0
Burası videoyu ekleyen elemandan:
arkadaşlar,
videonun son 3 günde çok ziyaretçi almasından dolayı durumu ve görüşlerimi belirtme gereği duyuyorum:
Öncelikle çözüm:
Bu gibi mahalle krizi durumlarında sadece 2 çözüm var:
1- Diyalog (öncesinde ve de sonrasında)
2- Polis
Burada karşımızdaki abinin tek hatası "biz sizi (yani oturduğum binayı) daha önce 3 kere uyardık"
dayanağı ile sabrımızı taşırdınız artık dayak yiyeceksiniz diyerek ellerinde sopalarla sokağa çıkmaları.
Benim evimde televizyon yoktur. Müzik seti de yoktur. Benim evime haftada 1 en fazla 2 kere misafir gelir. Haftaiçi gelen misafir genelde erken ayrılır, 2'ye kadar kalan da olmuştur. Cuma akşamı ve haftasonu gelenler ile gece geç vakite kadar oturduğumuz olmuştur. Ama Tv yok, müzik seti yok, 5 toplanan arkadaş ne kadar ses yaparsa o kadar yaparız.
Sokak, Hacı Mimi sokak Beyoğlu Tophane yanı Hacı Mimi mahallesinin harika bir sokağıdır. gentrification / kentsel süzülme / nezihleştirme / seckinlestirme'nin merkezindedir. öyle ki sokakta ki yan binamız da dahil 2 bina yenileştirme aşamasındadır. en büyük özelliklerinden biri dar bir sokak olmasıdır. ( http://i51.tinypic.com/jt2f4k.jpg ) Öyle ki sıcak günde içecek su bulamayınca tam karşıdaki komşumdan bir şişe su atmasını isterim balkondan yakalarım. Bu aşağıdaki abi ile ilk münasebetimiz de eve taşındığım akşam olmuştur, gece 10 gibi karşı binada aşağıdan 2. kat hizasından bir ses "hş kardeş baksana" diye bağırmış ve "balkon ışığını kapatırmısın gözüme giriyor uyuyamıyorum" demiştir... kapatmışımdır... aynı olay balkon ışığım sebebiyle bir kere daha olmuştur.
Bu abilerimiz anadolu'da bir yerden gelip yine karşı hizamızda yer alan eski ve rumlardan kaldığı dışarı yüzeyindeki harika yüz desenleri ( http://i55.tinypic.com/do87li.jpg ) ile belli olan muhteşem binaya komple sülalece taşınmışlardır, belki önemli değil ama eşleri kara çarşaflıdır.
Geceye gelelim: Yine ramazan sonrası evden ve Beyoğlundan taşınmak zorunda olmam (ironik olarak ailem
muhiti güvenli ve itibar sahibi bir muhit bulmayıp rahat olmadıkları için.. aile baskısı) şerefine bir gece düzenlemişizdir Cuma akşamı evde Beyoğlunu konuşuyoruz. Aşağıda ellerinde sopalar ile sokağa çıkan
3 abimiz daha önce "fahişelikle" suçladıkları giriş kat komşumuz hanımın cam demirliklerine vurmuşlar.
Bir alt kat komşumuzun zilini çalıp (daha önce evde karşılarında şort ile gezmesi sebebi ile uyardıkları) aşağıya çağırmışlar ve Mustafa olacaklardan habersiz aşağı inip orada karşılarında beklemektedir. ve nihayet saat 11:40 da kapımız çalmıştır.
Videoda olanlar olmuştur. Videodaki diyaloglar olurken aşağıda olanları görüp şok içinde "hey. hş. abi" dediğim esnada (o.ç. diye bağrılmasından hemen önce. ve belirteyim küfürün sahibi videoda gözükmüyor) 3 komşu; sokağın aşağısından sakince yukarı yürümekte olan ama son anda Mustafa'ya doğru depara kalkan 4. bir abimizin
de desteğiyle Mustafa'ya yumruk ve sopalarla girişirler. (mustafa bu olaydan sonra evden ve muhitten taşınır) Mustafa yarasız ama ciddi darbeler alarak apartmanın içine kaçar. Videodan sonra olaylar biraz sakinleşir, yan binalardan da ciddi "topuğundan vururum" tehditleri gelir, "ramazan da da ezan okunurken müziği sesini bilerek çok açıyodunuz" diye bağırırlar. Sonuçta biz 6'mız ciddi bir şok geçiririz. Gece binayı geç vakitte, sessizce, ve tırsarak terk eder, iki sokak ötede çingene ağırlıklı bir sokakta daha rahat bir yaşam süren arkadaşımızın evine gideriz. Bana eve dönmemem tembih edilse de çıkar gece 2 civarı evime döner uyurum.
Ertesi sabah abilerimizi sokağın ilerisinde görünce konuşmak istediğimi belirtirim. Abimiz ile gayet
medeni bir diyaloğa gireriz. Bana yatağa yattığında üzgün olduğunu "ben niye böyle yaptım" diye
sorduğunu, ama bir aile babası olduğunu aile ahlakı konusunda belli sorumlulukları olduğunu söyler. "hadi iyi günler" leşiriz ve olay yarı-tatlı ya bağlanır... 2 gün sonra da taşınırım.
Bu Tophane art walk saldırılarından bambaşka bir olaydır. Yapanlar bellidir, komşudur, karşılıklı
diyalog vardır, bu ayrı bir güven hissi verir. oysa Tophane'de saldırıya uğrayan arkadaşlarımız için
durum çok daha korkunçtur çünkü bu bilinmez bir grubun saldırısıdır. Düşünün ki kimin saldırdığını
bilmiyorsunuz ama aynı mahallede yaşamak zorundasınız.
Kimse kızmasın, ama Beyoğlunda bugün bu nedenlerden Rum, Ermeni, Yahudi vs. yaşamıyor.
Ha merak etmeseniz de söyliyeyim; referandum'da Evet verdim, gönlüm de bu konuda gayet rahat. :) Bu da
kapak olsun.
