Her 10 Kasımda yaygara kopartılıyor demişti; bir devlet büyüğümüz, 14 Kasım 1994te...
O günlerde henüz devlet değil, belediye büyüğümüzdü kendisi...
Aynı yılın Mayıs ayında da; yine 10 Kasımlarda Atatürkü anmak için düzenlenen etkinliklere çatmıştı, Saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok diyerek...
Bugün Atatürkün ölümünün 72nci yıldönümü...
Ve biz her 10 Kasımda olduğu gibi yine yaygara kopartacağız Atamız için...
Yine birilerine inat, saat dokuzu beş geçe yurdun neresinde olursak olalım; sap gibi ayağa dikileceğiz...
Bir kez daha hep bir ağızdan Fatiha okuyacağız onun aziz ruhuna!
Birileri ise dün ettikleri lafları unutup; hem kopartılan yaygaraya önderlik edecekler görev icabı; hem de sap gibi ayakta duracaklar mecburen...
***
Peki neden sevmezler Mustafa Kemal Atatürkü; hiç düşündünüz mü?
İngiliz, Fransız işgal güçlerini yurdumuzdan kovduğu için mi?
Elbette hayır; ne İngilizler, ne de Fransız çünkü...
Yunan Ordusunu Anadolunun bağrından söküp attığı için olabilir mi?
Olamaz... Çünkü Yunan da değiller!
Milli bir devlet kurduğu için mi peki?
Evet; o yüzden de sevmeyenler var ama onlar genellikle ayrılıkçı Kürtler!
Osmanlı Saltanatına son verdiği için mi?
Biraz...
Ama asıl gerekçeleri onun, hilafeti sona erdirip, laik devlet sistemini benimsemiş olması...
Atatürk bunu yaptı; çünkü bir din devletinin Türk ulusunu çağdaşlığa taşıyamayacağını gördü...
Din ile devlet işlerini birbirinden ayırıp; hurafelerle din adına saltanat sürenlerin egemenliğine son verdi!
İşte; tam 87 yıldır bunu hazmedemediler...
Ve bu yüzden onun dinsiz olduğunu bile söylediler!
***
Atatürkü sevmeyen bu aşırı dinci arkadaşlar hiç düşünmezler mi acaba; eğer onun başlattığı ve sonuçlandırdığı bağımsızlık mücadelesi olmasaydı; emperyalist güçler, İslâmı sadece Mekke ve Medineye hapsedeceklerdi... Paylaşım planı buydu çünkü...
İngiltere, Yunanistan, Fransa ve İtalya, Anadoluyu ve Trakyayı paylaşıp, bu topraklardaki ezan sesini susturacaktı...
Bugün bu topraklarda belki de ne Türk olarak yaşayabilecektik; ne de Müslüman...
***
Bununla da yetinmedi Atatürk:
* Din adamlarını devlet memuru yapıp, cemaate avuç açmaktan kurtardı...
* Görevlerini sıkıntı çekmeden yapabilmeleri için Diyanet İşleri Başkanlığını kurdurdu...
* Halkımız dinini iyi öğrensin diye parasını kendi cebinden vererek, Elmalılı Hamdi Yazıra, Kuran-ı Kerimin Türkçe çeviri ve açıklamasını yaptırdı... Hazırlanan yapıtın Diyanet İşleri Başkanlığınca basılmasını isteyerek topluma ücretsiz olarak dağıtılmasını sağladı.
* Yine ulusumuz dinini anlayıp öğrensin diye hadisleri dilimize çevirtti... Peygamberimizinmiş gibi gösterilen ama Kuran-ı Kerimle çelişen uydurma sözler ayıklandı.
* Camilerde, cuma günleri okunan hutbeler, Atatürk sayesinde Türkçe okunmaya başlandı... Arapça bilmeyen Türk halkına, Arapça hutbe okunup öğüt verilmesine, son noktayı o koydu!
* İlk ilahiyat fakültesinin açılmasına ön ayak oldu; çağdaş din adamlarının yetişmesini sağladı...
***
Din üzerinden siyaset ve ticaret yapanlar işte bu yüzden sevmezler Türkiye Cumhuriyetinin kurucusunu...
Onu saygıyla ve özlemle andığımız her 10 Kasımda; hasetlerini ve öfkelerini dışa vururlar...
Ama bu ülkenin halkı, kurucusuna öylesine sevdalıdır ki; tüm softalara inat, her 10 Kasımda saat dokuzu beş geçe, nerede olursa olsun saygı duruşu için fırlar yerinden!
Üstelik sadece kendisi dikilmekle kalmaz, Atatürkü hor görenleri de 10 yılda değiştirir ve sap gibi diker ayağa!
Kısacası; bu ülke çok molla gördü, belli ki daha da çok görecek...
Ama bir tane Mustafa Kemal geldi bugüne kadar...
İşte; budur her 10 Kasımda koparılan yaygaranın nedeni!
Din tacirleri bunu anlayamaz...
GÜNÜN SORUSU
Eğer bir lider ölümünden 72 yıl sonra bile gözyaşları içinde anılıyor ve aranıyorsa...
O ülkede lider olduğunu söyleyenlerin kendilerini sorgulamaya başlamaları gerekmez mi?
Mustafa Mutlu-Vatan