bu konuya 1 yanıt verildi

[waranko]

Birileri rahatsız oldu
YAŞAR Nuri Öztürk, Ali Bardakoğlu’nun “düzgün bir başkan” olduğunu belirterek, “Çağdaş, cumhuriyetçi ve Atatürkçüler dikkate alınmıyor. Atatürk Türkiyesi kan kaybediyor” dedi. Öztürk, hurafelere karşı çıkışlarının birilerini rahatsız ettiğini söylediği Prof. Dr. Bardakoğlu için şöyle konuştu:
İlim adamı ve fakihtir
ÖNEMLİ bir ilim adamı ve fakih olan Bardakoğlu’nun bir yerleri rahatsız ettiğini uzun süredir gözlüyordum.
Atatürk dönemini övdü
ALİ Bey, “Diyanet İşleri’nin en ciddi dönemi Atatürk dönemidir” demişti. Bu rahatsızlık yaratmış olabilir.

Kim uyduruyor bunları?
‘KADIN elini tutmak haram’ denir. Ali Bey de böyle olmadığını beyan etmiş. Kim uyduruyor bu hurafeleri?

Tahammül edemediler
BATI’ya teslimiyetçi zihniyet Ali Bey gibi bir bilim insanına tahammül edemiyorsa bu normaldir.

Türkiye kan kaybediyor
Yaşar Nuri Öztürk, görevden alınan Ali Bardakoğlu’nun “düzgün bir başkan” olduğunu belirterek, “Çağdaş, cumhuriyetçi ve Atatürkçüler dikkate alınmıyor. Atatürk Türkiye’si de kan kaybediyor” dedi

Haber: Macit SOYDAN
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk Diyanet İşleri başkanlığı görevinden ayrılan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun görevden alınmasını değerlendirdi. “Ali Bey son yıllarda gördüğüm en çaplı, en düzgün başkanlardan biriydi” diye konuşan Öztürk, “Bir yerleri rahatsız ettiğini uzun zamandır gözlüyordum. Kendisi çok beyefendi bir insandır. Önemli bir ilim adamıdır, bir fakihtir. Beyanlarını dikkate almamız gerekir” dedi.

Sözleri rahatsız etti
Prof. Ali Bardakoğlu’nun ben ayrıldım şeklindeki açıklamasının dedikodulara mahal vermemek için yapmış olabileceğini dile getiren Öztürk, “Kamuoyunda konuşuluyor. Ali Bey şu sözleri sarfetmiş: Diyanet İşleri Başkanlığı’nın en ciddi dönemi Atatürk dönemidir. Şimdi eğer böyle bir cümle sarfettiyse bu rahatsızlık yaratmış olabilir. Ayrıca yine söylenenlere göre Kadınların elini tutmak, kadınlarla tokalaşmak haramdır denir. Ali Bey’de hanımefendilerin elini sıkmak ile ilgili böyle bir şeyin olmadığını beyan etmiş. Bu da rahatsızlık yaratmış olabilir. Dine böyle hurafeleri kim sokuyor? Anlatıyorsunuz, rahatsız oluyorlar. Anlatıyorum, benden de rahatsız oluyorlar” şeklinde konuştu.

Batı yandaşlığı
Yazdığı kitaplarda dincilik zihniyetinin din adına söylediği yanlışları dile getirdiğini ifade eden Öztürk, “Bazı şeyleri yazıyoruz. Ben dincilik zihniyetini incelerken kilisenin yarattığı dinciliği, Yahudi dinin yarattığı dinciliği de işliyorum. Dincilik, dinimiz adına bin yıldır yalan söylüyor ifadelerini kullanıyorum. Rahatsız oluyorlar. Bana göre örneğin Irak’ın işgal edilmesi 13. Haçlı Seferi’dir. Dincilik menfaati için maddi, ekonomik, her türlü çıkarı için fütursuzca iftira ediyor. Batı emperyalizmi Anadolu’daki çıkarlarını gerçekleştirebilmek için bu zihniyetlerden yararlanmak istiyor. Bu zihniyet Ali Bey gibi bir insana, ilim adamına, fakihe tahammül edemiyorsa bu normaldir” diye konuştu.

Gerçekler saptırılıyor
Doğruları yazınca birilerinin rahatsız olduğunu ifade eden Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben doğruları söyleyince sadece dincilik yapmak isteyenler değil, çağdaş, cumhuriyetçi ve Atatürkçü olduğunu belirtenler de dikkate almıyor. Atatürk Türkiye’si de kan kaybediyor, hala dinimiz adına gerçekler saptırılmaya devam ediyor. Yaşadığım dönemden önceki başkanlarını bilemem. Ancak bildiğim, son yıllarda gördüğüm en çaplı, en düzgün Diyanet İşleri başkanlarından bir tanesi Ali Bey’di.”

Görevi yeni Başkan’a devretti
Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, görevini yeni başkan Prof. Dr. Mehmet Görmez’e devretti. Bardakoğlu, devir-teslim törenindeki konuşmasında, “Mütevazı olmaya gerek yok, gerçekten kadın hakları, din anlayışı, bilgi ve ahlak, toplumu bütünüyle kucaklama, din, mezhep, meşrep ayrımı yapmadan bir insanı bağrına basma konusunda topluma önemli bir zihniyet değişikliği yaşattık” dedi. Görevi teslim alan Prof. Dr. Mehmet Görmez ve çalışma arkadaşlarının bayrağı çok daha ileri noktalara götüreceğine inandığını kaydeden Bardakoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığının geleneği aynen devam edecektir. İslam
hepimizin İslamıdır, Diyanet hepimizin Diyanetidir” diye konuştu.

Gece yarısı kurban edildi
DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, “laikliğin tehlikede olduğunu, bunu koruyacak ve kollayacak kurumun da bulunmadığını” ifade ederek, “Kurban Bayramı öncesinde bir gece operasyonuyla Diyanet İşleri Başkanı Sayın Bardakoğlu kurban edilmiştir” dedi.

Laiklik tehlikede
Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bazı kavramların arkasına sığınılarak siyaset yapmanın moda haline geldiğini söyleyen Erçelebi, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki görev değişikliği konusunda şunları söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti’nin aşil topuğu laikliktir. Cumhuriyeti yok etmek isteyenler aşil topuğundan vurmak istemektedirler. Onun için laiklik bugün tehlike altındadır. Bütün saldırılar laikliğe yapılmaktadır ve laikliği korumak isteyenler de bir gece operasyonuyla görevden alınmaktadırlar. Aynı Diyanet İşleri Başkanımızın olduğu gibi. Sayın Bardakoğlu’nun kurbanla ilgili yaptığı açıklamalar hükümetin hayvancılık konusundaki zafiyetini ortaya çıkarıyordu ama Kurban Bayramı öncesi ülkemizde Diyanet İşleri Başkanı kurban edilmiştir. Veda açıklamasında buruk olduğunu gördük ama bir devlet adamı, bir tecrübeli bürokrat olarak hiçbir zaman kimseyi kimseye şikayet etmedi. Artık ülkemizde özellikle laiklik konusunda şikayet edilecek makam ve merci kalmamak üzeredir.”

Şifreli konuşuyorlar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “ilköğretimde türban” tartışmalarıyla ilgili açıklamalarına da değinen Erçelebi, “Başbakan, ’baklanın yarısını seçimden önce çıkaracağım yarısını da seçimden sonra çıkaracağım’diyor. Bir Başbakan, halkıyla şifreli konuşur mu? Onun için döner dönmez Sayın Başbakan’ın özgürlük anlayışını öğrenmek istiyoruz” dedi.

Kurban uyarısı
Hükümetin halkın dini duygularını sömürdüğünü de öne süren Erçelebi, ayrıca vatandaşları vekaletle kurban kesen vakıf ve dernekler konusunda uyardı. Hasan Erçelebi, bu örgütlerin belirlediği fiyatlarda kurbanlık hayvan bulunmadığını ifade ederek şöyle konuştu: “Görmediğiniz kurbana para vermeyin. Kurban hali vakti yerinde olanlara ve bizzat kişi tarafından yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Kurbanınızı hediye edecekseniz köyünüze, komşunuza, yakınınıza bakınız.”

Protokolde 54. sıraya indirildi
Demokratik Sendikalar Federasyonu ve Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (Din-Bir-Sen) Genel Başkanı Lütfi Şenocak, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin iki temel kurumundan biri olan ve 1924’te devlet protokolünde 3. sırada yer alan Diyanet İşleri’nin bugün ancak 54. sırada olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun “Atatürk’ün gösterdiği önemi kimseden görmedik. Onun için resepsiyonlara katılmıyorum” sözlerini aktaran Şenocak, farklı bir başkan portresi çizen Bardakoğlu’nun bu siteminin iyi algılanması ve değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Şenocak, “Bu kurumun mensupları ellerinden alınan itibarı geri almanın onurlu mücadelesini sürdürmeli. Diyanet İşleri Başkanlığı, müsteşarlık muadili değil, bakanlık muadili olarak değerlendirilmeli ve protokoldeki yeri de buna göre şekillenmelidir” dedi.

http://www.yg.yenica...php?haber=42092

[Do'Urden]

ne demiştim ama ..

bu ulkede seriat olaydı ilk elden kafası giderdi demiştim kurban mevzuunda..

kafası gıtmedı ama hernekadar gecen sene bırakacaktım ıstıyordum zaten desede kafa yapılarının farklılıgı bellı oldu ali bardakoglu serıatın adamı dıncı bır adam degıl.katl-ı vacıp bır adam..