Türban Fesadı
#81
Gönderim zamanı 20.10.2010 - 18:19
ne olur?
akp suçu işler suç işlendikten sonra dava açılması gerekiyorsa açar. suç işlenmeden konuşmak siyasete müdahaledir.
nasrettin hocanın fıkrasına dönderdi başsavcı işi; testi kırıldıktan sonra tokat atmak neye yarar hesabı tokadı şimdiden vurdu resmen.
bir savcının gelip de sana; "bak sen adam öldüreceğe benziyorsun eğer adam öldürürsen seni hapse attırırım ona göre ha" demesi gibi bir şey abdurrahman yalçınkaya'nın yaptığı... anayasaya göre konuşmak her konuşmasının doğru olduğu anlamına gelmiyor. hem anayasaya göre de konuşmuyor abdurrahman yalçınkaya. çünkü anayasada türban yasağı denilen bir yasak yok. anayasada gösterin böyle bir yasak dişimi kıracağım
hasta adamsınız filan kime dedin orasını anlayamadım.
bir de ebarah ağabey;
türban üniversitelerde serbest olursa bunlar şımarırlar sonra her yere girmek isterler diyerek bir özgürlüğün kısıtlanmasından yana olmak bana tutarlı gelmiyor. ilköğretimlerde de türbanla girilmesini isteyenler çıkabilir. çıkmış da heralde. okula almazsın, ailesinin kulağını çekersin olur biter.
#82
Gönderim zamanı 20.10.2010 - 19:16
İlköğretime türbanıyla girdi
Mersin'de ilköğretim okuluna türbanla alınmadığı öne sürülen 8'inci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki M.G., bugün 4 kez çevrildiği okula, 5'inci denemesinde alındı. Okul yönetimi M.G.'nin derslere türbanla girdiğini tutanak altına alırken, küçük kız sonuna kadar direneceğini söyledi.
Merkez Akdeniz İlçesi'ndeki Sakarya İlköğretim Okulu'nun 8'inci sınıf öğrencisi M.G., bu eğitim öğretim dönemine türbanla başlamak istedi. Ancak, "Beni türbanla okula almazlar" diyerek 1 aydan bu yana kendi isteğiyle okula gitmedi. Ailesinin de telkiniyle dün türbanını takıp okula giden M.G okula alınmadı. Bu sabah yine türbanlı olarak okula giden M.G., sırada beklerken bir yönetici tarafından dışarı çıkartıldı. M.G., daha sonra sınıfına gitti. Ancak bu kez öğretmeni tarafından türbanlı olduğu gerekçesiyle sınıftan çıkartıldı. Klık-kıyafet yönetmeliğine aykırı olduğu gerekçesiyle 4 kez okuldan gönderilen M.G., okula bu kez babası inşaat işçisi 46 yaşındaki Hasan G. ile geldi. Hasan G., okul yönetimine kızının türbanla derslere girmek istediğini iletti. Okul yönetimi öğrencinin türbanla derslere giremeyeceğini söyledi. Okuldaki gerginlik ardından M.G., türbanla sınıfa alındı. Okul yönetimi bu durumu tutanak altına alıp, konuyu İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirdi.
Haberin Devamı
Yakında "Anasınıfına türbanla girmek isteyen velet öğretmenlere zorluk çıkardı" diye haberler gelirse artık şaşırmamak lazım
Bu mesaj Lamos tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 20.10.2010 - 19:17
#83
Gönderim zamanı 20.10.2010 - 23:53
Toptan laikliği kaldıralım direkt teokrasiye geçelim bence...
ne giderim peşlerinden..ne ardımda devam olsun..
ne uyarım,ne hükmeder..kalanlara selam olsun...
#84
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 00:03
türban bu aralar kadınlardan çok akp nin açık yerlerini kapatmaya yaramaya başladı
kılıçdaroğlu değilde baykal olsa şimdi vereceği tepkilerle zaten akp nin oylarını ffırlatırdı ama şimdiki başkan bu konuda oldukça uyanık ve acele karar vermiyo ama genede parti içindeki güç dengesi akp nin ekmeğine yağ sürmeye devam edecek, bence chp tam destek vermeli ve bu iş artık tamamen kapanmalı kabak tadı verdi =)
#85
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 08:32
Türbanın başı değil de neyi, neleri örttüğünü, ÖZDİL pek güzel döktürmüş...
Evet, saçtan, kıldan, tüyden başka, her şeyin üzerini örter türban, bizim ülkemizde. Neden biliyor musunuz? Yine, ÖZDİL'in dünkü yazısında değindiği gibi, bu ülke halkı, kendisini yönetenlerin özel ilişkilerini, yaşantılarını, kimi düdüklediğini, kiminle seviştiğini eşelemeyi bırakıp, kendisinin nasıl düzüldüğünü araştırmaya başlayamadığı için, kendisine sunulan her türlü "örtüyü" başına geçirmekten geri durmaz.
Yılmaz ÖZDİL
Türban
Okurlar sipariş veriyor:
Türban meselesini yaz.
*
Yazayım.
*
Bir İgnliiz üvinersitesinde ypalın arşaıtramya gröe, klemileirn hrflareinin hnagi srıdaa yzaldıklarıı ömneli dğeliimş asılnda... Öenmli oaln, briinci ve sonncuu herflarin yrenide olamsımyış... Çnküü, kleimleri hraf hraf dğeil, btüün oalark oykuormuşsz... Ardakai hraflrein sırsaı kıraşık da osla düüzgn ouknuyormuş.
*
İinglç di mi?
Bıakn nısal da düüzgn oukdnuuz.
*
Hem oukdnuuz.
Hem anladıınz.
*
Trüban bduur.
*
Tartıışlan mselee ne oulrsa olusn, bşınaa ve sounna trüban koyğduunda, aarda ypılaan yaınlşları görmeszin... Yaınlşları düüzgn gbii oukmyaa, düüzgn gbii anlmaaya bşlarsaın.
*
Üvinersite srouları çlaımnış, Amreikan şrketii Trküiyede rşvüet dğaıtmış, domateisn tneasi iki lria oulmş, maedncleriin cseetlernii beş aıydr çıkaramoyrlarmıış, her dröt gnçteen brii isşiz gzeiyrmouş, pkklya pzarlaık yaplııyrmouş, meemlket bölüüynrmouş, Amreikaıllar bzie fzüe döşyormuuş, deinz feenri ne oulmş, yargyıı taammen bdaem byklııı ypmışlaar flian...*
Hiç öenmi klmaaz.
*
Tartıışlan mseleenin bşınaa ve sounna trüban koyğduunda, aarda ypılaan yaınlşları görmezsin, sbaah klkaarsın trüban konşuuursn, aşkam yaatrsın trüban konşuuursn.
*
Kaafn alalk blulak oulr ama...
Akılnda bi tek trüban klaır!
*
Saadce kfaayı örtmez çnküü.
Her srounu öertr trüban.
*
Bilmiyorum anlatabildim mi.
#86
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 09:23
Konudan saptık sorum şu türban için yaş sınırı ne olacak.Konu özgürlük ya dün akşam 8. sınıftaki bi çocuk türbansız okula gitmem diyordu da ondan soruyorum.
türban yüksek komiseri özgürlüklerin kaç yaşında başladığını belirtecek mi? Peki ilkokullarda öğretmenler dini gereklerini yerine getirecek mi? Bak konuyu sulandırmamak için cuma saatinde derse girmeyip dini gereğini yapacak öğrenci öğretmenler sorunu hiç sormuyorum bile. Bi de çocuğunu türbanlı öğretmene göndermek istemeyenler için bir uygulama düşünülüyor mu? Olabilir ya türbanlı öğretmen istemeyen öğrenci o hoca içeri girince dışarı çıkması serbest olacak mı?
Şimdi laiklik ilkesi bu gibi durumları da kapsıyor mu yoksa laiklik sadece türban takanlar için mi geçerli olacak
Toptan laikliği kaldıralım direkt teokrasiye geçelim bence...
Yani siz geçin ben ardınızdan geliyorum
Peki bunu yaş sınırlandırılması gibi belirli bir kalıp içerisine sokmaya çalışırsak ne anlamı var kişisel özgürlükten bahsediliyor yani takmak isteyen takar ha dini yönden bakılırsa zaten farz ibadetlerin yerine getirilmesi için ergenlik şartı var yani akli baliğ olması lazım kişinin bunu anlamıda hür iradedir.
Birde bir başörtüsü yüzünden laikliğin kalkacağı endişesini taşımak paranoya olsa gerek rejimin kuruluş temelinde başörtüsü yasağı mı vardı ki tekrar gündeme gelirse ortadan kalksın.
Ayrıca,türban mevzusu neden erkekleri kadınlardan daha çok meşgul ediyor anlamadım.
Dipnot:ucuz ve basit endişelerimizi bir kenara bırakırsak daha sağlıklı düşünen bir toplum olacağız inancındayım
#87
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 17:34
Başsavcıya bir tepki de Bahçeliden - devamı....<
Değişiklikler Kaydedildi...
#88
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 17:39
Japonya'ya resmi ziyarette bulunan Şahin, gazetecilerin bildiriyi nasıl değerlendirdiğini sormaları üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bildiriyle TBMM'ye adeta bir muhtıra verme girişiminde bulunduğunu ifade ederek, Bu kabul edilemez bir durumdur dedi.
Buna hiçbir kişi ve kurumun hakkının olmadığını belirten Şahin, Haddi de değildir diye konuştu.
Şahin'den Başsavcıya: "Özür dilesin" - devamı..<
Değişiklikler Kaydedildi...
#89
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 19:15
Statükocu CHP yıkılmadıkça ve YOK edilmedikçe TÜRKİYE KURTULAMAZ...
Bu mesaj mahfuz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 21.10.2010 - 19:16
#90
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 19:28
Farklı bir TC daha mı var bizim bilmediğimiz. Nasıl diktatörlük olarak kurulmuş... Bi' anlat hele az bilgilenelim cahil kalmışız lan biz.
#91
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 19:37
Yüzsüzlüğün, utanmaz ve arlanmazlığın bu kadarı olur ancak. Şahin ve tayfasının, bırakın özürü, utanıp istifa etmesi gereken, varsa tabiki yüzü kızarması gereken, hırsızlıkları, talanlşarı var ki...
Şaklaban ve kukla YÖK başkanı, mahkeme kararlarını hiçe sayarak, uyduruk bir genelgeyle, her seferinde, ikiyüzlülükle ve pek usta oldukları takiyye ile sözde savundukları hukuku ve kararlarını ayaklar altına alacak, sonra da, bu hukuksuzluk karşısında söz söyleme hakkı bulunan Cumhuriyet'in savcısına özür dile denilecek...
Kukla YÖK başkanı anayasa suçu işlemiştir. Bu da eleştirilecek ve malum kişiler uyarılacaktır.
#92
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 19:54
İstiklal Mahkemelerinde binlerce VATANDAŞ İDAM EDİLMİŞ,, faşizm haala devam ediyor..
Halkın seçtiği Başbakanları ve Bakanları İDAM ediyorlar Cumhurbaşkanları Parti liderleri ve Faşizme karşı TEPKİ verenler FAİLİ MEÇHUL oluyor..
TSK içindeki CUNTALAR Halkın İKTİDARA getirdiği AK PARTİ İKTİDARINA DARBE düzenlemeye çalışıyorlar Başbakana SUİKAST ve Bakanlara Suikast hazırlıkları içinde YAKALANIYORLAR.. BALYOZCULAR açığa çıkıyor ...BİNLERCE OLAYIN HANGİSİNİ YAZAYIM...HALKIN HÜKÜMETİNE KAPATMA DAVASI AÇAN CHP nin arka bahçesini YARGIYI herkes BİLİYOR.. DANIŞTAYI, YARGITAYI, HSYK YI YARSAVI.....
BAKLAVA ÇALANLARA 12 SENE HAPİS VEREN YARGI....
Bu mesaj mahfuz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 21.10.2010 - 19:58
#93
Gönderim zamanı 21.10.2010 - 23:24
YILDIZ Teknik Üniversitesi'nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında türban yüzünden gerginlik yaşandı. Bunun üzerine okula gönderilen çevik kuvvet polisleri, "Üniversitenin ve Kadın Özgürlüğü İçin Türbana Hayır" afişlerinin indirilmesini istedi. Afişi asan öğrenciler ile polis arasında bu yüzden arbede çıktı. Polis cop ve biber gazı kullandı, olaylarda 5 öğrenci yaralandı.
Okulun Beşiktaş Yerleştesi'nde üniversitelerde türbanın serbest olmasını protesto eden Öğrenci Kollektifi ile Türkiye Komünist Parti üyesi bir grup öğrenci eylem yaptı. "Üniversitenin ve Kadın Özgürlüğü İçin Türbana Hayır" ve "Fermanları Yırt Ayağa Kalk" yazılı afişler asan öğrenciler ile karşıt görüşlü öğrenciler arasında tartışma çıktı. Kısa süreli yaşanan tartışma kavgaya dönüşünce okula çevik kuvvet ekibi çağrıldı.
Okula gelen polis, tartışmanın yaşanmasına neden olan afişlerin indirilmesini istedi. Polisin bu isteğini reddeden öğrenciler, 'YÖK Kalkacak, Polis Gidecek, Üniversiteler Bizimle Özgürleşecek', 'Üniversitene Sahip Çık AKP'ye Bırakma' sloganları attı. Bir süre öğrencilerle görüşen polis dağılmalarını istedi. Ancak öğrenciler bunu kabul etmedi. Bunun üzerine sert müdahalede bulunan polis, öğrencileri dağıtmak için biber gazı sıktı ve cop kullandı. Olaylarda 5 öğrenci çeşitli yerlerinden hafif yaralandı.
Haberin Devamı
İşte polis amcalar böyle demokratik
#94
Gönderim zamanı 22.10.2010 - 08:42
Özür dilemek mi..?
Kukla YÖK başkanı anayasa suçu işlemiştir. Bu da eleştirilecek ve malum kişiler uyarılacaktır.
yök başkanı anayasa suçu işlemedi be abicim. nasıl işledi onu anlatın bari. eğer anayasa suçu işlediyse o zaman dava açılır kendisine eleştiri ve uyarı olmaz. yargıtay savcısı bir suç görmüşse gider davasını açar. suç işlenmemişse konuşabilemez. eğer konuşursa işler rayından çıkar. yarın zeytinburnu savcısı sana gelip sen adam öldüreceğe benziyorsun öldürürsen seni tutuklarım diyebilir mi? diyebilemez. o zaman abdurrahman yalçınkaya da diyebilemez. suç işlenirse davasını açar. suç işlenmeden konuşursa anayasa suçu işlemiş olur. burada anayass suçu işleyen malesef anayasnın kendisine vermediği bir hakkı kullanan abdurrahman yalçınkaya
yök başkanına bu yasağı kendisi kaldırıyo diye kızıyorsunuz ya. aslında bu yasak konulurken de başka yök başkanı uyduruk bir genelgeyle koymuştu bu yasağı. yani anayasa, yasalarda böyle bir yasak yok.
bu işler böyledir zaten. sen yök başkanı senin kafadayken istediğim yasağı koyarım dersen, başka birisi oraya kendi kafasından adam getirir istediği yasağı kaldırır. gayet normal yani. sen bu yasağı kaldırana kukla dersen o zaman bu yasağı koyan yök başkanı da başkasının kuklası olduğu ortaya çıkar. sistem bu ve size bir şey diyeyim aslında ülkedeki bütün sorunların kaynağı bu zaten. sorun sistemde.
#95
Gönderim zamanı 22.10.2010 - 09:27
Vay, efendim sen misin söyleyen?
Kimi Başsavcı’yı “haddini bilmemekle” suçladı, kimi “şov yapmak”la... Kimisi ise, “Sen de kim oluyorsun?” diyerek, Meclis‘ten özür dilemeye davet etti.
Birde şöyle düşünelim.
Adamlar (AKP, MHP,CHP)Tecavüze yeltenme anında yakalandılar.
Şimdi bu durumda ne yapmak gerekir.
Fiiliyatın oluşmasını mı beklersiniz?
Filiyat bir türlü oluşmuyorsa Amigoları çağırıp Pon Pon kızları Toplayıp cesaretlenmeleri için tezerrühat mı yaparsınız?
Mağduru Kurtarırmıydınız?
Yok sa!!???
Siz de mi!?
Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.10.2010 - 09:29
#96
Gönderim zamanı 22.10.2010 - 10:22
ama ortada bir tecavüz yoksa. ama ya erkek kıza salça oluyorsa, niyeti ciddiyse, seviyorsa, abi seviyorsan git konuş bence.
belki konuşmak istiyordur, konuşarak anlaşmak mutlu olmak istiyordur. hemen nerden anladım tecavüze yelteneceğini be adam.
#97
Gönderim zamanı 22.10.2010 - 12:13
Amaç, Üniversitelerde türban yasağını kaldırmaksa, ilköğretimi ve kamuda hizmet verenleri bu serbestin dışında tutarsın olur biter değil mi? Ama yok bu değil AKP'nin amacı...
#98
Gönderim zamanı 22.10.2010 - 12:49
Eğer okusalardı, en azından laiklik konusunda tüm partileri uyaran Yargıtay Başsavcısına,Sen de kim oluyorsun? diye sorabilirler miydi?
Bakın hâlâ yürürlükte olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138inci maddesinin dördüncü fıkrası ne diyor?
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
***
Türbanın üniversitelere girmesi konusunda daha önce verilmiş mahkeme kararları var mı?
Var!
Yargıtay kararları...
Anayasa Mahkemesi kararı...
Ve yasa hükmündeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı tapu gibi ortada!
Yargıtay Başsavcısı da bu kararları göstererek diyor ki,Bu kararlar ortadayken türbanı üniversiteye sokamazsınız...
Bizimkiler hâlâ koro halinde bağırıyor, Sen kim oluyorsun?
Çok şükür ki Anayasa, Yargıtay Başsavcısının ve mahkemelerin kim olduğunu da düzenlemiş:
İşte 69. madde:
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Peki; nedir bu 68inci maddesinin dördüncü fıkrası? Onu da yazalım:
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve LÂİK cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz...
***
Demokrasilerde kimse dokunulmaz değildir...
Demokrasilerde ülke, kimsenin babasının çiftliği de değildir...
Demokrasilerde yasama da yargılanabilir, yargı da, yürütme de...
Çünkü gerçek demokrasilerde hukukun üstünlüğü tartışılmazdır!
***
Tüm bu nedenlerle; önceki gün ve dün demokrasi ve özgürlük kahramanlığına soyunup, Yargıtay Başsavcısına Sen de kim oluyorsun diyenler, eğer onun varlığından rahatsızlarsa...
Hiçbir uyarı, denetim istemiyorlarsa...
Ülkeyi kafalarına göre yönetmekse amaçları...
Yapacakları şey çok basit:
Daha önce bilmem kaç kez yaptıkları gibi Anayasada yine bir değişikliğe giderler ve yukarıdaki maddeleri iptal ederler... Yargının; yasama ve yürütme üzerindeki denetim yetkisini elinden alırlar!
Eminim şimdi soruyorsunuz, Peki, bugüne kadar neden almadılar? diye...
Eminim; akıllarına gelmemiştir!
***
İşin ilginci; Yargıtay Başsavcısının konuşmasından rahatsız olanlar, bir gün önce Anayasa Mahkemesi Başkanının konuşmasına çok sevinmişti...
İkisi de yüksek yargı üyesi...
Yargıçlar ve savcılar konuşamaz diye bir kural varsa. o zaman Yargıtay Başsavcısına kızanların, Anayasa Mahkemesi Başkanını da en azından alkışlamamaları gerekmez mi?
Mustafa Mutlu...
#99
Gönderim zamanı 22.10.2010 - 12:59
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve LÂİK cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz...
görüldüğü gibi mustafa mutlu'nun yazısındaki bu cümleler beni desteklemekte. anayasanın o maddelerini ben arasam bulamazdım mustafa mutlu bulmuş. yargıtay cumhuriyet başsavcısının mecliste yapılacak bir değişiklik hakkında daha değişiklik yapılmadan bir açıklama yapmaya ve yön göstermeye hakkı yoktur. bu yüzden malesef abdurrahman yalçınkaya yasaların ve anayasanın kendisine vermediği bir hakkı kullanıyor. onun görevi eğer varsa bir suç dava açmaktır. dava açmadan önce uyarmak değil. kaldı ki ortada suç ta yok bence
Yargıçlar ve savcılar konuşamaz diye bir kural varsa. o zaman Yargıtay Başsavcısına kızanların, Anayasa Mahkemesi Başkanını da en azından alkışlamamaları gerekmez mi?
mustafa mutlu burada da beni destekliyor. konuşma hakkı yok diyenler anayasa mahkemesini de alkışlamasın diyor. zaten ben alkışlamıyorum
#100
Gönderim zamanı 22.10.2010 - 14:51
Mustafa Mutlu;
Savcının, Bu Çıkışının dayanağının şu zemin Üzerine oturtmuş olabileceğini söylüyor.
Ben bir adım daha ileri gideyim Alınmış mahkeme kararlarını yok sayamazsınız.Türbanın üniversitelere girmesi konusunda daha önce verilmiş mahkeme kararları var mı?
Var!
Yargıtay kararları...
Anayasa Mahkemesi kararı...
Ve yasa hükmündeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı tapu gibi ortada!
Yargıtay Başsavcısı da bu kararları göstererek diyor ki,Bu kararlar ortadayken türbanı üniversiteye sokamazsınız...
Kaldı ki.
Partiler Çelik Çomak Oynamak ve Birbirlerine Oyunun kuralları hakkında bilgilendirmek için bir araya geldiklerini de söylemiyorlar.
Niyetleri belli.
Savcının buradaki Çıkışı Filiyatın absürütlüğü Türbanın kendisi değil Daha önce Türbanla ilgili Hukuksal Kararların yok sayılmasıdır.
Hukuken Mahkeme kararı onanmış ve sonuşta suçlu bulunmumuş bir kişiye.
S..ktir et sen o mahkemeyi muhkemeyi kararlarını da
Hukuka el koyduk.
Biz seni salıverdik buyur istediğin yere git.
Gibi birşey bu.
Asıl zurnanın zırt deliği burada.
Alınmış bir mahkeme kararı yok muş gibi davranıyorlar. Savcı Yaptığı uyarı işte bu noktaya dikkat çekmek istemiş.
Çözüm yolunu da göstermiş.
Daha önce bilmem kaç kez yaptıkları gibi Anayasada yine bir değişikliğe giderler ve yukarıdaki maddeleri iptal ederler... Yargının; yasama ve yürütme üzerindeki denetim yetkisini elinden alırlar!
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Ales'te Türbana Durdurma [Ve Seçim Yaklaşır] |
Güncel | _RomantizmA_ |
|
|
|
türban |
Geri Dönüşüm Kutusu | antiqa |
|
|
|
Yök'ten Türbanlı Öğrencilere Sürpriz |
Harabe Eğitim Bakanlığı | _RomantizmA_ |
|
|
|
Türbanlı Emo |
Komik Resimler | WaLe |
|
|
|
Türban Takmayan Kızını Öldürdü |
Üçüncü Sayfa | WaLe |
|
|
1 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli