30 bin insanın canına kıyan bölücü terör örgütü Pkk'yı "terör örgütü" olarak nitelendirmeyen etnik bölücü siyasetçiler "samimiyetle 'ben Türk'üm" demiyorlar. "Türk'üm" demedikleri gibi son derece samimi bir şekilde "ben Kürdüm" dedikleri halde neden hala Türk pasaportu ve Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyorlar?
Demek ki, yasaların ortaya koyduğu Türklük tanımında izaha ihtiyaç duyulan pek çok nokta vardır.
Türklüğün tanımını yasalara göre yapanlar olabilir.
Bu gereklidir de.. Ancak, etnik kimlik tanımında ilmi kriterleri yok saymak, yapılan tanımları anlamsızlaştırmaktadır.
Bu gün için, annesi veya babası Türk olan bir kişi Türk sayılmalıdır. Hatta bir kişinin dedelerinden biri veya babaannesi veya anneannesi Türk ise ve o kişi kendisini 'Türk' olarak tanımlıyorsa Türk olarak kabul edilmelidir. Öte taraftan özellikle Balkanlarda yaşayan ve soy bakımından Türk olmasa bile diğer etnik grupların "Türk" olarak tanımladıkları etnik grupların mensuplarından "ben Türk'üm" diyenleri Türk olarak görmek ve öylece değerlendirmek gerekmektedir.
Bunun yanında, Türklüğe büyük hizmetlerde bulunan bilim, sanat, kültür, spor ve diğer dallardaki insanları "Türk" olarak tanımlamakla Türklük bir şey kaybetmez.
Aksine, bazı şeyler kazanabilir.
Demek ki, Türklük tanımını yaparken bir taraftan soy esasına bağlı kalacağız, ama öte taraftan da kültürel ve diğer nedenlerle kendisini "Türk" addedenleri de bu Türklük tanımının dışında bırakmayacağız.
Bir kısım Türkiyeli yönetici uzunca bir süreden beri, Türkiye'deki etnik grupları "inkar hastalığı"na tutulmuştur.
Kişi, belli bir yaşa geldikten sonra kendini "tanımlama" hakkına sahiptir.
Diyelim ki, Türkiye vatandaşı olan bir kişinin Annesi Arap, babası Çerkez. Biz, "yasal" olarak bu kişiye "Türk" adını veriyoruz. Peki, "sen kendini ne olarak adlandırıyorsun?" diye bu kişiye soruyor muyuz?
Hayır!
O kişinin "etnik" kimliğinin ne olduğuna "devlet" karar veriyor!
Olur mu böyle şey?
Devlet, böyle bir kişiyi "Türk" kabul ediyor. O kişi ise, kendini "Türk" kabul etmiyor! Peki, böyle bir durumda sorun nasıl çözümlenecek?
Böyle bir durumda, kişi 18 yaşına geldiğinde, "kendini hangi etnik gruba mensup hissediyorsun?" diye o kişiye sorulur.
Kişi kendini ne olarak tanımlarsa, pasaportunda ve kimliğinde o yazar.
Böylece sorun kendiliğinden çözülür.
Pek çok Avrupa ülkesinde uygulanan yöntem bu..
Moldova'dan bir hanım babamın sağlık sorunlarında kendisine yardımcı oluyordu. Bu hanımın babası Gagauz Türklerinden annesi ise Bulgarmış.
Sovyetler Birliği dağılıp da Bulgaristan'ın Avrupa Birliği'ne girmesi kesinleşince Bulgar pasaportu almak için Bulgaristan elçiliğine müracaat etmiş.
Annesi Bulgar olduğu için kendisine hemen bir Bulgar pasaportu verilmiş.
Babası Gagauz Türklerinden annesi ise Bulgar olan bu hanımın eşi Moldovalı idi. Moldovalı eşinden de 2 çocuğu vardı. Kendisi Bulgar pasaportu alınca çocukları için de Bulgar pasaportu almak istemiş. Ancak Bulgarlar çocuğuna Bulgaristan pasaportu vermemişler.
Bulgaristan devleti annesi Bulgar olan birine Bulgar pasaportu veriyor ama anneannesi Bulgar olan birine Bulgar pasaportu vermiyor.
Çünkü çocuklar "Bulgar kanı" taşımıyorlar. Nesil farklılaşmış.
Babası Gagauz Türklerinden annesi ise Bulgar olan bu hanımın eşi Moldovalı ve Moldovalı eşinden de 2 çocuğu vardı. Çocukları 18 yaşına geldiğinde Moldova'da bu çocuklara şu soru soruldu:
"-Nüfus kütüğüne hangi etnik gruba ait olarak kaydolmak istersin?"
Bu sorudan sonra çocuk, hangi gruba mensubiyet hissediyorsa kendisini nüfus kütüğüne öylece kaydettiriyor.
Söz konusu hanımın büyük kızı kendisini nüfus kütüğüne "Modovan" olarak kaydettirmişti. Bu olaydan 5-6 ay kadar sonra söz konusu genç hanım Türkiye'ye gelince kendisine sordum:
"-Kendini neden Gagauz olarak değil de Moldovan olarak nüfusa kaydettirdin?"
Bana aynen şu cevabı verdi:
"-Gagauz olarak kaydettirmemin bana ne faydası olacaktı ki?"
Demek ki, kimlik tanımlamasında ve mensubiyet belirlemede sadece "his"ler ön plana çıkmıyor. Hayatın gerçekleri de bu tercihlerde söz konusu oluyor.
Türkiye'de bir aptal direnç, herkesin kimliğine "Türk" yazıyor!
Öte taraftan da Türk olanlara Türk kıymeti vermiyor. Türk pasaportu vermiyor. Böyle bir devlet olabilir mi?
Örneğin Balkanlarda yer alan ülkelerde yaşayan Türklere Türk pasaportu verilmiyor. Moldova'da yaşayan Gagauzlara, Ukrayna'da yaşayan Kırım Türklerine Türk pasaportu verilmiyor. Irak ve Suriye Türkmenlerine, hatta Lübnan Türkmenlerine, İran Türklerine, Afganistan Türklerine, Doğu Türkistan Türklerine Türk pasaportu verilmiyor.
Neden verilmiyor? Bilen var mı?
Oysa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Türklüğe düşman her tür eylemin içinde yer alan, Türklüğe karşı kin ve nefret kusanlara Türk pasaportu veriliyor!
Pasaportlarında "Türk" yazdığı halde Türklükle hiçbir ilgisi olmayan insanların Batı dünyasında yaptığı her kötü şey Türklere ve Türklüğe mal ediliyor. Nadiren iyi bir şey yaparlarsa kendi etnik kimliklerini ön plana çıkartıyorlar!
Pasaportlarında "Türk" yazdığı halde Türklükle hiçbir ilgisi olmayan insanların özellikle yabancı ülkelerde Türk adına ve Türk imajına verdiği zarar ölçülemeyecek kadar yüksek.
Öyleyse bu hatadan vazgeçmek ve Türk adının ve Türk pasaportunun kirletilmesine müsaade etmemek gerekiyor.
Pasaportlarında "Türk" yazdığı halde Türklükle hiçbir ilgisi olmayan insanların, Türk Cumhuriyetleri'ne "işadamı" kılığıyla girerek o ülkelerdeki Türkleri soyup soğana çevirdiklerini belki binlerce kez okuduk, duyduk!
Pasaportlarında "Türk" yazdığı halde Türklükle hiçbir ilgisi olmayan insanların Türk ülkelerinde yaptıkları vurgunlar, soygunlar ve hilebazlıklar nedeniyle Türk ülkelerinde Türkiye Türklerinin imajları son derece kötü bir hal aldı.
Türkiye'de veya Dünya'da Türk sayısı az mı ki, bir takım insanlara ısrarla "Türk" adını veriyoruz?
Türk olmak o kadar kolay bir şey mi ki, her önümüze gelene "Türk" adını veriyoruz?
Atatürk bile "hayatta yegâne varlığım ve servetim, Türk olarak doğmamdır" diyor.
"Türk Milleti zekidir, çalışkandır" diyor. "Bir Türk Dünya'ya bedeldir" diyor.
Türk doğmak bir ayrıcalıktır. Türk olmak şereftir.
Türkiye'de, herkese "Türk" denildiğinden "yaradılıştan gelen üstünlük" kavramı öldürüldü. Atatürk düşüncesini toprağa gömmenin ilk adımıydı bu!
Türkiye'de kendini "Türk" olarak tanımlamayanları, nüfus kütüğüne kendilerini ne şekilde tanımlıyorlarsa öylece yazmamak Türklüğe ve Türk'e ihanettir. Öte taraftan bilimsel gerçeklere de ihanettir.
Nüfus cüzdanında Türk yazan kişi, Türk olmanın kadirini ve kıymetini bilecek. Türk olmanın imparatorluklar mirasçısı, adil insan, dünyaya nizam veren insan, dürüst insan, güvenilir insan, başarılı insan demek olduğunu bilecek!
Bunları öğrenmeden, hatta Türklük testinden geçmeden hiç kimsenin nüfus cüzdanına "Türk" yazılmamalıdır.
Türkiye'de etnik gruplardan bahsedildiğinde bir kuru korlu yaratılıp duruyor. "Vay Türkiye'ye mozaik dediler. Vay Türkiye'de 49 etnik gruptan bahsettiler. Vay Sevr'i hortlatmaya çalışıyorlar…"
Türkiye'de 49 değil, 549 etnik gruptan söz etseler ne yazar? Türkiye'de hakim ve ezici kütle Türk değil midir?
Etnik gruplar ne kadar fazlaysa, konu "milli birlik ve bütünlük" ise, endişe etmemize gerek yok. Çünkü bu kadar farklı grubun bir arada "koalisyon" yürütmesi hiç de kolay değildir.
Meselenin bir başka tarafı daha var: Türkiye'de 49 etnik grup var ise, bu Türk Milleti'nin hoşgörüsüdür. Avustralya'da Aborjinleri ve Maorileri, ABD'de Kızılderilileri, İskandinavya'da Laponları yok eden bize insan hakları dersi vermeye çalışanlar değil mi?
O halde, "Bu etnik gruplar, Türk Milleti'nin koruması altında olduğu için bu günlere geldi. Nerede sizdeki etnik gruplar?" diye, 49 etnik gruba ilişkin raporlarını çarpın suratlarına..
Var mı yüreğiniz?
Türkiye'de milliyetperverler arasında yaratılan bölünme korkusu giderek bir kâbus senaryosu haline sokuluyor. Bu kâbus senaryosu gerçekleşmeden "bir şeyler yap" denilerek, kitleler tahrik edilmeye çalışılıyor.
Bu büyük yanlış düzeltilmelidir.
Pasaportlarında "Türk" yazdığı halde, Türklükle hiçbir ilgisi olmayan insanların pasaportlarından "Türk" tanımı çıkartılmalıdır.
Avrupa'da pek çok ülke, kendi ülkesine giriş yapacak yabancılara test uygulamaya başladı. Bu testte, o ülkenin kültüründen, sanatından tutun da; tarihine kadar pek çok soru var. Hatta teste katılan kişinin "farklılıklara hoşgörüsü"nü sınayacak sorular da var.
Öyleyse, Pasaportlarında "Türk" yazdığı halde, Türklükle hiçbir ilgisi olmayan insanlar Türklük testine tabi tutulmalıdır. Günde bir milyon kere "ben Türk'üm" deseler bile, bu testi geçemeyenlerin pasaportlarında "Türk" yazmamalıdır.
Türklükle hiçbir ilgisi olmayanların pasaportlarında "Türk" yazdığı müddetçe, Türklük rahata ermeyecektir!

M. İdikut Kadıoğlu



#2 Lamos

Lamos

    Kelyu

  • Dokunulmazlar
  • 7.490 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.09.2010 - 16:13

Yazı çok uzun o yüzden okumadım bile :D

Oyumu da hayır olarak verdim. ( Alışkanlık olsa gerek :P ) Tabii ki Türk değiliz hepimiz. Ben Elhamdülillah Türküm. Ama zamanında herkes Ermeni falan olmuştu ya o yüzden hepimiz Türk değiliz falan yani. :D

Şimdi önyargısı dolu olan bir ülkede yaşıyoruz. Ki benim de ön yargılarım var evelallah. Mesela kürtlerin yüzde 80'ini sevmiyorum ermenilerin de yüzde 90'ını sevmediğimi varsayarsak olur da rastgele kimliklerinde de görürsem bu sevmediğim ve gıcıklığım ne diye resmileşsin ki *zong


Şimdi meselam herkesin hayatına kimse garışamaz. ha nasıl garışamaz. ben bu şekil giyinirim, bu bayan şu şekil giyinir. şu şekil giyinir... amma hiçkimse kimseye garışmaya bi hakkı yok. özgürlüğü bidir.benim yorumlamam bu kadar. hadi hayrılı işler.


Spoiler

Bu mesaj Lamos tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 19.09.2010 - 16:28


#3 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.09.2010 - 19:56

Sen bu yazıyı oku bence. :D

#4 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 19.09.2010 - 20:00

O değil de , barzani vs. kişilerin pasaportunu Türkiye vermişmiş ?

Değişiklikler Kaydedildi...

#5 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.09.2010 - 20:04

Vermişizdir. Barzani vs vs. kişileri bir tarafa bırak, pkk terör örgütü elebaşısı Apo bile Anayasa'nın 66. maddesine göre Türk'tür. Durumun vehametini kavramamız açısından diyorum yani.

#6 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 16.06.2011 - 18:23

Bence yazılsın. Benim açımdan sorun yok kim olduğum belli. :P
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim

#7 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 17.06.2011 - 22:44

tamamda kürt laz çerkez vb hiçbiri olmayana ne yazılcak türk mü, bu zaten üst kimlik değilmiydi yoksa boşmu kalacak ama bu çok kötü ;P
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...





Benzer Konular Daralt

2 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli