Behzat Ç.
#21
Gönderim zamanı 10.01.2011 - 20:12
#22
Gönderim zamanı 11.01.2011 - 13:20
TELEVİZYON dizileriyle ilgili tartışmaya, Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya da katıldı.
Ankara’da çekilen “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi”ni değerlendiren Çatalkaya, şunları söyledi: “Behzat Ç.’de yaşanan olayları televizyon dizisi olarak değerlendirmek gerekir. O dizideki uygulamaların bizim mesleğimizle alakası yok. O uygulamaları yapan meslektaşımız olursa, ikinci gün meslekten ihraç edilir. Ne kullanılan o dil, o argo, ne sorgulama yöntemleri, ne de tahkikat yöntemleri bugün var. Bunları Türk polisi, yıllar önce terk etti. O uygulamaların suç olarak kabul edildiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu yanlış davranışları, bizi tanımayan vatandaşlarımız gerçek sanabiliyor. Bu zaman zaman üzüyor ama neticede bu bir dizi. Gerçekle bağlantısı yok. Kurum olarak düşünüldüğünde kişiler hata yapabilir ama kurumların itibarını kamuoyunda zedelememek gerekir.”
http://hurarsiv.hurr...spx?id=16726489
#23
Gönderim zamanı 12.01.2011 - 13:03
"Dizinin uçuk kahraman polisi Behzat, bir iftiraya maruz kalıyor! Hakkındaki bu iddiayı bir gazete haberiyle öğreniyor! Behzat da arkadaşları da gazeteyi okurken küfürler savuruyor! Sonra hızlarını alamayıp gazetenin Ankara bürosunu basıyorlar, haberi yazan gazeteciyi tehdit edip hakaret yağdırıyorlar! Yalan yazmak ve iftira atmakla suçladıkları gazeteyi yerden yere vuruyorlar!
Biliyorsunuz, dizilerde gazete sahnesi olduğunda, genellikle aynı gruba bağlı bir gazete görüntüye yerleştirilir. Misal; Show TV’deki dizilerde Akşam Gazetesi’nin gösterilmesi gibi...
İlginçtir, Doğan Grubu’na bağlı Star TV’deki bu dizide, lanetli gazete olarak Star gösteriliyor. 25 Aralık 2010 tarihli nüshasına yer verilirken, gazetenin logosu buzlanıyor ama yıldız bölümü dışarıda, hareketli durumlarda isim de haberler de net şekilde gözüküyor.
Dizide gösterilen gazetenin gerçek manşeti şöyle: “Açıktan Terfiye
Anında Tepki.” Haber, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin sivil iradeyi by-pass ederek üç generalle ilgili verdiği “terfi edebilirler” kararına yönelik tepkilerle ilgili.
Üstelik, dizide geçen bir konuşmada, medyanın yalancılığına gönderme yapılırken, Ahmet Kaya’nın yurt dışına kaçışına neden olan haber anlatılıyor. Oysa haber, Hürriyet’in haberiydi.
O halde neden Star Gazetesi ve Ankara Bürosu, dizide aşağılık bir komplonun parçası haline getiriliyor?
Tesadüf mü?
Filmin Yapımcısı Adam Film İletişim Sorumlusu Veldan Çantay, bu durumu “asistan hatası” olarak açıkladı: “Sanat grubumuzda stajyer arkadaşımız Star Gazetesi’ni Star TV’nin gazetesi sandığı için öncelikle onu kullanmış.”
Küfür ettikleri bir gazete için böyle bir gerekçe, inandırıcı mı?
Dizinin senaristi Emrah Okur ise bakın ne diyor: “10 sene önce Ahmet Kaya için bunları kim söylediyse bizim muhatabımız onlar.”
Ahmet Kaya’yı kaçırtan manşet Hürriyet’te çıkmadı mı? O halde, Star Gazetesi ve temsilciliğini yaptığım Ankara Bürosu’nun hedef tahtasına oturtulmasını, masum bir senaryo olarak görmek mümkün mü?
Ya sevgili tarihçi kardeşim, kıssadan hisse..."
http://www.stargazet...dlar-322860.htm
#24
Gönderim zamanı 12.01.2011 - 13:36
Yaklaşık 50 kişilik özel güvenlikçi bir araya gelerek diziye tepkilerini dile getirdiler. Grup adına açıklama yapan Türkiye Özel Güvenlikçiler Dernekleri Genel Başkanı Beşir Mehmet Gaman, dizide özel güvenlikçilere yönelik hakaret edici söz kullanıldığını savundu. Kullanılan sözden dolayı oldukça üzüldüklerini ifade eden Gaman, “Özel Güvenlikçiler Dernekleri olarak hukuki süreç başlattık. Dizinin takipçisi olacağız” dedi.
Özel güvenliklerin canları pahasına da olsa görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını kaydeden Gaman, “Özel güvenlikçilerin haklarını gücümüzün yettiği kadar savunacağız. Dizide söylenen o söz bir milyon özel güvenlikçi kardeşimize söylenmiştir. Bundan sonraki süreçte dizi yapımcılarından bir özür bekliyoruz. Bunun da takipçisi olacağız” diye konuştu.
Özel güvenlikçiler de yaptıkları açıklamada kullanılan sözden dolayı üzgün olduklarını ifade ederek, yapımcılardan özür beklediklerini dile getirdiler.
Değişiklikler Kaydedildi...
#25
Gönderim zamanı 14.01.2011 - 14:43
ADRES:DOĞAN MEDYA CENTER BAĞCILAR İSTANBUL
http://oggsendikasi.com/
#26
Gönderim zamanı 14.01.2011 - 14:50
...
#27
Gönderim zamanı 15.01.2011 - 02:04
#28
Gönderim zamanı 17.01.2011 - 10:28
#29
Gönderim zamanı 19.01.2011 - 19:32
#30
Gönderim zamanı 19.01.2011 - 22:19
kodu, hayatımın ..... kodu
Değişiklikler Kaydedildi...
#31
Gönderim zamanı 20.01.2011 - 11:22
http://www.rtuk.org....df-d48293117f8f
#32
Gönderim zamanı 21.01.2011 - 12:24
#33
Gönderim zamanı 25.01.2011 - 17:55
Behzat Ç.'nin 3 kahramanı
Cinayet masasından Harun, Hayalet ve Akbaba karakterleri, en az Behzat Ç. kadar aykırı tipler. Onlar sayesinde daha önce ekranda görmediğimiz polis tipleriyle karşılaştık. Karakterleri canlandıran Fatih Artman, İnanç Konukçu ve Berkan Şal Ankara'da o kadar çok seviliyorlar ki, sokakta fotoğraf çekerken zorlandık. Tabii bir de dizinin genç senaristi Ercan Mehmet Erdem var...
TV İZLEYİCİSİNE KABUL ETTİRMEK KOLAY DEÐİLDİ
Star TV'nin çok izlenilen 'Behzat Ç.' ve ekibinin her haftaki maceralarının yaratıcısı, 1981, Ankara doğumlu Ercan Mehmet Erdem, Ankara Üniversitesi yazarlık bölümü mezunu. Dizinin uyarlandığı 'Her Temas İz Bırakır' kitabının yazarı Emrah Serbes'le okuldan arkadaş. Birlikte televizyon işleri yaptıktan sonra bu dizi projesi ortaya çıkıyor. Emrah Serbes, romanını senaryoya uyarlaması için Erdem'e emanet ediyor. Erdem, "Yıllarca birlikte çalıştığımız için senaryoya uyarlamak zor olmadı. Karakterlerle o kadar içli dışlı oldum ki bir zaman sonra onlar benim karakterlerim oldu ama romana sadık kalmayı ihmal etmedim. Diziye uyarlama anlamında ruhu yansıtmak çok önemli çünkü roman, televizyona çok müsait değil; erkek dünyası anlatıyoruz, içinde içkisi var, pavyonu var... Bunları televizyon seyircisine kabul ettirebilmek kolay değildi" diyor.
DİZİYLE SADECE BAZI ŞEYLERİ ANIMSATIYORUZ
Her hafta konuşulacak, farklı bir içerik bulmanınsa kolay olmadığını belirtiyor: "Bazen kendi hikayemi yazıyorum, bazen de gündemden yola çıkıyoruz. Örneğin geçen hafta Hrant'ın hikayesi vardı. İnsanlara bir şeyleri sorgulatma derdimiz yok. Diziyle hiçbir şey değişmez ama yine de bazı şeyleri anımsatıyoruz.
Durduğumuz yer itibariyle bazı gerçeklerin Behzat Ç.'ye özgü şekilde altını çiziyoruz. Tabii karakterleri besleyecek yan hikayeler de oluyor. Hikaye tek bir baş karakter etrafında dönmüyor. Eğer karakterler bu kadar güçlü olmasaydı, Harun'un aşkını anlatırken ya da Hayalet'i anlatırken insanlar sıkılabilirdi. Mizah malzemesi de çok iyi. Tüm bunlar dizinin bir bütün olarak sevilmesini sağladı. Şimdiye kadar hep klişeler vardı. Dolayısıyla eleştirilerin yapıldığı zemin yanlış. Biz gerçeğe yakın bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Yabancı polisiyeleri adapte etmeye çalışmıyoruz, Türk polisini olduğu gibi anlatıyoruz. İnsanlar kendi gerçekliğiyle bağ kurabiliyor ama nihayetinde de bu bir hikaye... Televizyon bizde haddinden fazla ciddiye alınıyor."
Koçum benim hissiyatı yaratıyorum
FATİH ARTMAN (HARUN)
Dizinin en sevilen karakterlerinden Harun'u 1988 doğumlu Fatih Artman canlandırıyor. Doğma-büyüme Ankaralı Artman, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyato Bölümü'nde son sınıf öğrencisi. Hem okula hem diziye koşturduğundan büyük bir yoğunluk içinde. Tesadüfen bir arkadaşıyla dizinin seçmelerine gidiyor, yönetmen Serdar Akar ve Erdal Beşikçioğlu, Artman'ı görüp, diziye dahil olmasını sağlıyorlar. Fatih Artman, karakterini şöyle tanımlıyor: "Harun çok saf ve patavatsız. Polis olduğu ve işini iyi yaptığı için bir 'artistliği' var. Ciddi ama saflığından kaynaklanan komiklikleri de var. Esprilerine değil, kendine güldürüyor. Aynı zamanda çok içsel. Bazen, "Harun 30 yaşında, sen 23 yaşındasın, nasıl oluyor?" diyorlar ama ben aramızda büyük fark olduğunu düşünmüyorum. Ben 23'ten daha ileride düşünüyorum, Harun da 30'dan geride. Ortada buluşuyoruz. İzleyenler de Harun'u çok sevdi çünkü saf ve temiz hali hoşlarına gidiyor. 'Oley, koçum benim! Tam içinden geçenleri söyledi!' hissi yaratıyor."
Artman, diziden sonra hayatındaki değişikliği de şöyle anlatıyor: "Ben hala, sevdiğim bir rolü oynuyorum diye bakıyorum olaya ama işler büyüyor! Artık herkes beni tanıyor, gittiğim restoranlarda bir şeyler ikram ediyorlar."
Ekip olarak İstanbul karşıtıyız
İNANÇ KONUKÇU (HAYALET)
Ankara'daki tüm mekanları, insanları tanıyan, Behzat Ç.'nin iz sürme ustası Hayalet'i, 1985 doğumlu İnanç Konukçu canlandırıyor. Hayalet gibi Konukçu da kendini "Saf bir Ankaralı" olarak tanımlıyor. Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu. Diziye Erdal Beşikçioğlu'nun referansıyla dahil oluyor: "İlk beş bölümde çok heyecanlandım. Bu kadar ilgiyi beklemiyordum." Konukçu, Behzat Ç. karakterinin bir ilk olduğunu söylüyor: "Türk dizi karakterinde şimdiye kadar yaratılmış en alternatif karakter. O bir antikahraman! Behzat Ç.'nin ekibinde olmasalar karakterlerin hiçbiri sevilecek tipler değil ama karakterler insanlara samimi ve gerçek geliyor. Empati kurabiliyorsunuz." Dizideki konuşmalara gelen eleştirilerle ilgiliyse: "Ankara'da bir taksiye bindiğinizde şoförün kaç kere 'la' dediğine dikkat edin veya üç yakın arkadaşın, kendi aralarındaki bir saatlik bir konuşmalarını dinleyin. Bizim dizideki kadar olmasa da arada mutlaka 'bip'ler olacaktır. Bugüne kadar hep ideal konuşmaları izledik, klişe diyaloglara alıştırıldık. Bizdeki gerçeklik ve doğallık insanların hoşuna gidiyor. Zaten artık repliklere de çok şikayet de gelmiyor" diyor. Ankara'da çekim yapmanın da keyifli olduğunu vurgulayan Konukçu; "İstanbullu çekimlere daha alışıktır. Buradaysa dizinin doğallığından ve Ankaralıların çekime alışık olmamasından kaynaklanan bir samimiyet oluyor. İstanbul'daki mesafeli tavırdan ziyade çok daha sıcak, "Vay baba, n'aber! Ne güzel çekiyorsunuz!" diye yanımıza geliyorlar. O muhabbet çok hoşumuza gidiyor. Biz zaten ekip olarak İstanbul karşıtıyız. Ankaralıyız ve Ankaralıyı çok seviyoruz!" diyor.
BERKAN ŞAL (AKBABA)
Aykırı görünüşüyle dikkat çeken, ekibin 'ceset uzmanı' Akbaba'sını 1969 Ankara doğumlu oyuncu Berkan Şal canlandırıyor. Tiyatro mezunu Şal, Ankara'da tonmaister'lik ve DJ'lik yapıyor. İşin okulunu okumasına rağmen 15 yıl hiç oyunculuk yapmamış. Sonra Erdal Beşikçioğlu'yla başlamış oyunculuk serüveni. Son olarak bu projede birlikte yer almışlar. Şal; "Bu dizi Ankara'da olduğu, Ankara'yı ve yaşantısını anlattığı için de bu kadar çok tutuldu. Tam bir Ankara polisiyesi. Konuşmalarıyla, hikayesiyle, gecekondusuyla Ankara'nın içinden geliyor" diyor: "Bu kadar konuşulan bir dizi olmasına rağmen reytinglerden dolayı dizinin günü ve saatiyle çok oynandı. Anlaşılması güç olan reytingleri düşük görünen bir dizinin internetten 7.5 milyon kez tıklanıp izleniyor olması. Reytinglerin mantığını sorguluyoruz."
CUK OTURMUŞSUN
İlgiyle birlikte sokakta tanınıyor olmaya hala alışamadığını söyleyen Şal, yaşadığı bir anısını da şöyle anlatıyor: "Geçenlerde bir caddede, benden daha uzun saçlı bir ağabey gelip, kimliğini çıkarttı ve 'Biz de Emniyetteniz, cuk oturmuşsun!' dedi. Çok hoşuma gitti!"
Zeynep Bilgehan / Hürriyet
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#34
Gönderim zamanı 25.01.2011 - 18:16
bence de çok iyi anlatıyorlar. ama şu içki olayını sanki biraz abarttılar. polislerin görev başında filan masanın altında da içki içtiğini sanmıyorum ben. ama olabilir de bilemiyorum ama öyle olsa bile orada biraz abartı var sanki.Türk polisini olduğu gibi anlatıyoruz.
dizinin senaristi de 81 doğumluymuş iyi mi
#35
Gönderim zamanı 08.02.2011 - 00:02
Neden adamı polislerin gözü önünde öldürdü anlamadım ben.
Ne yapmaya çalışıyor ki ?
Değişiklikler Kaydedildi...
#36
Gönderim zamanı 08.02.2011 - 00:08
#37
Gönderim zamanı 08.02.2011 - 21:39
dün gece hiç uyuyamadım, neden böyle yaptı diye...
Değişiklikler Kaydedildi...
#38
Gönderim zamanı 08.02.2011 - 22:43
#39
Gönderim zamanı 09.02.2011 - 17:45
#40
Gönderim zamanı 12.02.2011 - 17:12
Ankara menşeili dizi Behzat Ç. 20. bölümünde İstanbul'a konuk oldu.Facebook'ta gezinirken, Behzat Ç.'nin yazarı Emrah Serbes'in çağrısı çarptı gözüme: Behzat Ç. 20. bölüm çekimleri için saat 16.00'da Beşiktaş Balık Pazarı'nda toplanıyoruz. (Formayla geliniz.)
DÜĞÜM İSTANBUL'DA MI ÇÖZÜLECEK
Küçük bir heyecan dalgası, hızlı organizasyon, Balık Pazarı'ndayız. "Bir Ankara Polisiyesi" olarak tanıtılan Behzat Ç. niye Beşiktaş'ta çekiliyor? Aklımızda teoriler: Geçen bölüm İstanbullu işadamı Ercüment'in (Nejat İşler) ekibe silah doğrultmasıyla bitmişti. Kitaplarıyla Behzat Ç. karakterini yaratan Emrah Serbes, her on bölümde bir senaryoya dahil oluyor. Tüm kritik mevzular 10'lu bölümlerde çözülüyor. Şimdi de 20. bölüm olduğuna göre, bu bölümde de bir düğüm çözülecek.
Saatler 17.00'yi gösteriyor. Ekip son hazırlıklarını yapadursun cümle meraklılar şıkır şıkır yanan balık tezgahlarının üzerinden baş uzatıp, "N'oluyor" sorusunun gizemli halkası etrafında toplanıyorlar. Sokağın başında Beşiktaş formalı kalabalık bekleşiyor. Durum, esnaftan tam not alıyor. Gelene geçene "Levrek vereyim mi?" diyen balıkçı, "Bir kere de Beşiktaşlıları oynatsınlar şu setlerde" diye belli ediyor memnuniyetini. Çevredeki başlar "adamlar Ankara'dan biliyor Çarşı'nın hikmetini" edasıyla sallanıyor...
KAMUFLAJLI RAKILAR
Üzerilerine rakı markası görünmesin diye yeşil kamuflaj giydirilmiş rakı kadehleri, mezeler masada yerini alıyor. Burası birazdan Behzat Ç. ve ekibinin oturacağı masa olacak. O sırada yukarıdan bir ses duyuluyor; "Nerede o Behzat?" Nerede hakikaten? Ses meczup Fikret'in. Tanışacakmış, seviyormuş kendisini, diyecekleri varmış.
Ve, tüm ekibin arz-ı endam ettiğin an. Önde Harun yani Fatih Artman, arkada Hayalet yani İnanç Konukçu ve Akbaba yani Berkan Şal geliyor. Herkese bir selam veriliyor, herkesten bir tezahürat alınıyor. Tezahürat derken yanlış anlaşılmasın, her şey dozunda. Ekip de ağırbaşlı, izleyiciler de.
YAZARDAN ÇARŞIYA SELAM
Emrah Serbes'in Beşiktaşlı olduğunu söylemeye hacet var mı? Ankara'daki öğrencilik yıllarında Gençlerbirliği'ne de gönül düşüren Serbes'in karakteri Behzat Ç. de Gençlerbirliği taraftarı. Dizinin muhtelif bölümlerinde Gençlerbirliği maçlarını gördük. Beşiktaş şimdiye kadar dizide hiç "rol almamıştı."
"Çarşı üzerlerinde formaları, atkılarıyla birden hazır, Emrah Serbes yok ortalıkta" demeye kalmadan o da geliyor. Üzerinde: "Korkunun ecele faydası yok, Çarşı geliyoruz!" tişörtü.
Bu arada Fikret fasılasız bağırıyor: "Söyleyin Behzat Abiye gelsin!" Gelsin artık tabii, rakı masası kuruldu, Hayalet, Akbaba, Harun beklemede. Elinde tesbihi o da gelip kenardaki sandalyeye ilişiyor. Fikret'i tutmak ne mümkün, "Hoş geldin abi! Herkes akıllı olsun!"
BEHZAT Ç. ÇARŞI TARAFTARLARININ PEŞİNDE
Şimdi olanları uzun uzadıya anlatıp tat kaçırmaya gerek yok. Ama üç beş tüyo verelim. Ekip geçen bölümden kalan Ercüment düğümünün peşinden İstanbul'a revan olmuş, gelmişken Beşiktaş Balık Pazarı'na uğramamak olmaz. Rakı masasında iki çift laf ederken, maçtan çıkmış bir grup Çarşı taraftarı, "Beşiktaşım seninle ölmeye geldik" sloganı eşliğinde ortama giriyor. Harun şaşkın, olanları anlamaya çalışırken, Behzat Ç. bir anda Çarşı'nın peşine takılıyor. Harun "Nereye gitti" sorusuna yine kendi yanıt veriyor: "Neyse ya..." O zaman "vuralım gözüne".
Bence sıkı bir Gençlerbirliği taraftarı olan Behzat Ç. Çarşı grubunun coşkusuna takıldı. "Öyle mi?" diye soruyorum Emrah Serbes'e, "Bilmem ki" diyerek omuz silkiyor. Yandan biri "Bir ipucu gördü taraftar grubunun içinde" diyor. "Öyle mi?" diye soruyorum Emrah Serbes'e, "Ne desem boş, gazetecilere tüyo vermeyin" diye gülüyor. "Gazeteci de anladığını yazar o zaman" diyorum. Benim yakıştırmama göre, Behzat Ç. Çarşı'nın coşkusuna takıldı.
40 YILLIK BEŞİKTAŞLI GİBİLER
Sanki oyuncular oyuncu değilmiş de, 40 yıllık Beşiktaşlı. Çarşı seti yarım saatte bitiyor. Harun dizideki gibi set arasında da sürekli bir şeyler atıştırıyor ama "kamera" dendiği anda, o kadar hızlı o kadar doğal devam ediyorlar ki, kamera öncesiyle / kamera sonrasını ayırmak mümkün değil.
Başlarını uzatan meraklı turistler, Çarşı taraftarları, balıkçılar bu kısacık seti sevdi, rol almaktan memnun. Ankaralı Behzat Ç. ve ekibi giderken, onları masalarında duran iki üzgün karides uğurluyor. Bir de Fikret tabii...
Radikal / Ayçe Örer
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm |
Sinema | shy |
|
|
|
Muhteşem Yüzyıl Ve Behzat Ç.'nin Yeni Kanalı ? |
Medya & TV & Magazin | dokuzharf |
|
|
|
Behzat Uygur Alonso'ya karşı! - CNN Türk |
Formula-1 | Haberci |
|
|
8 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 8 ziyaretçi, 0 gizli