1940 lardan bu yana, rahim boynu kanseri olan kadınlarda ölüm oranı yüzde 70 azaldı. Bunun en önemli nedeni, kadınların çoğunun PAP Smear testi ile taranmasıdır. Tamamen yanılmaz bir yöntem olmasa da, bu test rahim boynu kanserinin yüzde 95 ini ortaya çıkarır.
Daha önemlisi, bunları çıplak gözle görülemeyecek, ama tedavi edilebilecek ve hemen hemen her zaman iyileşebilecek bir safhadayken ortaya çıkarır. PAP Smear testi bazen bir endometrial kanser veya yumurtalık kanserinin varlığını da gösterebilir.
İlk PAP Smear test, cinsel ilişkiye başladıktan hemen sonra, ikincisi bir yıl sonra yapılmalıdır. İkisinin sonucu da normalse, ondan sonraki smear testlerinizi doktorunuzla kararlaştıracağınız aralıklarla yaptırabilirsiniz. Ancak yüksek risk grubuna giriyorsanız, yılda bir defa test yaptırmanız şarttır. Yüksek risk grubuna girenler; cinsel ilişkiye 18 yaşından küçük başlamış, birçok kişiyle cinsel ilişkide bulunmuş, herpes ve sigil gibi cinsel ilişkiyle bulaşan hastalık geçirmiş olan kadınlardır. PAP Smear testi yaptırmayı 60 yaşına geldiğinizde (ve 60 ıncı yaş gününüzden itibaren iki defa normal smear sonucu almışsanız) bırakabilirsiniz.
Eğer anneniz size hamileyken DES denilen sentetik östrojen aldıysa yüksek risk grubuna dahilsiniz demektir. 14 yaşından başlayarak (hatta daha erken adet görmüşseniz daha önce) yılda en az bir defa smear testi yaptırmanız gereklidir.
Rahim boynunun büyük bir bölümüne yayılmış ve rahime atlamış olan bir kanserde radikal histerektomi yapılır. Doktor rahimi (rahim boynuyla birlikte), vajinanın üst kısmını, etraftaki dokuların bir bölümünü, lenf düğümlerini ve fallop tüplerini alır, ancak genç kadınlarda yumurtalıklardan biri veya her ikisi de yerinde bırakılır. Sonra radioterapi uygulanır. Lenf düğümlerine yapılan biopsi, kanserin yayılmış olduğunu gösterirse kemoterapi de yapılabilir.