Ahmet Altan'ın Oğlunu Elbirliği ile KorumakVe bugün yeni bir haber yaptı Vatan gazetesi..Haberin başlığı, "Defne Joy'la ilgili rapor yok". Haberde, Adli Tıp Kurumu'nun ünlü sunucunun ölümüyle ilgili henüz rapor hazırlamadığı bilgisi veriliyor. Haberin en çarpıcı detayı, mahalle sakinlerinin "Defne Foster'ın çığlıklarını duyduk" şeklindeki ifadeleriydi...
Fakat birden görünmez bir el devreye girdi ve haberin bu bölümü yayından kaldırıldı...
Sunucu Defne Joy Foster'ın ölümüne adı karışan Kerem Altan'ı yazılı ve görsel basının
elbirliğiyle aklama çabası dikkatinizi çekti mi?
Bilindiği gibi Defne Joy Foster, Ahmet Altan'ın oğlu ve Taraf gazetesi yazı işleri müdürü Kerem Altan'ın evinde ölü bulunmuştu. Kerem Altan, basına yansıyan polis ifadesine göre Defne Joy Foster ile o gece tanıştıklarını ve birlikte eve gittiklerini söyledi.
Genç bir annenin ölümü arkasından yapılan yakışıksız yorumları etik ve vicdan dışı bulduğumuzu baştan belirtelim. Foster, iddia edilen nedenlerden değil, kendisini iyi hissetmediği, belki de sağlık yardımını daha kolay alacağını düşündüğü için Kerem Altan'ın evine gitmiş de olabilir.
Sorulması gereken soru, Defne Joy Foster'ın o gece o eve neden gittiği değil;Sorulması gereken soru, basının Ahmet Altan'ın oğlu Kerem Altan'ı neden bu kadar telaşla savunmaya, peşinen aklamaya çalıştığı sorusudur.
Bildiğimiz kadarıyla Kerem Altan hakkında henüz bir soruşturma açılmış değil. Dolayısıyla ölümle ilgili olarak kendisine yöneltilen bir suçlama yok. Sadece polis ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Peki basının bu telaşı nedir?
Önce televizyon kanalları devreye girdi. Kerem Altan'ın doktor getirmek amacıyla evden çıkışını kaydeden güvenlik kamerası görüntüleri duygusal bir müzik ve hüzünlü bir ses tonu eşliğinde "Bir arkadaşın çaresiz çabası" diye verildi.
Oysa, Kerem Altan'ın gecenin o saatinde doktor aramak yerine neden ambülans çağırmayı düşünmediği sorusunun cevabı halen bilinmiyordu. Ayrıca, güvenlik kamerası görüntülerine bakılırsa, Kerem Altan hiç de öyle "
arkadaşını kurtarmak için paralanan vefalı arkadaş" görüntüsü sergilemiyordu.
Kaldı ki polis iadesinde Defne Joy Foster ile o gece tanıştıklarını belirtiyordu. Yani televiyon haberlerinde "eski ve vefalı bir arkadaşlık" imajı yaratılmak istenmesine karşın, geçmişe dönük bir tanışıklıklıklarının bulunmadığı anlaşılıyordu.
Derken, Vatan gazetesi devreye girdi...
Gazetenin yazarlarından Sanem Altan'ın ağabeyini savunduğu "Tanrım Bizi Bırakma Ne olur" başlıklı yazısı internet baskısının manşetinde saatlerce tutuldu. Yazıda kutsal metinlere özgü bir üslup vardı ve yazıyı okuyan Altan ailesinin yıllardır tanıdığı birini kaybettiğini düşünürdü.
Oysa Sanem Altan, yazısının satın arasında da belirttiği gibi Joy Foster'ın yüzünü "sadece televizyon ekranlarında", bir de ağabeyinin evinde otopsi için beklenirken görmüştü. Dolayısıyla, yazıda yer alan
"
Acı, tenimi yakıyor.Ağlamaya başlıyorum.Acı, tanıdığım bütün başka acıları da yanına çağırıyor. İçimde acımayan tek bir yer kalmıyor.Keremi görüyorum... Bana doğru yürüyor.Yüzündeki acıyı görünce, çektiğim acıdan utanıyorum. Toplanan bütün acılarım da utanıyor.Öldü, öldü, öldü diyor. Bir boşluğa konuşur gibi...O boşluk bana doğru büyüyor sonra.Sabahın ilk aydınlığında görünmez oluyoruz sanki, iki silüet gibi birbirimize sarılmış ağlıyoruz.."
şeklindeki ifadeler oldukça abartılıydı. Polis ifadesinde hiç utanmadan, genç bir annenin arkasından "O gece tanıştık, aramızda duygusal yakınlaşma oldu" diyen bir adama hiç de denk düşmeyen bir fotoğraf çizmeye çalışmıştı kızkardeşi...
Vatan gazetesi de "yazarının" bu şahsi meselesini manşetine taşıdı..Ve tabii kamuoyunu, belki de yargıyı etkileme çabasını okuyucuların anlamayacağını düşünerek...
Ve bugün yeni bir haber yaptı Vatan gazetesi..Haberin başlığı, "Defne Joy'la ilgili rapor yok". Haberde, Adli Tıp Kurumu'nun ünlü sunucunun ölümüyle ilgili henüz rapor hazırlamadığı bilgisi veriliyor. Haberin en çarpıcı detayı, mahalle sakinlerinin "Defne Foster'ın çığlıklarını duyduk" şeklindeki ifadeleriydi...
Fakat birden görünmez bir el devreye girdi ve haberin bu bölümü yayından kaldırıldı...
Tabii okuyucu tepkili..Şule Turan ve Berrak Derin isimli okuyucular haberin altına,
"Biraz evvel "Defne o gece çığlık çığlığa bağırmış, komşular tırsıp polise haber vermemiş" haberi vardı, YOK olmuş.. Hayırdır inşallah!!!"
ve
"Mahallelının çıglıkları duyduk haberı neden cekıldı??" yorumunu eklediler.
Basının Ahmet Altan'ın oğlunu neden elbirliği ile koruyup kollamaya çalıştığı, yapılan haberlerle ilgili kimin veya kimlerin devreye girdiği anlaşılamadı...
Tanrı, Vatan gazetesi yazarının yapmacık yakarışlarına uyup Altan ailesini yalnız bırakır mı bilemeyiz; ancak basındaki "dostlarının" aileyi "yalnız bırakmayacağı" kesin...Açıkİstihbarat
Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.02.2011 - 23:55