Benim Adım Kemal Kılıçdaroğlu Ben Parayı Bulurum
#21
Gönderim zamanı 21.12.2010 - 19:49
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#22
Gönderim zamanı 23.12.2010 - 14:50
22.12.2010 12:27
--------------------------------------------------------------------------------
CHPnin 15. Olağanüstü Kurultayında ( 18.12.2010) Kemal Kılıçdaroğlu 41 ana başlık altında önemli konulara değindi ve bu konuların birçoğu da vaatler içeriyordu. Gerçekleştireceğini vaat ettiği birçok uygulama için fazla elle tutulur kaynak göstermemesi ve bu vaatlerinin arkasındaki garantinin kendi güvenirliği ve ismi olmasının yeterli olduğunu söylemesi, iktidar partisi kanadının eleştirilerini üzerine çekmesine sebep oldu.
Aslında Kemal Kılıçdaroğlu değindiği 40ın üzerinde konu içinde Türkiye için hayati önem taşıyan bir konuya değinmemişti. Bu konu da kayıt dışılığın önlenmesi idi. Değinmediği bu konuyu çözüme kavuşturabildiği takdirde hem ülkenin önünü açacak hem aile sigortasını gerçekleştirmeyi, emeklilerden milli gelirden pay vermeyi, çiftçilerin daha çok desteklenmesini sağlamayı, kısaca hayal ettiği sosyal devletin kurulması için gereken parasal kaynağı da rahatlıkla bulacaktır.
CHP kanadından hiç kimse bu kaynağın hali hazırda olduğu ve bu kaynağın harekete geçirildiği takdirde ülke dinamiğini harekete geçirecek çok büyük bir potansiyel elde edileceklerini kamuoyu önünde dile getirmediler.
KAYIT DIŞILIÐIN ÖNLENMESİ TÜRKİYENİN ÖNÜNÜ AÇACAK
Bu bahsettiğimiz çözümün birçok ismi vardır. Yeraltı ekonomisi, gri ekonomi, illegal ekonomi ve yasadışı ekonomi gibi. Fakat en çok kullanılanı "kayıt dışı" olanıdır. Siz bu konu hakkındaki yabancı makaleleri incelerseniz1 kayıt dışının karşılığı olan Informal Economy veya Shadow Economy diye bakarsanız hemen bu isimlerin yanında idari bozuşma yozlaşma rüşvet anlamına gelen corruption kelimesini göreceksiniz. Bu konudaki makalelerin ana konusu şudur: Kayıt dışının yaygın olduğu ülkelerde parti çıkarlarının ülke çıkarları üzerinde tutulduğu, bu ülkelerde yapılan siyasetin de kayıt dışı ekonomiden gelen parayla desteklendiği, ekonomik krizlere, adaletsizliğe, büyük vergi kaybına yol açtığı, idari yozlaşmanın ve rüşvetin yaygın olduğu ülkelerde kayıt dışı ekonominin de bu yozlaşma oranında yaygın olduğudur. Bu bir nevi devlet içinde devlet olmaktır.
Kayıt dışılık Türkiyede çok yaygın olmasına rağmen, bu kayıt dışılıkla savaşta başarılı olunduğu söylenemez. Türkiye gibi ülkelerde kayıt dışılık birçok sebebe dayanır. Ülkemizde aslında finans sektörü tam olarak gelişmemiştir. Bizim piyasamızdaki ekonomi genellikle nakit hareketlerine dayanır. Nakit hareketlerine dayalı ekonominin kontrolü zordur. Ödemelerde çek kullanma son yıllarda gelişmeye başlamıştır. Birde Batıda olmayan çekin arkasının çok sayıda kişi tarafından ciro edilmesi iki damga pulu ekleyerek senet yapılması da ayrı bir problemdir. Vergi oranlarının yüksekliği, vergi oranlarının sık sık değişmesi ve ek vergiler konulması, KDVnin yüksekliği, denetimde koordinasyon eksikliği, sık sık çıkan mali aflar, denetim elamanları eksikliği, memurların kaldıramayacakları ağırlıkta bürokratik işlerle boğulması bizim ülkemizde yaygın rüşvet, politikacıların oy kaygısı ile engelleyici politikaların kağıt üzerinde kalması, terörün önlenememesi ve bunun yarattığı büyük kara para trafiği, aşırı vergiler, özellikle çalışanın sigorta primlerinin yüksekliği, yetersiz sermaye birikimi, gibi bir çok etken Türkiyede kayıt dışılığın nedenlerinden bazılarıdır.
TÜRKİYEDE KAYIT DIŞI EKONOMİ NE KADAR
Kayıt dışı ekonomisi üzerinde uzman olan Friedrich Schneiderin2 AKPnin iktidara geldiği 2002 yılında yaptığı, gelişmekte olan ekonomiler, geçiş ekonomileri ve OECD ülkelerinden oluşan 110 ülkede kayıt dışı ekonominin tahmini büyüklüğünü belirlemişti 2002 yılında. Türkiyede kayıt dışı ekonomi %32,1 ile OECD ülkeleri ortalamasının (%18) en üzerindeydi. Türkiyede tahmini verilen toplam kayıt dışı ekonomin rakamları oldukça değişiktir.
Ağustos 2003de (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiyede 200 milyar Dolar resmî kazanç, 150 milyar Dolar kayıt dışı kazanç olduğunu belirtmişti, 2011 yılına geldiğimizde;her ne kadar Türkiye gibi bir ülkede kayıt dışı ekonominin hesaplarını yapmak oldukça zor3 olmasına bugün kayıt dışı ekonominin, Türkiyede GSMHnın yüzde 45ini oluşturduğu tahmin ediliyor. Böylece Türkiyede bugün kayıt dışı ekonomi 200- 250 milyar dolar civarlarına erişmiş oluyor ki bu çok büyük bir rakam demektir. TUİK verilerine göre bugün Türkiyede 22.5 milyon çalışandan 10 milyonunun hiçbir sosyal güvencesi bulunmuyor. 2009 yılında % 42.7 kayıt dışı istihdam 2010 da % 43.3 oldu. Son yıllarda Türkiyede kayıt dışılığın azalmadığı hatta her yönüyle arttığı görülmektedir.
KAYIT DIŞIK YALNIZ EKONOMİYİ DEÐİL, TOPLUM DÜZENİNİ VE İNSAN SAÐLIÐINI DA TEHDİT EDİYOR
Kayıt dışı ekonominin bir alt bölümünü oluşturan kara para terörü desteklemede bu toplumun güvenliğini, birliğini ve düzeni daha da bozmaktadır.
Türkiyede yediğimiz etlerin yarısı kaçaktır. Yine ülkemizde gıda sektörünün % 60-70 arası kayıtlı olmayan merdiven altı tabir ettiğimiz yerlerde üretilmektedir. Bu durum da halk için ayrı bir gıda terörüne sebep olup çoluk çocuk halkın top yekun sağlığının tehlikeye atılması demektir ki bunun ülkeye verdiği zararın boyutları ölçülemeyecek kadar büyüktür. Bu konuyu bu sene yayınladığımız Dünyada Gıda Ve İlaç Terörü ve Küreselleşme Kıskacında Türk Tarımı adlı kitaplarımızda değişik boyutlarıyla inceledik.
Konuyu özetleyecek olursak; Kamu maliyesinde kalıcı iyileşme sağlanmadan ekonomik kalıcı iyileşme sağlanamaz. Hükümetin, ekonomide istikrarı sağlayabilmesi için mutlaka kamu finansmanı sorununu çözmesi gereklidir. Bur da en büyük problem de kayıt dışı kalan ekonomik işlemlerden devletin vergi kaybı tahminlerin de ötesinde çok yüksek olduğu bu sorunun nasıl çözüleceğidir. Eğer politik kaygılardan, oy kaybından uzak bir yaklaşımla bu sorunun üzerine ciddi bir şekilde gidilirse, kamu giderlerinin sağlıklı bir şekilde finanse edilir. İşte Kemal Kılıçdaroğluna vaatlerinin kaynağını nereden bulacaksın diye soranlara kaynak. Türkiyede çoğunluğun bildiği, fakat kimsenin cesaretle fazla üzerine gidemediği bu sorunu çözecek bir iradeyi Türkiye bir an evvel bekliyor.
İsmail Tokalak
Odatv.com1 Bak: Center fort he Study of Democracy , http://www.csd.bg
Friedrich Schneider , Shadow Economies and Corruption All Over The World, Eylül, 2006, Johannes Kepler University - Department of Economics; CESifo (Center for Economic Studies)
Miguel Angel, Centeno-Alajendro Portes, Out of the Shadows; The Informal Economy in the Shadow of the State, (Pennsylvania State Univ. 2006 , s. 23-49)
2Friedrich Schneider Size and Measurement of the Informal Economy in 110 Countries
Araound the World Haziran 2002 Johannes Kepler University of Linz, paper presented at a Workshop of the Australian
National Tax Center with Funding fromWorld Bank Doing Business Project, http://rru.worldbank.org/
Documents/PapersLinks/informal_economy.pdf.
3IMF 2004de tahmini olarak Türkiyedeki kayıt dışı ekonomiyi 100 milyar dolar civarı veriyordu. (Milliyet 14 Haziran 2004)
****************************************************************
"Hırsız AKP bunları bilmiyormu ki yapmıyor?" derseniz, bu hırsızların tohumu zaten kayıt dışı çalıntı paralarla atıldı derim.
Varlığını, kayıt dışı çalıntı paralara borçlu hırsız parti ne diye kayıt dışıyla mücadele etsin ki? Bu, kendi varlık nedenini inkar etmek olur.
Hala daha, bu hırsız partinin damarlarında dolaşan yeşil kan, kayıt dışı çalışan pompalarla pompalanıyor.
Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 23.12.2010 - 14:54
#23
Gönderim zamanı 23.12.2010 - 15:08
Aslında Kemal Kılıçdaroğlu değindiği 40ın üzerinde konu içinde Türkiye için hayati önem taşıyan bir konuya değinmemişti. Bu konu da kayıt dışılığın önlenmesi idi. Değinmediği bu konuyu çözüme kavuşturabildiği takdirde hem ülkenin önünü açacak hem aile sigortasını gerçekleştirmeyi, emeklilerden milli gelirden pay vermeyi, çiftçilerin daha çok desteklenmesini sağlamayı, kısaca hayal ettiği sosyal devletin kurulması için gereken parasal kaynağı da rahatlıkla bulacaktır.
gandi kemal'in kurultay'da ve hiçbir yerde değinmediği konuyu odatv yazarı nerden biliyor. ya da gandi kemal'in onu kastettiğini nerden çıkarmış. hayır madem bu kadar basitti gandi kemal kendisi neden açıklamamış bize. yoksa gandi kemal halka güvenmiyor mu?
ya allah aşkına şu lafı gandi kemal değil de başka birisi söylese siz de maytap geçmez misiniz?
#24
Gönderim zamanı 24.12.2010 - 00:40
Toplum 2010 yılını yaşarken, onlar 1960'ların dünyasındaki iflas etmiş siyasal ve ekonomik söylemlerle, topluma vaatler sunuyorlar.
Mehmet Barlas / Sabah
keşke,toplum 2010 yılını yaşarken,maalesef iflas etmiş siyasal
ve ekonomik söylemlerle;deseydi..toplum 2010 yılını yaşarken sen hâlâ bir sosyal
devletten istenebilecek şeyleri istiyosun,olmaz kardeşim..eyvallah,sağol..
benim için salt kk konusu değil bu..kim böyle şeyler dilerse,böyle şeylere dönük
vaatlerde bulunursa popülist sayılacak ,ben ona ayar oluyorum..o listede güzel
şeyler var de mi,insanlar için iyi bişeyler,adaletli bişeyler..ama olmaz..veya da
ancak bu kadar olur..bir sosyal devlet,1960'lı yıllara ait romantik bi abukluktur,
,böyle dilekleri olan da dangalaktır,ben dangalakım bu bağlamda mesela..=)
ben bunun böyle olmasına üzülüyorum..gerçekçi bi bakış açısı olmayabilir mevcut
konjonktüre göre (ama ben de çok güzel 'konjonktür' diyorum yahu,allah için ),
ama hakkaten bozuluyorum..hiç mi bu memleketin,daha gelişmiş bir sosyal adalete
yöneltecek kaynakları yok..?..yoksa 'yok' desinler yahu..
aslında çoğu insanın isteyeceği şeyler,toplumu daha mutlu bireylerden oluşmuş
yapabilecek şeyler,ama mümkünsüz,ama modaya uygun değil,falan filan..ne acı..
ne giderim peşlerinden..ne ardımda devam olsun..
ne uyarım,ne hükmeder..kalanlara selam olsun...
#25
Gönderim zamanı 24.12.2010 - 04:33
tıpkı emeklilik yaşının düşürülmesi gibi uygulamaların gelecekteki sigortalıları çökertmesi gibi olmasın, bugün emeklilik yaşı 60 dimi
liderlik atamayla olmasa daha umut verici olur diyede düşünmüyo değilim
#26
Gönderim zamanı 18.03.2011 - 18:40
Sen kimsin ki söz veriyorsun.. Bu işler sözle mözle olur mu?
Dimitri, söz veriyorum deyince..
Tamam o zaman, mesele yok.. Sağol, varol..
Meseleyi detaylandıralım..
*
Bir iki ay falan önce..
Kemal Kılıçdaroğlu, topluma çeşitli vaatlerde bulundu...
Dokunulmazlık kalkacak.. Demokrat bir anayasa yapacağız... YÖK olmayacak.. Yoksulluğa çare bulacağız dedi..
Bütün bunları söyledikten sonra ekledi; ben Kemal’im size söz veriyorum, yapacağım..
Konu akçeli bir mesele haline geldi, itiraz hazırdı; kaynak bulamaz...
CHP lideri; Ben Kemal’im bulurum dedi..
İktidar da, iktidarı destekleyen medya da çok kızdı..
O günlerde koparılan velveleyi hatırladınız mı?
Ben Kemal’im bulurum ne demek, söz vermekle olmaz..
*
Önceki gün..
Başbakan Rusya’ya gitti.. Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile görüştü..
Konu malum..
Rusların Mersin Akkuyu’da yapacağı nükleer santral..
Görüşme tam da; Fukuşima’daki nükleer felaketin dünyayı sarstığı günlere denk geldi..
Görüşme tam da; nükleer santralların güvenliğinin tartışıldığı ortamda yapıldı..
Görüşme tam da; nükleer santralların masaya yatırıldığı döneme denk geldi..
Dimitri’ye soruldu tabii..
Bize yapacağınız nükleer santral güvenli olacak mı?
On numara olacak demiş..
Nasıl anlayacağız!.
Söz veriyorum..
Dimitri sözü yani..
Dimitri’nin sözü anında senet yapıldı, bizim santral çok farklı olacak manşetleri atıldı.."
Kimse; Dimitri, bu işler sözle mözle olmaz demedi.. http://www.muhalifga...TRiNiN-SoZu.htm
***************************************************************
Demez tabi... Hırsızın mesleği ne, hırsızlık. Bu nükleer işinde de hırsızlık var, kayırma var, üç kağıt var. Tek başına, bu nükleer işinin ihale yapmadan Rus şirketine verilmesi bile hırsızlıktır.
Kemal'in sözü değil, Dimitri'nin sözü geçerlidir. Dimitri'den teminat falan istenmedi. Hırsız hırsızın halinden anlar.
Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.03.2011 - 18:42
#27
Gönderim zamanı 18.03.2011 - 19:21
devletin gelir elde etmesi yada giderlerini azaltması için 3 ihtimal var vergi, borçlanma ve tasarruf.
tasarruf imkansız çünkü aksine bi yerlere atanacak binlerce kişi pusuda.
borçlanma da zor çünkü oluşabilecek bi koalisyona kolay kolay kredi bulunamaz bulunsada felaket yüksek faizli olur ki geri ödeme belası zaten hep oldu
vergilerde düşürülürse nerden kaynak bulunucak acaba. benim adım hasan bu yüzden bilemem.
90 lı yıllarda kaldığını sandığımız bol vaatler geri döndü.
bedelli askerlik olayını ise chp den asla beklemezdim, bence bu konuda (zaten birkaç konu var anca)en güzel politikası olan partiydi.
#28
Gönderim zamanı 20.03.2011 - 14:54
vaatler çok güzel ama bunlar nasıl finanse edilicek.
devletin gelir elde etmesi yada giderlerini azaltması için 3 ihtimal var vergi, borçlanma ve tasarruf.
Bir ihtimal daha var,
O da çalmamak mı dersin,
Söyle Pacım ne dersin?
Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 20.03.2011 - 14:54
#29
Gönderim zamanı 20.03.2011 - 19:08
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
I Am Mother (Ben Anneyim) Fragman |
Sinema | hüfyaa |
|
|
|
Ben Yaptım, Güzel Oldu: Boncuklu Ayak Şahmeranı |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Ben Armudu Dişlerim (Kadıköy Sokaklarından) |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Bilim insanları mamut klonlamaya bir adım daha yaklaştı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Murat Boz / Öldür Beni Sevgilim |
Yerli Videolar | hüfyaa |
|
|
9 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 9 ziyaretçi, 0 gizli