Ergenekon davası sanığı Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal için "taburcu edilmelidir" şeklinde rapor veren ancak bu raporu mahkemeden sakladıkları iddia edilen doktorlara yönelik soruşturmada ikinci kez ifadeye çağrılan Prof. Dr. Erhan Kansız, "Ergenekon örgütüne yardım ve yataklık etmek" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Soruşturma kapsamında ilk ifadesini yaklaşık 1 ay önce veren İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, ikinci kez ifadesine başvurulmak üzere adliyeye çağırıldı. Kansız, saat 14:00'da Kardiyoloji Enstitüsüne ait araçla Beşiktaş'taki İstanbul adliyesine geldi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen tarafından yaklaşık 2 saat ifadesi alınan Kansız, "Örgüte yardım ve yataklık suçundan" nöbetçi mahkemeye gönderildi. Kansız, Adli Tıp Kurumu tarafından muayenesi yapılamayan Haberal'a verilen sağlık raporlarıyla ilgili soruşturma kapsamında tutuklamaya sevk edilen ilk kişi oldu. Kansuz, mahkemece de sorgulandıktan sonra 19.00 sıralarında tutuklandı. Kansız, Metris Cezaevi'ne gönderildi.
SORUŞTURMADA NE OLMUŞTU
Aralığın ilk haftası İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsünde göreli 4 doktor şüpheli olarak dinlendi. 6 Aralık 2010 tarihinde ise Savcı Fikret Seçen, soruşturmanın ikinci aşamasına geçerek sağlık raporunda imzası bulunan Doç. Cengizhan Türkoğlu'nu tanık olarak dinledi. Türkoğlu, adliye çıkışında ifade verdiğini doğruladı ve "Diğer doktorlar şüpheli olarak siz ise tanık olarak dinlendiniz bunun sebebi nedir" şeklindeki sorusuna "Allah bilir" cevabını verdi. Soruşturma kapsamında ilk olarak doktorlardan Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit ile Enstitü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, Prof. Dr. Cengiz Çeliker ve Prof. Dr. Sezer M. Karcıer şüpheli sıfatıyla sorgulandı ve savcılık tarafından da serbest bırakıldı.
Mehmet Haberal, Ergenekon soruşturması kapsamında 17 Nisan 2009'daki tutuklama tarihinden itibaren cezaevine girmeden tedavi amacıyla Enstitü'ye kaldırılmıştı. Haberal'a verilen 'taburcu edilebilir' şeklindeki sağlık raporlarının mahkemeden gizlendiğinin ortaya çıkması üzerine soruşturma başlatılmıştı. Polis, enstitüye düzenlediği operasyonda ele geçirdiği kamera kayıtlarını ve defterleri savcılığın talimatıyla incelemeye almıştı. Son olarak Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla muayene edilmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesi gereken Haberal için, "hayati tehlikesi bulunduğundan yatağından kalkması mümkün değildir" şeklinde rapor hazırlanmıştı. Bu nedenle mahkeme kararına rağmen Haberal'ın Adli Tıp Kurumu'nda muayenesi yapılamamıştı.
Habertürk